Tutuklu gazeteciler Mehmet Kamış ve Ali Çolak tahliye edildi

Kamış ve Çolak kamuoyunda “Altanlar Davası” olarak bilinen davanın sanıkları arasındaydı. Kamış ve Çolak ile haklarında yakalama kararı bulunan diğer 8 sanığın dosyası Eylül 2017’de ayrılmıştı

 

CANSU PİŞKİN, İSTANBUL

 

Tutuklu gazeteciler Mehmet Kamış ve Ali Çolak’ın “Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” (TCK 311/1)), “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” (TCK 312/1), “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” (309/1), ve “örgüt üyeliği” (TCK 314) suçlamalarıyla yargılandığı davanın 22. duruşması 25 Temmuz 2024 günü İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

 

P24 tarafından takip edilen duruşmada, Kamış ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Çolak ise duruşmaya tutuklu bulunduğu Marmara 3 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

 

“Marmara Cezaevi’nde 25 kişilik koğuşlarda 45 kişi kalıyor”

Savunmasını yapan Çolak, “İddianamede benimle ilgili bir buçuk satır var sadece. Bank Asya’ya 10 bin TL para yatırmış olmak ve rastgele bir reklam toplantısına katılmış olmakla suçlanıyorum. Herhangi bir örgütün maşası, uydusu ya da elemanı olmam söz konusu değil. İleri derecede bel fıtığım var 45 kişilik koğuşta kalıyorum. Tedbir amaçlı olan tutukluluk benim için bir işkenceye dönüşmüştür” dedi.

 

Kamış da sağlık sorunları olduğunu belirterek tahliyesini talep etti.

 

Ali Çolak’ın avukatı Enes Malik Kılıç, Marmara 3 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde boş koğuşlar olmasına rağmen müvekkilin 25 kişinin kalabileceği büyüklükteki koğuşta 45 kişiyle kaldığını söyledi. Kılıç, “Bu dosya çok kalabalık bir dosya ve henüz yakalaması yapılmamış sanıklar var. Müvekkilin aynı gazetede yazmış olmaları dışında Mehmet Kamış’la bir ilgisi yoktur bu nedenle dosyanın tefrik edilmesini istiyoruz. Müvekkilin katıldığı söylenen reklam toplantısı reklamın gala gösterisi aslında. Yani reklamı televizyonda izlemekle toplantıda izlemek arasında bir fark yok aslında. Müvekkilin kaçma şüphesi yoktur, kendi ayağıyla geldi” diyerek tahliye talebinde bulundu.

 

Kamış’ın avukatı Osman Yedekçi ise, tutukluluğun bir tedbir olduğunu belirterek yüksek tansiyon hastası olan müvekkilinin adli kontrol hükümleri uygulanarak tahliyesini talep etti.

 

Katılan Türkiye Büyük Millet Meclisi avukatı, dosyadaki eksik hususların tamamlanması talebinde bulundu.

 

Savcı, atılı suçun vasıf ve mahiyeti, yakalanma şekli ve kaçma şüphesinin bulunması dikkatte alınarak Kamış’ın tutukluluk halinin devamını, Çolak’ın ise adli kontrol tedbiriyle tahliyesini istedi.

 

Mahkeme, sanıkların tutuklulukta geçirdikleri süreyi ve dosyadaki mevcut delil durumunu dikkate alarak bu aşamadan sonra tutukluluğun ölçülü olmayacağı kanaatiyle, Kamış ve Çolak’ın yurt dışına çıkış yasağı ve iki haftada bir imza yükümlülüğü ile tahliyelerine karar verdi. Duruşma 12 Kasım 2024 tarihine ertelendi.

 

Davanın geçmişi

Kapatılan Zaman gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Mehmet Kamış, gazetenin eski kültür sanat editörü Ali Çolak kamuoyunda “Altanlar Davası” olarak bilinen davanın sanıkları arasındaydı. Kamış ve Çolak ile haklarında yakalama kararı olan diğer 8 sanığın dosyası 19 Eylül 2017’de ayrılmıştı. Hakkında yakalama kararı bulunan Kamış, 22 Kasım 2023’te İzmir’de gözaltına alınmıştı. Savcılıktaki sorgusunun ardından 23 Kasım 2023 tarihinde İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesine sevk edilen Kamış, “kaçma şüphesinin bulunduğu” gerekçesiyle tutuklanmıştı. Hakkında yakalama kararı bulunan Çolak ise 9 Temmuz 2024 günü teslim olmuş ve aynı gün tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Diğer 8 sanık hakkındaki yakalama emri henüz infaz edilmedi.