Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Naci Sapan'a kayyum yönetimine "hakaret" suçlamasıyla ceza; Ferhat Tunç hakkında verilen hapis cezası Yargıtayca onandı; ev hapsindeki gazetecilerin iddianamesi kabul edildi; altı gazetecinin yargılandığı davada hapis cezası
Yargıtay, sanatçı Ferhat Tunç hakkında verilen hapis cezasını onadı
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, sanatçı Ferhat Tunç hakkında “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçundan verilen 1 yıl 11 ay 12 gün hapis cezasını onadı. Tunç hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle temyiz istemini esastan reddeden Daire, oy birliğiyle hükmün onanmasına karar verdi.
Tunç hakkında, 2015 ve 2016 yıllarında sosyal medya hesaplarından yaptığı dört paylaşım gerekçe gösterilerek, “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamasıyla dava açılmıştı. İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, sanığın kastının yoğunluğu, tehlikenin ağırlığı ve suçun işlenmesinde kullanılan araçları göz önünde bulundurarak Tunç’a, 1 yıl 11 ay 12 gün hapis cezası vermişti.
Tunç’un avukatı Fatma Hopikoğlu, mahkemenin, 25 Eylül 2018 tarihli gerekçeli kararının ardından davayı istinaf mahkemesine taşımıştı.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, 4 Şubat 2020 tarihinde, yerel mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiğin olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşıldığından istinaf talebinin reddine karar vermişti. Dosya Yargıtay’a taşınmıştı.
Ev hapsindeki gazetecilerin iddianamesi kabul edildi
Gazeteciler Semra Turan, Tolga Güney ve Melike Aydın hakkındaki iddianameler kabul edildi. Mesleki faaliyetleriyle suçlanan gazetecilerin adli kontrol şartı kaldırılmadı.
Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Semra Turan, Tolga Güney ve Delal Akyüz, JinNews muhabiri Melike Aydın, Gazete Duvar muhabiri Cihan Başakçıoğlu ile Halkların Eşitlik ve Demokratik Partisi (DEM Parti) basın çalışanı Funda Akbulut, İzmir'de 13 Şubat'ta yapılan ev baskınlarında gözaltına alındı. 16 Şubat'ta mahkemeye sevk edilen gazeteciler Aydın, Güney, Akyüz ve Akpınar, ev hapsi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Gazeteciler Turan ve Başakçıoğlu da haftada iki gün imza adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Gözaltı tarihinin üzerinden sekiz ay geçtikten sonra Başakçıoğlu hakkında takipsizlik kararı verildi. Akpınar hakkında hazırlanan iddianame, İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Mahkeme, iddianameyi İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. Akpınar'ın iddianamesinin incelemesi halen devam ediyor.
Akyüz hakkında henüz iddianame hazırlanmazken, gazeteciler Turan, Güney ve Aydın hakkında hazırlanan iddianameler 30 Ekim günü İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. "Örgüt üyeliği" (TCK 314) suçlaması yöneltilen üç gazetecinin davası da 10 Şubat 2025'te görülecek. Gazeteciler hakkındaki adli kontrol şartı ise "delillerin toplanmaması" gerekçesiyle kaldırılmadı.
Gazeteci Öznur Değer kendisine yönelik tehditlere karşı şikâyette bulundu
JinNews muhabiri Öznur Değer, Özcan Polat’ın yönettiği şantaj çetesine dair yaptığı haberi nedeniyle maruz kaldığı tehditlere ilişkin Van Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
“Tehdit” (TCK 106) ve “hakaret” (TCK 125) suçlamalarından şikayette bulunan Öznur, can güvenliğinin olmaması nedeniyle Özcan Polat ve yakınları hakkında uzaklaştırma kararı verilmesi talebinde de bulundu.
Erdoğan’ın eski avukatının şikayeti sonucu BirGün ve İsmail Arı hakkında dava açıldı
Gazeteci İsmail Arı’nın 24 Eylül 2024 tarihinde BirGün gazetesinde "Bağırıp çağırdığı öğretmen ölüyordu!" başlığıyla yayımlanan haberi sonrasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski avukatı Mustafa Doğan İnal, BirGün ile Arı’ya 100 bin TL’lik tazminat davası açtı.
Bir dönem FETÖ borsası iddialarıyla da günde olan avukat Mustafa Doğan İnal, avukatı Ferah Yıldız aracılığıyla İstanbul nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği dilekçesinde, "Kamuoyunda nezdinde alenen küçük düşürülmeye çalışıldığını ve hedef gösterilmeye çalışıldığını" iddia etmişti.
Tazminata gerekçe olarak gösterilen haberde ise "Erdoğan’ın eski avukatı İnal’ın okul müdürü olan kuzeni Necla İnal’ın azarladığı bir kadın öğretmen fenalaşarak hastanelik oldu. Okul idaresi öğretmen için ambulans dahi çağırmadı, MEB soruşturma başlattı" ifadeleri yer alıyordu.
Sözcü muhabiri Evren Demirdaş hakkında “dezenformasyon” soruşturması
Sözcü muhabiri Evren Demirdaş hakkında AKP’ye yakın iş insanı Veysel Demirci’nin şikayeti üstüne “suç uydurma” ve “yanıltıcı bilgiyi yayma” (TCK 217/A) suçlamalarıyla soruşturma açıldı.
Demirdaş, TOKİ tarafından Elazığ merkez Karşıyaka mahallesinde 283 adet konut, bir adet iki dükkanlı Ticaret Merkezi inşaatları ile altyapı ve düzenleme işi ihalesini, AKP’ye yakınlığıyla bilinen iş insanı Veysel Demirci’nin Ziver Petrol İnşaat şirketinin aldığını yazmıştı. İhalenin pazarlık usulüyle yapıldığına dikkat çeken Demirdaş, haberinde Veysel Demirci'nin kamudan aldığı dokuz ihaleye daha yer verdi ve iş insanının TOKİ’den 642 milyon TL’lik ihale aldığını belirtmişti.
Haberin ayrıntıları için tıklayın.
Gazeteci Naci Sapan'a kayyum yönetimine "hakaret" suçlamasıyla ceza
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin kayyum yönetiminde olduğu dönemde imarlı arazilerin satışına ilişkin yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarını “Kayyumlar, kayyumcuklar!” başlıklı köşe yazısında kaleme alan Tigris Haber Yayın Koordinatörü Naci Sapan’a, “kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret” (TCK 125/3) suçlamasıyla 135 gün adli para cezası verildi.
Sapan, yazısında, ihaleyi yapan komisyonda görevli olan dönemin Diyarbakır Valisi ve kayyumu Ali İhsan Su ile komisyon üyelerinin, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile Yenişehir Belediyesinin imarlı arazilerinin satışı üzerinden yolsuzluk yaptığını ileri sürmüştü.
Haberin ayrıntıları için tıklayın.
Perihan Kaya’nın “terör” suçlamalarıyla yeniden yargılandığı dava Mart 2025’e ertelendi
Gazeteci Perihan Kaya’nın, “örgüt üyeliği” (TCK 314) ve "örgüt propagandası" (TMK 7/2) iddialarıyla yeniden yargılandığı davanın beşinci duruşması 1 Kasım 2024 günü Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Yurtdışında olan Kaya'nın katılmadığı duruşmada avukatı hazır bulundu.
Kaya'nın avukatı Resul Temur, müvekkilinin yurtdışında ifadesinin uzun süre önce alındığını ve tercümesinin yapılarak gönderildiğini belirtti.
Mahkeme, Kaya'nın savunmasının alınması için yurtdışına yazılan talimata yanıtın beklenilmesine karar vererek davayı 21 Mart 2025 tarihine erteledi.
“Met Çıkmazı” belgeseli nedeniyle yargılanan Tunca Öğreten ve Murat Baykara hâkim karşısına çıktı
Gazeteci Tunca Öğreten ve Murat Baykara hakkında Metamfetamin satışlarının geldiği noktayı konu alan “Met Çıkmazı” isimli belgesel nedeniyle “uyuşturucuya özendirme” ve “suçu bildirmeme” iddialarıyla açılan davanın ilk duruşması 31 Ekim 2024 günü Bakırköy 13. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Mahkeme, belgeseli Cimer’e şikâyet eden kişinin duruşmaya çağrılmasına karar vererek, duruşmayı 25 Mart 2025 gününe erteledi.
Gökhan Yavuzel'in davaları Haziran 2025'e ertelendi
Yazar Gökhan Yavuzel’in “Cumhurbaşkanına hakaret” (TCK 299) suçlamasıyla yargılandığı iki davanın duruşmaları 31 Ekim 2024 günü Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmalara katılan olmadı.
İki dava da 24 Haziran 2025 tarihine ertelendi.
Altı gazetecinin yargılandığı davada hapis cezası verildi
Basın çalışanlarına dönük gerçekleşen gözaltı operasyonlarını protesto etmek amacıyla 29 Nisan 2023'te İstanbul’un Kadıköy ilçesinde darp edilerek gözaltına alınan gazeteciler Serpil Ünal, Yadigar Aygün, Pınar Gayıp, Eylem Nazlıer, Zeynep Kuray ve Esra Soybir hakkında “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na Muhalefet" suçlamasıyla açılan davanın dördüncü duruşması 31 Ekim 2024 günü Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Gazetecilerden Yadigar Aygün'ün katıldığı duruşmada avukatlar da hazır bulundu.
Savcı, bir önceki celsede sunmuş olduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar ederek gazetecilerin atılı suçtan ceza almasını istemişti.
Atılı suçun işlendiğinin sabit olduğuna kanaat getiren mahkeme, gazeteciler hakkında 5 ay hapis cezası verdi. Hükmün açıklanmasını geri bırakıldı. Sadece gazeteci Serpil Ünal'ın HAGB denetim süresinin içinde olduğunu belirten mahkeme, bu nedenle adli para cezası yönünde karar verdi.
Gazeteci Buse Söğütlü hakkında zorla getirilme kararı
İstanbul Taksim’de düzenlenen 21. Feminist Gece Yürüyüşü’nü takip ettiği sırada gözaltına alınan gazeteci Buse Söğütlü ve diğer dört kişi hakkında “görevi yaptırmamak için direnme” (TCK 265), “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” (Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu 32/1) ve “hakaret” (TCK 125) suçlamalarıyla açılan davanın ikinci duruşması 30 Ekim 2024 günü İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada müşteki polislerden Ayşen Gedikli hazır bulundu. Sanıklar ve avukatları ise duruşmaya katılmadı.
Müşteki polis Gedikli, “Olay günü emirler doğrultusunda defalarca uyarı yapmamıza rağmen ayrılmayanlar vardı. Şahıslardan Buse Söğütlü uzaklaştırmaya çalıştığım sırada ‘çantamı karıştıramazsın hırsız mısın’ ve ‘sapık’ diye hakaret etti. Üzerimde üniforma varken hakarete maruz kaldığım için şikayetçiyim” dedi.
Mahkeme hâkimi müşteki polise, neden olayın hemen akabinde değil de üç ay sonra Söğütlü’den şikayetçi olduğunu sordu. Müşteki polis, iş yoğunluğu nedeniyle üç ay sonra şikayetçi olduğunu ifade etti.
Mahkeme, Buse Söğütlü ve bir müşteki polis memuru hakkında zorla getirilme kararı verdi. Şikâyetçiler arasında yer alan İstanbul eski Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin ile bir polis memurunun görev yerlerinin tespiti ve duruşmada hazır edilmeleri için İstanbul İl Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar veren mahkeme, davayı 26 Haziran 2025 tarihine erteledi.
En az 27 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde
1 Kasım 2024 itibarıyla, Türkiye’de en az 27 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.
Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir.