Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
AYM’den Tayfun Kahraman için hak ihlali kararı; Fatih Altaylı Ekim ayında hâkim karşısına çıkacak; mahkeme, ölü tanığı dinlemediği gerekçesiyle Ercüment Akdeniz’i tahliye etmedi
Anayasa Mahkemesi Gezi tutuklusu Tayfun Kahraman için hak ihlali kararı verdi
Anayasa Mahkemesi (AYM), Gezi tutuklusu Tayfun Kahraman'ın "adil yargılama hakkının" ihlal edildiğine karar verdi. AYM ihlal gerekesinde, Kahraman hakkında verilen mahkûmiyet kararlarında, başvurucuya yöneltilen suçlamalar ile olaylardaki şiddet eylemleri arasında illiyet bağının kurulamadığını belirtti. Kararda, bu ilişkinin, derece mahkemeleri tarafından da ortaya konulmadığının altı çizildi.
AYM tahliye kararını yerel mahkemeye bıraktı. Bu karara göre Kahraman, Gezi Davası'ndan yeniden yargılanacak. Karar oy çokluğuyla alındı.
Gezi Parkı davasında, sanıklar Can Atalay, Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Ayşe Mücella Yapıcı ve Yiğit Ali Ekmekçi ile "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan yargılanan Tayfun Kahraman, 18 yıl hapis cezası almıştı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin bu kararı istinafa taşınmış, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkemenin kararını hukuka uygun bulmuştu.
Temyiz üzerine, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 25 Nisan 2022'de verdiği mahkûmiyet hükümlerini onamıştı.
Kahraman, 2022'den bu yana cezaevinde bulunuyor.
Fatih Altaylı Ekim ayında hâkim karşısına çıkacak
Gazeteci Fatih Altaylı hakkında, "Cumhurbaşkanını tehdit" (TCK 106/1) suçlamasıyla hazırlanan iddianame, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Altaylı’ya açılan davanın ilk duruşması 3 Ekim 2025 günü Marmara Cezaevi Yerleşkesi karşısındaki 2 No’lu Duruşma Salonu’nda görülecek.
20 Haziran 2025 tarihinde kendi YouTube kanalında yaptığı yayın sırasında sarf ettiği sözler gerekçe gösterilerek 21 Haziran günü gözaltına alınan Altaylı, 22 Haziran’da tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Altaylı, soruşturma aşamasında verdiği ifadede, sözlerinin tehdit amacı taşımadığını, tarihsel bir örnekten yola çıkarak seçme hakkının önemine vurgu yaptığını belirterek suçlamaları reddetmişti.
Haberin ayrıntıları için tıklayın
Gazete dağıtımcısı Hamdullah Bayram'ın tutukluluğunun devamına karar verildi
Yurt dışı yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle yargılanan gazete dağıtımcısı Hamdullah Bayram'ın yargılandığı davanın ilk duruşması 31 Temmuz 2025 günü görüldü.
Duruşmaya Bayram'ın avukatı Resul Temur, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKD) üyeleri ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyeleri katıldı. Bayram ise tutuklu bulunduğu Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Temur, " Müvekkil gazete dağıtımı yapıyor. Sadece üzerine gizli tanık beyanı var ve onun yazılıp-basılmış gazete ve dergileri dağıttığını söylüyor. Bunlar zaten yasal olarak yazılıp basımı yapılabilmiş şeyler. Dosyanın bu haliyle beraatle sonuçlanacağını düşünüyoruz. Bu aşamada adli kontrolü bile doğru bulmuyoruz. Bir an önce tahliye edilmelidir" dedi.
Mahkeme heyeti dosya kapsamını gerekçe göstererek Bayram'ın tutukluluğuna devam kararı verdi.
Dava 23 Ekim 2025 gününe erteledi.
Hamdullah Bayram, 2023 Mart ayında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı bir soruşturma kapsamında tutuklanmıştı. Mahkeme heyeti Bayram hakkında "örgüt üyeliği" (TCK 314/2) iddiasıyla 7 yıl 6 ay hapis cezası vererek yurt dışı çıkış yasağı şartı koymuştu. Mahkeme, Bayram'ın adli kontrol kararını ihlal etmesi sebebi ile hakkında tutuklama kararı vermişti.
