Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
AYM “dezenformasyon” yasasının iptaline ilişkin başvuruyu reddetti; Tolga Şardan serbest bırakıldı; Rabia Çetin “hedef göstermek” suçlamasıyla yargılandığı davada beraat etti; Zübeyde Sarı hakkında “yanıltıcı bilgiyi yayma” soruşturması
Anayasa Mahkemesi “dezenformasyon” yasasının iptaline ilişkin başvuruyu reddetti
Anayasa Mahkemesi, 18 Ekim 2022’de yürürlüğe giren ve kamuoyunda “dezenformasyon” yasası olarak bilinen TCK 217/A (halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma) maddesinin iptali ve yürütmesinin durdurulmasına ilişkin yapılan başvuruyu reddetti.
Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bu suçlamayla en az 30 gazeteci hakkında soruşturma açıldı. Yasa kapsamında en son gazeteci Tolga Şardan 1 Kasım’da tutuklanmış ve yapılan itirazın ardından 6 Kasım’da serbest bırakılmıştı.
Anayasa Mahkemesi, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçu için üç yıla kadar hapis cezası öngören maddenin iptali ve yürütmesinin durdurulması için CHP tarafından Ekim 2022’de yapılan iptal başvurusunu geçtiğimiz hafta gündemine aldığını duyurmuştu.
Yasanın bir yılına ilişkin analiz için tıklayın
“Yanıltıcı bilgiyi yayma” suçlamasıyla tutuklanan gazeteci Tolga Şardan serbest bırakıldı
''MİT'in Cumhurbaşkanlığına sunduğu 'yargı raporu'nda neler var?" başlıklı yazısı nedeniyle 1 Kasım’da Ayvalık, Balıkesir’de “yanıltıcı bilgiyi yayma” (TCK 217/A) suçlamasıyla tutuklanan T24 yazarı Tolga Şardan’ın tahliyesine karar verildi. İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliğince 6 Kasım’da verilen kararla Şardan’a yurt dışı yasağı getirildi.
Şardan, tahliye sonrası yaptığı açıklamada, "Sadece gazetecilik yaptım, halkı bilgilendirmeye çalıştım. Yazdıklarımın da arkasındayım. Önümüzdeki günlerde sürecin nasıl işleyeceğini hep birlikte göreceğiz" dedi.
Tutuklandıktan sonra önce Ankara'da Sincan Cezaevine götürülen Şardan, ertesi gün İstanbul'da Silivri Cezaevine nakledilmişti. Şardan’ın avukatları 6 Kasım’da tutuklama kararına itiraz etmiş, İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliğine verilen itiraz dilekçesinde, Şardan’ın tamamen haksız, yasaya/hukuka aykırı ve keyfi şekilde tutuklandığı belirtilmişti.
Gazeteci Rabia Çetin “hedef göstermek” suçlamasıyla yargılandığı davada beraat etti
Gazeteci Rabia Çetin hakkında sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek “kamu görevlisine hakaret” (TCK 125/3) ve “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” (TMK 6/1) suçlamalarıyla açılan davanın üçüncü duruşması 6 Kasım 2023 günü İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Çetin ve avukatı duruşmada hazır bulundu.
Savcı önceki duruşmada açıkladığı esas hakkındaki mütalaasını tekrarlayarak, Çetin'in "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçlamasından cezalandırılmasını, "kamu görevlisine hakaret" suçlamasından ise beraatını istedi.
Mahkeme, “atılı suçun unsurları oluşmadığı” yargısıyla gazeteci Çetin’in beraatına hükmetti.
Gazeteci Semra Çelebi’ye “Onur Yürüyüşü” paylaşımı nedeniyle yargılandığı davada beraat
Gazete Kadıköy Yazı İşleri Müdürü Semra Çelebi’nin 2020 Onur Yürüyüşü dolayısıyla yaptığı sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek “devletin egemenlik alametlerini aşağılamak" (TCK 300/1) suçlamasıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması 6 Kasım 2023 günü Anadolu 10. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Çelebi’nin avukatı, savcının önceki duruşmada sunduğu ve ceza istediği esas hakkındaki mütalaasına karşı konuşarak kovuşturmaya konu paylaşımdaki “ibne” ifadesinin hakaret kastı içermediğini söyledi. Çelebi'nin avukatı, ilk duruşmada iddianameye konu dizenin duruşma tutanağına bile yanlış geçirildiğini hatırlatarak, “Kimse bu şiiri ezbere bilmek ya da saygı duymak zorunda değildir” diye konuştu.
Savcı esas hakkındaki mütalaasını tekrar ederek Çelebi’nin cezalandırılmasını istedi.
Mahkeme “atılı suçun unsurları oluşmadığı” yargısıyla gazeteci Çelebi’nin beraatına hükmetti.
2020 İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası sırasında, 2014 Onur Yürüyüşü’nden kendi çektiği fotoğrafı paylaşan Çelebi, “Bayrakları bayrak yapan velev ki ibnelerdir! 2014 #onuryürüyüşü müzden” notunu düşmüştü. Bu paylaşım üzerine Çelebi sosyal medyada hedef gösterilmiş, hakkında “devletin egemenlik alametlerini alenen aşağılama” iddiasıyla yapılan suç duyurusunda o dönem savcılık kovuşturmaya yer olmadığına karar vermişti. Ancak aradan iki yıl geçtikten sonra aynı paylaşım hakkında bu kez iddianame hazırlanmış ve dava açılmıştı.
Gazeteci Sertaç Kayar beraat etti
Diyarbakır’da rehabilitasyon merkezlerinde yaşanan ve yargıya taşınan yolsuzluklarla ilgili yaptığı haber nedeniyle üç defa ifade vermek zorunda kalan, aynı iddia ve suçlama nedeniyle hakkında iki ayrı soruşturma ve bir dava açılan gazeteci Sertaç Kayar "hakaret" (TCK 125) suçlamasından beraat etti..
“Rehabilitasyon merkezleri üzerinden ‘Rüşvet havuzu’ iddiası: En az 60 milyonluk vurgun yapıldı” başlığıyla yayınlanan haberde isminin baş harflerinin yazıldığını ileri süren bir kişinin suç duyurusunda bulunması üzerine Kayar hakkında soruşturma başlatılmıştı. Şikâyetçi olan kişinin ikamet ettiği Erzincan’da açılan iki ayrı soruşturmada bir savcı takipsizlik kararı verirken, başka bir savcı Kayar hakkında iki yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlamıştı.
İddianameyi kabul eden Erzincan 2. Asliye Ceza Mahkemesi, basit yargılama usulüyle görülmesine karar verdiği davada kararanı açıkladı. Mahkeme, Kayar’ın “Sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle hakaret” suçunu işlediğinin sabit olmadığına hükmederek, beraat kararı verdi.
Anayasa Mahkemesi, erişim engeli getirilen haber için “hak ihlali” kararı verdi
Anayasa Mahkemesi, Artı Gerçek'te yayımlanan "Karakoldan 'Havan Mermisi' yanıtı: Deneme amaçlı biz atıyoruz" başlıklı habere erişim engeli getirilmesine yapılan itirazı karara bağladı. Mahkeme, erişim engeli kararının Anayasa'nın 26'ncı ve 28'inci maddelerince güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiğini oy çokluğuyla kabul etti.
Mahkeme, kararı ifade ve basın özgürlüklerinin ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliğine gönderirken, tazminat talebini reddetti.
15 Ekim 2019'da yayımlanan haber Ankara 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin kararıyla erişime engellenmişti. Karara itiraz eden Artı Media, ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasıyla AYM'ye başvurmuştu.
“Helikopter işkencesi” haberi nedeniyle hapis cezası alan gazetecilerin mahkumiyeti onandı
Van'ın Çatak ilçesinde 2020'de askerler tarafından gözaltına alınan ve işkence sonucu Servet Turgut'un hayatını kaybetmesi, Osman Şiban'ın helikopterden atılarak ağır yaralanmasıyla ilgili yaptıkları haber nedeniyle yargılanan Mezopotamya Ajansı (MA) İmtiyaz Sahibi Ferhat Çelik ile haberi paylaşan Jiyan TV İmtiyaz Sahibi İdris Yayla'ya verilen hapis cezası istinaf tarafından onandı.
11 Eylül 2020 tarihide askerler tarafından gözaltına alınan Servet Turgut ve Osman Şiban’ın helikopterden atılmasına dair soruşturmayı yürüten savcı ile bu durumu kamuoyuna duyuran gazetecileri gözaltına alan savcının aynı kişi olduğuna dair yaptıkları paylaşımları nedeniyle iki gazeteciye “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” (TMK 6/1) suçlamasıyla, 1 yıl 3 ay hapis cezası verilmişti.
Gazetecilerin avukatları, basın özgürlüğüne aykırı olduğu gerekçesiyle hapis cezası kararını istinafa taşımıştı. Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, 10 Ekim 2023’de oybirliğiyle aldığı kararla, gazetecilerin avukatlarının istinaf talebini esastan reddetmişti.
Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen kararda, dava dosyasındaki suçlamalara dair herhangi bir değerlendirme yapılmadı. Üst mahkeme, yerel mahkemenin savunmaları “inandırıcı gerekçelerle reddettiğini” ve “kararın hukuka uygun, yasal ve yeterli gerekçeye dayandırıldığını” savunarak, yerel mahkemenin “kararında bir isabetsizlik bulunmadığını” belirtti.
Gazetecilerin avukatlarının bu kararı Yargıtay'a taşıması beklenirken, karar, Yargıtay tarafından onanırsa gazeteciler cezaevine girecek.
Gazeteci Ahmet Kanbal'a "örgüt propagandası" soruşturması
Mardin’de 6 Ekim'de yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Ahmet Kanbal hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi, “örgüt propagandası” iddiasıyla hazırlanan bir sayfalık iddianameyi kabul etti.
İddianamede, MA’nın X (twitter) hesabında paylaşılan bir haberinin yeniden paylaşılması suçlama konusu yapıldı.
MA’nın X hesabından 17 Mart 2023 tarihinde “QSD: Düşen helikopterde 9 savaşçımız hayatını kaybetti” başlığıyla paylaşılan haber, "örgüt propagandası" iddiasına "delil" olarak gösterildi. Söz konusu gerekçeye dair ise, "Mezopotamya Ajansı, 'QSD: Düşen helikopterde 9 savaşçımız hayatını kaybetti' başlıklı içeriğinde üzerlerinde askeri kamuflaj ve askeri hücum yelekleri bulunan Zagros Çekdar kod Mesut Celal Osman, Rojda Afrin kod Dilber İsa, Khalaf Abid kod Yiyad El Gamiş ve kimlikleri tespit edilemeyen başkaca PKK/KCK/YPG silahlı terör örgütü mensubu oldukları değerlendirilen şahısların bulunduğu fotoğraf içerikli haberi paylaştığı" denildi.
Ancak MA’nın X hesabından paylaşılan haberde, savcının bahsettiği fotoğraf bulunmuyor.
Gazeteci Zübeyde Sarı hakkında “yanıltıcı bilgiyi yayma” soruşturması
Gazeteci Zübeyde Sarı, 8 Kasım’da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada hakkında “yanıltıcı bilgiyi yayma” (TCK 217/A) iddiasıyla soruşturma başlatılmış olduğunu öğrendiğini duyurdu.
Sarı, paylaşımında şunları söyledi: “Soruşturma dosyamda üç tweet mevcut. Söz konusu iki tweetten daha önce yargılanıp beraat etmiştim. 2017 yılında atılan tweetler. Üçüncü tweet ise 2021 yılında İsmail Saymaz'ın yapmış olduğu bir röportajın linkini alıntı (tırnak içinde) yaparak paylaşmam.”
Gazeteciler Furkan Karabay ve Faruk Eren hâkim karşısına çıktı
Gerçek Gündem haber sitesinde yayımlanan bir haber gerekçe gösterilerek Anayasa Mahkemesi (AYM) üyesi İrfan Fidan'ın şikâyeti üzerine sitenin muhabiri Furkan Karabay ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Faruk Eren hakkında “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” (TMK 6/1) suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması 7 Kasım 2023 günü Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 duruşmayı takip etti.
İkametinin İstanbul’da olması sebebiyle talimatla ifadesinin alınmasına karar verilen Karabay ve avukatı, duruşmaya İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi salonundan SEGBİS ile katıldı. Faruk Eren ve avukatı ise Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda hazır bulundu.
Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan Faruk Eren, “Atamaları yapılan bürokratlarla ilgili geçmişten bugüne davalar yapılıyor. Bu bir haber ve benim herhangi bir dahlim yok. Hakkımdaki yurt dışı çıkış yasağının kaldırılmasını ve beraatımı talep ediyorum” dedi.
Furkan Karabay da savunmasında, suçlamaya konu haberin kendi imzasıyla çıktığını ve Faruk Eren’in herhangi bir dahli olmadığını belirterek şunları söyledi: “Dava dosyasında yer alan iddianame ve mahkeme tutanaklarında geçen bilgileri haberleştirerek nasıl hedef gösterme suçunu işleyebiliyorum? Bu durumda söz konusu iddianameyi hazırlayan savcının da aynı suçlamayla yargılanması gerekmez mi? Herhangi bir suç işlediğimi düşünmüyorum. Bu nedenle hakkımdaki yurt dışı çıkış yasağımın kaldırılmasını ve beraatımı talep ediyorum.”
Mahkeme başkanı Karabay’a, “Özne olarak İrfan Fidan’ı mı seçip haberleştirdin, öyleyse bunun nedeni ne? Diğer yargı görevlileriyle ilgili de haber yaptın mı?” diye sordu.
Karabay, yargı alanında çalışan bir gazeteci olması sebebiyle birçok yargı mensubu hakkında haber yaptığını ve Fidan’a kişisel bir husumetinin olmadığını söyledi.
Karabay’ın avukatı Enes Hikmet Ermaner de suçlamaya konu edilen haberlerin, ifade ve basın özgürlüğü çerçevesinde mahkeme tutanaklarına dayanarak hazırlandığını, özel bir kastı olmadığını belirterek beraat talebinde bulundu. Ermaner, müvekkilinin adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını talep etti.
Müşteki İrfan Fidan’ın avukatı ise Karabay ve Eren’in savunmalarının kendilerini suçtan kurtarmaya yönelik olduğunu savunarak gazetecilerin cezalandırılmasını talep etti.
Adli kontrol tedbirinin devamına hükmeden mahkeme, Karabay’ın Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı dosyadaki müştekinin de İrfan Fidan olduğunu ve suçlamaların benzer olduğunu bu nedenle birleştirme hususunda mahkemenin muvafakatı bulunup bulunmadığının sorulmasına karar verdi. Dava 5 Mart 2024 tarihine ertelendi.
Mustafa Büyüksipahi ve Birol Güger’in davası ertelendi
Dönemin Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın şikâyeti üzerine “kamu görevlisine hakaret” (TCK 125/3) suçlamasıyla haklarında dava açılan Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Büyüksipahi ve Sorumlu Müdürü Mustafa Birol Güger’in ikinci duruşması 7 Kasım 2023 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 duruşmayı takip etti.
Büyüksipahi ve Güger’in avukatı Damla Çaltepe, müvekkillerinin trafikte olduklarını söyleyerek bekletme talep etti.
Mahkeme hâkimi, bekletme talebini reddederek Büyüksipahi ve Güger hakkında zorla getirme emri düzenlenmesine karar verdi. Dava 9 Ocak 2024 tarihine ertelendi.
Canan Kaya’nın davası reddedildi
Medya Koridoru İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Canan Kaya’ya, Demirören Medya Grubu’nun “ticari itibarının zedelendiği ve kişilik haklarının ihlal edildiği” iddiasıyla açılan 20 bin TL’lik tazminat davasının 6. duruşması 9 Kasım 2023 günü İstanbul 39. Asliye Hukuk Mahkemesinde görüldü.
Davacı Demirören Medya Grubu’nun avukatı, davanın kabulünü istedi. Gazeteci Kaya’nın avukatı ise davanın reddini talep etti. Kararını açıklayan mahkeme, davanın reddine hükmetti.
Demirören Medya Grubu, Kaya’ya 26 Kasım 2021 tarihinde yazdığı “Demirören yolun sonuna yaklaşıyor: Ziraat Bankası ‘kayyumları’ ne istedi? Tarihleriyle açıklıyoruz!” başlıklı haberi nedeniyle 20 bin TL’lik manevi tazminat davası açmıştı.
Gazeteci Barış Terkoğlu’nun davası Şubat ayına ertelendi
Gazeteci Barış Terkoğlu’nun Nisan 2023’te Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan “Hatırlı FETÖ’cüler nasıl kurtarılıyor” ve “Savcı bey geliyorum, bu yazıyı da ekleyin" başlıklı yazıları nedeniyle İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Zeki Üçok ile birlikte “zincirleme şekilde kamu görevlisine hakaret” (TCK 125/3-a) suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması 9 Kasım 2023 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada Terkoğlu ve avukatı hazır bulundu. Üçok ise duruşmaya katılmadı.
Terkoğlu, savunmasını hazırlamak üzere mahkemeden süre talep etti. Süre talebini kabul eden mahkeme, davayı 22 Şubat 2024 tarihine erteledi.
Gazeteci Barış Pehlivan’ın yargılandığı davada karar çıkmadı
Maltepe Açık Cezaevinde tutuklu bulunan gazeteci Barış Pehlivan’ın Kasım 2022’de Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan “Mide bulandıran öykü” başlıklı yazısı gerekçe gösterilerek “kamu görevlisine hakaret” (TCK 125-3) suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması 9 Kasım 2023 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinin küçük olması nedeniyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görülen duruşmada Pehlivan ve taraf avukatları hazır bulundu.
Kimlik tespitinin ardından söz alan Pehlivan, kendisinden şikâyetçi olan Yargıtay üyesi Ömer Faruk Aydıner’in şikâyet dilekçesinden alıntı yaparak savunmasına başladı: “Bir iş kadınının suç duyurusunu yazdım. Suç duyurusunda şikâyet edilenlerden biri de Ömer Faruk Aydıner. Böylesi bir yargısal süreç yaşanmış ki, dosya Yargıtay’a gitmiş. Yargıtay ‘soruşturma açılmasını gerektirir nitelikte olmadığına’ karar vermiş. Ömer Faruk Aydıner kendisine isnat edilen suçlamalara karşı şikayetçi iş kadını hakkında dava açmış. Yazımda Ömer Faruk Aydıner’e yöneltilen iddiaların yanında, Aydıner’in yaptığı karşı suç duyurusunu da yazdım. Biz burada, ‘bu yargısal süreci tamamen yasal belgelere dayanarak köşeye taşımak suç mudur, değil midir’ onu tartışıyoruz. İş kadını, uyuşturucu ticareti yapan birinden borç almış. Bu borcun ödenmesi aşamasında da Yargıtay Üyesi Ömer Faruk Aydıner devreye girmiş, ona da ödeme yapılmış. Savcılık, bu yasal şikâyeti köşeme taşımamı ‘kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret’ saymış. Eğer Ömer Faruk Aydıner’e ‘kamu görevinden dolayı hakaret ettiğim’ iddia edilirse iş kadını ile uyuşturucu baronunun para alışverişinde bir yargı mensubunun görev almasını ‘kamu görevi’ olarak kabul etmemiz gerekir. Biz bunun davasını görüyoruz.”
Pehlivan, "Bu davanın benim açımdan bir başka önemli yönü daha var. Zira, bir gram dahi suçun olmadığı bu dava yüzünden özgürlüğümden mahrum bırakılıyorum” diyerek savunmasını tamamladı.
Pehlivan’ın avukatlarından Enes Hikmet Ermaner, “İddianamede hangi kelimenin, ne şekilde müştekiye hakaret olarak algılandığı açıklanmamış. Müvekkil iş kadının şikâyet dilekçesini haberleştirmiş ve müşteki Ömer Faruk Aydıner herhangi bir iddiada bulunmamıştır. Müvekkilin ne şekilde hakaret suçunu işlediği belli olmadığı için bu davanın görülmemesi gerekiyordu. İfade ve basın özgürlüğü çerçevesinde kamu yararına haber yapan müvekkilin beraatını talep ediyoruz” dedi.
Müşteki Ömer Faruk Aydıner’in avukatı davaya katılma talebinde bulundu. Şikâyetlerinin devam ettiğini belirten müşteki avukatı, Pehlivan’ın cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme, katılma talebini kabul etti. Esas hakkındaki mütalaasını sunan duruşma savcısı, Pehlivan’ın üzerine atılı suçtan cezalandırılmasını istedi.
Esas hakkındaki mütalaaya karşı söz alan Pehlivan, “Ben ilk kez böyle bir yazı yazmıyorum. Eğer ceza çıkarsa gazetecilerin ne yapması gerektiğini açıklayın. Adliyedeki bütün gazetecileri kovun o zaman. İşleri bu davalara girip haber yapmak, benim yaptığım da bundan ibaret” dedi.
Pehlivan’ın avukatlarından Hüseyin Ersöz esasa karşı beyanında, “Suçlamaya konu yazı içerik itibarıyla basın özgürlüğü çerçevesindedir. Müvekkil gerçek, doğrulanabilir bilgi ve belgeye, tanık ifadelerine dayanan köşe yazısı kaleme almıştır. Savcının mütalaasından dönmesini ve müvekkilin beraatını istiyoruz” diye konuştu.
Mahkeme hâkimi, Pehlivan’ın avukatlarının sunmuş olduğu yazılı savunmaları incelemek istediği için karar vermeyeceğini söyledi. Pehlivan, “Bugün karar vermezseniz ben yarın tekrar cezaevine döneceğim. Bir saat ara verin inceleyin” diye itiraz etti.
Mahkeme hâkimi, “Ben zaten ara kararımı kurdum Barış Bey, buradan geri dönmeyeceğim” dedi ve davayı 16 Kasım 2023’e erteledi.
Pehlivan, MİT mensubunun cenazesi haberi nedeniyle Mart 2020’de 3 yıl 9 ay hapis cezasına mahkûm edilmişti. Pehlivan, cezaevinde altı ay kaldıktan sonra başka bir davaya konu olmamak kaydıyla 9 Eylül 2020’de denetimli serbestlikle tahliye edilmişti. Pehlivan hakkında 30 Mart 2023’te başka bir haberi yüzünden yeni bir dava açılmıştı. Bu yüzden denetimli serbestliği bozulmuş ve Pehlivan’ın cezaevine girmesine karar verilmişti. Pehlivan, 17 Mayıs 2023’te cezaevine çağrılmış, açık cezaevinde birkaç saat kaldıktan sonra koronavirüs önlemleri kapsamında serbest kalmıştı. Yazıları sebebiyle hakkında başka davalar da açılan Pehlivan’ın denetimli serbestlik başvurularına yanıt verilmeyince 15 Ağustos’ta tekrar cezaevine girmişti.
On sekiz gazetecinin “örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılandığı dava Şubat ayına ertelendi
Diyarbakır merkezli yürütülen soruşturma kapsamında 8 Haziran 2022’de gözaltına alınan ve 16 Haziran’da tutuklanan, 13 ay sonra görülen ilk duruşmada ise tahliye edilen 18 gazeteci hakkında “örgüt üyeliği” (TCK 314) iddiasıyla açılan davanın ikinci duruşması 9 Kasım 2023 günü Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinde başladı.
Tutuksuz gazetecilerden Ömer Çelik, Mehmet Ali Ertaş, Mehmet Şahin, Lezgin Akdeniz, Serdar Altan, Elif Üngör, Esmer Tunç, Rohat Bulut ile avukatları duruşmada hazır bulundu.
Söz konusu soruşturma dosyasının dijital materyaller üzerinden değerlendirildiğinden imaj gibi işlemlerin tamamlandığını söyleyen savunma avukatlarından Resul Temur, dijital materyallerin iadesini istedi. Ari Yapım’da 8 Haziran ve 8 Temmuz arasında yapılan aramaların, arama tutanaklarının dosya içerisinde bulunmadığını ifade eden Temur, bunların istenilmesine, dışarıda bekleyen tanıkların dinlenilmesine gerek olmadığını söyledi.
Gazetecilerin avukatları, gazetecilik faaliyetlerinin yürütülmesi ve seyahat özgürlüğü için adli kontrol ve yurtdışı yasaklarının kaldırılmasını istedi.
Mahkeme, Ari Yapım’daki tutanağın Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığından istenmesi için müzekkere yazılması, dijital malzemelerin incelemesi bitmişse iadesine, yurtdışı yasağının kaldırılması talebinin reddine karar vererek davayı 1 Şubat 2024 tarihine erteledi.
Davada, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç, Xwebûn gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş, gazeteciler Zeynel Abidin Bulut, Ömer Çelik, Mazlum Doğan Güler, İbrahim Koyuncu, Neşe Toprak, Elif Üngür, Abdurrahman Öncü, Suat Doğuhan, Remziye Temel, Ramazan Geciken, Lezgin Akdeniz, Mehmet Şahin, Kadir Bayram, Esmer Tunç ve Mehmet Yalçın yargılanıyor.
Gazeteci Baransel Ağca’nın davaları ertelendi
Gazeteci Baransel Ağca’nın “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” (TCK 216/3) suçlamasıyla yargılandığı davanın altıncı duruşması 7 Kasım 2023 tarihinde İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmaya katılan olmadı. Dava 29 Mart 2024 tarihine ertelendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, Ağca’nın İslam’da şarap tüketiminin yasaklanmasını mizahi bir dille ele aldığı 25 Aralık 2020 tarihli sosyal medya paylaşımı suçlamaya delil olarak gösteriliyor.
