Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü - 183 

İstinaf mahkemesince cezası onanan Murat Aksoy yeniden cezaevine gönderildi; İsmail Çoban’a “propaganda” suçlamasıyla 5 yıl hapis cezası verildi; savcı Ahmet Kanbal hakkında ilk duruşmada ceza talep etti

 

Kamuoyunda “FETÖ medya yapılanması davası” olarak bilinen davada “terör örgütüne yardım” suçlamasıyla verilen 2 yıl 1 aylık hapis cezası Ekim ayında istinaf mahkemesince onanan gazeteci Murat Aksoy, 22 Kasım günü cezanın kalanının infazı için Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde savcılığa teslim oldu. 

Aksoy burada tutuklanarak Metris Cezaevine götürüldü.

Aksoy, yargılama sürecinde 14 ay tutuklu kalmış, 24 Ekim 2017 tarihinde yargılamayı yürüten İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesince tahliye edilmişti.

Hukukçu Profesör Yaman Akdeniz, Twitter hesabından konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Aksoy’un kalan cezasına ilişkin cezaevi yönetiminin denetimli serbestlik konusunu değerlendireceğini ifade etti.

BirGün imtiyaz sahibine “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla ceza

BirGün gazetesi imtiyaz sahibi İbrahim Aydın, gazetede yayımlanan bir yazıda “cumhurbaşkanına hakaret edildiği” iddiasıyla açılan davanın karar duruşmasında 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı. 

Söz konusu yazıda “iktidarın Suriye’de cihatçı güçleri desteklediği” iddiasının yer alması gerekçesiyle açılan davanın 22 Kasım günü görülen duruşmasında kararını açıklayan İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Aydın’a verilen cezayı erteledi.

Pelin Ünker’e “Paradise Papers” haberlerinden açılan dava ertelendi

Gazeteci Pelin Ünker hakkında, Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan “Paradise Papers” konulu iki haberi gerekçesiyle, “basın yoluyla iftira” suçlamasıyla açılan  davanın ilk duruşması 22 Kasım günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Dava, Enerji Bakanı Berat Albayrak ve kardeşi Serhat Albayrak’ın şikayetiyle açılmıştı.

Duruşmada Ünker ve avukatları ile müşteki avukatları hazır bulundu.

Ünker’in avukatı Tora Pekin, Ünker hakkında aynı haber gerekçesiyle açılan iki ayrı davanın da aynı mahkemede görüldüğünü hatırlatarak, birleştirme talep etti. Pekin bu nedenle müvekkilinin savunmasının daha sonra alınmasını talep etti.

Duruşma sonunda ara kararını açıklayan mahkeme, Ünker’in yargılandığı dosyaların incelenmesine, fiili ve hukuki irtibat bulunursa birleştirme hususunun değerlendirilmesine karar vererek davayı 21 Şubat 2019 tarihine erteledi.

Sibel Hürtaş ve Hayri Demir’in yargılandığı dava Ocak ayına ertelendi

Aralarında Artı TV Ankara Temsilcisi Sibel Hürtaş ve Mezopotamya Ajansı muhabiri Hayri Demir’in de bulunduğu 11 kişinin Türkiye’nin Afrin’e yönelik operasyonuna ilişkin sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılandığı davanın ikinci duruşması 22 Kasım günü görüldü.

Davada sanıklar hakkında “örgüt propagandası” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamalarıyla 10 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada mahkeme heyeti, sosyal medya paylaşımlarının tarihlerinin tespiti için Emniyetten istenen belgenin geldiğini açıkladı.

Sonrasında söz alan sanıklar savunmalarında suçlamaları reddederek beraatlerini talep etti. Sanıklar savunma yaparken heyet başkanının sık sık sözlerini kestiği ve beyanlarını tutanağa geçirmediği görüldü.

Avukatlar adına ortak beyanda bulunan Nuray Özdoğan, sanıkların duruşmalardan vareste tutulmalarını ve dosyaya gelen belgeleri incelemek için ek süre talep etti.

Duruşma sırasında sanık avukatları, duruşma salonunda polislerin telsiz seslerinin geldiğini belirterek, bunun adil yargılanma hakkının ihlâli olduğunu belirtti.

Duruşmanın sonunda ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasına karar vererek, davayı 22 Ocak 2019 tarihine erteledi.

Perihan Mağden’in “Cumhurbaşkanına hakaret” davası ertelendi

Gazeteci yazar Perihan Mağden ve gazeteci İnan Ketenciler’in “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandıkları davanın görülmesine 22 Kasım günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.

Mağden, Nisan 2016’da yayımlanan bir yazısında Survivor adlı televizyon programının yarışmacılarından birini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a benzeterek eleştirmesi nedeniyle yargılanıyor. Ketenciler ise yazının T24 sitesinde kullanılması nedeniyle yargılanıyor.

Mahkeme davayı Mağden’in esas hakkındaki savunması için 21 Şubat 2019 tarihine erteledi.

Cihan Acar ve Veysel Ok’un yargılandığı davada görevsizlik kararı 

Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Özgür Düşünce gazetesinin eski muhabiri Cihan Acar ile avukat Veysel Ok’un “Devletin yargı organlarını alenen aşağılama” suçlamasıyla yargılandıkları davanın görülmesine 22 Kasım günü devam edildi.

Duruşma sonunda yargılamayı yapan İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesi görevsizlik kararı vererek dosyanın basın suçlarına bakan İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verdi.

