Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Gazeteci Harun Çümen’in tutukluluğuna devam kararı

Gazeteci Harun Çümen’in tutukluluğuna devam kararı

Kapatılan Zaman gazetesinin yaklaşık 10 aydır tutuklu bulunan eski Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Harun Çümen ilk kez hâkim karşısına çıktı

Kapatılan Zaman gazetesinin eski Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Harun Çümen, “Fethullahçı terör örgütü üyeliği” iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşmasında hâkim karşısına çıktı.

İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 8 Ocak günü görülen duruşmada yaklaşık 10 aydır tutuklu bulunan Çümen’in tutukluluğunun devamına karar verildi. Davanın ikinci duruşması ise 28 Mart’ta görülecek.

Duruşmaya Balıkesir Cezaevi’nden SEGBİS ile bağlanan Çümen, hakkındaki tüm iddiaları reddetti. Çümen savunmasında Zaman gazetesinde 21 yıl boyunca ekonomi muhabiri ve editörü olarak çalıştığını, ardından da sorumlu yazı işleri müdürü yapılarak “ateşe atıldığını” ifade etti.

Bu göreve “yapının dışından olduğu için” getirldiğini söyleyen Çümen, “17 Aralık’tan sonra bu görevi bırakmak için çok uğraştım” dedi. Çümen, “İşim sadece habercilikti. TGC üyesiyim. Hakkımda ByLock iddiası bulunmaması örgüt üyesi olmadığımın en büyük delilidir” ifadelerini kullandı.

Edirne’nin Keşan ilçesinde gözaltına alınan Çümen, kendisine Yunanistan’a kaçmaya hazırlandığına dair yöneltilen iddiaları da reddetti. “Hakkımda tek bir soruşturma yoktu, neden kaçayım?” diyen Çümen, kayınbiraderinin Keşan’a 40 km uzaklıkta bir köyde yaşadığını ve bu yüzden bölgeyi sık sık ziyaret ettiğini söyledi. Çümen ayrıca gazeteci olarak çalışamadığından, geçinebilmek için tarım ve hayvancılık ürünleri ticareti yapmaya başladığını ve gözaltına alındığı sırada zeytinyağı satışı için bölgede bulunduğunu, arabasında da çok sayıda zeytinyağı olduğunu söyledi.

Kendisiyle ilgili herhangi bir iddia bulunmadığından kaçma gibi bir niyeti olmadığına dikkat çeken Çümen, “Keşan’a gitmeseydim, örgüt üyesi olmayacaktım. 311 gündür bu garipliği çözmeye çalışıyorum,” dedi. Gözaltına alındıktan sonra sorgu hâkiminin kendisini kaçmakla değil, aksine “göçmen kaçakçılığı” yapmakla suçladığını ve bu iddiaya dayanarak soruşturma başlattığını belirten Çümen, “Bu da iddiaların tutarsızlığının göstergesidir” diye konuştu.

Çümen ayrıca birlikte yargılandığı diğer üç sanığı daha önce hiç görmediğini de sözlerine ekledi.

Çümen’in ardından söz alan avukatı Gökçen Yaşar, daha önce Çümen ile birlikte Zaman gazetesine açılan yaklaşık 100 basın kanunu davasına girdiğini söyledi. Bu davaların hiçbirinde Çümen’e yönelik suçlamalar yöneltilmediğini belirten Yaşar, “O zaman neden örgüt üyesi olduğu iddia edilmedi?” diye sordu. Yaşar ayrıca Çümen’in aynı zamanda komşusu olduğunu ve apartmanındaki depoyu da çok sayıda ürünün ticareti için kullandığını teyit edebileceğini belirtti.

Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti Çümen’in tutukluluğunun devamına hükmederek davayı 28 Mart’a erteledi.
Yukarı