Şırnak’taki ağaç kesimini haberleştiren gazeteciye soruşturma
Şırnak ve ilçelerinde, asker gözetiminde korucular eliyle kesilen ormanların haberini yapan ve sosyal medya hesaplarında paylaşan Mezopotamya Ajansı muhabiri Dilgeş Ruvanas hakkında soruşturma açıldı.
Ruvana, Şırnak İl Jandarma Komutanlığı tarafından “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında, avukatı ile birlikte 1 Ağustos günü Cizre Jandarma İlçe Karakolu’na giderek ifade verdi.
Ruvanas'ın ağaç kesimine dair yaptığı haberlerin çalıştığı Mezopotamya Ajansı ve şahsi sosyal medya hesaplarında paylaşılması suç sayıldı.
Mahkeme, ölü tanığı dinlemediği gerekçesiyle Ercüment Akdeniz’i tahliye etmedi
Tutuklu gazeteci Ercüment Akdeniz’in “örgüt üyeliği” (TCK 314/2) suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması 31 Temmuz 2025 günü İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Akdeniz ve avukatları salonda hazır bulundu. P24 duruşmayı takip etti.
Salonun küçüklüğü sebebiyle duruşmayı izlemeye gelen pek çok kişi salona giremedi. Ercüment Akdeniz’in avukatı Özcan Karakoç, yargılamanın aleniyeti ilkesi gereği duruşmanın daha büyük bir salonda yapılmasını talep etti.
Mahkeme, talebi reddetti.
Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan Ercüment Akdeniz, “2010 yılında gazeteciliğe başladım Hayat TV’nin haber koordinatörü, Evrensel gazetesinin haber müdürüydüm halen İlke TV’de çalışmaya devam ediyorum. Göç alanında yayımlanmış beş kitabım bulunuyor. 2023 yılında EMEP’ten ayrıldım. Herhangi bir siyasi parti yahut örgüt üyeliğim yoktur. 163 gündür tutukluyum. Hakkımda hazırlanan iddianame haksız, yanlış ve kurgusal suçlamalarla doludur. Anayasal haklarım suç çemberine sokulmaktadır. Gazeteciler hakkaniyet neyse onu söylerler, hakkımdaki suçlamayla ilgili cevabını veremeyeceğim hiçbir soru yok” diye konuştu.
Akdeniz’in savunmasının ardından iki tanık dinlendi. Tanıkların ikisi de 14 yıl önce emniyette verdikleri ifadeleri hatırlamadıklarını ve bu nedenle kabul etmediklerini söyledi. Tanıklardan biri Doğubayazıt’taki mahkemede hazır olmasına rağmen SEGBİS bağlantısı sağlanamadı. Diğer tanık ise 2017 yılında vefat ettiği için dinlenemedi.
Akdeniz’in avukatı Umut Akdeniz, “Müvekkil hakkında neyden şüphelenildi, neden soruşturulmaya başladı dosyada hiçbirinin cevabı yok. Sonuç olarak dosyada hiçbir somut delil yok” diyerek müvekkilinin tahliyesini ve beraatını istedi.
HDK ile ilgili “silahlı örgüt” olduğuna dair kesinleşmiş bir yargı kararı olmadığını hatırlatan avukat Özgür Urfa, “HDK halen de çalışmalarına devam ediyor. İstanbul’un göbeğinde Beyoğlu’nda binaları var. Hiçbir silahlı örgüt, tabelasını asıp faaliyet yürütmez” diye konuştu.
Akdeniz’in bir diğer avukatı Özcan Karakoç ise “Suç isnadından önce müvekkilin tabi olduğu iddia edilen örgütün, örgüt olduğundan emin olmalısınız. HDK hakkında ‘terör örgütü’ olduğuna dair hiçbir karar yoktur. Legal olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Müvekkilin tutukluluğunun devamını gerektirecek hiçbir delil yoktur. Tahliye ve beraat talep ediyoruz” dedi.
Savcı, dinlenemeyen tanıkların dinlenmesini ve Akdeniz’in tutukluluk halinin devamını talep etti.
Mahkeme Akdeniz’in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Dava 23 Ekim 2025 gününe ertelendi.
Haberin ayrıntıları için tıklayın.
En az 32 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde
1 Ağustos 2025 günü itibarıyla Türkiye’de en az 32 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.
Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir.