Ruşen Takva

Serbest gazeteci ve foto muhabiri Ruşen Takva hakkında, 2016 yılında sokağa çıkma yasakları sırasında yaptığı sosyal medya paylaşımları ve haberleri gerekçe gösterilerek Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Takva’nın dijital materyallerine el konuldu. Bir gün gözaltında tutulan Takva, ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı.

 

Yapılan bir ihbar sonucu başlatılan soruşturma neticesinde, Takva hakkında “terör örgütü propagandası yapmak” (Terörle Mücadele Kanunu 7/2) suçlamasıyla iddianame hazırlandı. 21 Temmuz 2017 tarihli iki sayfalık iddianamede, Takva’nın, sosyal medya paylaşımları ile “terör örgütünün cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek, övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yaptığı” öne sürüldü.

 

İddianame Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Davanın ilk duruşması 17 Kasım 2017 tarihinde görüldü. Savunmasını yapan Takva, paylaşımları gazetecilik ve fotoğrafçılık mesleği nedeni ile yaptığını, paylaşımlarında terör örgütü propagandası kastı bulunmadığını ve suçlama konusu fotoğraflarının ödül aldığını belirtti.

 

Takva’nın avukatı Helin Özgökçe de Takva’nın savaş halinin görünen yüzünü insanlara gazeteci olarak yansıttığını ve suç işleme kastı bulunmadığını belirterek beraat talebinde bulundu.

 

Davanın ilk celsesinde esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, “sadece barış adına habercilik yaptığı savunmasının kendini suçtan kurtarmaya yönelik olduğu kanaati ile” Takva’nın atılı suçtan cezalandırılmasını istedi.

 

28 Kasım 2017 tarihli ikinci duruşmada hükmünü açıklayan mahkeme, Takva’ya, “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, Takva’nın yargılama sürecinde göstermiş olduğu pişmanlık dolayısı ile cezanın ertelenmesine karar verdi.

 

Verilen cezanın istinaf mahkemesi tarafından onanmasının ardından Takva’nın avukatları Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuru yaptı.

 

Aldığı ceza sebebiyle Takva hakkında verilen yurtdışına çıkış yasağı kararı halen devam ediyor. Takva’nın başvurularına rağmen 2016 yılında gözaltına alındığı sırada el konulan dijital materyalleri de 2021 yılı itibarıyla henüz teslim edilmedi.

 

“Basın açıklamasını takip” davası

 

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Van İl Örgütü tarafından 8 Ocak 2021 tarihinde düzenlenen bir basın açıklamasına katıldığı ve yürüyüşü organize ettiği iddiasıyla Takva hakkında Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.

 

Soruşturma neticesinde 3 Mart 2021 tarihinde hazırlanan iddianamede, Takva’ya “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” (2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu 28/1, 32/1) ve “Örgüt üyeliği” (Türk Ceza Kanunu 220/6 ve 314/3 yollamasıyla 314/2) suçlamaları yöneltildi.

 

İddianamede, toplantı ve gösteri hakkının ifade özgürlüğü olarak değerlendirilse de “sınırsız” olmadığı ileri sürülerek Yargıtay ve AYM kararları ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden (AİHS) alıntılar yapıldı.

 

İddianame, Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Davanın ilk duruşması 10 Haziran 2021 tarihinde görüldü. Savunmasını yapan Takva, suçlama konusu yürüyüşü gazeteci olarak takip ettiğini söyledi.

 

Duruşmada tanık olarak ifade veren A.Ş. isimli polis memuru, Ruşen Takva’nın basın açıklaması yapmak isteyen grubun içinde olduğunu iddia etti ancak devamında “tam olarak hatırlamadığını” söyledi.

 

Takva'nın avukatları Mahmut Kaçan ve Burcu Şeber, iddianamenin somut bir eylem içermediğini belirterek beraat kararı verilmesi talebinde bulundu. Duruşma savcısının mütalaanın hazırlanması için süre talebini kabul eden mahkeme, davayı 12 Ekim 2021 tarihine erteledi.