Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Cumhuriyet davasının Çağlayan’da görülen üçüncü duruşmasının ardından gazeteci Kadri Gürsel tahliye oldu
Altısı tutuklu 20 kişinin yargılandığı Cumhuriyet davasında üçüncü duruşma 25 Eylül günü Çağlayan’da İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Mahkeme Cumhuriyet gazetesi köşe yazarı Kadri Gürsel’in tahliyesine karar verirken Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Cumhuriyet gazetesi İcra Kurulu Başkanı avukat Akın Atalay, muhasebe çalışanı Emre İper, muhabir Ahmet Şık, ve tweet'leri nedeniyle suçlanan Ahmet Kemal Aydoğdu’nun ise tutukluluklarının devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma, 31 Ekim'de görülecek.
Duruşmada tanıklardan Fatih Aytuğ, Rıza Zelyut ve Alev Coşkun dinlendi. Duruşmada dinlenmesi beklenen tanık Mehmet Faraç ise duruşmaya gelmedi.
Tanık Fatih Aytuğ’a Twitter’daki @jeansbiri adlı hesabın kullanıcısı olduğu iddia edilen Ahmet Kemal Aydoğdu ile ilgili sorular sorulurken Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu eski üyesi Alev Coşkun ise vakıf yönetimine karşı açtığı davayı anlattı, o davayla mevcut davanın bir ilişkisi olmadığını savundu.
“Ekim ayında bu dava açılıp arkadaşlarımız tutuklandığı zaman buna ilk itiraz eden ben ve arkadaşlarım oldu. Biz bu tutukluluğa karşı olduğumuzu söyledik, bildiri yayınladık,” diyen Coşkun gazetede 22 yıl birlikte çalıştığı ve davada yargılanan arkadaşlarının “terörist” olamayacağını söyledi.
Coşkun, “Ben bu arkadaşlarımın geçmişini biliyorum, bu arkadaşlarla 22 yıldır beraber çalıştım, yaşam biçimini biliyorum. Bu arkadaşlardan terörist olmaz, bu arkadaşlardan FETÖ’cü olmaz, Bu arkadaşlarımızın yüksek mahkemenizden tutuksuz yargılanmalarını istiyorum,” diye konuştu.
Coşkun konuşması esnasında “Turhan Günay'ın ne işi var burada?” diye sorunca davanın ilk duruşmasında tahliye edilen Turhan Günay söz alarak "Sayenizde efendim” diye cevap verdi.
Ancak Coşkun, avukat Tora Pekin’in soruları karşısında vakıf yönetimine dava açma kararını savundu, ve gazete yönetimini eleştirerek, “Bu Atatürk'ün gazetesidir. Buranın temel ilkeleri var, Atatürk'e bağlılık, Cumhuriyet'e bağlılık. Bu terör örgütünün başköşeye getirileceği yer değildir,” dedi.
Daha sonra dinlenen ve kendisini “Mustafa Kemal’in yazarı” olarak nitelendiren Rıza Zelyut ise ifadesinde “vakıf üzerinden birilerinin Cumhuriyet gazetesine el koyduğunu” söyledi.
“Bunu kim yaptı? Nuray Mert'i, Can Dündar'ı Aydın Engin'i kim getirdiyse o yapmıştır” diyen Zelyut'a Engin söz alarak “Beni 1992'de Cumhuriyet'e İlhan Selçuk aldı, sonra yazıişleri müdürü oldum” diye cevap verdi.
Zelyut'un “12 haberin 8'i HDP ve Selahattin Demirtaş'tı. Bir gazetenin internet sayfasında HDP ve Demirtaş'ın 8 haberi olamaz” demesi üzerine salondan “Sana ne” sesleri yükseldi.
Duruşmada daha sonra mütalaasını sunan savcı, tüm tutuklu sanıkların tutukluklarının devamını talep etti.
Mütalaadan sonra söz alan Gürsel, sunulan tutukluluğa devam gerekçeleriyle bir alakasının olmadığını söyleyerek tahliyesini talep etti.
Ahmet Şık, Murat Sabuncu ve Emre İper ise herhangi bir taleplerinin olmadığını söylediler.
Ara kararını açıklayan mahkeme, karar için ara verilmeden önce Akşam ve Star gazetelerinin internet sitelerinde yayımlanan ve tüm sanıkların tutukluluklarına devam kararı verildiğini iddia eden haberlerin sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunulacağını da belirtti.
P24 cezaevindeki gazeteciler listesini güncelledi
P24, cezaevindeki gazeteciler listesini serbest foto-muhabir Ömer Sezgin’i de ekleyerek güncelledi. Sezgin, 30 Nisan günü aralarında Etkin Haber Ajansı (ETHA) gönüllü muhabiri Meşale Tolu Kartal’ın da bulunduğu altı kişiyle beraber gözaltına alınmış, 7 Mayıs günü tutuklanmıştı.
Terör örgütü üyeliği ve propaganda suçlamalarıyla tutuklanan Sezgin’in ilk duruşması 11-12 Ekim’de 29. Ağır Ceza Mahkemesinde Silivri Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda görülecek.
Güncellenen listeye göre Türkiye’de cezaevinde bulunan gazeteci ve medya çalışanı sayısı en az 170 oldu. Ayrıntılı listeye buradan erişilebilir.
Gazeteci Mustafa Akyol’a Malezya’da gözaltı
Gazeteci yazar Mustafa Akyol'un, “Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam Arasındaki Ortaklıklar” başlığı altında düzenlenen forumda bir konuşma yapmak için gittiği Malezya'da 25 Eylül gecesi gözaltına alındı.
"Şeriat kanunlarına aykırı dinsel çalışmalarda bulunduğu" iddiasıyla gözaltına alınan Akyol, 18 saat süren sorgunun ardından serbest bırakıldı.
Ertelenen forum daha sonra iptal edildi. Akyol’un yaşananların ardından ülkeden ayrıldığı ifade edildi.
RTÜK’ten Irak Kürdistan Bölgesi kanallarına yaptırım
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nden yayın yapan televizyon kanallarının Türksat’tan çıkarılmasına karar verdi.
RTÜK Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde bağımsızlık referandumundaki oy verme işlemi devam ederken, olağanüstü toplantı kararı almıştı. Toplantıdan çıkan karar Rudaw TV, Kurdistan24 TV ve Waar Tv’nin Türksat’tan çıkarılması oldu.
Üç televizyon kanalı da Irak Kürdistan Bölgesi’nden yayın yapıyor ve Türksat’tan Türkiye’ye de yayın yapıyorlardı.
Türkiye’de tutuklu ya da hükümlü olarak hapiste bulunan tüm gazetecilerin, Olağanüstü Hâl kapsamında kapatılan basın yayın kuruluşları, vakıf ve derneklerin listelerine buradan erişebilirsiniz.