Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Ayşe Düzkan

Ayşe Düzkan

Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma amacıyla 3 Mayıs 2016 günü başlatılan “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” kampanyasına katılan gazeteci Ayşe Düzkan hakkında 8 Mayıs 2016 tarihinde “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla soruşturma başlatıldı.

Soruşturma kapsamında 23 Mayıs 2016 günü İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ifade veren Düzkan, baskı altında bulunan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma maksadıyla bir günlüğüne genel yayın yönetmenliğini üstlendiğini, 8 Mayıs 2016 tarihli gazete baskısı için gerçekleştirilen editoryal toplantıya katıldığını, soruşturmaya konu yazı başlıklarının ve içeriklerinin editörler tarafından seçilerek gazeteye alındığını anlattı.

Düzkan hakkındaki iddianame, savcılıktaki ifadesinden bir gün sonra, 24 Mayıs 2016 tarihinde hazırlandı. Nöbetçi genel yayın yönetmenliği yaptığı 8 Mayıs 2016 tarihli gazetedeki haberlerin delil olarak sunulduğu iddianamede, Düzkan’ın “Suç işlemeye alenen tahrik etme,” “Suçu ve suçluyu övmek” ve “Terör örgütü propagandası yapmak” suçlamalarıyla yargılanması talep edildi. Düzkan hakkında hazırlanan iddianame, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

Ayşe Düzkan hakkındaki iddianameye bu bağlantıdan erişilebilir.

Düzkan’ın gazeteciler Mehmet Ali Çelebi, Ragıp Duran, Hüseyin Aykol ve Hüseyin Bektaş ile birlikte yargılandığı davanın ilk duruşması 20 Eylül 2016 tarihinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

İlk duruşmada hazır bulunan Düzkan, soruşturma aşamasında savcılıkta verdiği ifadeyi tekrarladı: “Gazeteye olan baskılara karşı durmak için bir günlük genel yayın yönetmenliği yaptım. Bunun suç teşkil etmediğini düşünüyorum ve beraatimi talep ediyorum.” İlk celsede ifadesi alınan Düzkan, sonraki duruşmalardan vareste tutuldu.

9 Mayıs 2017 günü görülen davanın dördüncü duruşmasında mahkemeye yazılı olarak mütalaasını sunan savcı, Düzkan’ın “Örgüt propagandası yapmak” suçundan 7 buçuk yıl hapisle cezalandırılmasını istedi. Düzkan’ın avukatı Yeşinil Yeşilyurt, mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre talep etti. Mahkeme Yeşilyurt’un talebini kabul ederek duruşmayı erteledi.

Davanın karar duruşması 16 Ocak 2018 günü görüldü. Mahkeme, “Suç işlemeye alenen tahrik etmek,” “Suçu ve suçluyu övmek” ve “Terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından cezalandırılması amacıyla hakkında kamu davası açılan Düzkan’ın eylemini tek bir suç kabul ederek “Terör örgütü propagandası yapmak” suçundan 1 yıl 6 ay hapsine karar verdi. Mahkeme, Düzkan’ın duruşmadaki davranışlarıyla “yeterince pişmanlık göstermemiş olması” nedeniyle TCK 62. madde gereğince takdiri indirim uygulanmasına yer olmadığına hükmetti.

Savunma avukatlarınca yapılan başvuruyu değerlendiren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 29 Kasım 2018 tarihli kararında, ilk derece mahkemesinin verdiği cezalarda hukuka aykırılık bulunmadığına hükmederek istinaf talebini esastan reddetti. Mahkeme, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, cezalarının kanuni bağlamda uygulandığını ifade ederek Düzkan’a verilen cezayı onadı.

Düzkan, kesinleşen cezasının infazı için 29 Ocak 2019 günü avukatlarıyla birlikte Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne gitti. İşlemlerinin tamamlanmasının ardından Düzkan, polis nezaretinde Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'ne götürüldü. Düzkan, bir yıl cezaevinde kalacak.

Düzkan’ın yasal prosedür gereği açık cezaevine nakli için yaptığı başvuru Bakırköy İnfaz Hâkimliği tarafından 22 Mayıs 2019 tarihinde kabul edildi. Ertesi gün akşam saatlerinde Bakırköy Cezaevi'nden çıkan Düzkan Eskişehir Açık Cezaevi'ne sevk edildi. Düzkan denetimli serbestlik hükümleri gereği 11 Haziran 2019 tarihinde cezaevinden tahliye edildi. 

Yukarı