Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü - 173 

Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü - 173 

Özgürlükçü Demokrasi ve ETHA çalışanları, “terör” suçlamalarıyla tutuklu yargılandıkları davalarda ilk kez hâkim karşısına çıktı; Evrensel eski yöneticileri “cumhurbaşkanına hakaret” davasında para cezasına çarptırıldı; Avusturyalı gazeteci gözaltına alındı 

 

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin imtiyaz sahibi ve çalışanlarının yargılandığı davanın görülmesine 12 Eylül günü başlandı.

Davada altısı tutuklu 14 gazete çalışanına “örgüt üyeliği,” “örgüt propagandası” ve “örgüt yayınlarını basmak” suçlamaları yöneltiliyor.

Yargılamayı yapan İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, ilk duruşmanın sonunda Nisan ayından bu yana tutuklu bulunan sanıklardan Pınar Tarlak’ın tahliyesine, diğer tutuklu sanıkların tutukluluk hâllerinin ise devamına hükmederek davayı 6 Aralık 2018 tarihine erteledi.

P24 tarafından izlenen duruşma ile ilgili ayrıntılara bu bağlantıdan ulaşılabilir.

Altı gazetecinin yargılandığı “RedHack davası” ertelendi 

Gazeteciler Tunca Öğreten, Mahir Kanaat, Ömer Çelik, Metin Yoksu, Derya Okatan ve Eray Sargın’ın, bakan Berat Albayrak’ın RedHack tarafından sızdırılan e-maillerinin haberleştirilmesi nedeniyle yargılandığı davaya 13 Eylül günü devam edildi.

İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada gazeteciler tutuksuz olarak yargılanıyor.

P24 tarafından izlenen duruşmada Öğreten, Kanaat, Okatan ve Sargın ile avukatları hazır bulundu.

Duruşmada söz alan Öğreten, gözaltına alındığında el konulan bilgisayar ve cep telefonunun iadesini ve yurtdışı yasağının kaldırılmasını talep etti.

Kanaat ve Okatan da el konulan dijital materyallerinin iadesini talep etti. Sargın ise adlî kontrol hükümlerinin kaldırılmasını ve beraatini talep etti.

Okatan’ın avukatı Ali Koç, dijital materyallerin imajlarının alınması gerektiğini vurguladı ve yurtdışı yasağının kaldırılmasını istedi.

Öğreten ve Kanaat’ın avukatı Sevgi Kalan Güvercin de adlî kontrol hükümlerinin basmakalıp gerekçelerle uzatılmadan kaldırılmasını istedi.

Sargın’ın avukatı Erman Öztürk, müvekkilinin amatör tiyatro oyuncusu olduğunu ve yurtdışında oyunlara katıldığını belirterek, yurtdışı yasağının kaldırılmasını istedi.

Avukatlar ayrıca sanıkların bilgisayar ve cep telefonlarının iki senedir teslim edilmediğini, incelemenin cihazlardan alınan imajlarla devam etmesi gerektiğini vurguladı.

Savcı, imajların alınıp alınmadığının dosyadan anlaşılmadığı gerekçesiyle, dijital materyallerin iadesine yönelik taleplerin reddedilmesini istedi.

Kısa bir aradan sonra ara kararlarını açıklayan mahkeme heyeti, adlî kontrollerin kaldırılmasına yönelik talepleri ve sanıkların davadan vareste tutulma taleplerini reddetti.

Bilirkişi incelemesinin tamamlanmadığı gerekçesiyle dijital materyallerin iadesini de reddeden mahkeme,  duruşmaya gelmeyen Yoksu ve Çelik’in bir sonraki celseye zorla getirilmelerini kararlaştırarak davayı 8 Ocak 2019 tarihine erteledi.

Fatih Polat’a Gökçek’in şikâyetiyle açılan davaya devam edildi

Evrensel gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü olduğu dönemde gazetede yayınlanan bir haber nedeniyle “Kişiler arasındaki haberleşmeyi ifşa etme” suçlamasıyla hakkında açılan davanın 13 Eylül günü görülen ikinci duruşmasında hâkim karşısına çıktı.

