Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
İki gazeteciye iki davada beraat; Cengiz Erdinç’e “yanıltıcı bilgiyi yayma” davası; Yavuz Ekinci hakkında açılan dava reddedildi; Ayşenur Arslan “propaganda” iddiasıyla yargılanacak
Cengiz Erdinç hakkında “yanıltıcı bilgiyi yayma” iddaisıyla dava açıldı
Bir kitaptan alıntı yaptığı sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek gözaltına alınıp serbest bırakılan Kısa Dalga yazarı gazeteci Cengiz Erdinç hakkında “yanıltıcı bilgiyi yayma” (TCK 217/A) suçlamasıyla dava açıldı.
İddianameyi kabul eden Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesi, dosya için yetkisizlik kararı verdi ve dosyayı Ayvalık’a gönderdi. İddianameyi kabul eden Ayvalık 1. Asliye Ceza Mahkemesi davanın ilk duruşması olarak 7 Ocak 2025 gününü belirledi.
Erdinç, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında 2 Kasım 2023’te Balıkesir Ayvalık’taki evine baskın yapılarak, gözaltına alınmıştı. Erdinç, yurt dışına çıkış yasağı ve haftada bir gün imza verme adli kontrol kararıyla 3 Kasım’da serbest bırakılmıştı.
Ayşenur Arslan hakkında “örgüt propagandası” iddiasıyla dava açıldı
Gazeteci Ayşenur Arslan hakkında, 2 Ekim 2023’te Halk TV’deki programda, Meclis'in açılacağı gün İçişleri Bakanlığına yapılan bombalı saldırıya ilişkin ifadeleri gerekçe gösterilerek “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamasıyla dava açıldı.
Arslan hakkındaki “suçu ve suçluyu övme” suçlamasına ise kovuşturmaya yer yoktur kararı verildi.
Arslan, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde hâkim karşısına çıkacak.
Arslan, programda "Belki o kendisini patlattı denilen kişi terörist, üzerinde ya da arabada uzaktan kumandalı patlayıcı olduğunu bilmiyordu. Çünkü o kadar manasız ki gelip hiçbir şey yapamadan… Efendim ‘İşte bir PKK’lı teröristin öcünü alıyorlardı.’ Yahu hiçbir şey yapamadan ölünmez. Her şey bana sorarsanız aykırı. Durup dururken kendisini patlatmış. Esas olarak bu benim aklıma takılan şeylerden birisiydi. İddia da edemem elbette. Bir fantezi olarak görüp geçin. Ama bir arabanın şoförü öldürülerek… Neden Ankara’da bir araba… O kadar kolaydır ki kilidiyle açacaksınız, düz kontak yapacaksınız, bombayı gideceksiniz" ifadelerini kullanmıştı.
Gazeteci Mehmet Murat Yıldırım hakkında "örgüt propagandası" şüphesiyle soruşturma
Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı, Özgür Yurttaş Haber Müdürü gazeteci Mehmet Murat Yıldırım hakkında 6 Şubat depremleri sonrası X platformu üzerinden yaptığı paylaşımları gerekçe göstererek “örgüt propagandası” (TMK 7/2) şüphesiyle soruşturma başlattı.
Yıldırım, 17 Ekim tarihinde açılan soruşturmadan yeni haberi olduğunu açıkladı.
Yıldırım’ın babasıyla yaptığı bir sohbetten alıntı yaptığı paylaşım ve PKK lideri Abdullah Öcalan’a ilişkin yapılan haberlerle ilgili paylaşımları, soruşturmaya gerekçe yapıldı.
Haberin ayrıntıların için tıklayın.
Ruşen Takva hakkında “yanıltıcı bilgiyi yayma” iddiasıyla soruşturma
Gazeteci Ruşen Takva hakkında, Türkiye’nin Suriye’deki Kürtlere yönelik politikasına dair yaptığı bir paylaşım nedeniyle “yanıltıcı bilgiyi yayma” (TCK 217/A) iddiasıyla Van Cumhuriyet Başsavcılığ tarafından soruşturma açıldı. Takva, 11 Aralık’ta Van Emniyet Müdürlüğüne giderek ifade verdi.
