Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
İzmir’de gözaltına alınan altı gazeteci serbest bırakıldı; Nuray Atmaca’ya gözaltı; Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak ve Fevzi Yazıcı yeniden yargılandıkları davada hapis cezasına çarptırıldı; Zafer Arapkirli’ye “kamu görevlisine hakaret” suçlamasından para cezası
Gazeteci Selamet Turan tutuklandı
Şırnak’ın Cizre ilçesinde 9 Şubat’ta gözaltına alınan gazeteci Selamet Turan, getirildiği Diyarbakır’da 13 Şubat günü ifade verdi.
İfadesi alınan Turan savcılık sorgusunun ardından “örgüt üyeliği” (TCK 314) iddiasıyla tutuklanma talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesine sevk edildi.
Mahkeme, Turan’ın tutuklanmasına karar verdi.
İzmir’de gözaltına alınan altı gazeteci serbest bırakıldı.
İzmir Emniyeti tarafından yapılan baskınla Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Semra Turan, Delal Akyüz ve Tolga Güney, JinNews muhabiri Melike Aydın, Gazete Duvar muhabiri Cihan Başakçıoğlu ile DEM Parti basın çalışanı Fatma Funda Akbulut, 13 Şubat 2024 sabahı gözaltına alındı. İlk gün uygulanan avukatla görüşme yasağı 14 Şubat’ta sona erdi.
Avukatlarla görüşen gazeteciler, gözaltı sırasında ters kelepçe uygulandığını söylediler. Gözaltındaki gazetecilerle görüşen avukat Muhammed Ünsal, Akyüz’ün boynunda gözaltında polisler tarafından sertçe sıkıldığı için şiddetli ağrı olduğunu aktardı. Ünsal, gazetecilerin evlerinden çıkarılırken başlarının öne eğilerek polis aracına bindirilmek istendiklerini, bu sırada polislerin kamera kaydı yaptığını paylaştı.
Gazetecilerin dijital materyallerine el konulmasının, gazetecilerin haber gizliliğinin de ihlali sayıldığını belirten Ünsal, gazetecilerin evlerinin aranmasının, gözaltına alınmasının, dosyanın gizli tutulmasının da savunma hakkına yönelik kısıtlama olduğunu söyledi.
Gazeteciler 16 Şubat günü savcılık ifadelerinin ardından tutuklanma talebiyle İzmir Bayraklı Adliyesi Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. İfadelerinin ardından Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, Semra Turan ve Cihan Başakçıoğlu’nu adli kontrol şartıyla, Delal Akyüz, Melike Aydın, Tolga Güney ve Fatma Funda Akbulut’a ise ev hapsi vererek serbest bıraktı.
Yeni Yaşam gazetesi çalışanı Selahattin Kaygusuz tahliye edildi
Yeni Yaşam gazetesinin Batman dağıtımcısı Selahattin Kaygusuz, 15 Şubat günü Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmada tahliye edildi.
Kaygusuz, 20 Ekim 2023 günü gözaltına alındıktan sonra 24 Ekim’de “örgüt üyeliği” (TCK 314) iddiasıyla tutuklanmıştı.
Kaygusuz ve avukatı Resul Temur’un katıldığı duruşmada mahkeme tutukluluk süresini göz önünde bulundurarak tahliye kararı verdi.
Gazeteci Nuray Atmaca’ya gözaltı
PİRHA Tunceli muhabiri Nuray Atmaca, 15 Şubat 2024 günü Tunceli Emniyet Müdürlüğüne ifadeye çağrıldı. Gazeteci Atmaca ifadesinin alınmasının ardından gözaltına alındı.
Atmaca, bir kez daha ifade vermesinin ardından aynı gün serbest bırakıldı.
ETHA editörü Nadiye Gürbüz hakkında “terör” suçlamalarından ceza istemi
Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü Nadiye Gürbüz hakkında savcılık, 16 Şubat 2024 günü sunduğu mütalaasında “örgüt üyeliği” (TCK 314) ve “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamalarından ceza istedi.
19 Aralık 2023'te görülen ilk duruşmanın ardından savcı, ikinci duruşmaya 10 gün kala mütalaasını İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesine sundu.
Savcılık, Gürbüz’ün arkadaş görüşçüsü olarak kabul edildiği mahpuslara para yatırmasını, Atılım gazetesinde çalışıyor olmasını, Suruç Katliamı ile ilgili yaptığı haberleri, evinde toplatma kararı bulunan kitaplardan birer adet bulundurmasını “örgüt üyeliği”ne gerekçe yaptı.
Gürbüz'ün X hesabından yaptığı, "Bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiçbir zaman #ZekiGürbüz #ÖzgürNamoğlu" paylaşımı da örgüt propagandası sayıldı.
İkinci duruşma 27 Şubat 2024 günü İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.
Gazeteci Furkan Karabay “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla hâkim karşısına çıkacak
Gerçek Gündem haber sitesi editörü Furkan Karabay hakkında, sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek “Cumhurbaşkanına hakaret” (TCK 299) suçlamasıyla dava açıldı.
İlk duruşma 3 Ekim 2024 günü görülecek.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 24 Ocak 2024 tarihinde hazırlanan iddianamede, gazeteci Karabay’ın 8 Şubat 2023, 19 Mayıs 2023 ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde X (Twitter) hesabından yaptığı paylaşımlar suçlamaya gerekçe olarak gösterildi.
T24 yazarı Tolga Şardan hakkında “yanıltıcı bilgiyi yayma” ve TCK 301’den iddianame hazırlandı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, T24 yazarı Tolga Şardan hakkında, yargıdaki usulsüzlük iddialarına ilişkin “MİT'in Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu ‘yargı raporu’nda neler var?” başlıklı yazısını gerekçe göstererek “yanıltıcı bilgiyi yayma” (TCK 217/A) ve “devletin organlarını aşağılama” (TCK 301) iddialarıyla iddianame hazırladı.
15 Şubat 2024 tarihli iddianamede, yazı için “kamu barışını bozması şart değil, kamu barışını bozmaya elverişli olması yeterli” denildi.
İddianamede, söz konusu yazı nedeniyle resen soruşturma başlatılarak, Şardan’ın gözaltına alınıp tutuklandığı ve cep telefonu ile dijital materyallerine el konulduğu belirtildi.
Şardan’dan elde edilen dijital materyallerde dosya kapsamında bir bulguya rastlanılmadığı ifade edilen iddianamede, soruşturmaya konu yazıda geçen bazı bölümlerin TCK’nın 301. Maddesinde düzenlenen “devletin yargı organlarını aşağılama” suçu kapsamında kaldığının değerlendirildiği ancak bu suçun Adalet Bakanlığının iznine tabi olması nedeniyle dosyanın bu yönden tefrik edilerek, yeni bir numaraya kaydedildiği ve Bakanlık’tan izin talep edildiği belirtildi.
İddianamede, Adalet Bakanı’nın 30 Kasım tarihinde soruşturma izni vermesinin ardından iki dosyanın birleştirildiği ve Şardan hakkında “yanıltıcı bilgiyi yayma” ve “devletin yargı organlarını aşağılama” suçlarından soruşturmaya devam edildiği belirtildi.
İddianame, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi.
Gazeteci Kibriye Evren üç günlük gözaltının ardından serbest bırakıldı
9 Şubat 2024 günü İstanbul’un Tuzla ilçesinde yapılan ev baskınında gözaltına alınan gazeteci Kibriye Evren, üç günlük gözaltı sürecinin ardından 12 Şubat’ta Kocaeli Adliyesine getirildi. Savcılık işlemleri tamamlanan Evren, tutuklama talebiyle 1. Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi.
1. Sulh Ceza Hakimliğinde ifade veren Evren, yaptığı bütün faaliyetlerin gazetecilik doğrultusunda olduğunu belirtti. Suçlama konusu yapılan para transferlerine değinen Evren, bahse konu paraları arkadaşlarına transfer ettiğini ve mesleki faaliyet çerçevesinde olduğunu söyledi.
İfade işlemlerinin ardından Evren, serbest bırakıldı.
Öte yandan aynı dosya kapsamında gözaltına alınan 15 kişi de adli kontrol tedbiri ile serbest bırakıldı.
Maden faciasının ardından gazeteci Şükran Ekinci hakkında soruşturma başlatıldı
Erzincan’ın İliç ilçesinde 14 Şubat günü yaşanan maden faciasının ardından aynı gün Artı TV sunucusu Şükran Ekinci hakkında sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek “yanıltıcı bilgiyi yayma” (TCK 217/A) iddiasıyla soruşturulma başlatıldı.
Ekinci, polis ekipleri tarafından aranarak ifadeye çağırıldı.
Ekinci ifadesinde, “Paylaşımı T24 haber sitesinde haberi kaynak göstererek yaptım. Yaptığım paylaşım TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası Başkanı Türkkolu’nun açıklamasıdır. Gazeteciyim ve halkı bilgilendirmek için İrfan Türkkolu’nun söylemini paylaştım” dedi.
Metin Cihan’ın yargılandığı TÜGVA davası ertelendi
Gazeteci Metin Cihan’ın, devlet içindeki kadrolaşmayı gösterdiği öne sürülen Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) belgelerini paylaştığı gerekçesiyle “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak” (TCK 136/1) suçlamasıyla yargılandığı davanın başka bir esas numarası üzerinden devam eden ikinci duruşması 16 Şubat 2024 günü İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmaya taraf avukatları mazeret bildirerek katılmadı.
Dava dosya üzerinden 5 Temmuz 2024 tarihine ertelendi.
Cihan’ın TÜGVA belgelerini sızdırdığı iddia edilen Ramazan Aydoğdu ile birlikte yargılandığı davanın 28 Nisan 2023 tarihli duruşmasında mahkeme, Aydoğdu’ya hapis cezası vermiş, Cihan’ın dosyasını ise ayırarak başka bir esas numarasına kaydedilmesine karar vermişti.
Gazeteci Zafer Arapkirli’ye “kamu görevlisine hakaret” suçlamasından para cezası
Gazeteci Zafer Arapkirli hakkında Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin ve eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun şikayetleri üzerine sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek “kamu görevlisine hakaret” (TCK 125/3) iddiasıyla açılan davanın ikinci duruşması 15 Şubat 2024 günü Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşma sonunda Arapkirli, 442 gün hapis cezasına çarptırıldı. Verilen hapis cezası 8 bin 857 TL para cezasına çevrildi.
Zafer Arapkirli, X (Twitter) hesabından Yeniçağ gazetesinin "7 bin kişi Jandarma sınavını böyle kazanmış. FETÖ'cüler deşifre edildi" haberini alıntılayarak "Şimdi ne olacak? İçişleri Bakanı ve emrindeki Jandarma Genel Komutanı, bunu eleştirenlerle ilgili suç duyurusunda bulunup atarlı-giderli tweet mi atacak? Biz mi yaptık sınavı? Biz mi aldık bunları?" ifadelerini kullanmıştı. Çetin ve Soylu’nun şikayetleri üzerine Arapkirli hakkında dava açılmıştı.
Savcı, gazeteci Beyza Kural’ı darp ederek gözaltına almaya çalışan polislerin cezalandırılmasını istedi
İstinaf mahkemesinin, bianet eski muhabiri Beyza Kural’ı ters kelepçeyle gözaltına almaya çalışan üç polis memuruna “iş ve çalışma hürriyetinin ihlali” suçlamasıyla verilen para cezasını bozması üzerine yeniden görülen davanın ikinci duruşması 15 Şubat 2024 günü İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesinde görülüyor.
P24 tarafından takip edilen duruşmada sanık polisler K.A. ve Y.Ş., davacı Beyza Kural ve taraf avukatları hazır bulundu. Sanık polislerden N.D. ise duruşmaya katılmadı.
Sanık polisler K.A. ve Y.Ş. önceki savunmalarını tekrar etti. Sanık polislerin avukatı, müvekkillerinin beraatını talep etti.
Davacı Beyza Kural şikayetinin devam ettiğini söyledi. Kural’ın avukatı, “Müvekkil hakkında Anayasa Mahkemesinin (AYM) verdiği ihlal kararı bulunuyor. AYM yasama, yürütme ve idari organları bağlamaktadır. AYM kararına uygun hazırlanmayan iddianameyi kabul etmiyoruz” dedi.
Esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, sanık polislerin “iş ve çalışma hürriyetini ihlal” (TCK 117/1) ve “kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanarak çalışma faaliyetlerinin engellenmesi” (TCK 119/1-c,e) suçlarından cezalandırılmalarını istedi.
Esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunan K.A., “Gözaltı işlemlerini yapan ben değilim. Mütalaayı kabul etmiyorum. Sadece önümden geçmiş ve ben dönüp bakmışım” dedi. Sanık polis Y.Ş. de mütalaaya katılmadığını ve aleyhine olan hususları kabul etmediğini söyledi.
Sanık polislerin avukatları mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre talep etti.
Talebi kabul eden mahkeme, davayı 12 Mart 2024 tarihine erteledi.
Gazeteci Bülent Kılıç’ın yargılandığı dava Eylül ayına ertelendi
Haber takibindeyken polisler tarafından darp edilerek gözaltına alınan Agence France-Presse (AFP) foto muhabiri Bülent Kılıç’ın, "görevi yaptırmamak için direnmek” (TCK 265) ve “kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” (TCK 125/3-a) suçlamalarıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması 15 Şubat 2023 günü İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada, Bülent Kılıç ve avukatı hazır bulundu.
Duruşmada tanık olarak dinlenen gazeteci Fatoş Erdoğan, “Olay günü gazeteciler olarak alandaydık. Sokağın başında gözaltı işlemi yapıldığını gördük ve çekmeye başladık. Daha sonra sokağın içine geldik ve gazeteciler birbirleriyle sohbet ediyordu. O sırada arkadan ‘gazeteci o ne yapıyorsunuz’ sesini duydum. Arkama döndüğümde Bülent’i götürdüklerini gördüm. Bülent’in gazeteci olduğunu söylememize rağmen polisler bırakmadı. Bu anlar da görüntülerde var” dedi. Tanık Fatoş Erdoğan, “Bülent’in polislere mukavemet ettiğini ve direndiğini görmedim. Zaten olay anına ilişkin görüntülerde bunları görebilirsiniz” dedi.
Erdoğan’ın ardından polis memuru Murat Aydındağ tanık olarak dinlendi. Aydındağ beyanında, “Sanık gözaltına alınırken herhangi bir basın kartı ibraz etmedi, kendini tanıtır, ayırt edici bir bulgu, belge yoktu. Eylemci sanılarak gözaltına alınmış. Kendisi gözaltı aracına götürülürken ‘Siz kimsiniz, siz beni tanıyor musunuz? Hepinizi süründüreceğim. Bana dokunamazsınız ben basınım’ diye bağırdı” ifadelerine yer verdi.
Tanık beyanına karşı söz alan Bülent Kılıç, “Memur arkadaş alenen yalan söylüyor ve mahkemeyi yanıltıyor. Video kayıtlarına baktığınızda hiçbir şekilde direnmediğim ve hakaret etmediğim görülecektir” diye konuştu.
Kılıç’ın avukatı Emine Özhasar, “Olay anına ilişkin iki video var. İkisini de bilirkişi incelemiş ve gözaltı sırasında müvekkilin üzerine nefes alamayacak şekilde bastırıldığı bilirkişi tarafından tespit edilmiştir” dedi. Özhasar, gelecek celse tanık dinletmek istediklerini söyledi.
Mahkeme, tanıkların hazır edilmesi için süre verilmesine ve esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dosyanın savcılığa gönderilmesinde karar verdi. Dava 19 Eylül 2024 tarihine ertelendi.
Kılıç, 26 Haziran 2021’de düzenlenen 19. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nü takip ederken polisler tarafından yere yatırılıp boğazına basılarak gözaltına alınmıştı.
Gazeteci Nagihan Yılkın’a "kamu görevlisine hakaret" suçundan para cezası
Cumhuriyet gazetesi muhabiri Nagihan Yılkın ve cumhuriyet.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Büyüksipahi hakkında, Gaziantep Valisi Davut Gül’ün şikâyeti üzerine “kamu görevlisine hakaret” (TCK 125) suçlamasıyla açılan davanın dördüncü duruşması 15 Şubat 2024 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada taraf avukatları hazır bulundu. Yılkın ve Büyüksipahi ise duruşmaya katılmadı.
Duruşma savcısı 13 Temmuz 2023 tarihli duruşmada sunmuş olduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar ederek, Yılkın ve Büyüksipahi’nin üzerlerine atılı suçtan cezalandırılmasını istedi.
Gazetecilerin avukatı Özge Naz Akkaya, haberin, görünür gerçekliğe uygun olarak hukuka uygunluk kapsamında hazırlandığını söyledi. Basın Kanunu’nda yapılan değişiklik gereği haber müdürünün cezai sorumluluğunun kaldırıldığını hatırlatan Akkaya, haberin yapıldığı dönem sorumlu yazı işleri müdürü olan Büyüksipahi’nin de beraatını istedi.
“Kamu görevlisine hakaret” suçundan Yılkın’a 7 bin 80 TL adli para cezası veren mahkeme, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle Büyüksipahi’nin beraatına hükmetti.
Haberin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.
Gazeteci Ramazan Ölçen’in “örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılandığı dava Temmuz ayına ertelendi
KHK ile kapatılan Azadiya Welat gazetesinin İmtiyaz Sahibi Ramazan Ölçen’in “örgüt üyeliği” (TCK 314) suçlamasıyla yargılandığı davanın 13. duruşması 14 Şubat 2024 günü Diyarbakır 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Mahkeme, yurtdışında olan Ölçen'in ifadesinin alınması için Adalet Bakanlığına yazılan yazının ve hakkında çıkarılan yakalama emrinin infazının beklenmesine karar vererek davayı, 17 Temmuz 2024 tarihine erteledi.
Gazeteci ve iktisatçı Mustafa Sönmez’e “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasından beraat
Gazeteci ve iktisatçı Mustafa Sönmez, 2016, 2018 ve 2019'da yaptığı üç paylaşım gerekçe gösterilerek “Cumhurbaşkanına hakaret” (TCK 299) suçlamasıyla 14 Şubat 2024 günü İstanbul Anadolu 30. Asliye Ceza Mahkemesinde hâkim karşısına çıktı.
Avukatı Hüsna Aydın ile birlikte duruşmaya katılan Sönmez, iddianameye karşı savunma yaptı.
Sönmez, “Suçlamaları kabul etmiyorum. 40 yıldır gazeteciyim. Yapılan paylaşımlarda herhangi bir hakaret yok. Anayasanın bana verdiği ifade özgürlüğü kapsamında yapılmış paylaşımlar” ifadelerini kullandı.
Sönmez’in avukatı Aydın da müvekkilin beyanlarına katıldığını belirterek “Paylaşımlar ifade özgürlüğü kapsamında” dedi.
Beyanların ardından duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasını verdi ve atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığını belirterek, mahkemeden Sönmez hakkında beraat kararı verilmesini istedi.
Mahkeme de Sönmez’in son sözünü sorduktan sonra kararını açıkladı ve Sönmez’in beraatına hükmetti.
Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak ve Fevzi Yazıcı yeniden yargılandıkları davada hapis cezasına çarptırıldı
Haklarında verilen hükümler Yargıtay tarafından bozulan Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, kapatılan Zaman gazetesinin görsel yönetmeni Fevzi Yazıcı ve gazetenin marka pazarlama direktörü Yakup Şimşek’in yeniden yargılandıkları davanın üçüncü duruşması 14 Şubat 2024 günü İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada Ilıcak, Şimşek ve Yazıcı ile sanık avukatları hazır bulundu. Altan ise duruşmaya katılmadı.
18 Ocak 2024 tarihinde dosyaya sunduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar eden savcı, Altan, Ilıcak ve Yazıcı’nın üzerlerine atılı “örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım” (TCK 220/7) suçlamasından cezalandırılmalarını istedi. Savcı, Şimşek’in ise üzerine atılı “örgüt üyeliği” (314/2) suçlamasından beraatını talep etti.
Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapan Ilıcak, Yazıcı ve Şimşek üzerlerine atılı suçlamayı reddederek beraatlarını talep etti.
Mahkeme, “örgüte üye olmamakla birlikte yardım” suçlamasından Nazlı Ilıcak’a 5 yıl 3 ay; Ahmet Altan’a 6 yıl 3 ay 18 gün; Fevzi Yazıcı’ya 1 yıl 13 ay hapis cezası verdi. Ilıcak ve Altan’ın adli kontrolünün devamına karar veren mahkeme, hükmolunan ceza miktarı, sanığın adli kontrolde geçirdiği süre ve tutuklulukta geçirdiği süreyi dikkate alarak Yazıcı hakkındaki yurt dışı çıkış yasağını kaldırdı. Yakup Şimşek hakkında ise üzerine atılı “örgüt üyeliği” (TCK 314/2) suçlamasını işlediğine dair kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraat kararı verildi.
Haberin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.
Mahkeme, Mehmet Kamış’ın tutukluluğunun devamına karar verdi
Tutuklu gazeteci Mehmet Kamış’ın, “Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” (TCK 311/1)), “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” (TCK 312/1), “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” (309/1), ve “örgüt üyeliği” (TCK 314) suçlamalarıyla yargılandığı davanın 20. duruşması 13 Şubat 2024 günü İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada, Kamış ve avukatı Osman Yedekçi hazır bulundu.
Savunmasını yapan Kamış savunmasında, “Ben gazeteciyim. Çocukluğumdan beri gazeteci olmak istedim ve oldum. Gazetecilikten başka hiçbir şey yapmadım. ByLock kullanmadım. Üzerime atılı suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum” dedi. Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle yargılandığını söyleyen Kamış, tahliyesini talep etti.
Kamış’ın avukatı Yedekçi, “Müvekkilin Zaman gazetesinde çalışması cezalandırılmasına delil yapılmak isteniyor. Müvekkil üniversiteden gazeteci olarak çıkmış ve 2015 yılına kadar da gazetecilikten başka bir iş yapmamış. Zaman gazetesinde çalışması meşru ve hukukidir, bunun örgüte bağlanması suçlamaya delil olarak gösterilemez. Müvekkilin Bank Asya’da hesabı bulunması yine suçlamaya delil olarak gösteriliyor. Meşru bir eylemin gayrimeşru bir çıkar için kullanılması doğru değil. Müvekkilin iletişimde olduğu kişiler gazetecidir ve HTS kayıtlarına göre bu kişilerle yalnızca birer kere telefon kaydı bulunuyor. Devamlılık ve süreklilik olmayan bu görüşmelerin örgütsel manada değil mesleki sınırlar içinde olduğu açıktır. Müvekkilin tahliyesini talep ediyoruz” diye konuştu.
Savcı, atılı suçun vasıf ve mahiyeti, yakalanma şekli ve kaçma şüphesinin bulunması dikkatte alınarak Kamış’ın tutukluluk halinin devamını istedi.
Kamış’ın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, davayı 2 Mayıs 2024 tarihine erteledi.
Kapatılan Zaman gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Mehmet Kamış, kamuoyunda “Altanlar Davası” olarak bilinen davanın sanıkları arasındaydı. Kamış ve hakkında yakalama kararı bulunan diğer 9 sanığın dosyası 19 Eylül 2017’de ayrılmıştı. Hakkında yakalama kararı bulunan Kamış, 22 Kasım 2023’te İzmir’de gözaltına alınmıştı. Savcılıktaki sorgusunun ardından 23 Kasım 2023 tarihinde İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesine sevk edilen Kamış, “kaçma şüphesinin bulunduğu” gerekçesiyle tutuklanmıştı.
Maltepe Üniversitesi Rektörü’nün gazeteci Hayri Demir’e açtığı tazminat davası ertelendi
Maltepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Edibe Sözen’in, 3 Nisan 2023 tarihinde "AKP’nin ‘propaganda grubu’nun yöneticisi rektör çıktı” başlığıyla Gazete Pencere’de yayımlanan haberi nedeniyle gazeteci Hayri Demir hakkında açtığı manevi tazminat davasının ilk duruşması 13 Şubat 2024 günü İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada, taraf avukatları hazır bulundu.
Maltepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Edibe Sözen’in avukatı, dosyada maddi gelir amaçlarının olmadığını, dava neticesinde elde edilecek tazminat miktarının tamamını Mehmetçik Vakfı’na bağışlayacaklarını söyledi.
Gazete Pencere avukatı Melike Türkay, “Dosyaya konu haber seçim sürecinde AKP seçim çalışmalarının broşür ve afişlerinin paylaşıldığı WhatsApp grubuna ilişkindir. Davacının AKP ile bağı ilk kez müvekkilin haberiyle dile getirilmemiştir. Davacı taraf 2007 yılında AKP’nin milletvekili adayı, 2014’te de Maltepe Belediye Başkanı adayı olmuştur. Haber yalnızca dört gün yayında kalmış ve daha sonra davacının talebi üzerine erişime engellenmiştir. Tazminat davalarında bir zarar olması gerekir. Yalnızca dört gün yayında duran haberde davacı açısından bir zarar oluşmamıştır. Davanın reddini talep ediyoruz” dedi.
Demir’in avukatlarından Emine Özhasar da davaya konu haberin basın ve ifade özgürlüğü kapsamında yapıldığına dikkat çekerek davanın reddini istedi.
Mahkeme, Demir’in sosyal ve ekonomik durumunun araştırılmasına karar vererek, davayı 9 Mayıs 2024 tarihine erteledi.
Özgürlükçü Demokrasi davası Mayıs ayına ertelendi
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin çalışanları hakkında yeniden görülmeye başlayan ve “örgüt üyeliği,” (TCK 314) “örgüt propagandası,” (TMK 7/2) “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “suç ve suçluyu övmek” iddialarıyla açılan davanın 10. duruşması 12 Şubat 2024 günü İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmaya gazetecilerin avukatları Özcan Kılıç ve Sercan Korkmaz katıldı.
Mahkeme, avukatların bilirkişi raporlarının incelenmesi ve esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapmaları taleplerini kabul ederek, davayı 9 Mayıs 2024 gününe erteledi.
Davada, gazetenin eski editörleri Hicran Urun, Mehmet Ali Çelebi, Reyhan Hacıoğlu, İshak Yasul, Pınar Tarlak ve İmtiyaz Sahibi İhsan Yaşar yargılanıyor. Savcı, 7 Nisan 2022’de verdiği mütalaada gazetecilerin atılı suçlardan cezalandırılmasını talep etmişti.
En az 32 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde
Yeni Yaşam gazetesi çalışanı Selahattin Kaygusuz'un tahliye edilmesinin ardından, 16 Şubat 2024 itibarıyla, Türkiye’de en az 32 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.
Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir.