Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü - 178

Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü - 178

Can Dündar ve İlhan Tanır hakkında kırmızı bülten çıkarılmasına karar verildi; Altanlar davasında istinaf mahkemesi gerekçeli kararını açıkladı

 

Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu altı sanıklı “darbe çağrışımı” davasında verilen ağırlaştırılmış müebbet cezalarına karşı yapılan istinaf taleplerini reddeden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, gerekçeli kararını 17 Ekim günü açıkladı.

İstinaf mahkemesinin 42 sayfalık gerekçeli kararı, Anadolu Ajansı tarafından duyuruldu.

Altanların avukatları gerekçeli karara ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince dosyada “suç delili” tespit edilmediği hatırlatıldı. Yargılama sürecinin usûl hükümlerine ve dürüst yargılama ilkesine aykırı yürütüldüğünün altı çizilen açıklamada, “Anayasayı ihlâl” suçunu düzenleyen “TCK 309/1 maddesinin yasa koyucunun iradesine aykırı olarak fiilî uygulama ile tâdil edildiği” belirtildi.

Açıklamanın tamamına bu bağlantıdan erişilebilir.

Alayumat ve Akman’ın davası ertelendi 

Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Dicle Medya Haber Ajansı (Dihaber) muhabirleri Erdoğan Alayumat ve Nuri Akman’ın “casusluk” ve “örgüt üyeliği” suçlamalarıyla yargılandıkları davanın dördüncü duruşması 19 Ekim günü görüldü.

Hatay 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan Alayumat ve Akman katılmadı.

Mahkeme heyeti Genelkurmay Başkanlığı ile MİT'e gönderilen yazının cevabının beklenmesi ve dosyadaki eksiklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

“Cumhurbaşkanına hakaret” davası Aralık ayına ertelendi

Yazar Perihan Mağden ve gazeteciler Tunca Öğreten, Orhan Şahin ve Mehmet Çağlar Tekin’in “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandıkları davanın görülmesine 18 Ekim günü devam edildi.

Mağden’in Eylül 2015’te Diken haber sitesinin o dönemki editörü Öğreten’e verdiği bir mülakattaki sözleri gerekçesiyle açılan davada, Mağden ve Öğreten ile birlikte, mülakata Yurt gazetesinin internet sitesinde de yer verilmesi gerekçesiyle gazetenin o dönemki yöneticileri olan Şahin ve Tekin de yargılanıyor.

Davanın İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen 10. duruşmasında savunma yapan Öğreten, röportajda hakaret unsuru olmadığının altını çizerek, beraatini talep etti.

Dava, mülakatın yayınlandığı dönem Yurt gazetesinin yazı işleri müdürü ve bağlı bulunduğu yetkilinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına sorulması için 27 Aralık tarihine ertelendi.

Yasin Kobulan’a “propaganda” suçlamasıyla dava açıldı

Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Yasin Kobulan hakkında “zincirleme şekilde örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla dava açıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede Kobulan’ın sosyal medyada “TSK tarafından Güneydoğuda terör örgütüne yönelik operasyonları katliam şeklinde göstererek ve terör örgütünün şiddet içerikli eylemlerini meşru gösterecek şekilde paylaşımlar yaptığı” iddia edildi.

Savcının 13 yıla kadar hapsini istediği Kobulan’ın ilk duruşması 26 Aralık 2018 günü İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

Meşale Tolu’nun yargılandığı dava Ocak ayına ertelendi

Aralarında Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabiri ve çevirmeni Meşale Tolu ile Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) MYK üyesi Suat Çorlu’nun da bulunduğu 27 sanıklı davanın görülmesine 16 Ekim günü İstanbul’da devam edildi.

İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Tolu ile bazı sanıklar ve avukatları hazır bulundu.

Katıldığı bazı cenazeler ve anma yürüyüşleri gerekçesiyle, yasaklı MLKP örgütüne üye olmak ve örgüt propagandası yapmakla suçlanan Tolu, dava kapsamında sekiz ay çocuğuyla birlikte tutuklu kaldığını ve serbest bırakıldıktan sonra da sekiz ay boyunca adlî kontrol uygulandığını hatırlattı. Benzer suçlamalarla yargılanmakta olan eşi Suat Çorlu’nun yurtdışı yasağının halen devam ettiğini ifade eden Tolu, “Eşim hâlâ burada, çocuğum babasından ayrı büyüyor. Eşim adına yasağın kaldırılmasını istiyorum” diye konuştu.

Duruşmanın sonunda ara kararlarını açıklayan mahkeme heyeti, Suat Çorlu ve yazar Mukaddes Erdoğdu Çelik’e uygulanan adlî kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına karar verdi. ESP’nin siyasî bir parti olup olmadığının Yargıtay’a sorulmasına ve gizli tanığın iki celse arasında dinlenmesine karar veren heyet, davayı 10 Ocak 2019 tarihine erteledi.

Video aktivist Oktay İnce kısa süreli gözaltına alındı, arşivine el konuldu

Seyri Sokak kolektifinden video aktivist Oktay İnce, 16 Ekim günü sabah saatlerinde polis tarafından evine düzenlenen operasyon sonrasında gözaltına alındı.

“TİKKO propagandası yapmak” suçlamasıyla düzenlenen baskında İnce’nin evinde arama yapan polis, İnce’nin toplumsal olaylar ve eylemlere ilişkin kayıtlarının bulunduğu arşivine el koydu. İfadesinin alınması için karakola götürülen İnce, ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

Can Dündar ve İlhan Tanır hakkında kırmızı bülten kararı 

“Cumhuriyet gazetesi davasına” bakan İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın Nisan ayında görülen karar duruşmasında dosyaları ayrılan gazeteciler Can Dündar ve İlhan Tanır hakkında Interpol tarafından kırmızı bülten çıkarılmasına karar verdi.

Dündar ve Tanır yönünden devam eden davanın 16 Ekim günü görülen duruşmasında söz alan savcı, ifadeleri alınamayan sanıklar Dündar ve Tanır hakkında Kırmızı Bülten çıkarılmasını talep etti. Talebi değerlendiren mahkeme heyeti, sanıklar hakkında yakalama kararı bulunduğunu hatırlattı. Heyet, Dündar ve Tanır hakkında, ifadeleri alınamadığı gerekçesiyle Kırmızı Bülten çıkarılmasına karar vererek davayı erteledi.

Aynı gün, Dündar hakkında köşe yazılarında ve hazırladığı bir yazı dizisinde “Cumhurbaşkanına hakaret ettiği” suçlamasıyla açılan davanın karar duruşması görüldü. İstanbul 16. Asliye Ceza Mahkemesi, Dündar’ı 10 bin TL manevî tazminat ödemeye mahkûm etti.

EMEP açıklamasını yayınlayan gazetecilerin davası ertelendi 

Yerel gazeteler Didim Özgürses ve Mavi Didim’in sahipleri ve muhabirlerine Emek Partisi (EMEP) Didim İlçe Örgütü tarafından yapılan bir açıklamayı haberleştirmeleri nedeniyle “halkı kışkırtmak” iddiasıyla açılan davanın görülmesine 16 Ekim günü devam edildi.

Didim 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Didim Özgürses gazetesi sahibi Mustafa Öge, Mavi Didim gazetesi sahibi Ergün Korkmaz ve muhabiri Erdem Özden ile gazetecilerle birlikte yargılanan EMEP İlçe Başkanı Kazım Temiz ve avukatları hazır bulundu.

Duruşmada savunma yapan Öge, yöneltilen suçlamayı reddetti. Bir gazeteci olarak tarafsızlık adına tüm partilerin basın açıklamalarını yayınlamak durumunda olduğunu ifade eden Öge, suç işleme kastı bulunmadığını belirterek beraatini talep etti.

Savunmaların ardından dava, avukatların ek süre talebi üzerine 25 Ocak 2019 tarihine ertelendi.

Nurcan Baysal Afrin paylaşımları nedeniyle hâkim karşısına çıktı 

Gazeteci yazar Nurcan Baysal hakkında sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle açılan davanın ikinci duruşması 16 Ekim günü Diyarbakır 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Baysal, Türkiye’nin Afrin’e yönelik operasyonuna ilişkin sosyal medya hesabında yaptığı savaş karşıtı paylaşımlar nedeniyle 22 Ocak gecesi evinde gözaltına alınmış, 24 Ocak’ta mahkemece serbest bırakılmıştı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede Baysal’ın sosyal medya paylaşımlarıyla “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ettiği” iddiasıyla 3 yıla kadar hapsi isteniyor.