Soruşturma konusu olan paylaşım, Takva’nın 3 Aralık 2024’te X (eski adıyla Twitter) hesabından yaptığı şu açıklama oldu: “Türkiye'de yaşayan Kürtlerin, Suriye'deki soydaşlarıyla köklü ve sarsılmaz bir duygusal bağı var. Bu nedenle Suriye'deki Kürtleri bombalayıp Türkiye'deki Kürtlerle barışamazsınız. Bu, bilinen tüm siyasi teamüllere aykırıdır. Aksini iddia eden ya gerçeklikten tamamen kopmuştur ya da alenen yalan söylüyordur. Toplumsal barış böyle sağlanmaz.”
Fırat Can Arslan dosyasında ikinci kez “yetkisizlik” kararı
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı, 2022 yılında Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Fırat Can Arslan hakkında "suç ve suçluyu övmek" (TCK 215) iddiasıyla soruşturma başlattı. Başsavcı, "yetkisizlik" kararı vererek, dosyayı Kırşehir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.
Arslan, soruşturma kapsamında 7 Haziran 2023 tarihinde gözaltına alındıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Gözaltı sürecinde, "suç ve suçluyu övmek" iddiası yerine “örgüt propagandası" (TMK 7/2) yönünden dijital materyaller incelendi. Savcı, bu süreçte aynı zamanda örgüt üyeliği (TCK 314) yönünden de araştırılması talimatı verdi.
Arslan’ın savcılık ifade tutanağında isnat edilen suça yer verilmedi. Tutanağa, Arslan'ın “suçun mahiyeti belli olmadığından ve bu aşamada ne ile suçlandığını bilmediğinden” susma hakkını kullandığı yazıldı.
Son olarak, Kırşehir Cumhuriyet Başsavcılığı "yetkisizlik" kararı verdi ve dosyayı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.
Gazeteci Furkan Karabay’ın davası Ocak ayına ertelendi
Gazeteci Furkan Karabay hakkında, sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek zincirleme şekilde “Cumhurbaşkanına hakaret” (TCK 299) suçlamasıyla açılan davanın ikinci duruşması 13 Aralık 2024 günü İstanbul 74. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada Karabay ve taraf avukatları hazır bulundu.
Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan Karabay, soruşturma aşamasında verdiği ifadesini tekrar ederek üzerine atılı suçu reddetti.
Karabay’ın avukatı Özge Naz Akkaya, “Dava konusu üç haber içeriği var. İlkinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ismi zikredilmemiştir. İkinci haber içeriğinde de isim zikredilmemiş yalnızca fotoğrafı yer almaktadır. Yargıtay kararları gereğince yalnızca fotoğrafın olması hakaret suçunun unsurlarını oluşturmamaktadır. Yalnızca üçüncü haberde Cumhurbaşkanının adı geçiyor. Burada da kendisinin şahsına yönelik hakaret yoktur, siyasi hayatında seçmiş olduğu yönteme yönelik eleştiri vardır. Her üç haber de basının haber verme hakkı kapsamında hukuka uygunluk sınırları içinde kalmaktadır” dedi.
Katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı ise Karabay’ın üzerine atılı suçtan cezalandırılmasını istedi.
Mahkeme, Karabay’ın “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasından başka bir dosyası olup olmadığına bakılmasına, birleşme ihtimali bulunan dosya varsa celse arasında işlemlerin yapılmasına karar verdi. Dava 20 Ocak 2025 tarihine ertelendi.
Ferhat Tunç’un davası Mart 2025’e ertelendi
Sanatçı Ferhat Tunç’un “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamasıyla yargılandığı davanın 14. duruşması 13 Aralık 2024 günü İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Mahkeme, Tunç hakkındaki yakalama kararının infazının beklenmesine karar verdi.
Dava 11 Mart 2025 gününe ertelendi.
Sinan Aygül’ün davası Mart 2025’e ertelendi
Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül’ün, AKP’li eski Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani’nin biri polis iki korumasının şikayeti üzerine “hakaret” (TCK 125) suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması 12 Aralık 2024 günü Tatvan Adliyesi 1.Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Aygül ve avukatları duruşmada hazır bulundu.
Dava 27 Mart 2025’e ertelendi.
Halkbank’ın şikâyeti üstüne BirGün ve Timur Soykan hakkında açılan dava başladı
Halkbank’ın şikâyeti üzerine BirGün gazetesi ve gazetenin muhabiri Timur Soykan hakkında “Halkbank’tan mafyaya kredi” başlıklı haber gerekçe gösterilerek “ticari itibarın zedelenmesi” iddiasıyla açılan 1 milyon TL’lik tazminat davasının ilk duruşması 12 Aralık 2024 günü Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinde görüldü.
Soykan ve avukatı Tolgay Güvercin duruşmada hazır bulundu.
BirGün ve Güvercin, davaya ilişkin cevap dilekçesini anlattı.
Mahkeme, MASAK raporu ve dosyanın bütünü ile ilgili rapor almak için dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar verdi ve davayı 10 Nisan 2025 gününe erteledi.
Soykan’ın davaya konu olan ve 5 Haziran tarihinde BirGün’de yayımlanan “Halkbank’tan mafyaya kredi” başlıklı haberinde, Ayhan Bora Kaplan soruşturması için hazırlanan MASAK Raporu’nda Kaplan’ın paravan şirketler aracılığıyla sadece Halkbank’tan 550 milyon TL’den fazla kredi aldığını yazmıştı.
Gazeteci Zeynep Kuray hakim karşısına çıktı
Gazeteci Zeynep Kuray hakkında, 2014 ve 2023 yılları arasında yaptığı sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek, “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması 12 Aralık 2024 günü İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 davayı takip edilen duruşmada Kuray ve avukatı Hazal Sümeli hazır bulundu.
Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan Zeynep Kuray üzerine atılı suçlamayı reddederek, “Bu dava propaganda davası olamaz. Bu dava gazetecilik faaliyeti ve ifade özgürlüğü davasıdır” dedi.
Kuray ve avukatı, dosyayı incelemek için süre talep etti. Talebi kabul eden mahkeme, davayı 4 Mart 2025 tarihine erteledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Kuray’ın sosyal medya siteleri üzerinden “silahlı terör örgütlerini, bu örgütlerin slogan, bayrak ve flamalarını, örgütlerin silahlı eylemlerini meşru gösterir açıklamalarını paylaştığına” dair çok sayıda farklı ihbar üzerine gazeteci hakkında soruşturmaya başlatmıştı. Yapılan soruşturma sonunda düzenlenen iddianamede, Kuray’ın 2014 ve 2023 yılları arasında yaptığı 11 haber içerikli paylaşım suçlamaya delil olarak gösterildi.
Gazeteci İnan Kızılkaya’ya “kamu görevlisine hakaret” suçundan adli para cezası
Gazeteciler Can Dündar ve İnan Kızılkaya’nın “kamu görevlisine hakaret” (TCK 125/3) suçlamasıyla yargılandıkları davanın 25. duruşması 12 Aralık 2024 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada Dündar’ın avukatı hazır bulundu. Kızılkaya ve avukatı ise duruşmaya katılmadı.
Mahkeme, İnan Kızılkaya’ya “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçundan 7 bin 80 TL adli para cezası verdi. Mahkeme, Dündar hakkında çıkarılan yakalama emrinin uzun süredir infaz edilmediği ve bu durumun yargılamayı sürüncemede bıraktığı anlaşıldığından gazetecinin dosyasının ayrılmasına karar verdi.
Haberin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.
Yapıcı, Ekmekçi ve Altınay’ın yeniden yargılandıkları “Gezi davası” Şubat ayına ertelendi
“Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” (TCK 309) suçundan haklarında verilen 18’er yıl hapis cezası Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından bozulan Mücella Yapıcı, Yiğit Ali Ekmekçi ve Ali Hakan Altınay “2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet" suçlamasıyla yeniden yargılandığı davanın dördüncü duruşması 10 Aralık 2024 günü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada Yapıcı, Ekmekçi ve Altınay’ın avukatları hazır bulundu. Sanıklar ise duruşmaya katılmadı.
Esas hakkındaki mütalaasını sunması beklenen savcının geçici olarak görevlendirilmesi sebebiyle mütalaa açıklanmadı. Dava bu nedenle 11 Şubat 2025 tarihine ertelendi.
Sonya Bayık’ın davası Nisan 2025’e ertelendi
Sonya Bayık’ın “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçlamasıyla yargılandığı davanın 10 Aralık 2024 tarihli duruşması Batman 9. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Dava 8 Nisan 2025 gününe ertelendi.
Yağmur Kaya beraat etti
Gazeteci Yağmur Kaya ve 51 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi hakkında, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” iddiasıyla açılan davanın 11. duruşması 9 Aralık 2024 günü İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Gazeteci Kaya'nın katılmadığı duruşmada avukatı Didare Hazal Sümeli hazır bulundu.
Savcı bir önceki duruşmada sunduğu ve tüm sanıkların beraatına karar verilmesi yönündeki esas hakkındaki mütalaasını tekrar etti.
Duruşmada hazır bulunan sanık avukatları esas hakkındaki mütalaaya katıldıklarını belirterek müvekkillerinin beraatına karar verilmesini talep etti.
Mahkeme de sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine dair somut ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle beraat kararı verdi.
Bülent Kılıç beraat etti
Foto-muhabir Bülent Kılıç hakkında İstanbul eski Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin’in şikâyeti üstüne "kamu görevlisine hakaret” (TCK 125/3) suçlamasıyla açılan davanın dördüncü duruşması 9 Aralık 2024 günü İstanbul 67. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Kılıç'ın katılmadığı duruşmada avukatı Emine Özhasar hazır bulundu.
Zengin'in avukatının Kılıç'ın cezalandırılmasına yönelik talebinin ardından savcı esas hakkındaki mütalaasını sundu.
Savcı, atılı suçun işlendiğine dair somut ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle Bülent Kılıç'ın beraatına karar verilmesini talep etti.
Mahkeme, atılı suçun işlendiğine dair somut ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle Kılıç'ın beraatına karar verdi.
Yazar Yavuz Ekinci hakkında açılan davanın reddine karar verildi
Yazar Yavuz Ekinci hakkında Ağustos 2014’te yayımlanan Rüyası Bölünenler isimli kitabı gerekçe gösterilerek “örgüt propagandası” (TMK 7/2) iddiasıyla açılan davanın ikinci duruşması 9 Aralık 2024 günü İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmaya Ekinci ile birlikte avukatları Can Ekinci ve Erkan Şenses katıldı.
Duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı ve Ekinci’nin iddianame doğrultusunda cezalandırılmasını istedi.
Mahkeme başkanı, bunun üzerine Ekinci’den esas hakkındaki savunmasını sordu. Ekinci savunmasında şunları kaydetti:
“Rüyası Bölünenler romanımla ‘terör propagandası yapma’ suçlamasını kesinlikle kabul etmiyorum. Yazmış olduğum bir roman sebebiyle bu şekilde burada bulunmaktan ve suçlanmaktan dolayı da bir yazar olarak hukuk devleti adına son derece üzüntü duyuyorum. Sayın Mahkemenin 2014 yılında yani 10 yıl önce yayınlanan Rüyası Bölünenler romanımı Anayasa ve AİHM’de de düzenlendiği üzere düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmesini ve beraatıma karar verilmesini talep ediyorum. Ben bugün buraya kendimi ve romanımı savunmaya gelmedim. Bugün mahkeme salonuna okuma hakkı elinden alınan okurlarımın okuma hakkını savunmak için geldim.”
Mahkeme, Ekinci’ye son sözünü sorduktan sonra beş dakikalık bir karar arası verdi. Aranın ardından hükmünü açıklayan mahkeme, Ekinci hakkında açılan davanın reddine karar verdi. Red kararının gerekçesi henüz savunma avukatlarına bildirilmedi.
Yazar Yavuz Ekinci’nin yargılanmasına varan süreç 8 Şubat 2023’te hakkında CİMER’e yapılan şikâyetle başlamıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu, Ağustos 2014’te Doğan Kitap tarafından yayımlanan Rüyası Bölünenler kitabını gerekçe göstererek Ekinci’ye “örgüt propagandası” suçlamasını yöneltmişti. Ekinci, soruşturma kapsamında 1 Ekim 2023’te ifade vermişti. Savcılık, soruşturmayı 8 Mayıs 2024’te tamamlamış ve Ekinci’nin “örgütü propagandası” suçlamasından cezalandırılmasını talep etmişti.
En az 28 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde
13 Aralık 2024 itibarıyla, Türkiye’de en az 28 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.
Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir.