Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
AYM’den BİK cezaları için “hak ihlali” kararı; Devlet Bahçeli’den Sinan Ateş davasını takip eden gazetecilere tehdit; Cumartesi Anneleri/İnsanları 950. hafta eylemi nedeniyle yargılandıkları davada beraat etti; BirGün’ün “Ebubekir Şahin” haberine erişim engeli
Anayasa Mahkemesinden BİK cezaları için “hak ihlali” kararı
Anayasa Mahkemesi, Basın İlan Kurumunun (BİK) verdiği ilan ve reklam kesme cezalarının basın ve ifade özgürlüğü ihlali olduğuna hükmetti, yeniden yargılama yapılmasını istedi.
BİK, Evrensel gazetesinde Eylül 2019’da yayımlanan “Basın İlan Kurumu Kürtçe yayımcılığı bitirdi” başlıklı haber nedeniyle, Şubat 2020’de gazeteye 10 günlük reklam ve ilan yasağı getirmiş, Ağustos 2022’de ise bu hakkı tümüyle iptal etmişti. Bunun üzerine Evrensel, dosyayı Anayasa Mahkemesine tyaşımıştı.
Anayasa Mahkemesi, Evrensel, Cumhuriyet, BirGün, Sözcü ve Tunceli Emek gazetelerinin başvurularını birleştirerek verdiği kararında, BİK'in ve reklam kesme cezalarının ifade ve basın özgürlüğü ihlali olduğuna hükmetti.
MHP lideri Devlet Bahçeli’den Sinan Ateş davasını takip eden gazetecilere tehdit
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 1 Ekim 2024 günü düzenlenen grup toplantısında, Sinan Ateş suikastıyla ilgili haber yapan dört gazeteciyi (Murat Ağırel, Timur Soykan, Şule Aydın, Barış Pehlivan) tehdit etti.
Bahçeli, "Halk TV ve CHP, Ayağınızı denk alın. Herkes haddini bilsin, hudut ihlalinden kaçınsın. Kapımızın önünde baykuş öttürmeyiz, akbabaların da kanatlarını yolarız. Dört soytarı muhabir ile MHP'yi sorgulayamazsınız" diye konuştu.
Öte yandan Soykan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Sinan Ateş davasının 30 Eylül’de görülen karar duruşmasında katil Eray Özyağcı’nın kendilerini silah işareti yaparak tehdit ettiğini belirtti.
İstinaf mahkemesi 3 gazetecinin beraatına yapılan itirazı reddetti
Evrensel gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Görkem Kınacı ile BirGün gazetesi Haber Müdürü Uğur Şahin ve birgun.net Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Uğur Koç’un “kamu görevlisine hakaret” (TCK 125/3) ve “iftira” (TCK 267) suçlamalarıyla yargılandığı ve beraat ettiği davaya ilişkin, istinaf mahkemesi kararını açıkladı.
İstinaf mahkemesi, 19 Eylül tarihli kararında, başvurunun esastan reddine hükmetti.
Dönemin Yargıtay 12. Ceza Dairesi üyesi İrfan Fidan, İstanbul Milletvekili Ahmet Şık'ın "üst düzey bir yargı mensubu" tanımlamasıyla gündeme getirdiği eşe darp ve bazı yolsuzluk olayları ile ilgili iddianın ardından, Şık ve iddiayı haberleştiren BirGün ve Evrensel gazetelerinin yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
19 Ekim 2022 günü Beykoz 6. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasının sonunda mahkeme, sanıkların beraatlarına karar vermişti. Bunun üzerine İrfan Fidan’ın avukatı kararı istinafa taşımıştı.
BirGün’ün “Ebubekir Şahin” haberine erişim engeli
Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliği, BirGün'den İsmail Arı’nın Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin’in bacanağını işe aldığı, kayınbiraderini ise daire başkan yardımcısı yaptığı iddiasını sansürledi.
Mahkeme, “Becerikli başkan Ebubekir Şahin: Bacanağını ve kayınbiraderini RTÜK’e aldı" başlıklı haberin, davacı Şahin’in “kişilik haklarını ihlal ettiğine” hükmetti ve habere erişim engeli getirdi.
Mahkeme ayrıca haberi yorumlayan Ünsal Ünlü, İrfan Değirmenci ve Erol Mültecimler’in Youtube videoları da erişime engellenerek söz konusu videoların silinmelerine karar verdi.
Yadigar Aygün haber takibi sırasında darp edilerek gözaltına alındı
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), İsrail’in saldırılarını protesto etmek için İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde bulunan İstiklal Caddesi’nde 2 Ekim günü yürüdü. Beş ESP üyesi halka yönelik konuşma yaptıkları sırada polis müdahale etti ve ESP üyelerini darp ederek gözaltına aldı.
Haber takibi yapan gazetecilere de müdahale eden polis, Gazete Patika muhabiri Yadigar Aygün’ü darp ederek gözaltına aldı.
JinNews muhabiri Melek Avcı hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi
JinNews muhabiri Melek Avcı hakkında, sosyal medya hesabından yaptığı haber paylaşımları gerekçe gösterilerek “örgüt propagandası” (TMK 7/2) iddiasıyla hazırlanan iddianame, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve IŞİD’in Türkiye sınırındaki kamplarına dönük haber paylaşımları suçlamaya delil olarak gösterildi.
Ev hapsindeki gazeteciler soruşturmasında 1 takipsizlik
İzmir'de 13 Şubat’ta ev baskınında "örgüt üyeliği" iddiasıyla gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Gazete Duvar muhabiri Cihan Başakçıoğlu hakkında, takipsizlik kararı verdi. Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle gözaltına alınan ve yaklaşık sekiz aydır süren soruşturma kapsamında geçtiğimiz hafta savcılıkça ifadeye çağrılan Başakçıoğlu hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi. Başakçıoğlu hakkında adli tedbir kontrolünün kaldırılmasına karar verildi.
Aynı soruşturma kapsamında ev hapsi verilen Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Delal Akyüz ve Tolga Güney, JINNEWS muhabiri Melike Aydın ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) basın çalışanı Fatma Funda Akbulut ile adli kontrol cezası verilen MA muhabiri Semra Turan hakkında ise aradan geçen 8 aya rağmen hiçbir karar verilmedi.
Cumartesi Anneleri/İnsanları 950. hafta eylemi nedeniyle yargılandıkları davadan beraat etti
Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 950. hafta eyleminde engellenerek gözaltına alınan 20 kayıp yakını hakkında, “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla açılan davanın dördüncü duruşması 4 Ekim 2024 günü İstanbul 39. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada, bir kısım sanık ve avukatları hazır bulundu.
Sanıklardan Cüneyt Yılmaz savunmasında, “Olay günü Galatasaray Meydanı’na doğru giderken herhangi bir uyarı yapılmaksızın darp edilerek gözaltına alındık. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.
Yılmaz’ın ardından Hünkar Yurtsever’in savunmasına geçildi. Tanrıverdi, “Hiçbir uyarı yapılmadan gözaltına alındık. Emniyette ‘eylemi yapmak için nerden icazet aldınız’ diye soruldu. Barışçıl gösteri hakkı anayasal haktır. Herhangi bir yerden izin almak gerekmiyor” diyerek üzerine atılı suçlamayı reddetti.
Sanıklardan Meriç Eyüboğlu savunmasında, “Ben avukatım ama Cumartesi Anneleri eylemine 1995’ten beri giderim. Anayasa Mahkemesinin 700. haftayla ilgili üç ayrı ihlal kararı olmasına rağmen müthiş bir keyfiyetle gözaltına alındık. Galatasaray Meydanı’na yürürken polis etrafımızı sardı. Anayasa Mahkemesi kararını hatırlattığımızda polisler, ‘bizim de elimizde yasaklama kararı var’ dediler. Ancak o kararı tebliğ etmiyorlar. Biz burda yargılanıyoruz ancak keyfi gözaltı yapan bizi darp eden polisler hakkındaki şikayetlerimiz işleme konulmuyor” diye konuştu.
Esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, sanıkların üzerlerine atılı “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçunun unsurları oluşmadığından tüm sanıkların beraatlarını talep etti.
Sırasıyla söz alan sanık avukatları, esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulundu. Barışçıl gösterinin anayasal hak olduğunu hatırlatan avukatlar, müvekkillerinin beraatını talep etti.
Sanık avukatlarından Murat Çelik, “Hukuk bilgisi olan ve vicdanıyla hareket eden bir savcı, toplantıyı kanuna aykırı bulup direnme olmadığı için beraat gerekçesi sunamaz” dedi. Bunun üzerine savcı, “Türk milletinin savcısına, hakimine vicdansız diyemezsiniz” diye karşılık verdi. Salonda savcı ve Çelik arasında gerginlik çıkması üzerine duruşmaya ara verildi.
Aranın ardından son sözleri sorulan sanıklar beraatlarını talep etti.
Mahkeme, atılı suçun unsurları oluşmadığından tüm sanıkların beraatına karar verdi.
“KCK Basın Davası” Ocak ayına ertelendi
46 gazetecinin “örgüt üyeliği” (TCK 314/2), “örgüt yöneticiliği” (314/1) ve “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamalarıyla yargılandıkları “KCK Basın Davası”nın 31. duruşması 3 Ekim 2024 günü İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada sanık avukatları hazır bulundu.
Sanıklardan Yüksel Genç’in avukatı, müvekkili hakkında İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesinde yeni bir dava açıldığını, açılan davanın konu ve suç tarihi açısından mevcut dosyayla benzer olduğunu belirterek birleştirme talep etti.
Mahkeme, Yüksel Genç hakkında İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan dava dosyasının incelenmek üzere istenmesine ve sanıklardan İsmet Kayhan hakkında çıkarılan yakalama emrinin infazının beklenmesine karar verdi. Dava 23 Ocak 2025 tarihine ertelendi.
20 Aralık 2011 tarihinde Kürt gazetecilere yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 46 gazeteciden 32’si 24 Aralık’ta tutuklanmıştı. İddianamede gazetecilere yöneltilen suçlamalara, yaptıkları röportajlar, çektikleri fotoğraflar, takip ettikleri basın açıklamaları, notları, haber kaynakları ile konuşmaları ve telefonlarında bulunan haber kaynaklarının isimleri gibi gazetecilik faaliyetleri delil olarak gösteriliyor.
Furkan Karabay’ın “Cumhurbaşkanına hakaret” davası Aralık ayına ertelendi
Gazeteci Furkan Karabay hakkında, sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek zincirleme şekilde “Cumhurbaşkanına hakaret” (TCK 299) suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması 3 Ekim 2024 günü İstanbul 74. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Furkan Karabay’ın katılmadığı duruşmada taraf avukatları hazır bulundu. P24 duruşmayı takip etti.
Karabay’ın avukatı Enes Hikmet Ermaner, “Müvekkili bu celse hazır edemedik sonraki celse hazır edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı da şikayetlerinin devam ettiğini belirterek, davaya katılma talebinde bulundu.
Katılma talebini kabul eden mahkeme, davayı 13 Aralık 2024 gününe erteledi.
Bursa’da gazeteci Yaman Kaya’ya silahlı saldırı davasında sanıklar beraat etti
Bursa'da Başka Gazete Genel Yayın Yönetmeni Yaman Kaya'ya geçen yıl gerçekleştirilen silahlı saldırı davasının ikinci duruşması Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesinde 2 Ekim 2024 günü görüldü. 8 Mayıs'ta görülen ilk duruşmada mahkeme heyeti, sanıkların tahliyesine karar vermişti.
İkinci duruşmada üç tanık dinlendi. Tanıklardan sonra görüşü sorulan Yaman Kaya'nın avukatı Dilan Firik Akkuş, tanıkların emniyette verdikleri ifadeleri duruşmada değiştirdiklerini söyleyerek sanıkların cezalandırılmasını talep etti.
Tanıkların dinlenmesinin ve avukat görüşünün ardından savcı mütalaasını açıkladı. Savcı, alınan kurşun izi örneklerinde herhangi bir emareye rastlanmadığı, olayı bizzat gerçekleştiren kişiyi gören ve teşhis eden görgü tanığının bulunmadığı, sanıkların üzerine atılan suçları işlediğine dair inandırıcı bir delilin olmaması gerekçesiyle sanıkların beraat etmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, delil yetersizliğinden dolayı sanık Zülküf B. ve Sedat M.'nin beraatına karar verdi.
Gazeteci Kaya'nın avukatı Akkuş, karara itiraz edeceklerini ve İstinaf Mahkemesi'ne taşıyacaklarını söyledi.
Gazeteci-yazar Ercan Aktaş’ın davası Mart 2025'e ertelendi
Gazeteci ve yazar Ercan Aktaş’ın “halkı askerlikten soğutmak” (TCK 318) ve “örgüt propagandası” (TMK 7/2) iddialarıyla yargılandığı davanın 24. duruşması, 2 Ekim 2024 günü Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Mahkeme, Aktaş'ın savunmasının yaşadığı ülkede alınması için işlem yapılmasına ve hakkındaki yakalama emrinin infazının beklenilmesine karar vererek davayı 5 Mart 2025 gününe erteledi.
Rüstem Batum’un davası Nisan 2025’e ertelendi
Gazeteci Rüstem Batum hakkında, 2018 ve 2019 yıllarında yaptığı iki sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla açılan davanın ikinci duruşması 1 Ekim 2024 günü İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada Batum’un avukatı Emine Özhasar hazır bulundu.
Özhasar, Batum’a atılı suçun yasal unsurlarınının oluşmadığını belirterek derhal beraat talebinde bulundu. Özhasar ayrıca, Amerika’da yaşayan müvekkilinin ifadesinin alınması için istinabe yazılmasını talep etti.
Mahkeme, Batum hakkında çıkarılan yakalama emrinin infazının beklenmesine karar vererek, davayı 8 Nisan 2025 gününe erteledi.
Furkan Karabay tutuklu kaldığı davadan beraat etti
Gazeteci Furkan Karabay hakkında, Gerçek Gündem gazetesinde yayımlanan “Mafya davasında rüşvet kavgası tutanaklarda: Polis nereye bıraktıysa oradan aldı, konuşursam çarşı pazar karışır” başlıklı haberi ve bir sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” (TMK 6/1) ve “kamu görevlisine hakaret” (TCK 125/3) suçlamalarıyla açılan davanın üçüncü duruşması 1 Ekim 2024 günü İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Furkan Karabay ve avukatı duruşmada hazır bulundu. P24 duruşmayı takip etti.
Önceki celse sunduğu esas hakkındaki mütalaayı tekrar eden savcı, Karabay’ın dava konusu haber ve paylaşımı nedeniyle üzerine atılı “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” (TMK 6/1) ve “kamu görevlisine hakaret” (TCK 125/3) suçlamalarından cezalandırılmasını istedi
Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını yapan Karabay, “Yazdığım her kelimenin arkasındayım. Aynı iddialar bugün söz konusu olsa yine yazarım. Çünkü bu benim görevim. Ben bir kamu görevlisi olarak görev yapıyorum. Yaptığım haberden pişman değilim. Haberimin doğruluğuna da eminim. Vereceğiniz herhangi bir ceza veya beraat kararını tanımıyorum” dedi. Mahkeme başkanı, savunmasını tamamlayan Karabay’a, “Cesurca” yanıtını verdi.
Mahkeme, “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamasından oy birliğiyle, “kamu görevlisine hakaret” suçlamasından ise oy çokluğuyla Karabay’ın beraatına karar verdi.
Haberin ayrıntıları için tıklayın.
En az 26 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde
4 Ekim 2024 itibarıyla, Türkiye’de en az 26 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.
Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir.