Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Olağanüstü Hâl’de Gazeteciler - 163

Olağanüstü Hâl’de Gazeteciler - 163

Ece Sevim Öztürk tutuklandı; Sedat Sur’a paylaşımları nedeniyle soruşturma açıldı; Şirin Kabakçı 14 ay tutukluluktan sonra ilk duruşmasına çıktı

Çağdaş Ses sitesi Genel Yayın Yönetmeni Ece Sevim Öztürk, 12 gün gözaltında tutulduktan sonra 20 Haziran günü geç saatlerde çıkarıldığı mahkemece “FETÖ üyesi olmamakla birlikte örgüte yardım” suçlamasıyla tutuklandı.

Öztürk hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca “15 Temmuz’daki darbe girişimi sonrasında bir sosyal paylaşım sitesi üzerinden FETÖ lehine paylaşımlarda bulunduğu” iddiasıyla soruşturma açıldığı öğrenildi. 

Konuyla ilgili habere bu bağlantıdan ulaşılabilir.

Serbest gazeteci H. İbrahim Erbil hakkında yakalama kararı

Fransa’da serbest gazetecilik yapan Halil İbrahim Erbil hakkında, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’i sosyal medya mesajlarıyla tehdit ettiği ve örgüt propagandası yaptığı iddiasıyla açılan davanın yedinci duruşması, 21 Haziran günü Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşma savcısı Erhan Demirel, Erbil hakkındaki yakalama emrinin infazının beklenmesini talep etti. Mahkeme ara kararında sanık hakkındaki yakalama emrinin devamına karar vererek davayı 10 Ocak 2019 tarihine erteledi.

Konuyla ilgili habere bu bağlantıdan ulaşılabilir.

Sertaç Kayar, hakkında açılan davanın ilk duruşmasına çıktı

Serbest gazeteci Sertaç Kayar, hakkında yazdığı ve sosyal medyada paylaştığı haberler gerekçe gösterilerek açılan davanın ilk duruşmasında hâkim karşısına çıktı. Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 22 Haziran’da görülen duruşmada Kayar hazır bulundu. Duruşmada söz alan Kayar, eylemci değil gazeteci olduğunu ifade etti. Dava ileri bir tarihe ertelendi.

Ahmet Altan, Pelin Ünker, Perihan Mağden davaları ertelendi

Roman yazarı ve gazeteci Ahmet Altan'ın “Cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla yargılandığı davanın 21 Haziran günü İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmesi planlanan duruşması, hâkimin mazereti nedeniyle 20 Aralık 2018 tarihine ertelendi. Altan, davada, 8 Mayıs 2016 tarihinde P24’te yayınlanan “Yeni Ergenekon” başlıklı yazısı nedeniyle suçlanıyor.

Cumhuriyet gazetesi ekonomi editörü Pelin Ünker’e, 2017 yılının Kasım ayında gazete yayınlanmış olan “Paradise Papers” haberi dolayısıyla Enerji Bakanı Berat Albayrak, kardeşi Serhat Albayrak ve işadamı Ahmet Çalık tarafından açılan davanın 21 Haziran’da İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmesi beklenen ilk duruşması da aynı gerekçeyle ileri bir tarihe ertelendi.

Aynı gün, yazar Perihan Mağden’in de yine “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandığı ve yine İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmesi planlanan duruşması ise, 22 Kasım tarihine ertelendi. Mağden, davada, Nisan 2016’da yayımlanan bir yazısında “Survivor” isimli televizyon programının bir yarışmacısını Cumhurbaşkanı Erdoğan’a benzeterek eleştirmesi nedeniyle yargılanıyor.

Sedat Sur’a paylaşımları nedeniyle soruşturma açıldı

Özgürüz muhabiri Sedat Sur’a, Urfa’nın Suruç ilçesinde 14 Haziran günü seçim çalışmaları sırasında meydana gelen ve dört kişinin ölümü ile sonuçlanan olaylarla ilgili sosyal medyadan yaptığı paylaşımlar nedeniyle soruşturma açıldı.

Hakkında açılan soruşturmayı Twitter hesabından duyuran Sur, polisin evine gelerek kendisini ifadeye çağırdığını kaydetti. Sur, 20 Haziran günü emniyete giderek verdiği ifadede, olay hakkında yaptığı paylaşımları bir gazeteci olarak Suruç’taki kaynaklarından alarak haberleştirdiğini belirtti. Kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini vurgulayan Sur, mesajları haber amacıyla paylaştığını belirtti.

