Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Cumhuriyet muhabiri Canan Coşkun’a 2 yıl 3 ay hapis cezası

Cumhuriyet muhabiri Canan Coşkun’a 2 yıl 3 ay hapis cezası

Mahkeme, üst sınıra yakın verdiği cezada indirim ya da ertelemeye gitmedi   Cumhuriyet gazetesi adliye muhabiri Canan Coşkun, “Nuriye ve Semih’in 14 avukatı tutuklandı” başlıklı haberi nedeniyle yargılandığı davada iki yıl üç ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, üst sınıra yakın verdiği cezada indirim ya da erteleme yoluna gitmedi. Yargılamayı yürüten İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, Coşkun’u Terörle Mücadele Kanunu’nun 6/1 maddesi uyarınca “terörle mücadelede görev almış tanığın kimliğini açıklamak veya yaymak” suçlamasıyla mahkum etti. Mahkeme, kararında davaya konu haberde ismi geçen tanığın haber nedeniyle hedef hâline getirildiğini ve Coşkun’un haberiyle o tarihte hakkında kısıtlılık kararı olan soruşturmanın akamete uğrama ihtimalinin ortaya çıktığını savundu. Kararda ayrıca Coşkun’un “duruşmadaki olumsuz tutumu” ve “pişmanlık duymaması” nedeniyle cezada indirime gidilmediği belirtildi. Mahkeme tutuklama kararı vermedi. Kararın temyize götürülmesi bekleniyor. Coşkun’un Eylül 2017’de yayımlanan ve “DHKP/C’nin avukat yapılanmasına” yönelik bir operasyon kapsamında gözaltına alınan avukatların tutuklanmasını konu alan haberinde soruşturma kapsamında ifade veren tanığın ismi ve ifadesinden alıntılar geçiyordu. Coşkun, davanın daha önce görülen ilk duruşmasında yaptığı savunmada, haberini savcılık tutanağına dayanarak yaptığını söylemişti. Savunmalar Coşkun mahkemede yaptığı esas hakkında savunmada daha önce de hakkında kısıtlılık kararı bulunan soruşturmalar hakkında haber yazdığını ancak bunların hiçbir soruşturmanın amacını tehlikeye sokmadığı için dava konusu edilmediğini anlattı. Coşkun, “Bundan sonra da bu şekilde devam edeceğim, çünkü bunun toplumsal hafıza için bir gereklilik olduğuna inanıyorum,” dedi. Haberde adı geçen tanık ve ailesini teşhir ettiği ve terör örgütlerine hedef gösterdiği iddiasını reddeden Coşkun, “Bunu nasıl yaptığım belli değil. Haberde ne bir fotoğraf kullanılmış ne de betim yapılmış. Ailesi ile ilgili ise tek bir kelime bile yok,” diye konuştu. Savcının tanığın etkin pişmanlıktan yararlandığını da ifade ettiğini hatırlatan Coşkun, haberine dayanak olan savcılık sorgusunda tanığın etkin pişmanlıktan yararlandığına dair bir beyan olmadığını söyledi. Coşkun, “Dolayısıyla haberi yazdığım sırada orada yazmayan bir şeyi bilmem mümkün değil,” diye konuştu. Coşkun’un avukatı Bülent Utku ise adı geçen tanığın bir kamu görevlisi olmadığını, Terörle Mücadele Kanunu 6/1. maddesinde bahsedilen “terör ile mücadelede görev almış kişiler” arasında tanık ya da etkin pişmanlıkta bulunan kişilerin sayılmadığını söyledi. Utku, tanıklığı koruyan kanun maddeleri olduğunu hatırlatarak, “haberde adı geçen tanık tehdit ve tehlike altında olsaydı savcı tarafından bu maddeler uygulanabilirdi,” dedi. Utku, Coşkun’un haberine dayanak olan savcılık tutanağında ise tanıktan ismiyle tanık olarak bahsedildiği ve korunmaya ihtiyaç görülmediğini belirtti. Utku, Coşkun’un haberine dayanak olan savcılık tutanağını da mahkemeye sunacağını belirterek, “Müvekkilim haberinde tutanak dışına çıkmamak sûretiyle kastınının gazetecilik olduğunu göstermiştir” dedi. Basın özgürlüğünün Anayasa ve pek çok AİHM kararıyla güvence altına alındığını belirten Utku, Coşkun’un beraatini istedi. Coşkun’un diğer avukatı Abbas Yalçın ise haberde adı geçen tanığın daha önce başka medya kuruluşlarının haberlerinde fotoğraflarıyla yer aldığını ifade etti. Yalçın, “Anadolu Ajansı tarafından da müvekkilimin haberine içerik olarak benzer bir haber yapılmıştır. Bu haberde de tanığın adı geçmektedir. Tanık Cumhuriyet gazetesi tarafından haber yapılınca terörle mücadelede görev alan kişi olmaktadır ancak aynı haberi Anadolu Ajansı ya da başka ajanslar yapınca normal bir haber olarak görülmektedir,” dedi.

Yukarı