Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
BirGün editörü Kayhan Ayhan hakkında soruşturma; Melisa Gülbaş’a tazminat cezası; Abdurrahman Gök hakkında birleştirme talebiyle yeni iddianame
BirGün editörü Kayhan Ayhan hakkında soruşturma başlatıldı
BirGün editörü Kayhan Ayhan hakkında, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu tarafından soruşturma açıldı.
Soruşturmaya gerekçe olarak, Ayhan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından başlayan öğrenci eylemlerine ilişkin yaptığı haber ve sosyal medya paylaşımları gösterildi.
Anadolu Adalet Sarayı'nda avukatı Tolgay Güvercin ile 8 Ekim’de ifade veren Ayhan, "Ben gazeteciyim. Kamuoyunu aydınlatma görevi kapsamında halkın haber alma hakkı için söz konusu öğrenci eylemlerini haberleştirip paylaştım. Söz konusu içerikleri de haber amacıyla paylaştım" dedi.
Abdurrahman Gök hakkında birleştirme talebiyle yeni iddianame hazırlandı
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Abdurrahman Gök hakkında "örgüt üyeliği" (TCK 314/2) iddiasıyla birleştirme talepli yeni bir iddianame hazırladı.
Daha önce birçok gazeteci hakkında ifade veren bir gizli tanığın açıklamalarına dayandırılan iddianamede, Gök'ün "KCK Basın Komitesi'nde" "sorumlu düzeyde yer aldığı" öne sürüldü. Gizli tanık, IŞİD'in Kobanê'ye saldırdığı sırada Gök'ün bölgeye giderek "örgüt ideolojisi doğrultusunda haber yaptığını" savundu.
İddianamede, Gök'ün 2017 Diyarbakır Nevroz'unda polisin üniversite öğrencisi Kemal Kurkut'u vurarak öldürdüğü anı fotoğraflaması da yer aldı ve fotoğraf "örgütsel bağ" olarak yorumlandı.
İddianame Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek, Gök'ün "örgüt üyeliği" ve "örgüt propagandası" (TMK 7/2) iddiasıyla yargılandığı dosyayla birleştirildi.
Gök'ün yargılandığı davanın duruşması ise 25 Kasım'da görülecek.
Haberin ayrıntıları için tıklayın.
Elif Bayburt ve Nisa Sude Demirel dahil 30 sanıklı dava Mayıs 2026’ya ertelendi
Gazeteciler Elif Bayburt ve Nisa Sude Demirel dahil 30 kişi hakkında “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen dağılmama” suçlamasıyla açılan davanın 10 Ekim 2025 tarihli duruşması İstanbul 14. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Mahkeme adli kontrol tedbirlerinin devamına hükmetti.
Dava 15 Mayıs 2026 gününe ertelendi.
Melisa Gülbaş tazminat cezasına çarptırıldı
Gazeteci Melisa Gülbaş’a Boğaziçi Üniversitesi Teleiletişim ve Enformatik Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (TETAM) çöp poşetleriyle taşındığı haberi gerekçe gösterilerek, “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” (TCK 123/3.a) suçlamasıyla açılan davanın dördüncü duruşması 9 Ekim 2025 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada taraf avukatları hazır bulundu. Gülbaş ise duruşmaya katılmadı.
Gülbaş’ın avukatı önceki celse, haberdeki iddiaları ispat etmek için katılan Mehmet Turan ile ilgili İstanbul 3. İdare Mahkemesindeki dosyanın mevcut dosyaya tebliğini istemişti. Mahkeme hâkimi duruşma başında, İstanbul 3. İdare Mahkemesindeki dosyanın mahkemeye ulaştığını söyledi. Bunun üzerine katılan Turan’ın avukatı Muhammet Lütfü Katırcı dosyaya karşı bir diyeceği olmadığını söyledi. Gülbaş’ın avukatı Bilge Batur ise dosyayı incelemek için süre istedi.
Hâkim, Turan ile ilgili dava dosyasının 30 Nisan 2025 tarihinde dosyaya girdiğini belirterek avukatın dosyayı incelemek için süresi olduğunu söyledi ve süre talebini reddetti.
Savcı, 30 Mayıs 2024 tarihli duruşmada sunduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar ederek, Gülbaş’ın üzerine atılı suçtan cezalandırılmasını istedi.
Mahkeme, suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı gerekçeleriyle Gülbaş’a 7 bin 80 TL adli para cezası verdi. Hükmün açıklanması geri bırakıldı.
Haberin ayrıntıları için tıklayın.
Gazeteci Rahime Karvar’ın davası HDK dosyasıyla birleştirildi
Gazeteci Rahime Karvar hakkında mesleki faaliyetleri gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” (TCK 314/2) suçlamasıyla açılan davanın üçüncü duruşması 9 Ekim 2025 günü İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada gazeteci Karvar ile avukatları hazır bulundu.
Kimlik tespitinin ardından birleştirilen HDK dosyasındaki suçlamalara ilişkin savunma yapan Karvar, “HDK, halkın örgütlenme hakkına dair bir kuruluştur. Gazeteciler de burada yer alabilir, keza ben de burada yer alarak HDK’nin çalışmalarını yakından takip ediyordum. İllegal gibi sunulmaya çalışılan listelerde ismimin olması bu nedenledir. Bunu suç olarak görmüyorum” dedi.
Esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, Karvar’ın birleşen HDK dosyasıyla birlikte “örgüt üyeliği” suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Karvar’ın avukatları esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre istedi. Süre talebini kabul eden mahkeme, Karvar hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin devamına karar verdi. Dava 13 Kasım 2025 tarihine ertelendi.
Haberin ayrıntıları için tıklayın.
Reyhan Hacıoğlu’nun davası Ocak 2026’ya ertelendi
Gazeteci Reyhan Hacıoğlu’nun “örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması 9 Ekim 2025 günü Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Reyhan Hacıoğlu’nun katılmadığı duruşmada avukatı Nazmi Acar hazır bulundu. P24 duruşmayı takip etti.
Avukat Nazmi Acar, Hacıoğlu hakkındaki imza atma ve yurt dışı çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını istedi.
Mahkeme, Hacıoğlu hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin devamına karar verdi.
Dava 6 Ocak 2026 tarihine ertelendi.
Aram Yayınevi davası başladı: Dosya esas hakkındaki mütalaa için savcılığa gönderildi
Diyarbakır Mezopotamya Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde 2024 yılında düzenlenen TÜYAP Kitap Fuarı’nda Aram Yayınevi standında bulunan iki kitaba el konulmasının ardından, yayınevi sahibi Hakkı Boltan ve çalışanı Delil Zengeralp hakkında “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması 9 Ekim 2025 tarihinde Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada Hakkı Boltan, Delil Zengeralp ve avukatları Resul Temur hazır bulundu.
Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan Hakkı Boltan, yayınevi olarak birçok farklı yazardan eser bastıklarını belirterek şunları söyledi: “Basmış olduğumuz kitapların hepsinin içeriklerine hâkim değilim. Kitapların yazarlarını tanıma şansım bulunmamaktadır. Bazıları çevresi ve ailesi tarafından bize ulaşmış ve kitapları göndermiştir. Yayıncı olduğum için kitaplar okunabilir mi, satılabilir mi düşüncesiyle değerlendirmeler yaptım. Soruşturma öncesine kadar kitapların suç içerdiğine dair herhangi bir bilgi sahibi değildim.”
Mahkeme, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak söz konusu kitaplara ilişkin alındı belgesinin istenilmesine ve dosyanın esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için savcılığa gönderilmesine karar verdi. Dava 27 Ocak 2026 tarihine ertelendi.
Haberin ayrıntıları için tıklayın.
Rüstem Batum’un “Cumhurbaşkanına hakaret” davası Mayıs 2026’ya ertelendi
Gazeteci Rüstem Batum hakkında, X (eski adıyla Twitter) hesabından yaptığı iki paylaşım gerekçe gösterilerek “Cumhurbaşkanına hakaret” (TCK 299) suçlamasıyla açılan davanın dördüncü duruşması 8 Ekim 2025 günü İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Batum'un katılmadığı duruşmada avukat Batıkan Erkoç salonda hazır bulundu.
Müvekkilinin kanser hastası olduğunu ve Amerika'da yaşadığını belirten Erkoç, bildirdikleri adrese talimat yazılmasını ve Batum hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını talep etti.
Mahkeme, Batum'un bildirilen adresine savunmasının alınmasına yönelik yurt dışı talimatının yazılmasına karar verdi. Batum hakkındaki yakalama emrinin de devamına karar veren mahkeme, davayı 13 Mayıs 2026 tarihine erteledi.
Nurcan Yalçın’ın yurt dışı yasağı kaldırılmadı
Gazeteci Nurcan Yalçın’ın “örgüt üyeliği” (TCK 314/2) ve “terörizmin finansmanı” suçlamalarıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşması 7 Ekim 2025 günü Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Yalçın duruşmaya katılmadı, avukatı Resul Temur salonda hazır bulundu. P24 duruşmayı takip etti.
Tanığın adres ve kimlik bilgilerini mahkemeye sunmak için süre isteyen Temur, Yalçın hakkında uygulanan yurtdışı çıkış yasağının kaldırılmasını talep etti.
Mahkeme, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen açık soruşturma dosyasının verilmesinin beklenilmesine, yurtdışı çıkış yasağının devamına ve tanığın adres ve kimlik bilgilerini mahkemeye sunmak için süre verilmesine karar verdi.
Bir sonraki duruşma 3 Mart 2026 günü görülecek.
Haberin ayrıntıları için tıklayın.
Yazar Yavuz Ekinci’nin davası Kasım ayına ertelendi
Yazar Yavuz Ekinci hakkında, “Rüyası Bölünenler” romanı gerekçe gösterilerek “örgüt propagandası” (TMK 7/2) iddiasıyla açılan davanın ikinci duruşması 6 Ekim 2025 günü İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Ekinci ve avukatının hazır bulunduğu duruşmada savcı eksik hususların tamamlanmasını talep etti.
Ekinci ve avukatı önceki duruşmada yaptığı savunmaları tekrar ettiğini söyledi.
Dava 10 Kasım 2025 gününe ertelendi.
En az 28 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde
10 Ekim 2025 günü itibarıyla Türkiye’de en az 28 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.
Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir.