Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü – 506

Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü – 506

Altı gazeteci tutuklandı; Halk TV soruşturmasında iddianame hazırlandı; Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’ya beraat 

Gazeteciler Elif Akgül, Ercüment Akdeniz, Saime Oğuzhan ve Yıldız Tar tutuklandı 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı HDK soruşturmasında 18 Şubat’ta gözaltına alınan beş gazeteciden dördü, 20 Şubat gecesi nöbetçi sulh ceza hakimliklerince tutuklandı.

EMEP eski Genel Başkanı ve Kısa Dalga internet sitesi yazarı Ercüment Akdeniz, eski Bianet editörü serbest gazeteci Elif Akgül, Kentim Şişli gazetesi İmtiyaz Sahibi Saime Oğuzhan, Kaos GL Genel Yayın Yönetmeni Yıldız Tar “örgüt üyeliği” (TCK 314) iddiasıyla tutuklanırken, gazeteci Ender İmrek aynı suçlamadan ev hapsi adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. 

Ozan Kaplanoğlu “Başbakana hakaret” suçundan 12 yıl sonra cezaevine gönderildi 

Bursa Muhalif gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ozan Kaplanoğlu, 2013 yılında hakkında açılan dava kapsamında "kamu görevlisine hakaret" (TCK 125/3) suçlamasıyla 12 yıl sonra hapse atıldı

Kaplanoğlu hakkında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik düzenlenen protestolarda "kamu görevlisine hakaret" suçlamasıyla dava açılmıştı. 

Açılan dava sonucunda Kaplanoğlu hakkında mahkûmiyet kararı verilmişti. Kaplanoğlu, hakkında verilen şartlı salıverilme kararının geri alınması nedeniyle 5,5 aylık cezasını tamamlamak üzere 5 Şubat’ta tutuklanarak Bursa E Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi. 

Eski DİHA muhabiri Cengiz Oğlağı tutuklandı 

Şırnak’a bağlı Cizre ilçesinde 2015 yılında sokak eyleminin görüntülerini çektiği gerekçesiyle hakkında soruşturma açılan eski Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Cengiz Oğlağı 19 Şubat 2025 günü tutuklandı.  

Kapatılan DİHA muhabiri Oğlağı hakkında "örgüt üyeliği” (TCK 314) iddiasıyla soruşturma başlatılmıştı.  

Oğlağı, emniyetteki işlemlerinin ardından Cizre Adliyesine getirildi. Sulh Ceza Hakimliğinde ifade veren Oğlağı, o tarihte Dicle Haber Ajansı’nda muhabir olduğunu belirterek, “Belirtilen yer evime yakın olduğu için müzik sesini duydum oraya doğru gittim haberci olduğum için elimde bulunan el kamerasıyla görüntüleri çektim. Haber niteliği olduğu için kayda aldım, benim yerimde hangi gazeteci olsa aynı şeyi yapardı. Örgütle herhangi bir bağım yoktur” dedi. 

Mahkeme heyeti, atılı suçun işlendiğini gösteren somut delillerin bulunduğunu iddia ederek Oğlağı hakkında tutuklama kararı verdi. Oğlağı, Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

Darp edilerek gözaltına alınan gazeteciye "polise işkenceci dedin" davası

2020 yılında kamuoyunda “çoklu baro sistemi” olarak bilinen düzenlemenin, Türkiye Büyük Millet Meclisindeki (TBMM) görüşmeleri sırasında Meclis önünde yapılan protestoyu takip ederken darp edilerek gözaltına alınan gazeteci Sibel Hürtaş hakkında, Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davada 2023 yılında "görevi yaptırmamak için direnme" (TCK 265) suçlamasıyla 8 ay 10 gün hapis cezası verilmişti. Daha sonra hapis cezası 10 bin TL adli para cezasına çevrilmişti.

Davada karar açıklanmış olsa da bu davanın devamı niteliğinde bir olay daha yaşandı. Hürtaş’ın savunmasında, kendisini darp eden polislere yönelik “işkenceci” ifadesini kullanması üzerine bir polis savcılığa şikâyette bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının şikâyeti işleme almasıyla birlikte Hürtaş hakkında “kamu görevlisine hakaret” (TCK 125/3) suçlamasıyla iddianame hazırlandı.

İddianame Ankara 55. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi ve ilk duruşma tarihi 7 Nisan 2025 olarak belirlendi.

Haberin arıntıları için tıklayın.

Halk TV soruşturmasında iddianame hazırlandı 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun adını açıkladığı bilirkişi ile yapılan görüşmeyi yayımladığı gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatılan gazeteci Barış Pehlivan, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, Halk TV Koordinatörü Kürşad Oğuz, Halk TV sunucusu Seda Selek ve Halk TV Sorumlu Müdürü Serhan Asker hakkında iddianame hazırlandı

İddianamede, Barış Pehlivan ile Kürşad Oğuz hakkında “kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kaydetme,” “yargı görevini yapan kişiyi etkileme” ve “kayda alınan konuşmaların basın yoluyla yayınlanması” suçlamaları yer aldı. 

Soruşturma kapsamında tutuklanan Suat Toktaş ile adli kontrolle serbest bırakılan Seda Selek ve Serhan Asker’e “yargı görevini yapan kişiyi etkileme” ve “kayda alınan konuşmaların basın yoluyla yayınlanması” suçlamaları yöneltildi. 

Soruşturma kapsamında Pehlivan, 28 Ocak akşamı Halk TV binasına gelen polisler tarafından gözaltına alınmıştı. Aynı akşam Halk TV programcıları Seda Selek ve Serhan Asker hakkında da gözaltı kararı verilmişti. 

Pehlivan ve Selek, 29 Ocak’ta Çağlayan Adliyesine savcılık ifadesinin alınması için sevk edilmişti. Gazetecilerin savcılık ifadesi sonrası Oğuz ve Toktaş da ifadelerinin alınması için Çağlayan Adliyesine getirilmişti. 

“Yargı görevini yapan kişiyi etkileme” ve “kayda alınan konuşmaların basın yoluyla yayınlanması” iddiaları üzerine terör bürosunda savcıya ifade veren Selek ve Asker adli kontrol ile serbest bırakılmıştı. Pehlivan, Oğuz ve Toktaş ise tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilmişti. 

5. Sulh Ceza Hakimliği tarafından Toktaş, “kaçma, saklanma ve delilleri yok etme şüphesi görüldüğü” iddiasıyla tutuklanmıştı. Pehlivan ile Oğuz, üç gün karakolda imza ve yurt dışı çıkış yasağı şartıyla serbest bırakılmıştı. 

Reyhan Hacıoğlu hakkında iddianame hazırlandı 

İstanbul merkezli yürütülen soruşturma kapsamında 17 Ocak'ta yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan ve 20 Ocak'ta "örgüt üyeliği" (TCK 314) iddiasıyla tutuklanarak Van T Tipi Kapalı Cezaevine gönderilen gazeteci Reyhan Hacıoğlu hakkında iddianame hazırlandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 46 sayfalık iddianamede, PKK/KCK'nin tarihi ve örgütsel yapısı anlatıldı.

İddianamede, Reyhan Hacıoğlu’nun “Haftanın Politiği” adıyla sunduğu program suçlama konusu yapılırken, cezaevlerindeki ihlaller, kadına dönük şiddet, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit, gazetecilere dönük gözaltı ve tutuklama operasyonlarından oluşan program içerikleri yer aldı. 

Özlem Gürses hakkında iddianame hazırlandı 

Sözcü TV Para Politika sunucusu gazeteci Özlem Gürses hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca "devletin askeri teşkilatını alenen aşağılama" (TCK 301/2) suçlamasıyla iddianame hazırlandı.  

Gürses, kişisel YouTube hesabından 19 Aralık 2024'te yaptığı yayında, Suriye'nin kuzeyindeki gelişmeleri değerlendirirken kullandığı cümleler nedeniyle gözaltına alınmıştı. Ev hapsi cezasına mahkûm edilen Gürses, 53 gün ev hapsinde kalmıştı. 

Medine Mamedoğlu haber takibi sırasında ters kelepçeyle gözaltına alındı 

Gazeteci Medine Mamedoğlu, 15 Şubat günü yaptığı sosyal medya paylaşımında, haber takibi sırasında gözaltına alındığını duyurdu

Daha sonra serbest bırakıldığını kaydeden Mamedoğlu, paylaşımında şunları söyledi: “Bu görüntülerden kısa bir süre sonra belediye çıkışında hiçbir gerekçe sunulmadan ters kelepçe ile gözaltına alındık. İfade alındıktan sonra serbest bırakıldım. Dayanışma gösteren herkese teşekkür ederim. İşimin başına dönüyorum. 

RTÜK’ten Sözcü TV’ye para cezası 

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Sözcü TV’de Özlem Gürses’in programına konuk olan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan’ın, çocukluğunda fırsat eşitliğinden yararlandığını belirterek “Şimdi bir Elazığ’ın köyündeki bir çocuğun buralara gelmesi ne kadar şey tartışılır” sözleri nedeniyle kanala ceza verdi

RTÜK’ün CHP’li üyesi İlhan Taşçı, X hesabından yaptığı paylaşımda, “Türkiye’de fırsat eşitliğinin azaldığına yönelik karamsar tablo çizdiği” gerekçesiyle kanala yüzde 3 idari para cezası verildiğini duyurdu. 

Abdullah Kaya gözaltına alındı

Ağrı’da gazetecilik yapan Abdullah Kaya "Leyla Güven için yapılan özel şarkı" başlıklı Facebook paylaşımı gerekçe gösterilerek "örgüt propagandası" (TMK 7/2) suçlamasıyla 19 Şubat’ta gözaltına alındı.

Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığında ifadesi alınan Kaya, videoda Ayfer Düztaş’ın söylediği Kürtçe bir şarkının bulunduğunu belirterek, şarkıyı beğendiği için paylaştığını söyledi.

Savcılık ifadesinin ardından Kaya, yurt dışına çıkış yasağı konularak serbest bırakıldı.

JinNews ve Mezopotamya Ajansı’na erişim engeli

Mezopotamya Ajansı’nın (MA) internet sitesi ile JinNews’in X hesabına erişim engellendi.

MA’nın internet adresi “mezopotamyaajansi41.com” Adıyaman 2. Sulh Ceza Hakimliğinin kararıyla erişilemez oldu. Kararın detayı bilinmezken ajans “mezopotamyaajansi42.com” adresini yayına aldı.

JinNews’in X hesabı @JinNews_turkce de Türkiye’de erişime kapatıldı. Hesabın hangi gerekçeyle kapatıldığına dair X bir açıklama yapmadı. Ancak geçtiğimiz günlerde de kuruluşun @jinnewsturkce hesabı sansürlenmişti.

Öte yandan, gazeteci Ruşen Takva’nın da X hesabı erişime engellendi.

Gazetecilerin Abdullah Zeydan paylaşımına erişim engeli

Van Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan’ın görevden uzaklaştırılmasına dair yapılan sosyal medya paylaşımlarına erişim engeli getirildi.

Evrensel Gazetesi muhabiri Şerif Karataş’ın X hesabından yaptığı paylaşım, Van 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 15 Şubat 2025’te engellenerek Türkiye’den erişime kapatıldı.

Gazeteci Ruşen Takva’nın da Abdullah Zeydan’ın görevden alınmasına ilişkin X hesabında paylaştığı video, aynı mahkemenin 15 Şubat 2025 tarihli ve 2025/812 D. iş sayılı kararıyla erişime engellendi.

Takva aynı paylaşım nedeniyle "yanıltıcı bilgiyi yayma" (TCK 217/A) iddiasıyla 15 Şubat’ta gözaltına alınmıştı.

Savcı, gazeteci Furkan Karabay’ın cezalandırılmasını istedi 

Gazeteci Furkan Karabay’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan, oğulları Bilal Erdoğan ve Ahmet Burak Erdoğan ile kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar'ın şikâyeti üzerine “Cumhurbaşkanına hakaret” (TCK 299), “hakaret” (TCK 125) ve “iftira” (TCK 267) suçlamalarıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması 21 Şubat 2025 günü İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

P24 tarafından takip edilen duruşmada Karabay ve taraf avukatları hazır bulundu.

Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan Karabay, “Dava konusu konuşmalar, Tekin Yayınevi tarafından yayımlanan ‘Gurban’ adlı kitabımda geçenler üzerinedir. Kitapta bahsettiğim bilgiler belgelere dayalıdır. Herhangi bir iftira, hakaret içeren söz söylemedim. Suç kastım yoktur” dedi.

Karabay’ın avukatı Enes Hikmet Ermaner, iddianamede geçen sözlerin ilk defa müvekkili tarafından dile getirilmediğini ve öncesinde kamuoyunda çokça tartışılan hususlar olduğunu söyledi. Ermaner, “Müvekkilin kaleme aldığı ‘Gurban’ isimli kitap, Mübariz Mansimov isimli kişinin söylediği sözlere ve hakkında yaptığı araştırmalar sonucunda bulduğu bilgilere dayalıdır. Müvekkil, YouTube’da yayımlanan Mirgün Cabas’ın programında da bu kitaba ilişkin konuşmuştur. Müvekkilimizi kriminalize etme çabalarını kabul etmiyoruz. Atılı suçlamaların unsurları oluşmamıştır” diyerek Karabay’ın beraatını talep etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesinin avukatı davaya katılma talebinde bulundu ve Karabay’ın cezalandırılmasını istedi: “Sanığın suç teşkil eden beyanlarının ilk defa sanık tarafından söylenmediği savunması kabule şayan değildir. Hakaret ve iftira mahiyetindeki beyanlar hem ilk söyleyen hem de aktararak söyleyen için de Yargıtay uygulamasına göre suç teşkil etmektedir. Sanık müdafisinin ve sanığın savunması genel ifadelerle dolu olup somut bir dayanağı yoktur. Sanığın kişilik özellikleri ve hakkında devam eden kovuşturma ve soruşturmalar dolayısıyla ve suçun birden çok kişiye alenen işlenmesinden ötürü subuta eren suçla ilgili en yüksek hadden ceza talep ediyoruz.”

Esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, Karabay’ın üzerine atılı “Cumhurbaşkanına hakaret”, “hakaret” ve “iftira” suçlarından cezalandırılmasını istedi.

Karabay’ın avukatı esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre talep etti.

Süre talebini kabul eden mahkeme, davayı 18 Nisan 2025 tarihine erteledi.

Mirgün Cabas’ın YouTube kanalındaki programına 19 Ocak 2024 tarihinde konuk olarak katılan Karabay, programdaki ifadeleri gerekçesiyle yargılanıyor. İddianamede, Karabay’ın, “Bence alacağını aldı burada ailesi olarak. Ailesi zaten şu an deniz taşımacılığında da iyi bir yerde. Güzel de bir sermayeleri var Man Adası belgeleri de burada ortaya çıkmıştı bence Erdoğan alacağını aldı...,” “...sermaye olarak da alacağını aldı...” ifadeleriyle hukuk dışı kazanımlar olduğu yönünde somut fiil isnadında bulunduğunu ve Youtube üzerinden yayınlanan videoyu çok sayıda kişinin görmesi nedeniyle de suçta aleniyet unsurunun oluştuğuna yer veriliyor.

“Boğaziçi sergi davası” ertelendi 

Boğaziçi Üniversitesine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atanan Rektör Melih Bulu’ya karşı düzenlenen protestolar çerçevesinde yapılan sergideki bir görsel nedeniyle, yedi öğrenciye “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” (TCK 216/1) suçlamasıyla açılan davanın 13. duruşması 21 Şubat 2025 günü İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

Mahkeme hakiminin izinli olması nedeniyle dosya üzerinden görülen dava 9 Mayıs tarihine ertelendi.

Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, TCK 301’den yargılandığı davada beraat etti 

Türk Tabipleri Birliği (TTB) önceki dönem Merkez Konseyi Başkanı ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı hakkında, “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ve devletin yargı organlarını aşağılamak” (TCK 301) suçlamasıyla açılan davanın üçüncü duruşması 20 Şubat 2025 günü İstanbul 69. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

P24 tarafından takip edilen duruşmaya Şebnem Korur Fincancı ve avukatı mazeret bildirerek katılmadı.

Esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, Şebnem Korur Fincancı’nın davaya konu söylemlerinin, suçun yasal unsurlarını oluşturmadığını belirterek beraatını talep etti.

