Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Zaman yazarı Ali Ünal'a 19,5 yıl hapis cezası

Zaman yazarı Ali Ünal'a 19,5 yıl hapis cezası

İki yılı aşkın süredir tutuklu bulunan Ünal, iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı “Anayasayı ihlâl” suçundan ise beraat etti

 

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Zaman gazetesinin eski köşe yazarı Ali Ünal’ın “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs,” “silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek” ve “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamalarıyla yargılandığı davada mahkeme hükmünü açıkladı.

Yargılamayı yapan Uşak 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 14 Kasım 2018 günü görülen karar duruşmasının sonunda, Ünal’ın iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı “Anayasayı ihlâl” suçundan beraatine, “silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçundan ise 19 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti.

Ünal, hükümet tarafından terör örgütü ilan edilen Fethullah Gülen hareketine yönelik bir soruşturma kapsamında 2016 yılının Ağustos ayında Uşak’ta gözaltına alınmış, sevk edildiği mahkemece 16 Ağustos 2016 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Ünal dava kapsamında iki yılı aşkın süredir tutuklu bulunuyordu.

Çarşamba günü görülen ve P24 tarafından da izlenen duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla bağlanarak nihai savunmasını yapan Ünal, hakkındaki suçlamaları reddetti.

Savunmasında Türkiye’de görülen diğer “FETÖ” davalarında adının geçmediğinin altını çizen Ünal, “Çatı iddianamesinde bile adım geçmiyor. MİT ya da emniyette, adımın intikal ettiği bir soruşturma dahi yok” dedi.

1978 yılından beri yazarlık ve çevirmenlik yaptığını ifade eden Ünal, Türkçe ve İngilizce yayınlanmış onlarca kitabı bulunduğunu, 26 yıldır gazetelerde yazdığını, kapatılan Zaman gazetesinde ise 20 sene boyunca yazılarının yayınlandığını belirtti.

“Örgütte hiçbir görevi bulunmadığını” ifade eden Ünal, kendisinden üç konuda talepte bulunulduğunu, ancak üçünü de reddettiğini aktardı. Ünal sözlerine şöyle devam etti: “Dinî kitaplar yazan yazarları toplayıp İslamî Çalışmalar Enstitüsü gibi bir çalışma yapmam istendi, ama ben reddettim. Ben kendi suyumu bile kendi alan bir insanım, kimseye yöneticilik yapamam dedim. ABD’de doktora yapan öğrencilerin dinî eğitim alması için bir yer açalım, sen onlara dinî eğitim ver, ABD’ye yerleş dediler, kabul etmedim. Benim örgüt adına faaliyette bulunduğum, toplantı yaptığım belirtiliyor. Ancak iddia makamının kendi çağırdığı tanıklar bile böyle birşey olmadığını, benim sadece dinî sohbetler yaptığımı beyan ettiler.”

Yaklaşık iki saat süren savunmasında Ünal, yazılarından dolayı suçlandığını, ancak davada tanık olarak ifade verenlerin, hakkındaki “örgüt kuruculuğu ve yöneticiliği” suçlamasına dair kendisi aleyhine somut delil ortaya koyamadıklarını ifade etti.

Ünal’ın savunmasının ardından Cumhuriyet Savcısı Elif İkiz mütalaasında Ünal’ın “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs,” “silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek” ve “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi.

Duruşmanın sonunda hükmünü açıklayan mahkeme heyeti, Ünal’ın “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan beraatine, “silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçundan ise 19 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.
Yukarı