Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü – 523

Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü – 523

Dört gazeteci “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı; gazeteci Barış Terkoğlu hakkında “iftira” suçundan ceza istendi; Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın “kamu görevlisine hakaret” davası düşürüldü; Gökhan Yavuzel hakkında zorla getirme kararı

Dört gazeteci “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı

Artvin merkezli yürütülen soruşturma kapsamında 13 Haziran’da İstanbul’da yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan sendika.org çalışanı Ozan Cırık ile birlikte gazeteciler Dicle Baştürk, Yavuz Akengin ve Eylem Emel Yılmaz "örgüt üyeliği” (TCK 314) iddiasıyla 16 Haziran 2025 günü tutuklandı. Gazeteciler Semra Pelek ve Frankfurter Allgemeine Zeitung için tercümanlık yapan Melisa Efe ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Baştürk’ün avukatı Yücel Arslan, "Gazetecilik faaliyetleri ve bu faaliyetler karşılığında alınan ücretler, örgüt üyeliğine delil olarak değerlendirilip tutuklama yapıldı" dedi.

13 Haziran’da altısı gazeteci yedi kişi gözaltına alındıktan sonra Artvin'e götürülmüştü. 14 Haziran'da alınan ifadelerde, gazetecilerin haber sitelerine sağladıkları yazılım hizmeti ile haberleri için aldıkları telif ödemeleri ve telefon görüşmeleri suçlama konusu yapılmıştı. Gazeteciler, üç günlük gözaltının ardından 16 Haziran'da adliyeye sevk edilmiş, savcı tutuklama istemişti.

Aslıhan Gençay “kamu görevlisine hakaret” iddiasıyla ifadeye çağırıldı

Gazeteci Aslıhan Gençay, “Falyalı kasetleri”ne dair erişim engeli getirilen haberi nedeniyle Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in kendisinden şikayetçi olduğunu açıkladı.

Gençay, “kamu görevlisine hakaret” (TCK 125) suçlamasıyla ifadeye çağrıldığını ve suçlamaları reddettiğini belirtti.

Gençay “Falyalı’nın kasetlerindeki isimler” başlıklı yazısında, üç yıl önce suikasta uğrayan Kuzey Kıbrıslı iş insanı Halil Falyalı’nın elinde üst düzey Türk bürokrat ve siyasetçilerin içinde olduğu bazı kasetler olduğunu iddia etmişti.

Mehmet Şahin’in “örgüt üyeliği” davasında dosya savcılığa gönderildi

Xwebûn gazetesi yazarı Mehmet Şahin’in “örgüt üyeliği” (TCK 314) iddiasıyla yeniden yargılandığı davanın üçüncü duruşması 19 Haziran 2025 günü Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Şahin'in katılmadığı duruşmada avukatı Resul Temur hazır bulundu.

Mahkeme heyeti, esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dosyanın iddia makamına gönderilmesine karar verdi. Dava 23 Eylül 2025 gününe erteledi.

Şahin, katıldığı toplantı ve basın açıklamalarının yanı sıra haber kaynakları ile yaptığı görüşmeler nedeniyle yargılanıyor.

Barış Terkoğlu’nun “kamu görevlisine hakaret” davası Aralık ayına ertelendi

Gazeteci Barış Terkoğlu hakkında Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan bir yazısı gerekçe gösterilerek eski İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcısı Hadi Salihoğlu'nun şikâyeti üzerine, “kamu görevlisine hakaret” (TCK 125/3) suçlamasıyla açılan davanın sekizinci duruşması 19 Haziran 2025 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

P24 tarafından takip edilen duruşmada Terkoğlu’nun avukatı Enes Hikmet Ermaner hazır bulundu. Katılan Hadi Salihoğlu'nun avukatı ise mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı.

Mahkeme, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla gördüğü Salihoğlu hakkındaki 2024/26 esas sayılı dosyasında verilecek kararın sonucunun beklenilmesine karar verdi. Dava 11 Aralık 2025 tarihine ertelendi.

Haberin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.

Gazeteci Barış Terkoğlu hakkında “iftira” suçundan ceza istendi

Gazeteci Barış Terkoğlu hakkında, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki "ahmak" davasına ilişkin yazdığı üç köşe yazısı gerekçe gösterilerek, eski İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın şikâyeti üzerine "iftira” (TCK 267) suçlamasıyla açılan davanın beşinci duruşması 19 Haziran 2025 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

P24 tarafından takip edilen duruşmada Terkoğlu’nun avukatı Enes Hikmet Ermaner hazır bulundu.

Esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, Terkoğlu’nun üzerine atılı “iftira” suçundan zincirleme şekilde cezalandırılmasını istedi.

Avukat Ermaner, esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre talep etti. Talebi kabul eden mahkeme, davayı 11 Aralık 2025 tarihine erteledi.

Haberin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.

Sedef Kabaş’ın “Cumhurbaşkanına hakaret” davası Kasım ayına ertelendi

Gazeteci Sedef Kabaş hakkında sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek "Cumhurbaşkanına hakaret" (TCK 299) suçlamasıyla açılan davanın yedinci duruşması 19 Haziran 2025 günü Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

Kabaş’ın katılmadığı duruşmada avukatı Selen Sınmaz hazır bulundu.

Mahkeme, Kabaş’ın yargılandığı dava dosyasının İstanbul 36. Asliye Ceza Mahkemesi ve Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davalarla bağlantılı olduğunu ve bu davadaki hükümlerin kesinleşmesinin beklenmesine karar verdi.

Dava 13 Kasım 2025 gününe ertelendi.

Adnan Bilen yeniden yargılandığı davada beraat etti

Gazeteci Adnan Bilen'in "Cumhurbaşkanına hakaret" (TCK 299) iddiasıyla yeniden yargılandığı davanın 18 Haziran 2025 tarihli duruşması Van 4. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

Duruşmada Bilen ve avukatı Haşem Baygümüş hazır bulundu.

Suçlamaya karşı daha önceki beyanlarını tekrarlayan Bilen, davaya konu olan sanal medya paylaşımlarının hakaret değil, ağır eleştiri olduğunu söyledi. Savcı ise mahkemeye sunduğu esas hakkındaki mütalaasında, Bilen'in üzerine atılı suçtan cezalandırılmasını istedi.

Mahkeme, Yargıtay'ın bozma kararı doğrultusunda, Bilen'in beraatına karar verdi.

Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın “kamu görevlisine hakaret” davası düşürüldü

Eski Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı ve hak savunucusu Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın “kamu görevlisine hakaret” (TCK 125/3) iddiasıyla yeniden yargılandığı davanın ikinci duruşması 17 Haziran 2025 günü Anadolu 42. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

Duruşmaya Fincancı ve avukatı Meriç Eyüpoğlu’nun yanı sıra Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Yönetim Kurulu Üyesi adli tıp uzmanı Prof. Dr. Ümit Biçer, ve TTB’den yöneticiler de katıldı.

Yeniden savunma yapan Fincancı, “Beyanlarım eleştiri mahiyetindedir. Bir bilim insanı ve insan hakları savunucusu olarak binlerce insanın yaralanmasına, sekiz kişinin ölmesine, 10’un üzerinde kişinin gözünü kaybetmesine sessiz kalmadım” diye konuştu.

Avukat Eyüpoğlu, “Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda müvekkilimin beraatına karar verilmesini talep ediyoruz” dedi.

Savunmaların ardından savcı, dosyanın zamanaşımına uğraması sebebiyle davanın düşmesine karar verilmesini talep etti.

Son sözü sorulan Fincancı ise zamanaşımından düşme yerine beraat kararı verilmesini talep etti.

Kararını açıklayan mahkeme, zamanaşımı nedeniyle davanın düşmesine karar verdi.

Fincancı, Gezi eylemleri sırasında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında verilen para cezası kararının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından yeniden yargılanmaya başlamıştı.

Can Dündar’ın “kamu görevlisine hakaret” davası başladı

Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak için başlatılan Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyasına katılan gazeteci Can Dündar hakkında, gazetede yayımlanan "Saray rejiminin en kullanışlı hâkimi" başlıklı haber gerekçe gösterilerek "kamu görevlisine hakaret" (TCK 125/3) iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması 17 Haziran 2025 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

Tarafların katılmadığı duruşmada savcı eksik hususların giderilmesini talep etti.

Dündar hakkındaki yakalama emrinin infazının beklenilmesine karar veren mahkeme, davayı 18 Aralık 2025 gününe erteledi.

Elif Bayburt “devleti aşağılamak” suçlamasıyla hâkim karşısına çıktı

Muhabirimiz Elif Bayburt'un "Türkiye Cumhuriyeti devletini aşağılamak" (TCK 301) suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması 17 Haziran 2025 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

Bayburt, Uluslararası Dayanışma Hareketi (ISM) aktivisti Ayşenur Ezgi Eygi'nin işgal altındaki Batı Şeria’da İsrail askerleri tarafından öldürülmesine ilişkin yaptığı röportaj nedeniyle yargılanıyor.

Bayburt ve avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.

Ayşenur Ezgi Eygi'nin katledilmesine tanıklık eden aktivist Rob Sadler'la 7 Eylül 2024'te telefon üzerinden görüştüklerini anlatan Bayburt, "Ona o an neler yaşandığını, işgal altındaki Batı Şeria'ya dair gözlemlerini sordum. Ayşenur Ezgi, hem ABD, hem de Türkiye vatandaşıydı. ABD, zaten açıktan siyonist İsrail'e desteğini belirtiyor ama Türkiye'nin de İsrail'le ticareti sürdürdüğüne, ona petrol taşıdığına dair ortada çok fazla iddia vardı. Bu nedenle ona, Türkiye ve ABD'nin İsrail'le ilişkileri hakkında ne düşündüğünü de sormak zorunda hissettim. O da, Türkiye ve ABD hükümetlerinin ikisinin de İsrail'in soykırımına ortaklık ettiğini düşündüğünü söyledi. Ben de bunu sansür uygulamadan yazdım. Bu ifadeler suçlama konusu yapıldı" ifadelerini kullandı.

Ardından Bayburt'un avukatı söz alarak ek süre talebinde bulundu.

Dava 16 Aralık 2025 gününe ertelendi.

Hatice Şahin’in yeniden yargılandığı “örgüt üyeliği” davası Kasım ayına ertelendi

Yeni Yaşam gazetesi çalışanı Hatice Şahin'in "örgüt üyeliği” (TCK 314) iddiasıyla yeniden yargılandığı davanın ikinci duruşması 17 Haziran 2025 günü Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Duruşmaya Şahin katılmazken, avukatı Bahar Oktay salonda hazır bulundu.

Mahkeme başkanı, dosyanın Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nden görülen davayla birleştirmesine ilişkin yazılan yazıya cevap verilmediğini söyledi.

Avukat Bahar Oktay, 9 Ekim 2018 tarihinden bu yana süren yurt dışı çıkış yasağı adli kontrol kararının kaldırılmasını istedi. Mahkeme, dosyanın Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava ile birleştirilmesi için tekrar yazı yazılmasına ve Şahin hakkındaki yurt dışı çıkış yasağının devamına karar verdi.

Dava 27 Kasım 2025 gününe ertelendi.

Adnan Bilen yeniden yargılandığı davada beraat etti

Gazeteci Adnan Bilen'in "Cumhurbaşkanına hakaret" (TCK 299) iddiasıyla yeniden yargılandığı davanın 18 Haziran 2025 tarihli duruşması Van 4. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

Duruşmada Bilen ve avukatı Haşem Baygümüş hazır bulundu.

Suçlamaya karşı daha önceki beyanlarını tekrarlayan Bilen, davaya konu olan sanal medya paylaşımlarının hakaret değil, ağır eleştiri olduğunu söyledi. Savcı ise mahkemeye sunduğu esas hakkındaki mütalaasında, Bilen'in üzerine atılı suçtan cezalandırılmasını istedi.

Mahkeme, Yargıtay'ın bozma kararı doğrultusunda, Bilen'in beraatına karar verdi.

Gökhan Yavuzel hakkında zorla getirme kararı

Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN) üyesi Gökhan Yavuzel’in “örgüt propagandası” (TMK 7/2) iddiasıyla yeniden yargılandığı davanın ilk duruşması 17 Haziran 2025 günü Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Duruşmaya yurt dışında yaşayan Yavuzel katılmadı.

Mahkeme, Yavuzel hakkında zorla getirme kararı verdi. Dava 2 Aralık 2025 gününe ertelendi.

2019 yılında “örgüt propagandası” suçlamasıyla 15 ay hapis cezası verilen Yavuzel ile ilgili Anayasa Mahkemesi (AYM) Haziran 2024’te, Yavuzel’in ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetmiş ve dosyayı bozmuştu.

Yargılamaya konu dosyada Yavuzel’in, öldürülen Özgecan Aslan’a ithaf edilen şiir kitabı, sanatsal yazı metinleri, Cumartesi Anneleri, Berkin Elvan, Hacı Lokman Birlik, Kürt, Kürdistan ve Kobanê temalı şiirleri, kültürel bir imza gününde fonda görülen bir flama, uğradığı fiziki saldırı sonrası çekilen bir video suçlama konusu yapılıyor.

En az 31 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde           

Gazeteciler Ozan Cırık, Dicle Baştürk, Yavuz Akengin ve Eylem Emel Yılmaz'ın tutuklanmalarının ardından, 20 Haziran 2025 günü itibarıyla, Türkiye’de en az 31 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.  

Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir. 

Yukarı