P24 tarafından izlenen duruşmada savunmasını yapan Baysal, iddianamede yer alan paylaşımların barışın tesisine yönelik olduğunu ve hükümetin dış politikasını eleştirmek amacı taşıdığını ifade etti. Hakkındaki suçlamayı reddeden Baysal, atılı suçu kendisine hakaret sayacağını kaydetti.

Baysal’ın ardından söz alan avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir, AİHM'in düşünce ve ifade özgürlüğü kararlarına atıfta bulunduğu beyanında, Antalya 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği bir beraat kararını da emsal olarak sundu.

Duruşmanın sonunda açıkladığı ara kararında mahkeme, esas hakkında savunmanın hazırlanması için süre tanıyarak davayı 14 Şubat 2019 tarihine erteledi.

Evrensel eski muhabirine 2014 yılındaki eylem gerekçesiyle dava 

İzmir’de 2014 yılında yapılan “17-25 Aralık” eylemine katılan 38 kişi ve eylemi takip eden bir gazeteci hakkında “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet” suçlamasıyla dava açıldı.

İzmir’de 26 Şubat 2014 tarihinde yapılan eyleme katılan 19 kişi gözaltına alınmış, eyleme katılanlar hakkında soruşturma başlatılmıştı. Savcı, o dönemde Evrensel’in muhabiri olan ve eylemi takip etmek için orada bulunan Eda Aktaş’a da soruşturma açmıştı.

Soruşturma sonucunda hazırlanan iddianame mahkeme tarafından kabul edildi. Eyleme katılan 38 kişi hakkında “izinsiz olarak toplantı ve gösteri yapmak suretiyle 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet, çevrede bulunan işyerlerine ve kamuya ait mallara zarar verme, müdahalede bulunan polis memurlarına direnerek görevi yapmalarına engel olma” suçlamaları ile dava açıldı.

Davanın ilk duruşması 14 Ocak 2019 günü 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

Öğretmen Ayşe Çelik’in cezası ertelendi

Diyarbakır 'da sokağa çıkma yasağının başlatıldığı 2016 yılında telefonla bağlandığı bir televizyon programında “Çocuklar ölmesin” dediği için “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılanan ve 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan öğretmen Ayşe Çelik’in infaz erteleme talebi kabul edildi.

20 Nisan’da altı aylık bebeği ile birlikte cezaevine konulduktan sonra 4 Mayıs'ta infazı altı ay süreyle ertelenerek tahliye olan Çelik’in talebi, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kabul edildi. Kararı, Çelik’in avukatı Mahsuni Karaman sosyal medya hesabından duyurdu.

Ceza 17 Nisan 2019’a kadar ertelendi.

Bir Barış Akademisyeni’ne daha ertelemeli ceza

Barış için Akademisyenler’in Bu Suça Ortak Olmayacağız başlıklı bildirisini imzaladıkları için “terör örgüt proapagandası yapmak” suçlamasıyla haklarında dava açılan akademisyenlerden birine daha hapis cezası verildi.

Koç Üniversitesi’nden akademisyen B.C.B. hakkındaki davanın 16 Ekim günü görülen üçüncü duruşmasında hükmünü açıklayan İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi, akademisyeni 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Ceza ertelendi.

Müzisyen Ülker Sarı “propaganda” suçlamasıyla tutuklandı 

Vardiya adlı müzik grubunun üyesi Ülker Sarı, 16 Ekim günü tutuklandı. Sarı, bir gün önce İstanbul’da GBT kontrolü sırasında hakkında arama kararı olduğu gerekçesi ile gözaltına alınmıştı. Sarı hakkında 2013 yılında “katıldığı eylem ve etkinlikler vesilesiyle örgüt propagandası yaptığı’’ gerekçesiyle tutuklama kararı verildiği öğrenildi.

Fabrika işçisine “Cumhurbaşkanına hakaretten” tutuklama

Tekirdağ Çorlu’da S.K. isimli fabrika işçisi, sosyal medya paylaşımlarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla tutuklandı. Çorlu İlçe Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Büro Amirliği ekiplerinin iddiası sonucu savcılık talimatıyla evinde gözaltına alınan S.K., sağlık kontrolünün ardından ifadesi alınarak adliyeye sevk edildi. S.K., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Cezaevindeki gazeteciler ve medya çalışanları listesi 

19 Ekim 2018 tarihi itibariyle Türkiye’de en az 176 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.

Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan ulaşılabilir.

 
Yukarı