Ankara eski Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in şikayetiyle açılan davada Polat, Gökçek ile AKP eski milletvekili Burhan Kuzu’ya ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının haberleştirildiği 22 Şubat 2010 tarihli bir haber gerekçesiyle yargılanıyor.

Polat hakkındaki davanın 2012 yılında çıkan basın affıyla ertelendiği, ancak üç yıl içinde başka bir suç işlediği gerekçesiyle kovuşturmaya kaldığı yerden devam edildiği öğrenildi.

İstanbul 2 Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada savunmasını yapan Polat, söz konusu haberin Evrensel’in yayınladığı 22 Şubat 2010 tarihinden bir gün önce Akşam gazetesinde yayınlandığını ve kayıtlar hakkında medyada çok sayıda haber yer aldığını ifade etti. Polat, “Ses kaydında seçilmiş ve atanmış kişilerin kamuyu ilgilendiren iletişimi söz konusuysa gazeteci bunu haber yapar” dedi.

Suçlamaları reddeden Polat, beraatini talep etti ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini de kabul etmediğini belirtti.

Polat’ın avukatı Devrim Avcı ise “Evrensel’in haberinden önce kamuoyunun bildiği bir şey yeniden kamuoyuna ifşa edilemez” dedi. Avcı mahkemeden, 21 Şubat 2010 tarihli Akşam gazetesine de soruşturma açılıp açılmadığının araştırılmasını talep etti.

Ara kararını açıklayan mahkeme, haberin yayınlandığı tarihten önce Evrensel gazetesinde davaya konu haberle ilgili yayın yapılıp yapılmadığı hususunda dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar verdi. Mahkeme yarıca Akşam gazetesi ile ilgili durumun tespit edildikten sonra Avcı’nın talebinin kabulü ile Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına karar vererek davayı 6 Aralık 2018 tarihine erteledi.

Nasuhbeyoğlu ve Koşar “cumhurbaşkanına hakaret” davasında para cezasına çarptırıldı

Aynı gün, Evrensel’in eski sorumlu yazı işleri müdürü Vural Nasuhbeyoğlu ve eski imtiyaz sahibi Arif Koşar, “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandıkları davanın karar duruşmasında para cezasına çarptırıldı.

İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Nasuhbeyoğlu ve Koşar katılmazken, avukatlar Devrim Avcı ve Mustafa Söğütlü mahkemede hazır bulundu.

Avukat Avcı, müvekkillerinin atılı suçu işlediklerine dair unsurların oluşmadığını belirterek konuya ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarını mahkemeye sundu. Avukat Söğütlü de ifade özgürlüğü kapsamında her iki müvekkilinin de beraatini talep etti.

Kararını açıklayan mahkeme, Nasuhbeyoğlu ve Koşar’a “cumhurbaşkanına hakaret” suçundan önce ayrı ayrı 1 yıl 2 ay hapis cezası verdi, daha sonra yargılama sürecindeki davranışları nedeniyle cezayı 11 ay 20 güne düşürdü ve ayrı ayrı 7 bin TL para cezasına dönüştürdü.

Karar istinaf mahkemesine taşınacak.

Fatih Portakal hakkında “cumhurbaşkanına hakaret” soruşturması

FOX TV haber spikeri Fatih Portakal hakkında, Barış Atay’ın yasaklanan Sadece Diktatör adlı oyununa ilişkin sosyal medyada yaptığı paylaşımlar gerekçesiyle “cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla soruşturma başlatıldı.

Portakal, oyunun yasaklanmasına ilişkin attığı tweet nedeniyle bir vatandaş tarafından yapılan ihbar sonucu başlatılan soruşturma kapsamında 13 Eylül günü İstanbul Anadolu Adliyesi’nde savcıya ifade verdi.

Portakal ifadesinde, cumhurbaşkanına hakaret etmediğini, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında paylaşım yaptığını söyledi.

Avusturyalı gazeteci Max Zirngast Ankara’da gözaltına alındı 

Avusturyalı gazeteci Max Zirngast, 12 Eylül günü sabaha karşı Ankara’da gözaltına alındı.

Zirngast’ın çalışanı olduğu Almanya merkezli Re:volt adlı dergiden Twitter üzerinden yapılan açıklamada, Zirngast’ın “terör” suçlamasının yanı sıra “büyük olasılıkla siyasi yayınlar” nedeniyle gözaltına alındığı ifade edildi.

Zirngast’ın gözaltına alınmasının ardından Avusturya Hükümet Sözcüsü Peter Launsky-Tieffenthal bir açıklama yaparak, Türkiye’ye gözaltı gerekçelerini açıklama ya da gazeteciyi derhal serbest bırakma çağrısında bulundu. Sözcü ayrıca Zirngast’a Avusturya Büyükelçiliği aracılığıyla destek sağladıklarını da ifade etti.

Seda Taşkın için “üyelik” ve “propaganda” suçlarından ceza talep edildi

Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Seda Taşkın’ın tutuklu olarak yargılandığı davanın üçüncü duruşması 12 Eylül günü Muş 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

P24 tarafından izlenen duruşmada esas hakkında mütalaasını veren savcı, Taşkın’ın “örgüt üyeliği” ve “zincirleme propaganda yapmak” suçlarından cezalandırılmasını talep etti.

Mahkeme, dokuz aydır tutuklu olan Taşkın’ın tutukluluk hâlinin devamına hükmederken, avukatların savunmaları için süre talebinin kabul ederek davayı 10 Ekim 2018 tarihine erteledi.

Duruşma ile ilgili ayrıntılı habere bu bağlantıdan ulaşılabilir.

Semiha Şahin ve Pınar Gayıp ilk duruşmada tahliye edilmedi

Nisan ayından bu yana tutuklu bulunan Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü Semiha Şahin ve muhabiri Pınar Gayıp’in yargılandığı davanın ilk duruşması 10 Eylül günü İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Dört sanıklı davada iki gazeteci de “terör örgütü üyeliği” ve “örgüt propagandası yapmak” suçlamalarıyla yargılanıyor.

Mahkeme, savunmaların ardından Şahin, Gayıp ve diğer iki sanık Ferhat Harun Pehlivan ve Gülsen İmre’nin tutukluluklarının devamına hükmederek davayı 5 Aralık 2018’e erteledi.

P24 tarafından izlenen duruşma ile ilgili habere bu bağlantıdan ulaşılabilir.

Salih Erbekler 23 ay tutukluluğun ardından tahliye edildi

KHK ile kapatılan Radyo Karacadağ çalışanı Salih Erbekler, hakkında iddianame hazırlanmadan 23 ay süren tutukluluğunun ardından 10 Eylül günü tahliye edildi.

Urfa'da yayın yapan Radyo Karacadağ, 30 Eylül 2016 tarihinde kapatılmış, radyonun Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Demir ile çalışanları Salih Erbekler ve Mizgin Çay gözaltına alınmış, çıkarıldıkları mahkemece “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanmışlardı. Suçlamaya delil olarak, radyoda çalan müzikler ve yayınlanan programlar gösterilmişti.

Hakkında halen bir iddianame hazırlanmamış olan Erbekler, soruşturmayı yürüten savcının görev yerinin değişmesi üzerine yeni savcının dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucunda tahliye edildi.

Barış Terkoğlu kısa süreli gözaltına alındı

Odatv haber müdürü Barış Terkoğlu 10 Eylül günü İstanbul’da gözaltına alındı. Hakkında çıkarılan yakalama kararı nedeniyle gözaltına alınan Terkoğlu, adliyede ifade vermesinin ardından aynı gün serbest bırakıldı. Terkoğlu hakkında Beşiktaş Belediyesi'ne dair Odatv’de yayımlanan bir haberden dolayı açılan bir dava kapsamında yakalama kararı çıkarıldığı öğrenildi.

Barış Akademisyenleri davaları ertelendi 

Barış için Akademisyenlerin bildirisini imzaladıkları için “terör örgütü propagandası” ile suçlanan akademisyenlerin yargılanmasına 11 Eylül ve 13 Eylül günleri görülen duruşmalarla devam edildi.

Bianet’in haberine göre, İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 11 Eylül günü Bilgi Üniversitesi’nden Bülent Bilmez ve Süreyya Topaloğlu ile Pensilvanya Üniversitesi'nden T.E. adlı akademisyenlerin ilk duruşmaları görüldü. Akademisyenlerin yurt dışında çalışmalarını sürdürdükleri için katılmadıkları duruşmalar sırasıyla 12 Şubat 2019, 11 Ekim 2018, ve 26 Şubat 2019 tarihlerine ertelendi.

13 Eylül günü ise İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Boğaziçi Üniversitesi’nden Aylin Ünaldı'nın ikinci duruşması görüldü. Ünaldı, ifade özgürlüğü hakkını kullandığını belirterek beraatini talep etti. Ünaldı, talebinin reddi halinde savunma yapmak üzere duruşmanın ileri bir tarihe ertelenmesini istedi. Ünaldı’nın derhal beraat kararı talebini reddeden mahkeme, dosyanın bu mahkemedeki diğer dosyalarla birleştirilmesi talebininin ve 13. ACM'deki dosyalarla birleştirilmesi taleplerinin de reddine karar verdi ve davayı 11 Aralık 2018 tarihine erteledi.

Şarkıcı Mabel Matiz’e “1 dolar” soruşturması 

Şarkıcı Mabel Matiz, bir klibinde “1 dolar kullanarak FETÖ’ye destek verdiği” gerekçesiyle hakkında yapılan ihbar sonrası 11 Eylül günü İstanbul Adliyesi'ne giderek ifade verdi. Matiz, 2017 tarihli Ya Bu İşler Ne adlı şarkısının klibinde üzerinde bulunan dolarları etrafa saçıyor. Bunun “FETÖ'ye destek” olduğunu düşünen bir kişinin ihbarı üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma başlattığı bildirildi. Matiz, klibin yapımcısı tarafından hazırlandığını ve kurgusunun kendisi tarafından yapılmadığını, “FETÖ”ye destek gibi bir amacının olmadığını belirtti.

Hürriyet Taha Akyol’un ve Mehmet Y. Yılmaz’ın yazılarına son verdi 

Doğan Grubu gazeteleri ve televizyon kanallarının Demirören Medya Grubu’na satılmasının ardından grup bünyesinde görevden almalar sürüyor. Hürriyet gazetesi, Ekim 2011'den bu yana köşe yazarlığı yapan Taha Akyol’un yazılarına 14 Eylül itibariyle son verdi. Akyol’un CNN Türk'te hazırlayıp sunduğu “Eğrisi Doğrusu” adlı program da kanalın Demirören Medya Grubu’na devrinden sonra yayından kaldırılmıştı. 

Aynı gün, 13 yıla yakın süredir Hürriyet’te yazmakta olan ve Posta, Fanatik ve kapatılan Radikal gazetelerinin de kurucusu olan Mehmet Y. Yılmaz’ın köşesine de 17 Eylül itibariyle gazete tarafından son verileceği öğrenildi. Gazete henüz Doğan Grubu bünyesindeyken, Yılmaz’ın yazılarının sayısı düşürülmüş, Yılmaz siyaset yazmaması yönünde telkinlere maruz kalmıştı.

Erdoğan Kılıçdaroğlu’na tazminat davası açtı 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, partisinin İl Başkanları Toplantısı’ndaki konuşmasında sarf ettiği ifadelerde “kişilik haklarına saldırdığı” gerekçesiyle 250 bin TL  tutarında tazminat talebiyle dava açtı. Ayrıca Erdoğan’ın avukatı tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen suç duyurusu dilekçesinde de Kılıçdaroğlu’nun söz konusu açıklamalarıyla TCK'nın 299. maddesindeki “cumhurbaşkanına hakaret” suçunu işlediği ifade edilerek, Kılıçdaroğlu hakkında bu suçtan da kamu davası açılması istendi.

Cezaevindeki gazeteciler ve medya çalışanları listesi 

P24, açık kaynaklardan derlediği bilgiler ışığında oluşturduğu Tutuklu Gazeteciler ve Medya Çalışanları listesini güncelledi. Radyo Karacadağ çalışanı Salih Erbekler ve Özgürlükçü Demokrasi çalışanı Pınar Tarlak’ın cezaevinden tahliyeleri sonucunda güncellenen listeye göre, 14 Eylül 2018 itibariyle en az 183 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.

Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir.

 
Yukarı