Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Hak örgütlerinden SETA raporuna ortak kınama

Hak örgütlerinden SETA raporuna ortak kınama

SETA raporunda Deutsche Welle, BBC Türkçe, Amerika'nın Sesi gibi medya kuruluşlarında çalışan Türkiyeli gazeteciler hükümet karşıtı olarak tanımlanmış ve hedef gösterilmişti

Türkiye ve dünyadan 21 hak örgütü ortak bir açıklama yayımlayarak Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” başlıklı raporunu kınadı.

SETA’nın 5 Temmuz 2019 tarihinde yayımlanan raporunda Deutsche Welle, BBC Türkçe, Amerika'nın Sesi gibi medya kuruluşlarında çalışan Türkiyeli gazetecilerin özgeçmişlerine ve daha önce çalıştıkları kurumlar ile sosyal medya paylaşımlarına yer verilmiş, bu gazeteciler hükümet karşıtı olarak tanımlanmış ve hedef gösterilmişti.

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) tarafından kaleme alınan ve aralarında P24 Bağımsız Gazetecilik Platformu’nun da bulunduğu 20 ifade ve basın özgürlüğü kuruluşunun imza verdiği kınama metninde, gazetecilerin fişlenmesinden duyulan endişe dile getirildi.

Açıklamada, SETA'nın “akademik bir çalışma” olarak nitelediği 5 Temmuz 2019 tarihinde yayımlanan raporun, aslında bahsedilen medya kuruluşlarına yönelik bir saldırı niteliğinde olduğunun altı çizildi.

 

Açıklamanın Türkçe’ye çevrilmiş tam metni:

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) ve 20 diğer uluslararası insan hakları ve ifade özgürlüğü örgütü, devlet yanlısı Türk bir düşünce kuruluşunun önde gelen uluslararası basın kuruluşlarını devlete karşı önyargılı yayın yapmakla suçladığı ve paylaşımlarını fişlediği raporunu kınamaktadır. Örgütler, yayınlanan raporu gazetecilere uygulanan baskının tehlike arz eden bir şiddetlenmesi olarak yorumlamaktadır.

Bugünlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a danışmanlık yapmakla görevli İbrahim Kalın’ın kurduğu Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından 5 Temmuz’da yayınlanan rapor BBC, Deutsche Welle, Voice of America, Sputnik and Euronews da dahil olmak üzere yedi önde gelen basın kuruluşunun Türkçe yayınları ile ilgili “akademik bir araştırma” olarak lanse ediliyor. 

Esasında bu rapor, Temmuz 2016 darbe girişimi, Türkiye’nin Suriye’ye askeri müdahalesi ve öteki gelişmelerin [hükümetin] resmi versiyonu ile karşılaştırılması sonucunda raporda suçlanmayan tek medya kuruluşu olan China Radio International dışında bütün bu basın kuruluşlarına karşı bir saldırı niteliğindedir.

Rapor, bu medya kuruluşlarının muhabirlerinin siyasî eğilimlerini tespit etmek, basın ahlaklarını sorgulamak ve hatta terör örgütleriyle bağlantılarını ortaya koymak amacıyla isimlerini listelemekte, mesleki geçmişlerine yer vermekte ve sosyal medyada ne deyip ne yaptıklarının izini sürmektedir. Raporda, gazetecilerin davalarını takip etmek ve Cumhuriyet ile Evrensel gibi medya kuruluşlarının tweetlerini paylaşmak “hükümet karşıtı pozisyon almanın” kanıtı olarak ortaya konulmaktadır.

RSF ve aşağıda yer alan diğer örgütler, raporda hedef gösterilen gazeteciler ile ilgili sırf göz korkutma amacıyla ve basit varsayımlara dayanarak oluşturulan siyasi dosyaların art niyetli kullanımını kınamaktadır. Böylesine bir cadı avı, bu dönemde siyasi kutuplaşma ve gerginlikle tanımlanmakta olan Türk toplumunda özellikle tehlikelidir.

Bu raporu, Türkiye’de susturulmuş olan çoksesli medyanın yokluğunu telafi edebilmek amacıyla yabancı basın kuruluşlarının Türkçe yayınlarını arttırdıkları bir dönemde bu kuruluşların itibarını sarsma teşebbüsü olarak görmemek mümkün değildir.

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) ve gazeteci Fatih Polat, 8 Temmuz tarihinde SETA hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik,” “kişisel verilerin kaydedilmesi” ve benzer suçlamalarla suç duyurusunda bulunduklarını açıkladılar. Rapora yönelik tüm eleştirilere karşın SETA, raporun “bilimsel” olduğu yönündeki iddiasında ısrar etmektedir.

Özellikle 2016 darbe girişimi sonrasında Türkiye’de hukuk devleti adım adım parçalandıkça, Türkiye’de medyanın içinde bulunduğu durum kritik bir hâl almıştır. RSF’nin 2019 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 157. sırada yer alan Türkiye, tutuklu gazeteci sayısı yönünden de şu anda dünya rekorunu elinde bulundurmaktadır. 

  • ARTICLE 19
  • ARTICOLO 21
  • Cartoonists Rights Network International (CRNI)
  • Civic Space Studies Association
  • Committee to Protect Journalists (CPJ)
  • Danish PEN
  • English PEN
  • European Centre for Press and Media Freedom (ECPMF)
  • European Federation of Journalists (EFJ)
  • Global Editors Network (GEN)
  • Index on Censorship
  • International Press Institute (IPI)
  • Norwegian PEN
  • Osservatorio Balcani Caucaso Transeuropa (OBCT)
  • P24
  • PEN America
  • PEN International
  • Reporters Without Borders (RSF)
  • SEEMO
  • Swedish PEN
  • WAN-IFRA
Yukarı