Şebnem Korur Fincancı’nın avukatının mazeretini reddeden mahkeme, dosyanın geldiği aşama gereği savcının mütalaası doğrultusunda Fincancı’nın beraatına karar verdi.

Fincancı hakkındaki iddianame, kimlik bilgileri gizlenmiş bir şahıs tarafından CİMER üzerinden gönderilen ihbar üzerine düzenlendi. İddianamede, 6 Temmuz 2021 tarihinde YouTube’da yayınlanan bir programa konuk olan Fincancı’nın, işkence üzerine kullandığı ifadeler suçlamaya delil olarak gösteriliyor.

Pınar Gayıp’ın dosyası yeniden yargılandığı davada ayrıldı

Gazeteci Pınar Gayıp ile iki diğer sanığın "örgüt üyeliği" (TCK 314) ve "örgüt propagandası" (TMK 7/2) iddialarıyla yeniden yargılandığı davanın altıncı duruşması 19 Şubat 2025 günü İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklandığını belirten Gayıp, süre talep etti. 

Mahkeme,  Gayıp yönünden dosyanın ayrılmasına karar verdi. 

Beritan Canözer’e yeniden yargılandığı davada hapis cezası 

Gazeteci Beritan Canözer’in, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan JINHA’da çalıştığı 2015 yılında, Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki sokağa çıkma yasakları ve yaşanan çatışmalara ilişkin yaptığı sosyal medya paylaşımları nedeniyle “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamasıyla yeniden yargılandığı davanın 18 Şubat 2025 tarihli duruşması Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Duruşmaya Canözer katılmazken, avukatı Muharrem Erbey hazır bulundu.

Duruşmada, söz alan avukatı Erbey, "Bölgedeki gazetecilik faaliyeti suç sayılıyor. Soruşturmaya tabi tutuluyor, gözaltı gerekçesi yapılıyor. Hükümeti eleştiren, bölgedeki olayları haber yapan gazeteciler suçlu olarak görülüyor. Gazetecilik faaliyeti suç sayılıyor” dedi ve beraat talep etti.

Mahkeme, daha önce "örgüt propagandası" iddiasıyla verilen ve Hükmün Açıklanması Geriye Bırakılması (HAGB) ile ertelenen 1 yıl 3 ay hapis cezası hükmünün açıklanmasına karar verdi.

Canözer hakkında sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” (TVK 314) ve “örgüt propagandası” iddialarıyla iddianame hazırlanmıştı. Gazetecinin yargılandığı Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi beraat kararı verirken, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi “örgüt propagandası” iddiasından verilen beraat kararını bozmuştu. Bunun üzerine yeniden görülen davanın sonunda Canözer’e 1 yıl 3 ay hapis cezası verilmiş ve hükmün açıklanması geriye bırakılmıştı.

Canözer, sosyal medya paylaşımları nedeniyle Diyarbakır 11. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı başka bir davada ise, “örgüt propagandası” iddiasıyla 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası almıştı. Yargıtay’ın bu kararı onaması üzerine Diyarbakır 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Canözer’e “örgüt propagandası” iddiasından 1 yıl 3 ay hapis cezası vererek, hükmün açıklanmasını geriye bırakan Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ihbarda bulunmuştu. Bunun üzerine de mahkeme, Canözer’in yeniden yargılanmasına karar vermişti.

Şehriban Aslan beraat etti 

Diyarbakır Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünde usulsüz araç kullanımına ilişkin JinNews’te yayımlanan haber nedeniyle gazeteci Şehriban Aslan ve haber kaynağı olduğu öne sürülen iki kişi hakkında “özel hayatın gizliliğini ihlal etmek” iddiasıyla açılan davanın ikinci duruşması 17 Şubat 2025 günü Diyarbakır 16. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. 

Şehriban Aslan'ın katılmadığı duruşmada, avukatı Resul Temur, diğer iki sanık ile avukatları ve müşteki vekili hazır bulundu. 

Esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, tüm sanıkların beraatını talep etti. Mahkeme, tüm sanıkların beraatına hükmetti. 

Haberin ayrıntıları için tıklayın

En az 39 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde       

Altı gazetecinin tutuklanmasının ardından, 21 Şubat 2025 itibarıyla, Türkiye’de en az 39 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.           

Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir. 

Yukarı