Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Hüseyin Aykol, İnan Kızılkaya ve İhsan Çaralan’a “Cumhurbaşkanına hakaret” davasında hapis cezası verildi; AYM, Fevzi Yazıcı'nın başvurusunu reddetti; istinaf mahkemesi 26 sanıklı medya davasındaki cezaları onadı
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgür Gündem gazetesi eski Eş Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Aykol, gazetenin Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya, ve Evrensel gazetesi yazarı İhsan Çaralan’ın Özgür Gündem’de çıkan bir yazıda “Cumhurbaşkanı'na hakaret edildiği” suçlamasıyla yargılandığı davada gazetecilere hapis cezası verildi.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 25 Ekim günü görülen duruşmada gazeteciler ve avukatları hazır bulundu.
Duruşma sonunda hükmünü açıklayan mahkeme, Aykol ve Kızılkaya'ya “Cumhurbaşkanı'na hakaret” suçlamasıyla önce ayrı ayrı 1 buçuk yıl hapis cezası verdi. Gazetecilerin eylemi alenen gerçekleştirdikleri gerekçesiyle cezalar 1 yıl 9 aya yükseltildi. Aynı suçun değişik zamanlarda birden fazla kez işlendiği gerekçesiyle cezalar 2 yıl 2 ay 8’er güne çıkarıldı. Gazetecilerin yargılama sürecindeki davranışları göz önünde bulundurularak cezalar 1 yıl 10 ay 26 güne indirildi.
Çaralan için de aynı suçtan 1 yıl hapis cezası veren mahkeme, eylemin alenen gerçekleştirildiği gerekçesiyle cezayı 1 yıl 2 aya çıkardı. Çaralan’ın yargılama sürecindeki davranışlarını göz önünde bulunduran mahkeme, cezayı 11 ay 20 güne indirdi.
Kızılkaya ve Çaralan için hükmün açıklanması geriye bırakıldı. Aykol ise, kararın onanması durumunda cezaevine girecek.
Anayasa Mahkemesi, Fevzi Yazıcı’nın başvurusunu reddetti
Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, tutuklu gazeteci Fevzi Yazıcı’nın bireysel başvurusunu reddetti. Karar, Anayasa Mahkemesi’nin internet sitesinde 26 Ekim günü yayımlandı.
Kapatılan Zaman gazetesinin eski tasarım direktörü olan Yazıcı, sanıkları arasında Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın da bulunduğu ve tutuklu olarak yargılandığı “darbe çağrışımı” davasında Şubat ayında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. İstinaf mahkemesi Ekim ayında istinaf başvurularını reddetmişti.
Yazıcı adına 21 Ekim 2016 tarihinde yapılan bireysel başvuruda, “darbe girişimi sonrasında yürütülen soruşturmalar kapsamında hakkında uygulanan tutuklama tedbirinin hukukî olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının; ifade özgürlüğü kapsamındaki eylemlerin tutuklamaya konu edilmesi nedeniyle de ifade özgürlüğünün ihlâl edildiği” iddialarına yer verilmişti.
AYM Birinci Bölüm, 13 Eylül 2018 tarihli kararında, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ve ifade özgürlüğü hakkının ihlâl edildiğine ilişkin iddiaların “açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle kabul edilemez olduğuna” oybirliğiyle karar verdi.
Ziya Ataman dördüncü duruşmada da tahliye edilmedi
KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Ziya Ataman’ın da aralarında bulunduğu 9’u tutuklu toplam 19 kişinin “Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğünü Bozmak,” “Tasarlayarak Kamu Görevlisini Görevinden Dolayı Kasten Öldürme” ve “Patlayıcı Madde Kullanmak Sureti ile Kasten Mala Zarar Verme” gibi suçlamalarla yargılandığı davanın görülmesine 26 Ekim günü devam edildi.
Şırnak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dördüncü duruşmaya Ataman ve diğer tutuklu yargılananlar SEGBİS aracılığıyla bulundukları cezaevlerinden katıldı. Mahkeme başkanının değiştiği duruşmada savunma yapan Ataman ve diğer sanıklar, önceki savunmalarını tekrarladı. Avukatlar da yaptıkları savunmalarda tutuklu sanıkların tahliyesini talep etti.
