Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Yazar Yavuz Ekinci ilk duruşmasında hakim karşısına çıktı

Yazar Yavuz Ekinci ilk duruşmasında hakim karşısına çıktı

Ekinci, 2013 ve 2014 yıllarına ait sekiz Twitter paylaşımı ile imza verdiği bir açıklama gerekçe gösterilerek "örgüt propagandası yapmak" suçlamasıyla yargılanıyor

 

CANSU PİŞKİN, İSTANBUL

 

Yazar Yavuz Ekinci’nin 2013 ve 2014 yıllarında yaptığı sekiz sosyal medya paylaşımı ile Suriye’nin Kobani kentini kuşatan IŞİD’e karşı direnişe destek açıklamasına imza vermesi nedeniyle “örgüt propagandası yapmak” (TMK 7/2) suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması 9 Eylül 2021 tarihinde İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

 

Ekinci ve avukatlarının hazır bulunduğu duruşmaya Covid-19 pandemisi sebebiyle basın ve izleyici alınmadı.

 

Duruşmada savunmasını yapan Ekinci, hakkındaki suçlamayı reddederek beraatını talep etti.

 

İddianameye konu Kobani ve YPG ile ilgili paylaşımlarının sivillere karşı IŞİD’in saldırılarını protesto amacı taşıdığını ifade eden Ekinci, “Devletin koridor açtığı bir dönemde ben de insan yaşamına verdiğim önem sonucu diğer akademisyenler ve yazarlar gibi bu şekilde hashtag yaparak paylaşımlarda bulundum. Paylaşımlarımda suç teşkil eden bir durum ve amaç kesinlikle söz konusu değildir” diye konuştu.

 

Ekinci savunmasında Newroz ile ilgili paylaşımlarına ilişkin de şu açıklamalarda bulundu: “Benim o tarihte yapmış olduğum Newroz ve 3 kadın görseli ile ilgili paylaşımlar devletin o tarihte desteklediği barış süreci ile ilgilidir. Hiçbir şekilde propaganda amacı taşımamaktadır.”

 

Twitter’a 2011 yılında katıldığını ve bu süre zarfında 5 binden fazla tweet attığını belirten Ekinci, savunmasında şu ifadelere yer verdi:

 

“Bu tweetlerin büyük çoğunluğu kitaplarımla ve karşılaştığım, gördüğüm ve duyduğum toplumsal olaylarla ilgilidir. Toplumsal olaylara, kadına yapılan şiddete, ayrımcılığa, çevreye ve insan haklarına duyarlıyım. Çözüm sürecini ve barışı destekledim. Kobani’deki insanlık dramını hissettim. Bir insan olarak Kobani ve Newroz ile ilgili devletin de o tarihteki politikasına paralellik gösteren paylaşımlar yaptım. Aynı duygularla Kastamonu’daki seli, Manavgat ve Dersim’deki yangını, Mısır’daki darbeyi, Şengal’daki saldırıyı, 15 Temmuz darbe girişimini ve Taliban’dan kaçarken uçağın tekerleğine tutunarak Afganistan’dan kaçmaya çalışan insanları da paylaştım. Ve yine aynı duygularla Kobani’ye insani koridorun açılması, barış talebi ve 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yayınlanan ‘Darbeye Hayır’ bildirilerine de bir yazar olarak imza attım. Yazar, toplumun hiçbir haline gözünü kapatmamalıdır. Şimdi sekiz yıl önceki paylaşımlarımdan dolayı yargılanıyorum. O gün o gündür, bugün bugündür denilemez. İnsan yaşamına verdiğim değer karşısında terör propagandası ile suçlanmak beni bir yazar olarak da son derece üzmektedir.”

 

Bugüne dek üç öykü kitabı, beş roman, bir masal ve bir de çocuk kitabı yazdığını söyleyen Ekinci, “Yazar çağının vicdanı, ruhu, hafızası ve tanığıdır. Ben de bu çağın ruhu, hafızası, tanığı ve vicdanıyım. İddianamede ifade özgürlüğü kapsamında yaptığım paylaşımların terör propagandası olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Yorum yapmadığım ve her yerde paylaşılan fotoğrafları paylaştığım için suçlanmaktan beis duyarım” diye konuştu.

 

Paylaşımlarının ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesini talep eden Ekinci, beraatını istedi.

 

Savunmaların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, dosyanın esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için savcılığa gönderilmesine karar vererek davayı 11 Ocak 2022 tarihine erteledi.

Yukarı