Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Ev baskınlarında gözaltına alınan yedi gazeteci, yaptıkları haberler ve programlar gerekçe gösterilerek tutuklandı
Gazeteciler Necla Demir, Rahime Karvar, Ahmet Güneş, Velat Ekin, Reyhan Hacıoğlu ve Vedat Örüç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında 17 Ocak günü düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alındı.
20 Ocak günü; İstanbul'da gözaltına alınan Necla Demir, Rahime Karvar, Ahmet Güneş ve Velat Ekin İstanbul Adliyesi’ne getirilirken, Van’da gözaltına alınan Reyhan Hacıoğlu ile Mersin’de gözaltına alınan Vedat Örüç, bulundukları kentlerden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile ifade verdi.
Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu, altı gazeteciyi tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk etti. Savcılığın sevk yazısında, genel merkezi Belçika’da bulunan Medya Haber TV kanalına program yapan Vedat Örüç, Necla Demir, Reyhan Hacıoğlu, Rahime Karvar ve Ahmet Güneş’in Güncel Prodiksiyon Medya Yayın Hizmetleri Limited Şirketi’nde SGK kayıtlarının bulunması, Velat Ekin’in ise şirket yetkilisi olması nedeniyle “örgüt üyeliği” (TCK 314) suçlamasıyla tutuklanmaları istenildi.
İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliğinde sorguları yapılan altı gazeteci “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Gazetecilerin tutuklanmasına, yaptıkları haber ve tartışma programları gerekçe gösterildi. Suriye’de öldürülen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için 21 Aralık 2024 tarihinde İstanbul'da yaptıkları eylemde gözaltına alınan yedi gazetecinin tutuklama kararını da İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği vermişti.
Avukatlar: "Müvekkilerin 'sohbet' adı altında ifadesi alınmaya çalışıldı"
Gözaltına alınan gazetecilere bir gün boyunca avukat kısıtlılığı getirildi. Gazetecilerin avukatları, kendileriyle görüştürülmeyen müvekkillerinin “sohbet” adı altında ifadelerinin alınmaya çalışıldığını aktardı. Dosyadaki kısıtlılık kararı nedeniyle isnat edilen suçlamaları bilmeyen gazeteciler emniyette susma haklarını kullandı. Adliyeye sevk sırasında gazeteciler Ahmet Güneş ve Velat Ekin başlarını eğmedikleri gerekçesiyle polis tarafından darp edildi.
Öte yandan gazeteci Eylem Babayiğit, aynı soruşturma kapsamında 22 Ocak günü evinden gözaltına alındı. Babayiğit, 24 Ocak günü tutuklandı. Böylece, aynı soruşturma kapsamında yedi gazeteci cezaevine gönderilmiş oldu.
Tutuklama kararına tepkiler
Halkların Demokratik Kongresi Eş Sözcüsü ve DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, “Gazeteciler iktidarın istediği haberleri yapmak zorunda değildirler. Gerçekleri çarpıtmak yerine hakikati kovalarlar. İktidarın emir eri değildirler ve meslekleri sorgulamayı gerektirir” dedi.
Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ise tutuklanan gazetecilerin birçok kesimin sözcüsü olduklarını savunarak, “Özgür Basın Emekçileri Kürtler'in, Aleviler'in, ezilenlerin, kadınların, gençlerin, doğanın, emekçilerin sesi oldular. Baş eğmediler, geri adım atmadılar. Haberlerine, programlarına taşıdıkları gerçeklere layık bir gazetecilik yaptılar. Tutuklandılar. Hakikatin emeğini durduramazsınız, hakikatin sesini susturamazsınız” ifadelerini kullandı.
Gazetecilerin üyesi olduğu Dicle Fırat Gazeteciler Derneği, “Verilen bu kararı kabul etmiyoruz. Bugün tutuklanan arkadaşlarımız gibi baş eğmeyeceğiz ve hakikatleri yazmaktan vazgeçmeyeceğiz. Her ne olursa olsun gazeteciliği savunmaya devam edeceğiz” ifadeleriyle karara tepki gösterdi.
DEM Parti’den de tutuklamalara ilişkin şu açıklama yapıldı: “Hiçbir hukuki gerekçesi olmayan bu kararı en sert şekilde kınıyoruz. Hukukun ayaklar altına alındığı, insan haklarının hiçe sayıldığı böylesi bir dönemde her şeye rağmen hakikati yazan gazetecileri tutuklamalarla susturamazsınız. Nazımların ve Cihanların kalemini yerde bırakmayan gazeteciler daima olacak, yılmayacaklar.”