Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
İki gazeteciye iki farklı davada hapis cezası; Altan Sancar’a “mermili” tehdit; Barış Pehlivan’a “rüşvet” yazısı nedeniyle tazminat davası; Dicle Müftüoğlu'nun tutukluluğunun devamına hükmedildi; beş gazeteci hakkında açılan “hedef gösterme” soruşturmasına takipsizlik
Gazeteci Furkan Karabay’a hapis cezası
Gazeteci Furkan Karabay hakkında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatları Ahmet Özel ve Mustafa Doğan İnal’ın şikâyetleri üzerine “hakaret” (TCK 125) ve “iftira” (TCK 267) suçlamalarıyla açılan davanın üçüncü duruşması 18 Ocak 2024 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada Karabay ve taraf avukatları hazır bulundu.
Savcı, 19 Eylül 2023 tarihli duruşmada sunmuş olduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar ederek, Karabay’ın “iftira” suçlaması yönünden beraatını, “hakaret” suçundan ise cezalandırılmasını istedi.
“Hakaret” suçlaması yönünden Karabay’ın beraatına karar veren mahkeme, katılanlar Ahmet Özel ve Mustafa Doğan İnal’a yönelik “iftira” suçunu sabit görerek gazeteciye 1 yıl 15 gün hapis cezası verdi. Ceza ertelendi.
Haberin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.
Gazeteci Mansur Çelik’e “hedef gösterme” suçlamasından hapis cezası
ANKA Yazı İşleri Müdürü Mansur Çelik hakkında, Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek’in, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi başkanı olduğu dönem CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararını uygulamaması üzerine yapılan bir haber gerekçe gösterilerek “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” (TMK 6/1) iddiasıyla açılan davanın beşinci duruşması 18 Ocak 2024 günü Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmada Mansur Çelik ile avukatı Elçin Özge Şimşek Çağlayan hazır bulundu.
Çelik duruşmada savcının 7 Eylül’de verdiği esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yaptı. “Savcılığın, maddi hatalar ve tutarsızlıklar içeren esas hakkındaki mütalaasına katılmıyorum” diye söze başlayan Çelik,
Akın Gürlek’in AYM kararını uygulamayarak Türkiye’de yeni bir dönem başlattığını söyledi. Çelik şöyle devam etti: “Bugün Türk yargı sisteminin çeşitli kademeleri her kafadan bir ses çıkan ve uyumu bozulmuş bir noktaya geldi çünkü yaşanan her sorunda hangi usulün izlenerek hangi kararların çıkabileceğini gösteren şablonlar çökmüş durumda. Üzgünüm ama bu yaşananlar bugün yargıya olan güveni de zedelemektedir.”
"Bu davanın artık turnusol kağıdı haline geldiğini bilmenizi isterim” diyen Çelik, “Basın ve ifade özgürlüğünü bir tarafa bırakıyorum, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir yurttaşı olarak, Adalet Bakan Yardımcısı olan bir hâkime karşı dahi haklarımı koruyacak bir adalet, yargı sistemimiz olup olmadığını ortaya koyacaktır vereceğiniz karar” ifadelerini kullandı.
Mahkeme, Çelik'in savunmasının ve avukatının beyanlarının ardından duruşmaya ara verdi. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme, Mansur Çelik’e TMK 6/1’de tanımlanan yasal alt sınır olan 1 yıl hapis cezası verdi. Bunu 10 aya indiren mahkeme, daha sonra bu cezayı da 6 aya düşürerek, erteledi. Mahkeme, 14 aydır uygulanan yurt dışı yasağı tedbirini de kaldırdı.
Çelik, gerekçeli kararın açıklanmasının ardından mahkûmiyet kararının bozulması için istinaf mahkemesine başvuracaklarını söyledi.
Gazeteci Dicle Müftüoğlu ikinci duruşmada da tahliye edilmedi
Yaklaşık dokuz aydır tutuklu bulunan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eş Başkanı Gazeteci Dicle Müftüoğlu hakkında “örgüt üyeliği,” (TCK 314/2) ve “örgüt kurmak ve yönetmek” (TCK 314/1) suçlamalarıyla açılan davanın ikinci duruşması 18 Ocak 2024 günü Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmaya Müftüoğlu tutuklu bulunduğu Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan SEGBİS ile katılırken, avukatları Resul Temur ve Veysel Ok mahkemede hazır bulundu.
Müftüoğlu, önceki duruşmada yaptığı savunmayı bir kez daha tekrar edeceğini belirterek savunmasına başladı ve yargılanmakta olanın gazetecilik faaliyetleri olduğunu bir kez daha vurguladı.
Daha sonra tanık Kerem Gökalp’ın ifadesine geçildi. KCK Basın Komitesi’nin düzenlediği bir eğitimde Müftüoğlu’yu “medya alanında” gördüğünü söyleyen Gökalp, “Ben de eğitimci olarak o çalışmadaydım, onun bu bileşende görevi neydi bilemem” dedi.
Tanık Gökalp’tan sonra söz alan avukat Resul Temur, tanığın itirafçı olarak 20 Kasım 2019 tarihinde KDP tarafından Türkiye’ye teslim edildiğini, bu süreçteki teşhis tutanağında müvekkilleri hakkında hiçbir ifadesinin bulunmadığını belirtti.
Daha sonra söz alan avukat Veysel Ok ise tanık ifadelerinin çelişkilerle dolu olduğunu belirterek savcının “gerekli emeği bile harcamadan bir iddianame yazdığını” söyledi. Ok, “Savcı kanaat getiremez. Savcılık makamı niyet okuyamaz. Eyleme dayandırmak zorundadır” ifadelerini kullandı.
Avukat Ok’un savunması biter bitmez, mahkeme başkanı ara vermeden, tutukluluğun devamına karar verdiklerini duyurdu.
Duruşmada bağlantı kurulamayan gizli tanığın hazır edilerek dinlenmesi için dava 29 Şubat 2024 tarihine ertelendi.
Haberin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.
Gazeteci Altan Sancar’a sosyal medyada “mermili” tehdit
Gazeteci Altan Sancar, 15 Ocak’ta yaptığı açıklamada sosyal medyadan tehdit edildiğini duyurdu. Instagram’da bir kullanıcı Sancar’a, Türk bayrağı üzerinde mermi bulunan bir fotoğraf gönderdi.
Sancar, söz konusu tehdit mesajının görselini paylaşarak daha önceki tehditleri hatırlattı ve suç duyurularının sonuçsuz kaldığını söyledi.
İstinaf mahkemesi gazeteci Ayşe Kara’nın beraat kararını bozdu
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) soruşturması kapsamında 26 Haziran 2020’de Diyarbakır’da gözaltına alınıp, adli kontrol şartıyla serbest bırakılan gazeteci Ayşe Kara hakkında “örgüt üyeliği” (TCK 314/2) ve “örgüte yardım” (TCK 220/6) suçlamalarıyla açılan davada verilen beraat kararı, istinaf mahkemesi olan Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından bozuldu.
Eksik inceleme ve yetersiz araştırma nedeniyle kararı bozan istinaf, yeniden yargılamanın yapılması için kararı Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.
DTK delegeliği, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgür Gazeteciler Cemiyeti (ÖGC) üyeliği, Kongreya Jinên Azad (KJA) üyeliği ve Kara'nın 2016 yılında Mardin’de gazeteci olarak takip ettiği bir yürüyüşe "eylemci" olarak katıldığı gerekçeleriyle açılan davadaki beraat kararı, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine taşınmıştı. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 9 Kasım 2021'de verdiği beraat kararına karşı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine istinaf başvurusu yapmıştı.
Gazeteci Nurcan Yalçın’a verilen hapis cezası istinafça bozuldu
Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından gazeteci Nurcan Yalçın hakkında verilen 2 yıl 1 aylık hapis cezası, istinaf mahkemesi olan Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Daires tarafından “eksik araştırma” ve “yetersiz gerekçe” nedeniyle bozuldu.
Yalçın hakkında uygulanan adli kontrol tedbirinin kaldırılması talebini de reddeden İstinaf, eksikliklerin giderilmesi ve yeniden yargılama yapılması için dosyayı Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.
Yalçın hakkında “örgüt üyeliği" (TCK 314) ve "örgüt propagandası" (TMK 7/2) suçlamalarıyla 2020 yılında açılan dava, Rosa Kadın Derneği üyeliği, sosyal medya paylaşımları, gizli tanığın beyanları ile orada çalışmamasına rağmen JinNews’e ilişkin Diyarbakır TEM Şube Müdürlüğünün hazırladığı istihbari “bilgi notu"na dayandırılmıştı. 22 Kasım 2021'de dosyayı karara bağlayan mahkeme, "örgüt üyeliği” ile suçlanan Yalçın'a "örgüte üye olmamakla birlikte yardım etmek” (TCK 314/3) suçlamasından 2 yıl 1 ay hapis cezası vermişti. Mahkeme, “örgüt propagandası” suçlamasından verdiği 1 yıl 6 ay 22 günlük hapis cezasını ise ertelemişti.
Beş gazeteci hakkında açılan “hedef gösterme” soruşturmasına takipsizlik
Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Delal Akyüz, T24 editörü Sibel Yükler, bianet editörü Evrim Kepenek ve gazeteci Evrim Deniz hakkında, Diyarbakır’da 16 gazetecinin iddianamesini hazırlayan savcı ve eşinin tayin haberini paylaşması gerekçe gösterilerek “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme” (TMK 6/1) iddiasıyla açılan soruşturmaya, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca takipsizlik kararı verildi.
Kararda ayrıca MA İmtiyaz Sahibi Ferhat Çelik hakkında da aynı gerekçeyle soruşturma açıldığı ve Çelik yönünden de takipsizlik kararı verildiği belirtildi.
MA muhabiri Fırat Can Arslan ve Yükler, Akyüz ve Kepenek, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma kapsamında 25 Temmuz 2023 tarihinde gözaltına alınmış, gazeteci Evrim Deniz ise aynı soruşturma kapsamında ifade işlemleri için emniyete çağırılmıştı.
16 Haziran 2022 tarihinde Diyarbakır’da tutuklanan 16 gazetecinin iddianamesini hazırlayan savcı ile davaya bakan heyet üyesi eşinin görev yerlerinin değiştirilmesine dair haberi Twitter hesabından paylaştığı gerekçesiyle gözaltına alınan Fırat Can Arslan'a ve diğer gazetecilere “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlaması yöneltilmiş, Arslan bu suçlamayla tutuklanmıştı. Arslan, hakkında açılan davanın 31 Ekim 2023 günü görülen ilk duruşmasında beraat etmiş ve tahliye edilmişti.
Gazeteci Barış Pehlivan’a “rüşvet” yazısı nedeniyle tazminat davası
Gazeteci Barış Pehlivan, İstanbul’a bağlı Maltepe Belediyesinde yaşanan rüşvet iddialarının ardından, Belediye Başkanı Ali Kılıç hakkında yürütülen soruşturmaya ilişkin kaleme aldığı bir yazısı nedeniyle kendisine dava açıldığını söyledi.
X hesabından açıklama yapan Pehlivan, Kılıç'ın, hakkındaki soruşturmaya dair bilir kişi raporuna köşe yazısında yer verdiği için kendisi hakkında 1 milyon liralık tazminat davası açtığı bilgisini paylaştı.
Pehlivan, Cumhuriyet gazetesinde 8 Aralık 2023 günü yayımlanan "CHP’li belediyede neler oluyor?" başlıklı yazısı nedeniyle kendisine dava açıldığını belirtti.
Gazeteci Furkan Karabay’ın tutuklandığı dosyaya ilişkin iddianame hazırlandı
Gerçek Gündem haber sitesi editörü Furkan Karabay’ın, 29 Aralık 2023 günü tutuklandığı dosyaya ilişkin iddianame hazırlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 18 Ocak 2024 günü hazırlanan iddianamede, gazeteci Karabay’a, 27 Aralık 2023 günü Gerçek Gündem sitesinde yayımlanan “Mafya davasında rüşvet tutanakları kayıtlarda” başlıklı haber ve Karabay’ın aynı gün yaptığı sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek “kamu görevlisine hakaret” (TCK 125/3) ve “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” (TMK 6/1) suçlamaları yöneltildi.
Karabay 28 Aralık 2023 günü “Mafya davasında rüşvet tutanakları kayıtlarda” başlıklı haber nedeniyle gözaltına alınmış, ertesi gün de İstanbul Adliyesinde savcılıktaki ifadesinin ardından sevk edildiği 7. Sulh Ceza Hakimliğince “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla tutuklanarak Marmara (eski Silivri) Cezaevine gönderilmişti. Tutukluluğuna yapılan itirazın ardından, gazeteci Karabay 8 Ocak 2024 günü tahliye edilmişti.
Savcı, Kürşat Yılmaz ve Görkem Kınacı’nın “iftira” suçundan cezalandırılmasını istedi
Evrensel gazetesi İmtiyaz Sahibi Kürşat Yılmaz ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Görkem Kınacı’nın Turkuvaz Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Serhat Albayrak’ın şikâyeti üzerine “iftira” (TCK 267) ve “hakaret” (TCK 125) suçlamalarıyla yargılandıkları davanın üçüncü duruşması 16 Ocak 2024 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada, Yılmaz ve Kınacı ile taraf avukatları hazır bulundu.
Yılmaz ve Kınacı, ceza verilmesi durumunda hükmün açıklanmasınının geri bırakılmasını talep etti. Gazetecilerin avukatı Devrim Avcı, habere konu suç duyurusunu temin edemediklerini belirterek mahkemeden süre istedi.
Katılan Albayrak’ın avukatı ise müvekkili ile ilgili yargı merciilerine ulaşmış herhangi bir ihbar ve soruşturma bulunmadığını, sanıkların avukatının talebinin davayı uzatmaya yönelik olduğunu iddia ederek talebin reddini istedi.
Esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, “hakaret” suçunun yasal unsurlarının da somut olayda oluştuğu ancak “işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren” sanıkların bunlardan en ağır cezayı gerektiren “iftira” suçundan cezalandırılmasını istedi.
Gazeteciler ve avukatları Avcı, esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre talep etti. Talebi kabul eden mahkeme davayı 19 Mart 2024 tarihine erteledi.
Yılmaz ve Kınacı, 29 Ağustos 2022 tarihli “Derin Sessizlik” manşeti ile verilen “Borsadaki rüşvet ağı Saray’a kadar uzandı” ve 31 Ağustos 2022 tarihli “Saray’a dayanan Peker ifşaları ‘cesur savcı’ ile temizlenemez” başlıklı haberler nedeniyle yargılanıyor.
On bir gazetecinin yargılandığı davada tanık duruşmadan çıkmak istedi
Ankara merkezli soruşturma kapsamında 29 Ekim'de 2022'de tutuklanan ve 16 Mayıs 2023 tarihinde tahliye edilen Mezopotamya Ajansı (MA) Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, MA muhabirleri Deniz Nazlım, Berivan Altan, Selman Güzelyüz, Hakan Yalçın, Emrullah Acar, Ceylan Şahinli ve Zemo Ağgöz, JinNews muhabirleri Habibe Eren ve Öznur Değer ile MA eski stajyeri Mehmet Günhan’ın “örgüt üyeliği” (TCK 314) iddiasıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşması 18 Ocak 2024 günü Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Sanık gazetecilerden Selman Güzelyüz duruşmada hazır bulundu.
Duruşma, Kobanê Davası’nda tanıklık yapan Sami Baran’ın oğlu tanık Özgür Baran’ın dinlenilmesiyle başladı. Tanık Özgür Baran, duruşmaya Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Baran, duruşmadan çıkmak istediğini belirtti ancak gerekçesini bildirmedi. Mahkeme heyeti, önceki beyanlarının olduğunu, gazetecileri tanıyıp tanımadığını sordu.
Baran, gazetecileri tanımadığını söyledi ve “MA’nın örgütle bağlantısı olup olmadığını bilmiyorum. Saydığınız isimleri tanımıyorum, örgütle bağlantıları olup olmadığını bilmiyorum” dedi. Mahkeme heyeti, “Bu ajansların örgütün haberini yapıp yapmadığını biliyor musun?” diye sordu. Baran, ajansın daha önce ailesiyle haber yaptığını ve ajansı arayarak tehdit ettiğini kaydetti.
Avukatlar, tüm tanık beyanları dinlenildikten sonra beyanlarda bulunacaklarını belirtti.
Savcı, yargılamanın devam etmesinden kaynaklı JinNews muhabiri Melek Avcı’nın el konulan materyallerinin iade edilmesi talebinin reddedilmesini istedi.
Avukat Mustafa Vefa, müvekkillerinin gazeteci olduğunu ve materyallerine el konulduğu için iş yapamaz durumda olduklarını belirtti. Yargıtay’ın dijital materyallere ilişkin verdiği kararı hatırlatan Vefa, adli kontrol taleplerinin de kaldırılması talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, adli kontrol taleplerinin devamına, imza gününün ayda bir güne indirilmesine, dosyadaki eksikliklerin giderilmesine karar verdi.
Dava 25 Nisan 2024 tarihine ertelendi.
Gazeteci Furkan Karabay “kamu görevlisine hakaret” suçlamasıyla hâkim karşısına çıktı
Gerçek Gündem internet sitesi editörü Furkan Karabay’ın bakan yardımcılıklarına yapılan atamalara ilişkin sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek, Adalet Bakanı yardımcıları Akın Gürlek ve Hasan Yılmaz ile Anayasa Mahkemesi (AYM) üyesi İrfan Fidan'ın şikâyeti üstüne “kamu görevlisine hakaret” (TCK 125/3) suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması 17 Ocak 2024 günü Ankara 16. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmaya gazeteci Karabay katılmazken, avukatı Onat Doğu Akoluk hazır bulundu.
Duruşmada beyanda bulunan Akoluk, müvekkili Karabay’ın paylaşımlarının Gerçek Gündem internet sitesinde yayımlanan bir haber olduğunu ve haber içeriğinin Hâkim Savcılar Kurulu’na (HSK) verilen dilekçe ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmalarla ilgili olduğunu söyledi. Avukat Akoluk, söz konusu soruşturmaların ve HSK’ya verilen şikâyet dilekçesinin akıbetinin sorulmasını talep etti.
Hâkim, müştekilerin katılma taleplerinin kabulüne karar verdi.
Karabay’ın avukatının talebini kısmen kabul eden hâkim, Sezgin Baran Korkmaz ve Mansimov Gurbanoğlu haklarındaki soruşturma dosyalarının istenilmesi yönündeki talep için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına karar verdi.
Dava 3 Nisan 2024 tarihine ertelendi.
Gazeteci-yazar Ercan Aktaş’ın “TCK 301” davası Nisan ayına ertelendi
Gazeteci ve yazar Ercan Aktaş’ın “Türk milletini ve devletini aşağılama” (TCK 301) iddiasıyla yargılandığı davanın 18. duruşması 18 Ocak 2024 günü Küçükçekmece 23. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Fransa’da yaşayan Aktaş duruşmaya katılmazken, avukatı Emine Özhasar hazır bulundu.
Mahkeme, Aktaş hakkındaki yakalama emrinin infazının beklenilmesine hükmederek davayı 25 Nisan 2024 gününe erteledi.
Belgesel yönetmeni Sibel Tekin’in davası Mart ayına ertelendi
Belgesel yönetmeni Sibel Tekin’in “Karanlıkta Başlayan Hayat” belgeselinde “polis ve cezaevi aracını çektiği” iddiası üzerine “örgüt üyeliği” (TCK 314) iddiasıyla yargılandığı davanın beşinci duruşması 16 Ocak 2024 günü Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmada Tekin ile avukatları Mehtap Sakinci, Hümeyra Taşkıran, Ceren Yılmaz ve davaya dahil olan avukat Murat Yılmaz hazır bulundu.
Savcı, Tekin’e dair Milli İstihbarat Teşkilatında bir rapor olup olmadığının incelenmesini istedi.
Mahkeme talebi kabul ederek davayı 5 Mart 2024 gününe erteledi.
Gazeteci Rozerin Gültekin’in davası Mart ayına ertelendi
Bursa’da 12 Haziran 2022 tarihinde, “Tecrit Siyasetine Karşı Özgürlüğü Savunmak İçin Gemlik’e Yürüyoruz” eylemini takip eden JinNews muhabiri Rozerin Gültekin hakkında "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet" iddiasıyla açılan davanın üçüncü duruşması 18 Ocak 2024 günü Bursa 18. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmaya Gültekin ve avukatı katılmadı.
Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmada, Avukat Özcan Kılıç savunmasını yazılı olarak mahkeme heyetine iletti.
Söz verilen tanık Sadık Demir, o dönem birçok kişiyi gözaltına aldıklarını ve Rozerin’in kendini gazeteci olarak tanıtmadığını iddia etti. Sadık Demir PKK Lider Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridi protesto etmek için kitlenin toplandığını ve orada bulunanların ihtara rağmen dağılmadıklarını öne sürdü.
Tanığın ifadesinden sonra savcı, JinNews’e yazılan müzekkerenin akıbetinin sorulmasını ve dosyadaki eksik hususların giderilmesini talep etti.
Mahkeme, JinNews’e tekrar müzekkere yazısının yazılmasını ve olay tarihinde Bursa’da ajans kapsamında görev yapan muhabirlerinin olup olmadığının sorulmasına karar vererek, davayı 21 Mart 2024 tarihine erteledi.
En az 36 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde
19 Ocak 2024 itibarıyla, Türkiye’de en az 36 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.
Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir.