Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak ile davanın 3 diğer tutuklu sanığının tahliye taleplerini ise reddetti Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın aralarında bulunduğu altı sanık hakkında “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını bozdu. Mehmet Altan’ın hakkında yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatine karar verilmesi gerektiğine hükmeden Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın ise “Anayasayı ihlâl” yerine, “Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan yargılanmaları gerektiğine karar verdi. Yargıtay, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak ile davanın diğer tutuklu sanıkları Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül’ün tahliye taleplerini ise reddetti. Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden yargılama için dosyanın ilk derece mahkemesi olan İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesi bekleniyor. İlk derece mahkemesi önceki kararında direndiği takdirde dosya Yargıtay Ceza Daireleri Genel Kurulu'na gidecek. Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi halinde suç vasıfları değişen Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak, TCK 220/7. maddesinde düzenlenen “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme” suçundan 7 buçuk yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak. TCK 220/7 delaletiyle TCK 314/2 maddesinde düzenlenen “silahlı örgüt üyeliği” suçundan verilecek ceza yapılan yardımın niteliğine göre üçte bir oranında indirilebilir. Ancak Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 5. maddesi uyarınca, üye olunan silahlı örgütün terör örgütü olması durumunda verilecek cezada yarı oranında artırım yapılır. Yargıtay kararına avukatlardan önce AA ulaştı Ahmet Altan ve Mehmet Altan’ın avukatlarının “kararın hâkim onayından çıkmadığı gerekçesiyle” ulaşamadığı Yargıtay kararı, 5 Temmuz 2019 günü Anadolu Ajansı (AA) tarafından duyuruldu. AA’nın haberine göre Yargıtay’ın bozma gerekçesinde, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın “Anayasa'yı ihlâl” suçuna fail olarak iştirak ettiklerinin kanıtlanamadığı belirtildi. Gerekçede, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın “FETÖ/PDY üyesi oldukları” yönündeki iddianın herhangi bir delilinin de olmadığı aktarıldı. Ahmet Altan ve Ilıcak'la ilgili gerekçede, şunlar kaydedildi: “Kamuoyunca tanınan, siyasi, ideolojik kimlikleri itibarıyla savunmaları hayatın olağan akışına uygun düşen gazeteci sanıklar Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın gazetecilik faaliyeti kapsamında gerçekleştirdikleri makale ve konuşmalarının eleştiri içeren muhtevasından ayrık olarak önce dini bir kült, ardından bir terör örgütüne dönüşen, amaca ulaşmak için her yolu mübah gören FETÖ/PDY'nin, devletin silahlı kuvvetlerine sızan mensuplarınca, silahlı bir kalkışma, darbe gerçekleştirme ihtimalinin kuvvetle muhtemel olarak görüldüğü bir dönemde örgütün anayasal düzene karşı icra edeceği kalkışma öncesindeki sürece mutad siyasi muhalefet görüntüsü vermeye çalışmak ve örgütün sempatizan sınıfını oluşturan geniş halk kitleleri nazarında sözde meşruiyetini korumak amacına hizmet eder mahiyetteki gazetecilik faaliyeti kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmayan eylemleri, 'hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım etmek suçunu' oluşturmaktadır.” Deliller yeterli ve inandırıcı bulunmadı Anayasa Mahkemesi’nin 11 Ocak 2018 tarihli kararı uyarınca daha önce tahliye edilen Mehmet Altan hakkındaki karar ise yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığından bozuldu. Yargıtay, Mehmet Altan’ın beraatine karar verilmesi gerektiğine hükmetti. Gerekçede, Altan'ın ikametinde F serisi 1 dolar bulundurmasının, Bank Asya nezdindeki hesap hareketlerinin ve ByLock üzerinden görüşen üçüncü şahısların mesaj içeriklerinde adının geçmesinin isnat edilen suçlara dair yeterli ve inandırıcı delil niteliği taşımadığı gözetildi ve Altan’ın ispat edilemeyen suçlardan beraatine karar verilmesi gerektiği kaydedildi. Aynı davada yargılanan ve “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan diğer sanıklar Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül hakkındaki karar da bozuldu. Bu sanıkların “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan yargılanmaları gerektiğine karar verildi. Ne olmuştu? 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri iddiasıyla yargılandıkları davada Altan kardeşler ve Ilıcak ile üç diğer sanık İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2018 yılının Şubat ayında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış, istinaf başvuruları ise 2018 yılının Ekim ayında İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından reddedilmişti. Mehmet Altan, 2018’in Haziran ayında istinaf mahkemesinin tensip zaptıyla tahliye edilmişti. Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu beş sanık ise hâlen tutuklu bulunuyor.