Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü – 476

Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü – 476

Devlet Bahçeli 154 akademisyen ve gazeteciyi hedef aldı; Vedat Demir hakkında verilen hapis cezası Yargıtay tarafından bozuldu; tutuklu gazeteciler Mehmet Kamış ve Ali Çolak tahliye edildi; AYM'den sendika.org’un aldığı tazminat cezası için “hak ihlali” kararı 

MHP lideri Devlet Bahçeli’den 154 akademisyen ve gazeteciye tehdit 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 24 Haziran’da gerçekleşen partisinin haftalık grup toplantısının ardından 23 Temmuz’da ilk kez basın toplantısı düzenledi.   

Sinan Ateş cinayeti üzerinden gazeteci, siyasetçi, akademisyen ve hukukçuların da aralarında olduğu 154 kişiyi hedef alan Bahçeli, şu ifadeleri kullandı: "Bazı çevreler 2024 yılının içerisinde Milliyetçi Hareket Partisi’ne karşı çok büyük haksızlıklar iftiralar yalanlar hakir görmeler suçlamalarda bulunmuşlardır. Bunların toplamı 154 kişidir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak basın mensupları olan değerli kardeşlerime bu gerçeği hatırlatmak istiyorum.  

Sizlerle çok zaman beraber oluyoruz ama televizyonda ayrıldığımız şahsiyetler var. Onları kabul etmekte zorlanıyoruz ama yakın takip altındayız. Şu görmüş olduğunuz liste kimin hangi gün hangi saatte hangi programda nasıl konuştuklarının kimlerle konuştuklarının, MHP’ye hangi hakaretleri yaptıklarının toplamıdır. Bu dosya elimizdedir. Günü geldiğinde bu dosya eyleme de geçecektir. Eylem hukuki nitelikte olacaktır. Bizi hedef gösteriyorlar saçmalığından da korkaklığından da kendilerini kurtarsınlar. Onlarla muhatap olmayı dahi kabul etmeyiz ama hukuk zemininde mutlaka hesaplaşacağız.”

Akademisyen Vedat Demir hakkında verilen hapis cezası Yargıtay tarafından bozuldu 

Akademisyen Vedat Demir hakkında köşe yazıları, OHAL KHK’sıyla ihraç edilmesi ve meslektaşlarıyla yaptığı telefon görüşmeleri gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” (TCK 314) suçlamasıyla verilen 6 yıl 8 ay hapis cezası Yargıtay tarafından bozuldu

Demir, 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası gazeteci ve akademisyenlere yönelik başlayan soruşturmalar kapsamında 24 Temmuz'da gözaltına alınmış, 10 gün sonra “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklanmıştı. Yaklaşık yedi ay boyunca Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan Demir, 17 Şubat 2017 tarihinde İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen karar ile tahliye edilmişti. 30 Kasım 2020 günü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 12. ve karar duruşmasında mahkeme, Demir’i 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırmıştı. 

Demir, 22 Temmuz 2024 günü X hesabından yaptığı açıklamada, Yargıtay’ın mahkumiyeti “beraat” talebiyle bozduğunu duyurdu. 

Savcı 3 gazeteci için verilen beraat kararına itiraz etti 

Ankara’da Mezopotamya Ajansı (MA) ve JinNews çalışanı sekiz gazeteciye “örgüt üyeliği” (TCK 314) iddiasıyla 6 yıl 3’er yıl hapis cezası verilen davada savcı, Habibe Eren, Mehmet Günhan ve Ceylan Şahinli hakkında verilen beraat kararını itiraz ederek istinaf mahkemesine taşıdı

Savcılık istinaf dilekçesinde, gazeteciler hakkında verilen beraat kararlarının “örgüt üyeliği” iddiasıyla cezalandırılmalarını talep etti. 

Dilekçede, MA ve JinNews’in “legal görünümlü kuruldukları” ileri sürülerek, “Kuruluş amacı doğrultusunda iddianamede detaylıca yer verilen ve sanıkların inkar etmediği haber adı altındaki birçoğu örgüt elebaşının sözde tecrit altında tutulduğu, komplo mağduru olduğu, açlık grevlerin desteklenmesi gerektiği, devletin Kürt halkına saldırdığı şeklindeki yüzlerce paylaşım ve sözde haber yapıldığı” iddiasına yer verildi. 

Öte yandan, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Selman Güzelyüz, Berivan Altan, Diren Yurtsever, Hakan Yalçın, Emrullah Acar, Zemo Ağgöz ve Deniz Nazlım'a “örgüt üyeliği” iddiasıyla verdiği 6 yıl 3'er ay hapis cezasının gerekçeli kararını açıkladı

Mahkeme, gazetecilerin birbirleri arasındaki para transferlerini, tecrit haberlerini, sosyal medya paylaşımlarını, ev baskınları sırasında polisin el koyduğu kitap ve dergileri, İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) hasta tutsaklara dair raporlarını suç unsuru olarak değerlendirdi. 

Gazetecilerin haberleriyle algı oluşturmaya çalıştığını savunan mahkeme, hapis cezasına çarptırdığı gazetecilerin "örgüte silahlı üye temin etmek, örgüt sempatizanları ve üyelerinin motivasyonunu güçlü tutmak, Abdullah Öcalan’ın durumunun illegal olduğu algısını yaratmak, devletin Kürt kökenli vatandaşların kötü muamelede bulunduğu yönünde algı oluşturmak, TSK’nin kimyasal silah kullanması algısı oluşturmak" amacı taşındığını iddia etti. 

MA Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, MA Ankara Haber Şefi Deniz Nazlım, MA muhabirleri Berivan Altan, Selman Güzelyüz, Hakan Yalçın, Emrullah Acar, Ceylan Şahinli, JinNews muhabirleri Habibe Eren, Öznur Değer, 20 Ekim 2022 tarihinde başlattığı soruşturma kapsamında gözaltına alınarak, 29 Ekim’de tutuklanmıştı. Aynı soruşturma kapsamında Yeni Yaşam gazetesi dağıtımcısı Hamdullah Bayram da 20 Mart 2023’te tutuklandı. 

Soruşturma sonunda 11 gazeteci hakkında “örgüt üyeliği” suçlamasıyla iddianame hazırlanmış, davanın 16 Mayıs 2023’te görülen ilk duruşmasında tutuklu 10 gazeteci hakkında tahliye kararı verilmişti. Daha sonra tutuklanan dağıtımcı Bayram’ın dosyası ise tefrik edilmişti. 

Yargılamanın 3 Temmuz’daki karar duruşmasında; Yurtsever, Altan, Güzelyüz, Yalçın, Acar, Ağgöz, Nazlım ve Değer’e “örgüt üyeliği” suçlamasıyla 6 yıl 3’er ay hapis cezası, üç gazeteci hakkında da beraat karar verilmişti. 

 

Tazminat cezası alan sendika.org için AYM'den “hak ihlali” kararı 

  

Anayasa Mahkemesi, Suriye'de cihatçı örgüt Şam'ın Kurtuluşu Heyeti'ne (HTŞ) bağlı “Kurtuluş Hükümeti”nden ödül alan TRT'nin haberini yapığı için Sendika.Org'un tazminat cezasına mahkûm edilmesine “ifade özgürlüğü ihlali” dedi

  

Türkiye’nin “terör örgütü” listesinde yer alan, Suriye’de Esad’a muhalif cihatçı örgüt Heyet-i Tahrir el-Şam'a bağlı “Kurtuluş Hükümeti” 2019’da TRT ve TRT World’e “devrime katkıları” dolayı plaket vermişti. 

  

TRT ve TRT World bünyesinde çalışan prodüktör Hasan Arber, muhabir Ubeyde Hitto ve kameraman Mehmet Faruk Yüce, plaketi Kurtuluş Hükümeti lideri Fevaz Hilal’in elinden aldı. 

  

Haber, örgütün resmi internet sitesinde “Kurtuluş Hükümeti lideri Fevaz Hilal, TRT muhabirlerini onurlandırdı” denilerek duyurulmuştu.

Bunun üzerine Sendika.Org, 8 Temmuz 2019’da “TRT ‘onurlandırıldı’: Türkiye’nin ‘terörist’ saydığı HTŞ’den plaket aldılar” diye haber yapmıştı.

TRT ise Sendika.Org ve editör Ali Ergin Demirhan’a haber nedeniyle 20 bin TL’lik manevi tazminat davası açmıştı. Haberdeki ifadelerin sert eleştiri sınırını aştığını, gerçeklerin manipüle edildiğini ileri sürmüştü.  

İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi haberin eleştiri sınırları içinde kaldığına ve TRT’nin kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığına hükmederek, davayı reddetmişti. 

TRT ise kararı istinafa taşımıştı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi, Nisan 2022’de yerel mahkemenin kararını kaldırmış ve TRT’nin tazminat talebini kabul etmişti. 

Bunun üzerine Sendika.Org, Anayasa Mahkemesine gitmişti. Geçtiğimiz aylarda dosyayı görüşen AYM, haberde gerçek dışı, uydurma bilgi bulunmadığını belirtti. AYM, Türkiye’nin resmi yayın kuruluşunun, ülkenin terör listesine aldığı bir örgütten plaket almasının haberinin yapılmasında kamu yararı olduğunu savundu. 

Gazeteci Metin Cihan hakkında Burak Erdoğan’ın şikâyeti üstüne dava açıldı 

Gazeteci Metin Cihan hakkında sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Ahmet Burak Erdoğan’ın şikâyeti üstüne “hakaret” (TCK 125) ve “iftira” (TCK 267) suçlamalarıyla dava açıldı. 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Cihan’ın Türkiye ile İsrail arasındaki deniz ticaretine ilişkin sosyal medya paylaşımları suçlamalara gerekçe olarak gösterildi. 

İlk duruşma 14 Şubat 2024 günü İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek

Gazeteci Tunca Öğreten ve Murat Baykara hakkında Met Çıkmazı belgeseli sebebiyle dava açıldı 

Gazeteci Tunca Öğreten ve Murat Baykara hakkında Met Çıkmazı belgeseli sebebiyle “uyuşturucuya özendirme” (TCK 190) ve “suçu bildirmeme” (TCK 278) iddialarıyla dava açıldı.  

12 Ocak 2023’te yayımlanan belgeselin tanıtımında, şu ifadeler yer alıyor: “Uyarıcı metamfetamin maddesinin yaygın kullanımı, Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri haline geldi. Voys’un ‘Met Çıkmazı’ adlı videosunda, #Metamfetamin kullanımının dehşet verici sonuçlarını, ne kadar kolay ve ucuza ulaşılabildiğini, maddenin tedavi merkezlerinde dahi satıldığını izleyeceksiniz” deniliyordu. 

Belgesel, 26. Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri’nde “Jüri Özel Ödülü”ne layık görülmüştü. 

Mezopotamya Ajansı’nın internet sitesi erişime engellendi 

Mezopotamya Ajansı’nın internet sitesi mezopotamyaajansi.net, Gümüşhane Sulh Ceza Hakimliğinin 25 Temmuz 2024 tarihli kararıyla erişime engellendi. 

İktidara yakın medya PEN üyesi Gökhan Yavuzel’i hedef gösterdi 

Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN) üyesi yazar Gökhan Yavuzel,  iktidara yakın medya kuruluşları tarafından hedef gösterildi. 

Yavuzel, kendisi hakkında çıkan haberlerde yer alan "uyuşturucu çeteleriyle bağlantılı" olduğu, "kumarda para kaybettiği" ve "Cumhurbaşkanına hakaret ettiği" yönündeki iddialara ilişkin yaptığı açıklamada, hukuki yollara başvuracağını vurguladı. 

Yavuzel, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “En son söylemem gerekeni en başta ifade edeyim; İngiltere’de değilim, iddia edilen konularla ilgili gözaltına alınmadım, tümüyle absürt bilgiler, tek bir satırı bile doğru değil” ifadelerini kullandı. 

MA muhabiri Ömer Akın hakkında soruşturma açıldı 

Şırnak merkezde 31 Mart seçimlerini takip eden Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Ömer Akın hakkında, seçim günü kente taşına askerlerin görüntülerini paylaştığı gerekçesiyle soruşturma açıldı. 

Akın, İstanbul Bakırköy Basın Suçları Şubesi tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğünde ifade verdi. Akın’a, askerlerin gruplar halinde bir okulda oy kullanırken çektiği ve sosyal medya hesabından paylaştığı görüntüler soruldu. Ancak soruşturmanın hangi maddeden açıldığı aktarılmadı. 

Tutuklu gazeteciler Mehmet Kamış ve Ali Çolak tahliye edildi 

Tutuklu gazeteciler Mehmet Kamış ve Ali Çolak’ın “Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs,” (TCK 311/1) “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs,” (TCK 312/1) “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs,” (309/1) ve “örgüt üyeliği” (TCK 314) suçlamalarıyla yargılandığı davanın 22. duruşması 25 Temmuz 2024 günü İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. 

P24 tarafından takip edilen duruşmada, Kamış ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Çolak ise duruşmaya tutuklu bulunduğu Marmara 3 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. 

Mahkeme, sanıkların tutuklulukta geçirdikleri süreyi ve dosyadaki mevcut delil durumunu dikkate alarak bu aşamadan sonra tutukluluğun ölçülü olmayacağı kanaatiyle, Kamış ve Çolak’ın yurt dışına çıkış yasağı ve iki haftada bir imza yükümlülüğü ile tahliyelerine karar verdi. Duruşma 12 Kasım 2024 tarihine ertelendi. 

Haberin ayrıntıları için tıklayın

En az 26 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde  

Mehmet Kamış ve Ali Çolak’ın tahliye edilmesinin ardından, 26 Temmuz 2024 itibarıyla, Türkiye’de en az 26 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor. 

Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir. 

Yukarı