Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Altan’ın avukatlarından hükümete yeni AİHM kararı başvurusu

Altan’ın avukatlarından hükümete yeni AİHM kararı başvurusu

Mehmet Altan’ın avukatları Adalet Bakanlığı’na sundukları dilekçede AİHM kararında belirtilen ihlalin giderilmesi için adım atılmasını istedi

Tutuklu akademisyen ve köşe yazarı Mehmet Altan’ın avukatları, Adalet Bakanlığı’na üçüncü kez başvurarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 20 Mart’ta açıkladığı ihlal kararının Türkçeye tercümesini ve kararda tespit edilen ihlallerin giderilmesinden sorumlu mercilere tebliğ edilmesini talep ettiler.

Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Daire Başkanlığı’nın yasa gereği AİHM kararlarının infazıyla ilgili önlemleri almak, ihlal kararlarını ilgili mercilere iletmek ve ihlalin ortadan kaldırılmasına yönelik süreçleri takip etmekle sorumlu olduğu belirtilen 30 Mart tarihli dilekçede, “Bu durumda Bakanlığınızın ivedilikle AİHM resmî internet sitesinde İngilizce ve Fransızca olarak yayınlanmış kararın tercüme metnini ihlalleri gidermekle yükümlü olan yargı merciine göndermesi gerekmektedir” denildi.

Başvuruda, “Dilekçe konusu olan olaylar ciddi insan hakları ihlallerine vücut vermiştir. Gerek Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu kararı ve gerekse ilgili AİHM kararı müvekkilimizin hiçbir geçerli kanıt olmaksızın bir yılı aşkın süreyle tutuklu kalmasının ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasının hiçbir hukukî nedeninin bulunmadığını hüküm altına almıştır” ifadelerine yer verildi.

Ağabeyi Ahmet Altan ve gazeteci Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu toplam yedi kişiyle birlikte yargılanan Mehmet Altan, 16 Şubat günü İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nce “Anayasal düzeni devirmeye teşebbüs etmek” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbede çarptırılmıştı.

20 Mart günü AİHM, Altan’la birlikte Zaman davası kapsamında 20 ay tutuklu kaldıktan sonra 17 Mart’ta ev hapsi şartıyla tahliye edilen Şahin Alpay başvuruları hakkında kararlarını açıklamış, her iki gazetecinin de tutukluluk nedeniyle “özgürlük ve güvenlik hakkı” ile “ifade özgürlüğü” haklarının ihlal edildiğine hükmetmişti.

Altan’ın avukatları Ergin Cinmen ve Figen Çalıkuşu kararın hemen ardından AİHM kararının tercümesi ve ilgili mercilere tebliğ edilmesi talebiyle Adalet Bakanlığı’na başvurmuşlardı. Avukatlar aynı gün Altan’a ağırlaştırılmış müebbet cezası verip tutukluluğuna devam kararı veren İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ne de başvurmuş ve Altan’ın AİHM kararı gereğince tahliye edilmesini istemişlerdi.

Ancak mahkeme dosyadan el çekildiği gerekçesiyle talep hakkında karar vermemiş ve ayrıca kendisine resmi yollardan ulaşan bir AİHM kararının olmadığını söylemişti. Avukatlar bunun üzerine Adalet Bakanlığı’na yeni bir dilekçe sunup taleplerini yinelemişlerdi.

30 Mart günü sunulan dilekçeye 20 ve 28 Mart tarihli dilekçeler ve İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararının birer kopyaları da eklendi.

AİHM kararının öncesinde Anayasa Mahkemesi Altan ve Alpay’ın bireysel başvuruları hakkındaki kararlarını açıklamış ve tutukluluktan kaynaklı hak ihlalleri bulunduğuna hükmetmişti. Ancak Altan ve Alpay’ın yargılamasını yürüten İstanbul 26. ve 13. Ağır Ceza mahkemeleri ve bu mahkemelerin kararlarına itirazları değerlendiren 27. ve 14. Ağır Ceza mahkemeleri Anayasa Mahkemesi kararına rağmen tahliye başvurularını reddetmişti.

Yukarı