Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü – 518

Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü – 518

Furkan Karabay tutuklandı; Can Öztürk haber takibi sırasında gözaltına alındı; RTÜK’ten muhalif kanallara ceza; Evrim Kepenek’e 10 ay hapis cezası; tutuklu İsveçli gazeteci Joakim Medin serbest bırakıldı 

Furkan Karabay tutuklandı 

Gazeteci Furkan Karabay, 15 Mayıs günü sabah saatlerinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında “Cumhurbaşkanı’na hakaret” (TCK 299) ve “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme” (TMK 6/1) suçlamalarıyla gözaltına alındı

Emniyet'teki işlemlerinin ardından tutuklama talebiyle İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen Karabay, tutuklanarak cezaevine gönderildi. 

Tutuklamaya Karabay’ın sosyal medya paylaşımları ve bir YouTube kanalında yaptığı yorumlar gerekçe gösterildi.

Karabay'ın X hesabı da 16 Mayıs günü erişime engellendi.

Tutuklu İsveçli gazeteci Joakim Medin serbest bırakıldı 

Mart ayı sonlarında sonlarında “Cumhurbaşkanına hakaret” (TCK 299) ve “terör” suçlamalarıyla Türkiye'de tutuklanan İsveçli gazeteci Joakim Medin, 16 Mayıs'ta serbest bırakıldı. Medin aynı gün Türkiye'den İsveç'e döndü. 

İsveç'in günlük gazetesi Dagens ETC'nin muhabiri olan Medin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması ve hapis cezasına çarptırılmasına karşı düzenlenen protestoları takip etmek için Türkiye'ye gelmişti. Gazeteci, İstanbul'a indikten sonra tutuklanmış ve 28 Mart'ta cezaevine gönderilmişti. 

Medin hakkında iki dava açıldı. “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandığı ilk davanın 16 Nisan'da görülen ilk duruşmasında Medin, 11 ay 7 gün hapis cezasına çarptırılmıştı. Mahkeme hükmün açıklanmasını geri bırakmış ve Medin'in tutukluluğa devam etmemesine karar vermişti ancak Medin ikinci davasında yargılanmak üzere tutuklu kalmıştı. 

Terör suçlamasıyla açılan ikinci dava 25 Eylül 2025'te başlayacak. Davayı görecek İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Medin'i temsil eden Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) avukatlarının iddianamenin kabulü üzerine yaptığı başvuruyu kabul ederek Medin'in serbest bırakılmasına karar verdi.  

T24 muhabiri Can Öztürk haber takibi sırasında ters kelepçeyle gözaltına alındı 

Çocukların evlendirilmesini meşru gören söylemleriyle gündeme gelen Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nurettin Yıldız, Boğaziçi Üniversitesi İslam Araştırmaları Kulübü'nün davetlisi olarak okulda konferans vereceğini duyurdu. Duyurunun üzerine üniversite öğrencileri Yıldız’ın katılacağı etkinliği 13 Mayıs’ta Kuzey Kampüs’te protesto edeceklerini açıkladı. Eylem yapan öğrenciler bu akşam kampüste yürüşe geçti. Yürüyüşün önü özel güvenlik ve çevik kuvvet tarafından kesildi, öğrenciler ablukaya alındı. 

Bu sırada haber takibi yapan T24 muhabiri Can Öztürk de ablukaya alındı. Öztürk, gazeteci olduğunu bildirmesine rağmen polisler tarafından önce basın kartı parçalandı, ardından boğazı sıkıldı. Ters kelepçelenerek 96 öğrenciyle birlikte gözaltına alınan Can Öztürk, Eyüp Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünün ardından İstanbul Vatan Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Öztürk, ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi. 

Gazeteci Öztürk 14 Mayıs günü adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.  

Gözaltına alınan öğrencilerden altı tanesi ise tutuklanırken, sekizi adli kontrolle serbest bırakıldı. 

RTÜK’ten muhalif kanallara ceza 

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) 15 Mayıs günü yaptığı toplantıda Halk TV ve SZC TV’ye; CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yumruklu saldırı haberlerinde, “Özgür Özel’in aracı otoparka alınmadı” bilgisini, doğruluğunu teyit etmeden ve Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Özbek’in görüşünü almadan yayımladıkları, "Özgür Özel bir saldırıya açık hale mi getirildi?" sorusuyla da “komplo teorisi” algısı oluşturulduğu gerekçesiyle yüzde 3’er idari para cezası verdi

Kurul, Tele 1’e "Gazeteciler Masası" programına konuk edilen gazeteci Ayşemden Akın tarafından, Hollanda’da röportaj yaptığı Halil Falyalı’nın çalışanı Cemil Önal’ın iddialarının ekrana getirilmesiyle, Hakan Fidan ve Binali Yıldırım’ın çocuklarının özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiği ve küçük düşürüldükleri gerekçesiyle yüzde 3 idari para cezası verilmesine hükmetti. 

NOW TV’ye ise Disney+ platformunun gizli reklamını yaptığı gerekçesiyle yüzde 3 idari para cezası verildi.

İsmail Arı'ya yaptığı haber nedeniyle tehdit

Şahinler Çetesi ile irtibatlı olduğu belirtilen ve kara para akladığı suçlamasıyla tutuklanan Neslim Güngen’in "kasası" olduğu iddia edilen Gökhan Göz, BirGün’ün “Yargıda rüşvet verip tutuklanmadı iddiası” haberinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Ancak haberde imzası bulunan BirGün muhabiri İsmail Arı, Göz’ün tutuklanmasının ardından tehdit edilmeye başlandı. Arı’ya gönderilen bir WhatsApp mesajında “Bak yemin ederim seni evinden aldırırım. Öldürtme kendini bak çocuk. Ankara küçük bir yer evinin adresi var…” ifadeleri yer aldı.

Bir başka numara üzerinden de “Misafir kabul ediyor musun? Sen devam et bakalım ne olacak? Rüyanda beni göreceksin…” şeklinde mesaj gönderildi.

Ayrıca telefonla aranarak da tehdit edilen Arı’ya yakın akrabalarının kişisel verilerini yer aldığı bir liste gönderildi. Bu arada Arı’nın bazı akrabaları da telefonla aranarak tehdit edildi.

Arı, Çankaya Emniyet Müdürlüğüne, kendisini tehdit eden ve tehdit mesajlarında telefon numaraları da yer alan kişiler hakkında şikayet dilekçesi verdi.

Gazeteci Özge Demir’e yönelik polis müdahalesi Meclis gündeminde 

Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde 11 Nisan 2025’te görülen Pınar Bulunmaz cinayeti davasının ikinci duruşmasını takip eden gazeteci Özge Demir’in polis müdahalesine uğramasıyla ilgili olarak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi sundu. Bayhan, "Bakanlığınız, yargı süreçlerini kamu adına izleyen gazetecilerin bu tür keyfi ve hukuk dışı müdahalelere maruz kalmaması için ne gibi önlemler almayı planlamaktadır?" diye sordu.  

Bayhan, önergesinde, duruşmayı izleyen gazeteci Özge Demir’in hiçbir ses ya da görüntü kaydı almadığı halde polis tarafından fiziki müdahaleye uğradığını, telefonuna el konulduğunu ve resmi bir gözaltı kararı olmaksızın saatlerce karakolda tutulduğunu ifade etti. 

Diyarbakır’da 19 gazetecinin yargılandığı davada adli kontrol tedbirleri kaldırılmadı 

On dokuz gazetecinin “örgüt üyeliği” (TCK 314) iddiasıyla yargılandıkları davanın altıncı duruşması 15 Mayıs 2025 günü Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü

Sanıklardan gazeteci Ömer Çelik duruşma salonunda hazır bulunurken, Aziz Oruç’un. avukatı Hazal Sümeli duruşmaya İstanbul'dan SEGBİS ile katıldı. 

Mahkeme, Birleşen dosyaya karşı savunmalarının alınması icin Aziz Oruç ve avukatına gelecek celseye kadar süre verilmesine, gazeteciler hakkındaki yurtdışına çıkış yasağı adli kontrol kararının kaldırılmasına ve el konulan dijital materyallerin iadesi talebinin reddine karar verdi. 

Dava 18 Eylül 2025 tarihine ertelendi.

Yurt dışında yayın yapan Sterk TV ve Medya Haber TV kanalları için program çekimi yaptıkları ve içerik ürettikleri iddiasıyla Diyarbakır’da faaliyet yürüten bazı prodüksiyon şirketlerine, 8 Haziran 2022’de baskın yapılmıştı. Soruşturma kapsamında ev ve iş yerleri de polisler tarafından aranan çok sayıda gazeteci gözaltına alınarak, tutuklanmıştı. Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinde 11 ve 12 Temmuz 2023’te görülen davanın ilk duruşmasında, 15 Kürt gazeteci ve basın çalışanı 13 aylık tutukluluğun ardından yurt dışına çıkış yasağıyla tahliye edilmişti. 9 Mayıs 2024 tarihli celseden önce iddianameleri hazırlanan yönetmen Berivan Karatorak ve kameraman Mehmet Servet Yiğen hakkındaki davalar da bu dosyayla birleştirilmişti. Mehmet Şahin'in dosyasının ayrılması sonucu, davada 19 gazeteci kalmıştı.