Duruşmanın sonunda ara kararını açıklayan mahkeme, tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hâlinin devamına karar vererek davayı 17 Ocak 2019 tarihine erteledi.
Heyet, Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde aynı kişiler hakkında açılan bir başka dosya ile bu dosyanın birleştirilmesi yönünde yapılan talebi daha sonra kararlaştıracağını belirtti.
Gazetecilere verilen cezalarda istinaf talepleri esastan reddedildi
Aralarında köşe yazarları Murat Aksoy ve Atilla Taş’ın da bulunduğu 25 kişiye “FETÖ üyeliği” ve “örgüte yardım” suçlamalarıyla Mart ayında verilen hapis cezaları istinaf mahkemesince onandı.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, 22 Ekim tarihli kararında gazetecilerin istinaf taleplerini esastan reddetti. Mahkeme ayrıca tutuklu sanıkların tutukluluk hâllerinin devamına hükmetti.
Mart ayında İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi davada yargılanan 26 sanıktan 23’ünü (gazeteciler Abdullah Kılıç, Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Bayram Kaya, Bünyamin Köseli, Cemal Azmi Kalyoncu, Cihan Acar, Cuma Ulus, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Habip Güler, Halil İbrahim Balta, Hanım Büşra Erdal, Hüseyin Aydın, Muhammed Sait Kuloğlu, Mustafa Erkan Acar, Mutlu Çölgeçen, Oğuz Usluer, Seyid Kılıç, Ufuk Şanlı, Ünal Tanık, Yakup Çetin, Yetkin Yıldız ve öğretmen Davut Aydın) “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla hapis cezasına çarptırmıştı.
Aksoy ve Taş ise “örgütün hiyerarşik yapısına dâhil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan 2 yıl 1 ay ve 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmıştı. Sanıklardan biri ise beraat etmişti.
İstinaf mahkemesinin kararı sonucunda, Taş ve Aksoy’un hapis cezaları beş yıldan az olması sebebiyle kesinleşmiş oldu.
Avukatların duruşma taleplerine karşın duruşmasız olarak verilen istinaf kararında, dosyada mevcut delillerin suçun ispatı bakımından yerinde ve yeterli olduğu ve yerel mahkemenin kararının hukuka uygun olduğu ifade edildi.
Kemal Özer’in tutukluluğuna devam kararı
Eylül 2017’den bu yana tutuklu bulunan Evrensel gazetesi muhabiri Kemal Özer, “örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşmasında 24 Ekim günü hâkim karşısına çıktı.
Tunceli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada savunmasını yapan Özer, Hozat’ın Pamuk köyüne haber takibi için gittiğini belirterek, o bölgede silahlı kişiler tarafından ölümle tehdit edildiğini aktardı. Özer tahliyesini talep etti.
Mahkeme Özer’in tutukluluk hâlinin devamına karar vererek davayı 28 Aralık tarihine erteledi.
Evrensel yazarı Kamil Tekin Sürek’in davası ertelendi
Evrensel gazetesi yazarı Avukat Kamil Tekin Sürek’in bir köşe yazısında “Cumhurbaşkanına hakaret ettiği” suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması 24 Ekim günü Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Sürek ve avukatı Devrim Avcı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatının hazır bulunduğu duruşmada, mahkeme hâkiminin değiştiği görüldü.
Sürek ve avukatı Avcı, celse arasında mahkemeye sundukları dilekçede, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 299. maddesinin, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olarak ifade özgürlüğünü sınırladığını belirterek TCK 299. Maddenin iptali için dosyanın Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesini talep etmişti.
Duruşmada söz alan avukat Avcı, yapılan Anayasa değişikliği nedeniyle Cumhurbaşkanının bağımsızlığını yitirdiği ve siyasi parti lideri haline geldiğini söyledi. TCK 299. maddenin Anayasaya aykırı olduğunun altını çizen Avcı mahkemeden, değişen yasal düzenlemeleri dikkate alarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Abdulsamet Aydın ise, Anayasaya aykırılık talebinin reddini istedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme, Sürek ve Avcı’nın Anayasaya aykırılık iddiaları hakkında dilekçe ve dosya kapsamını inceledikten sonra karar vereceğini belirterek davayı 6 Aralık 2018 tarihine erteledi.
Yürüyüş dergisine polis baskını
İstanbul Sultangazi’de bulunan Yürüyüş dergisine Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince 24 Ekim günü sabaha karşı baskın düzenlendi.
Baskın sırasında zırhlı polis araçları ve TOMA da derginin bulunduğu yeri ablukaya aldı.
Dergi binasına giren polisin arama yaptığı ve ismi öğrenilemeyen bazı kişilerin gözaltına alındığı belirtildi.
Nalin Öztekin’e tehdit telefonu
Artı Gerçek muhabiri Nalin Öztekin, kendisini telefonla arayan bir kişi tarafından tehdit edildi. Öztekin, 2016 yılında bombalı saldırıda öldürülen Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk'ün yaşamını yitirmesine ilişkin dava dosyasındaki çelişkileri haberleştirmişti. Gizli bir numaradan gelen aramada telefondaki kişi Öztekin'e, 'Yazdıklarına dikkat et, parmaklarını kırarız' diyerek telefonu kapattı.
Fox TV çalışanları davet edildikleri programdan zorla çıkarıldı
Fox TV muhabiri Beril Oğuz ve kameraman Serhat Yağmur’un davetli oldukları programı takip etmeleri Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin basın danışmanı tarafından engellendi.
Fox TV çalışanlarının daha önce iki kez sorduğu et ihalesi sorusunu yanıtlamayan bakan, gazetecileri akreditasyon uygulamakla tehdit etmişti.
Pakdemirli’nin katılacağı Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurulu’nda, basına açık programa çağrılan Fox TV çalışanları bakanın basın danışmanı Uğur Alıcı tarafından salondan çıkarıldı. Binaya girişte akreditasyon uygulanmadığını belirten Oğuz ve Yağmur, salona girdikten sonra dışarı çıkarıldıklarını belirtti.
Oğuz, 300 TIR’lık etlerin ülkeye ihale yapılmadan sokulduğu iddiasını daha önce bir etkinlikte basının sorularını yanıtladığı sırada Pakdemirli’ye sormak istemiş, basın danışmanı Alıcı bunu engellemişti. Daha sonra aynı soruyu tekrar sormak isteyen muhabirlere Bakan Pakdemirli “bu yaptığınız gazetecilik değil maskaralık” yanıtını vermişti.
Ferhat Tunç’un 3 yıl hapis istemiyle yargılandığı dava ertelendi
Müzisyen Ferhat Tunç’un bir sosyal medya paylaşımında “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ettiği” iddiasıyla yargılandığı davanın görülmesine 26 Ekim günü devam edildi.
Büyükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Tunç ve avukatı Fatma Hopikoğlu hazır bulundu. İddianamenin okunmasının ardından savunması sorulan Tunç, savunma için süre talebinde bulundu. Mahkeme, savunma için Tunç’a süre vererek davayı 29 Mart 2019 tarihine erteledi.
16 Nisan 2017’de yapılan referandum ile ilgili bir görseli ve yazıyı Twitter’da paylaşan Tunç hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Beş akademisyene daha ertelemeli hapis cezası verildi
Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılanan akademisyenlerden beşine daha bu hafta görülen duruşmalarda ertelemeli hapis cezaları verildi.
Bahçeşehir Üniversitesi’nde işten çıkarılan akademisyen Naciye Gülengül Altıntaş, 22 Ekim günü İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dördüncü duruşmasının sonunda mahkemece 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
23 Ekim günü akademisyenler İpek Merçil, O.A. ve Yücel Candemir’in davalarında hükmünü açıklayan İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi, bu üç akademisyene de ayrı ayrı 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi.
25 Ekim günü ise İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ikinci duruşmasının sonunda akademisyen Fevziye Deniz Tarba Ceylan “örgüt propagandası” suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Kararların tamamında hükmün açıklanması geri bırakıldı.
Cezaevindeki gazeteciler ve medya çalışanları listesi
26 Ekim 2018 tarihi itibariyle Türkiye’de en az 176 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.
Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan ulaşılabilir.