Çiğdem Toker’e açılan tazminat davası Aralık ayına ertelendi 

Cumhuriyet gazetesi köşe yazarı Çiğdem Toker’e Agrobay Seracılık tarafından açılan 1.5 milyon TL manevi tazminat talebiyle açılan davanın görülmesine 19 Haziran günü başlandı. Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce görülen ve P24 tarafından izlenen duruşmada Toker ve avukatı hazır bulundu.

Toker, davaya konu edilen yazısının ifade özgürlüğü sınırları içinde kaleme alındığını söyleyerek davanın reddini talep etti. Toker’in avukatı da davanın reddini talep etti.

Davacı Agrobay Seracılık avukatları ise yazının şirketin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olup olmadığı, manevi tazminat gerektirip gerektirmediği yönünde kanıt sunmak ve mahkemenin bunları incelemesi için süre talebinde bulundu.

Mahkeme davayı 6 Aralık 2018 tarihine erteledi.

Şirin Kabakçı 14 ay tutukluluktan sonra ilk duruşmasına çıktı

Kapatılan Zaman gazetesinin eski Konya temsilcisi Şirin Kabakçı’nın “FETÖ üyeliği” iddiasıyla tutuklu olarak yargılandığı davanın ilk duruşması 19 Haziran günü İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

P24 tarafından izlenen duruşmaya, 2017 Mayıs ayından bu yana tutuklu olan Kabakçı, Konya Cezaevi’nden SEGBİS ile bağlanarak savunmasını yaptı.

Kabakçı’ya yöneltilen “örgüte üye olmak” suçlamasına, Zaman gazetesindeki çalışmasına dair SGK kaydı, “FETÖ üyeleri” ile HTS kaydı, yurt dışı seyahatleri, Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca’nın tutuklanmalarını protesto etmesi dayanak olarak gösteriliyor.

Savunması için söz alan Kabakçı, aleyhine olan hususları reddettiğini belirtti. 

Kabakçı savunmasını şöyle sürdürdü: “Ben gazeteciyim, bu işe 1990 yılında muhabir olarak başladım. Sarı basın kartım mevcuttur. On sekiz yıllık sarı basın kartı sahibi olarak sürekli basın kartı almaya hak kazandım. Kanunlarımıza göre gazetecinin görevi toplum adına haber takibi yapmaktır.” 

Gazetecilerin kamu görevi ifa ettiğini belirten Kabakçı, “Demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye, basın özgürlüğünü anayasa ve uluslararası sözleşmelerle teminat altına almıştır” dedi.

Yurtdışı gezilerini haber amacıyla gerçekleştirdiğini ifade eden Kabakçı, yaptığı telefon görüşmelerinin de meslekî amaçlı olduğunu söyledi. Hakkındaki suçlamanın bir diğer dayanağı olan protesto eylemleri ile ilgili olarak ise Kabakçı, “Protesto yapmak Anayasaya göre suç değildir. Ben bir örgütün protesto eylemine değil, çalıştığım kurumun düzenlediği protesto eylemine katıldım” diye konuştu.

Kabakçı sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben 14 aydır tutukluyum ve ilk defa kendimi ifade edebiliyorum. 2013 yılı öncesi görüşmelerimin 2017 yılında suç olarak önüne konulacağını bilemezdim. Yasal iş ve eylemlerimden dolayı silahlı terör örgütü üyeliği ile suçlanıyorum. Bu durum Anayasaya aykırıdır. Suçlama konusu tek faaliyetim gazeteciliktir. Dosyadan görüleceği üzere Ocak 2018’e kadar pasaportum iptal edilmedi. Kaçma durumum olsaydı kaçabilirdim, ancak benim gözaltı işlemim resmi adresimde oldu. Tanıklar hakkımdaki ifadelerinde sadece benim Zaman gazetesi temsilcisi oldugumu belirtmişler. Bunu zaten inkar etmiyorum.”

İddianamede ByLock kullanıcısı olduğuna dair iddiaları da reddeden Kabakçı, savunmasını tahliyesini ve beraatini isteyerek bitirdi.

Ardından söz alan avukatı ise Kabakçı’nın savunmasının yazılı olduğu evrakların bir kısmının, duruşma başlamadan önce görevliler tarafından kendisinden alındığını belirtti.

Avukatı, Kabakçı’nın eylemlerinin gazetecilik faaliyeti olduğunu, müvekkilinin ByLock kaydının bulunmadığını, dosyada müvekkilin örgüt üyesi olduğuna dair somut delil bulunmadığını ifade ederek Kabakçı’nın tahliyesini talep etti.

Mahkeme ara kararında, savcının talebi yönünde, Kabakçı’nın tutukluluk halinin devamına hükmederken, dinlenmeyen tanıkların dinlenmesinden vazgeçilmesine, Bank Asya’ya yazı yazılmasına, Digitürk aboneliğinin iptal tarihi ve nedeninin tespiti için yazı yazılmasına karar vererek davayı 16 Ağustos 2018 tarihine erteledi.

Hakan Gülseven’e tazminat yüzünden tutuklama

Gazeteci Hakan Gülseven, mahkûm edildiği tazminatı ödemediği gerekçesiyle hakkında çıkarılan yakalama kararı sonucu, 19 Haziran günü Ayvalık Adliyesi’nde tutuklandı. Gülseven, Yurt gazetesinde 2013 yılında yayınlanan bir yazısında eski Adana Valisi Hüseyin Avni Coş’a “hakaret ettiği” suçlamasıyla açılan dava sonucunda mahkûm edildiği tazminatı gazete yönetiminin ödememesi nedeniyle tutuklandı. Burhaniye Açık Ceza İnfaz Kurumuna gönderilen Gülseven, arkadaşlarının tazminat cezasını ödemesi sonucunda, 20 Haziran günü serbest bırakıldı. Gülseven haberi Twitter hesabından duyurdu.

Geride kalan haftanın diğer ifade özgürlüğü davaları 

  • Büyükada’da katıldıkları bir toplantı sırasında 5 Temmuz 2017 günü gözaltına alınan 10 hak savunucusunun “Silahlı terör örgütüne yardım etmek” ve dosyaya sonradan eklenen Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç’ın “Silahlı terör örgütü FETÖ üyesi olmak” suçlamalarıyla yargılandıkları davanın dördüncü duruşması 21 Haziran 2018 günü İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma sonunda mahkeme davanın tek tutuklu sanığı Kılıç’ın tutukluluk halinin devamına hükmederek davayı 7 Kasım 2018 tarihine erteledi. P24 tarafından izlenen duruşma ile ilgili habere bu bağlantıdan ulaşılabilir.

  • Çevirmen Sebla Küçük’e, Twitter’da Türkiye’nin Afrin’e yönelik askeri operasyonuna ilişkin İngilizce kaynaklardan çevirdiği paylaşımları nedeniyle “terör örgütü propagandası” gerekçesiyle dava açıldı. İddianamede, Küçük’ün yabancı haber ajanslarından ve gazetecilerden çevirdiği üç paylaşım dava gerekçesi olarak gösterildi. İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen davanın ilk duruşması 22 Kasım 2018 tarihinde görülecek.

  • Rap şarkıcısı Ezhel, şarkılarında “uyuşturucu kullanımına özendirmek” suçlamasıyla tutuklu yargılandığı davanın 19 Haziran’da görülen ilk duruşmasında beraat etti. P24 tarafından izlenen duruşmayla ilgili habere buradan ulaşılabilir.

  • İçişleri Bakanlığı tarafından bakanlığın internet sitesinde yapılan açıklamaya göre, 11-18 Haziran tarihleri arasında 251 kişi hakkında sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle yasal işlem başlatıldı. Bu kişilerden ikisi, 12 Haziran ve 14 Haziran tarihlerinde, “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek tutuklandı. Kayseri’de ise aynı iddiayla bir kişinin gözaltına alındığı bilgisi verildi.

Cezaevindeki gazeteciler listesi 

Çağdaş Ses sitesi genel yayın yönetmeni Ece Sevim Öztürk’ün 20 Haziran’da tutuklanmasının ardından Türkiye’de tutuklu veya hükümlü olarak hapiste bulunan gazeteci ve medya çalışanı sayısı en az 182 oldu. 

Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan ulaşılabilir.

 
Yukarı