Evrim Kepenek’e 10 ay hapis cezası 

İstanbul'da iki yaşındaki bir çocuğun, ‘cinsel istismar nedeniyle öldüğü’ iddiasını haberleştiren gazeteci Evrim Kepenek’in "soruşturmanın gizliliğinin ihlali" iddiasıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşması 14 Mayıs 2025 günü Büyükçekmece 9. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü

Kepenek ve avukatı Deniz Yazgan Şenay duruşmada hazır bulundu. 

Kepenek savunmasında, "Yaklaşık 20 yıldır gazetecilik yapıyorum. Mesleğimi yaparken basın ilkelerine uygun hareket ediyorum. Kadın ve çocuk mağduriyetlerini duyurmayı hedeflerim" dedi ve meslek ilkelerine bağlı kaldığını ifade etti. Suç kastının olmadığını söyleyen Kepenek, beraatine karar verilmesini talep etti.  

Ardından beyanda bulunan avukat Şenay, "Öncelikle acılı aileye başsağlığı dileriz. Davanın yanlış kişiye açıldığını, ilk haberi müvekkilimin yapmadığını belirtmiştik. Müvekkilimin haberinde isim bulunmadığını da sunmuştuk. Çocuğun dedesiyle ilgili yapılan haberlerde müvekkilim ne isim kullanmıştır, ne de hedef göstermiştir. Kast unsuru yoktur. Müvekkilin beraatine karar verilmesini talep ediyoruz" dedi. 

Mahkeme, Evrim Kepenek'in "soruşturmanın gizliliğinin ihlali" suçundan 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Hükmün açıklanması geri bırakıldı. 

İsmail Arı ve Yaşar Gökdemir’in davası Aralık ayına ertelendi 

BirGün gazetesi muhabiri İsmail Arı ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yaşar Gökdemir'in, MHP Mersin Milletvekili Levent Uysal ve eşi Ece Uysal'ın şikâyeti üzerine "iftira" suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması 13 Mayıs 2025 günü Istanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü

Duruşmaya gazeteciler ve avukatı katılmadı.  

Duruşmada hazır bulunan Uysal’ların avukatı "Şikayetimiz devam etmektedir, eksik hususlar giderilsin" dedi. 

Mahkeme, iddianameye konu KKTC'de devam ettiği belirtilen ve haber içeriğine kaynak teşkil ettiği iddia edilen adli soruşturma hakkında bilgi ve belge temini amacıyla istinabe evrakı düzenlenmesine karar verdi. 

Dava 4 Kasım 2025 gününe ertelendi. 

Gazeteciler, "Kuzey Kıbrıs’ta MHP'li vekilin talimatıyla ‘veriler silindi’ iddiası” başlıklı haber nedeniyle yargılanıyor. 

İzmir’de yargılanan dört gazeteciden birine beraat, üçüne ceza istemi 

Aynı operasyon kapsamında gözaltına alınan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Semra Turan, Tolga Güney, Delal Akyüz ve JinNews muhabiri Melike Aydın'ın mesleki çalışmaları gerekçe gösterilerek "örgüt üyeliği" (TCK 314) iddiasıyla ayrı ayrı yargılandıkları davanın ilk duruşması 12 Mayıs 2025 günü İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. 

Turan duruşmasına katılmazken, Akyüz, Güney ve Aydın ile avukatları duruşmalarında hazır bulundu. 

Gazetecilerden ilk olarak Semra Turan'ın duruşması görüldü. Turan'ın avukatı tanık beyanları ve dosyaya konulan dijital materyallerin suçlamaya yetersiz olduğunun ifade ederek, müvekkilinin beraatını istedi. 

Mahkeme, Semra Turan'ın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü kuşkudan uzak delil bulunmaması nedeniyle beraatına karar verdi.  

Ardından gazeteciler Melike Aydın ve Tolga Güney'in duruşması görüldü. Açık tanık Buse Aslan'ın beyanlarının dinlenmesinin ardından esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sunan iddia makamı, iki gazetecinin "örgüt üyeliği" suçlamasından hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi. 

Avukatların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma hazırlama talebini kabul eden mahkeme, davayı 18 Temmuz'a erteledi. 

Gazetecilerden son olarak duruşması görülen Delal Akyüz, açık tanık Buse Aslan'ın beyanlarını kabul etmediğini ifade ederek yaptığı çalışmaların gazetecilik faaliyetleri içerisinde olduğunu söyledi. 

Daha sonra esas hakkında mütalaasını sunan iddia makamı Akyüz hakkında "örgüt üyeliği" iddiasından ceza isteminde bulundu.  

Akyüz hakkındaki adli kontrol tedbiri kararının devamına karar veren mahkeme, avukatların savunma için süre talebini kabul ederek davayı 18 Temmuz'a erteledi. 

En az 32 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde       

Furkan Karabay'ın tutuklanmasının ardından 16 Mayıs 2025 günü itibarıyla, Türkiye’de en az 32 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor. 

Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir. 

Yukarı