İsmail Çoban’a “propaganda” suçundan 5 yıl hapis cezası verildi

Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Kürtçe gazete Azadiya Welat’ın tutuklu eski Yazı İşleri Müdürü İsmail Çoban, gazetede 2013 yılında yayımlanan haber ve yazılarda “zincirleme örgüt propagandası” yapıldığı gerekçesiyle yargılandığı davanın 21 Kasım günü görülen duruşmasında 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada mütalaasını veren savcı, Çoban’ın 15 haber ve yazıda “zincirleme örgüt propagandası” yaptığı gerekçesiyle 7 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.

Çoban’ın avukatı Resul Tamur, Basın Kanunu’nun 26. maddesini hatırlatarak, iddianamenin dört aylık zamanaşımı süresinden sonra hazırlandığını, bu nedenle davanın düşürülmesini talep etti.

Savunmanın ardından hükmünü açıklayan mahkeme, Çoban’ı 5 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Ahmet Kanbal hakkında savcı ilk duruşmada ceza talep etti 

Mezopotamya Ajansı muhabiri Ahmet Kanbal, sosyal medya paylaşımları nedeniyle “örgüt propagandası” suçlamasıyla yargılandığı davanın 20 Kasım günü görülen ilk duruşmasında hâkim karşısına çıktı.

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve P24 tarafından izlenen duruşmaya Kanbal Mardin Adliyesinden SEGBİS aracılığıyla bağlanarak savunmasını yaptı.

Savunmasında dava konusu sosyal medya paylaşımlarının haber mahiyetinde olduğunun altını çizen Kanbal, “Sosyal medya günümüzün etkili bir basın yayın aracıdır. Gazetelerin kapatılığı bir ülkede haberlerimizin daha fazla insana ulaşması için sosyal medyayı kullanıyorum” diye konuştu. Barış gazeteciliği yaptığını ifade eden Kanbal, beraatini talep etti.

Kanbal’ın ve avukatlarının savunmalarını tamamlamasının ardından esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, Kanbal hakkında “TSK’nin gerçekleştirdiği operasyonları basın yayın yoluyla küçük düşürmeye çalıştığı, basın yayın yoluyla zincirleme bir şekilde örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla ceza talep etti.

Duruşma sonunda ara kararını açıklayan mahkeme, Kanbal’a esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını hazırlaması için süre tanıyarak davayı 26 Şubat 2019 tarihine erteledi.

Adil Demirci ilk duruşmada tahliye edilmedi 

Nisan ayında tutuklanarak Silivri Cezaevine gönderilen ETHA muhabiri Adil Demirci, “örgüt propagandası” ve “örgüt üyeliği” suçlamalarıyla yargılandığı 23 sanıklı davanın ilk duruşmasında 20 Kasım günü hâkim karşısına çıktı.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, duruşmanın sonunda Demirci'nin tutukluluğuna devam kararı verdi. Mahkeme, davada tutuklu yargılanan 6 sanık hakkında tahliye kararı verirken, davayı 14 Şubat 2019 tarihine erteledi.

Alman vatandaşı olan Demirci, 15 ila 22 buçuk yıl arasında hapis istemiyle yargılanıyor.

Bakanlık Anayurt gazetesi muhabirine tazminat davası açtı 

Gençlik ve Spor Bakanlığı, Anayurt gazetesi muhabiri Tamer Arda Erşin'in, “Ankara'nın göbeğinde cemaat mi yetiştirilecek?” başlıklı haberi nedeniyle tazminat davası açtı.

Gazetenin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ferda Bucak, muhabiri Tamer Arda Erşin, Mimarlar Odası (MMO) Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan ve Belde Basın Yayın’a 10 bin TL tazminat talebiyle açılan davada, haberin kurumun saygınlığını ve çalışanların kişilik haklarını zedelediği, ve kamuoyunu yanlış bilgilendirdiği iddia edildi.

Barış imzacısı 4 akademisyene hapis cezası verildi 

Barış İçin Akademisyenlerin bildirisini imzaladıkları için “örgüt propagandası” suçlamasıyla yargılanan akademisyenlerden dördüne daha hapis cezası verildi.

İstanbul Üniversitesi’nden Güven Gürkan Öztan ve Gülhan Türkay ile Marmara Üniversitesi’nden Mehmet Rıza Türkay’ın 22 Kasım günü görülen duruşmalarında hükmünü açıklayan İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi, her üç akademisyene de Terörle Mücadele Kanunu (TMK) Madde 7/2 kapsamında “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan 15’er ay hapis cezası verdi. Öztan ve Rıza Türkay için hükmün açıklanması geri bırakılırken, Gülhan Türkay’a verilen ceza iki yıl denetime tabi tutulmak kaydıyla ertelendi.

20 Kasım günü ise İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ikinci duruşmasında akademisyen Ç.A. yine aynı suçtan 15 ay hapis cezasına çarptırıldı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi.

Haber çevirileri nedeniyle yargılanan çevirmen beraat etti

Türkiye’nin Afrin’e yönelik harekatı ile ilgili İngilizce kaynaklardan çevirerek sosyal medyada paylaştığı haberler nedeniyle hakkında “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla dava açılan çevirmen Sebla Küçük, 22 Kasım günü hâkim karşısına çıktı.

İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasında Küçük ve avukatları hazır bulundu. Duruşmada yazılı savunmasını sunan Küçük, beraatini talep etti. Mahkeme heyeti, suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle Küçük’ün beraatine karar verdi.

Cezaevindeki gazeteciler ve medya çalışanları listesi 

Gazeteci Murat Aksoy’un, Mart ayında çarptırıldığı hapis cezasının istinaf mahkemesince onanmasının ardından, tahliye edildikten yaklaşık 13 ay sonra yeniden cezaevine girmesiyle birlikte Türkiye’de cezaevinde bulunan gazeteci ve medya çalışanı en az 175 oldu.

Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan ulaşılabilir.