Gazeteci Ağca’nın “Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek” suçlamasıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşması 7 Kasım 2023 günü Elazığ 8. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Mahkeme davayı 29 Şubat 2024 tarihine erteledi.
JinNews Haber Müdürü Safiye Alağaş’ın davası Şubat ayına ertelendi
JinNews Haber Müdürü Safiye Alağaş hakkında "örgüt üyeliği" (TCK 314) suçlamasıyla açılan davanın ikinci duruşması 9 Kasım 2023 günü Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmaya, tutuksuz yargılanan Alağaş ve avukatları katıldı.
Kimlik tespitinin ardından savunma yapan Alağaş, ilk duruşmada verdiği beyanlara ekleyecek bir hususun olmadığını belirtti. Ardından söz alan avukatı Resul Temur, müvekkilinin gazeteci olmasından kaynaklı gazetecilikle ilgili davet edildiği bir yurtdışı toplantısı olduğunu ve bu nedenle yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını istedi. Temur, yine gözaltı sırasında müvekkilinin evinde ve JinNews’te yapılan aramalarda el konulan dijital materyallerin iadesini talep etti.
Alağaş’ın diğer avukatı Pirozhan Karali de aynı taleplerde bulundu.
Kararını açıklayan mahkeme, dijital materyallerin esas hakkında verilecek kararla değerlendirilmesine ve yurtdışı yasağının devamına karar vererek davayı 22 Şubat 2024 tarihine erteledi.
Gazeteciler İsminaz Temel ve Havva Cuştan’ın “terör” suçlamalarıyla yargılandıkları dava Ocak ayına ertelendi
Aralarında Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü İsminaz Temel ve ajansın eski muhabiri Havva Cuştan ile Ezilenlerin Hukuk Bürosu (EHB) avukatlarının da bulunduğu 23 kişinin “örgüt üyeliği” (TCK 314) ve “örgüt propagandası” (TMK 7/2) iddialarıyla yargılandığı davanın 24. Duruşması 9 Kasım 2023 günü İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Savcı esas hakkındaki mütalaasını sunarak, sanıklardan avukat Gülhan Kaya hakkında tahliye kararı verilmesini talep etti.
Mahkeme, Haziran ayından beri tutuklu olan avukat Gülhan Kaya'nın "kaçma şüphesi bulunmaması" nedeniyle tahliyesine karar vererek davayı 11 Ocak 2024 tarihine erteledi.
“Örgüt propagandası” suçlamasıyla yeniden yargılanan gazeteci Perihan Kaya’nın davası Nisan ayına ertelendi
Gazeteci Perihan Kaya’nın “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamasıyla yeniden yargılandığı davanın üçüncü duruşması 10 Kasım 2023 günü Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Mahkeme, yurt dışında yaşayan Kaya'nın savunmasının alınması için yurt dışı talimat yazısı yazılmasına karar vererek davayı 5 Nisan 2024 tarihine erteledi.
Kaya, KHK ile kapatılan Özgür Gazeteciler Derneği (ÖGC) üyeliği, sosyal medya paylaşımları, meslektaşlarıyla yaptığı telefon görüşmeleri ve gizli tanık ifadeleri gerekçe gösterilerek, “KCK yapılanmasının Basın Alanında sorumlu” olduğu iddiasıyla “örgüt propagandası” suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Ancak istinaf mahkemesi, Kaya’nın “propaganda” suçunu sosyal medya yoluyla defalarca işlediğinden hareketle, yerel mahkemenin TCK 43. maddesinde yer alan zincirleme suç hükmünü değerlendirmesi gerektiğine vurgu yaparak verilen cezayı az bulmuş ve kararı bozmuştu.
Gazeteci Mansur Çelik'in davası Ocak ayına ertelendi
ANKA Haber Ajansı Yazı İşleri Müdürü Mansur Çelik’in, 2020 yılında yapılan Akın Gürlek haberi gerekçe gösterilerek “terörle mücadele görev almış kişileri hedef gösterme” (TMK 6/1) suçlamasıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşması 9 Kasım 2023 günü Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Dosya üzerinden görülen duruşmada mahkeme davayı 18 Ocak 2024 tarihine erteledi.
En az 43 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde
10 Kasım 2023 itibarıyla, Tolga Şardan’ın 6 Kasım’da tahliye edilmesi, Elif Akkuş’un ise 20 Ekim’de tutuklanmasının ardından Türkiye’de en az 43 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.
Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir.