Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Türkiye’nin talebiyle Barcelona’da tutuklanan gazeteci yazar Hamza Yalçın serbest bırakıldı
Türkiye'nin talebiyle uluslararası polis teşkilatı Interpol tarafından kırmızı bültenle arandığı gerekçesiyle 3 Ağustos'ta Barcelona'da tutuklanan gazeteci-yazar Hamza Yalçın’ın 28 Eylül tarihinde şartlı serbest bırakıldığı bildirildi.
El Periodico adlı gazete, Yalçın'ın haftada bir kez adlî makamlara imza vermesi şartıyla salıverildiğini ve pasaportuna da el konulduğunu bildirdi.
İspanyol medyası, 1984 yılından bu yana İsveç'te yaşayan ve İsveç vatandaşı olan Yalçın'ın şartlı salıverilmesine karar verdiğini, ancak mahkeme heyetinin Türkiye'nin iade talebi konusunda ise henüz bir karar vermediğini duyurdu.
Yalçın Türkiye’de "terör propagandası yapmak ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘a hakaret etmekle" suçlanıyor.
Anayasa Mahkemesi’nden basın özgürlüğü kararı
Anayasa Mahkemesi 28 Eylül günü açıkladığı bir kararla Fethullah Gülen’in bir telefon görüşmesini internet sitesinde yayımlayan gazeteci hakkında verilen cezanın basın ve ifade özgürlüğünün ihlali olduğuna hükmetti.
Kurumun resmî sitesinde yayımlanan kararda bir internet sitesinde haber müdürü olarak görev yapan gazeteci Hakan Yiğit’in, 17-25 Aralık soruşturmalarının ardından Gülen’e veya ona yakın kişilere ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarını “Gülen’in En Büyük Abiyle Görüşmesi İnternete Düştü” başlığıyla yayımladığı bildirildi.
Haberin yayımlanmasının ardından ise Gülen, haberi yapanlar hakkında “kişilik haklarına hakaret” ve “haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek” suçlarından soruşturma başlatılması için şikâyette bulunmuştu. Ardından açılan dava sonunda Yiğit hakkında 1 yıl 8 ay hapis cezası verilmiş ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve Yiğit’in beş yıl denetim altında bulundurulmasına karar verilmişti.
Anayasa Mahkemesi kararında verilen cezayla başvurucunun ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi.
Can Dündar’a Nobel adaylığı ve kırmızı bülten talebi
Cumhuriyet gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni gazeteci Can Dündar hakkında 28 Eylül günü Diyarbakır Başsavcılığı’nca kırmızı bülten ve iade talebinde bulunuldu. Oslo’da ise Dündar ve Cumhuriyet gazetesi Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi.
Diyarbakır Başsavcılığı, merkez Bağlar ilçesinde 24 Nisan 2016'da Diyarbakır Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanlığı konferans salonunda gerçekleştirilen bir konferansta konuşan Dündar hakkında bir süre önce "terör örgütü propagandası yaptığı" iddiasıyla soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında Başsavcılığın talebi üzerine 5. Sulh Ceza Hâkimliği, Dündar hakkında "yakalama" kararı çıkarttı.
Karar doğrultusunda yapılan aramada, Dündar'ın yurt içinde kayıtlı adresinde bulunmadığı ve Almanya'da olduğu tespit edildi. Bunun üzerine Başsavcılık Dündar ile ilgili "kırmızı bülten" ve "iade talepnamesi" düzenleyerek, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'ne gönderdi.
Öte yandan, Oslo'daki Nobel Barış Ödülü Komitesi'ne her yıl aday adayı önerilerinde bulunan kurumlardan Oslo Barış Araştırmaları Enstitüsü (Prio), bu yıl önerdiği beş aday arasında Cumhuriyet ve Dündar'a da yer verdi. Adaylık gerekçesinde Dündar'ın gazetecilik yaptığı için soruşturmalara maruz kaldığı vurgulanırken Cumhuriyet için de "Türkiye'nin en eski gazetesi Cumhuriyet basın özgürlüğünün simgesi oldu" denildi.
TRT kameramanı sosyal medya paylaşımları nedeniyle işten atıldı
TRT’de kameraman olarak çalışan Haber Sen Şube Yöneticisi Binali Erdoğan sosyal medyada başkanlık sistemini eleştiren paylaşımı nedeniyle memuriyetten atıldı.
Erdoğan hakkında paylaşımları üzerine disiplin soruşturması başlatıldığı ve soruşturmanın 26 Eylül’de sonuçlandırıldığı, paylaşımların “Cumhurbaşkanına hakaret” olarak kabul edilmesi üzerine Erdoğan hakkında memuriyetten men kararı verildiği bildirildi.
Azerbaycan’dan gazeteci ve siyasetçilere tutuklama kararı
Azerbaycan makamları, kendi izinleri olmadan Dağlık Karabağ'a giden siyasetçi Ufuk Uras, yazar Sait Çetinoğlu, gazeteciler Ali Bayramoğlu ve Erol Katırcıoğlu hakkında soruşturma başlatıldığını ve tutuklama kararı verildiğini duyurdu.
Azerbaycan Başsavcılığı'ndan 28 Eylül tarihinde yapılan yazılı açıklamada, “Uras, Çetinoğlu, Bayramoğlu ve Katırcıoğlu'nun 22 Eylül'de, ilgili Azerbaycan makamlarının izni olmadan Ermenistan üzerinden Dağlık Karabağ'a gittiklerinin belirlendiği” kaydedildi.
Uras, Çetinoğlu, Bayramoğlu ve Katırcıoğlu için tutuklama kararı verildiği ve uluslararası arama kararı çıkartıldığı ifade edilen açıklamada, bahsi geçen kişilerin gözaltına alınmaları için ilgili Türk birimlerine başvuruda bulunulduğu vurgulandı.
Belgesel yönetmeni Rakka’da hayatını kaybetti
Belgesel yönetmeni Mehmet Aksoy’un 26 Eylül günü Rakka’da bir IŞİD saldırısı sırasında hayatını kaybettiği bildirildi.
32 yaşındaki Aksoy’un Suriye’nin kuzeyine İngiltere’den geçtiği ve iki aydır Demokratik Suriye Güçleri tarafından Rakka’da IŞİD’e karşı düzenlenen operasyonları görüntülediği belirtildi.
Tutuklu gazeteci Emre Soncan’dan TGC ve CHP’ye sitem
Kapatılan Zaman gazetesinin Cumhurbaşkanlığı ve savunma muhabiri Emre Soncan cezaevinden Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve CHP’ye sitem etti.
Zaman gazetesine 2016 Mart ayında kayyum atanmasının ardından işine son verilen ve 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanan Soncan TGC’nin gazeteciler arasında ayrım yaptığını savundu.
Soncan, sosyal medya aracılığıyla yaptığı çağrıda “CHP ve TGC Silivri’ye geliyorlar, kendilerine yakın gazetecilere destek veriyor ama kendilerinden olmayan gazetecileri görmezden geliyorlar” dedi.
Tutuklu gazeteci Çağdaş Erdoğan cezaevinden mesaj gönderdi
13 Eylül’den beri tutuklu bulunan fotoğraf sanatçısı ve gazeteci Çağdaş Erdoğan P24 aracılığıyla Silivri 5 No.lu Cezaevi'nden mesaj gönderdi.
26 Eylül tarihinde görüştüğü P24 Hukuk Birimi avukatları aracılığıyla gönderdiği mesajında Erdoğan “Hiç olmadığım kadar umutluyum. Siz de umutlu olun. Her nefesiniz daraldığında Nuh Köklü’yü, Berkin’i, Hrant’ı, Taybet İnan’ı hatırlayın... Unutmayın burası bizi öldürmek isteyenlerin değil bizim ülkemiz” dedi.
Türkiye’de tutuklu ya da hükümlü olarak hapiste bulunan tüm gazetecilerin, Olağanüstü Hâl kapsamında kapatılan basın yayın kuruluşları, vakıf ve derneklerin listelerine buradan erişebilirsiniz.