Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü - 231

Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü - 231

Yeniden görülen Altanlar davasında savcı, üst sınırdan ceza talep etti; Mümtazer Türköne, 2014 yılındaki yazısı nedeniyle adlî para cezasına çarptırıldı; Yargı reformu kapsamında en az üç gazeteci daha tahliye edildi

 

Tutuklu edebiyatçı ve gazeteci Ahmet Altan, kardeşi iktisat profesörü ve yazar Mehmet Altan, gazeteci Nazlı Ilıcak ve üç diğer sanık hakkında “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan 2018 yılında verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından yeniden görülen davada savcı, esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sundu.

Davanın 4 Kasım 2019 günü görülecek olan ikinci duruşması öncesi UYAP’a yüklenen mütalaada savcı, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın “örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılmalarını talep etti.

Savcı, davanın diğer üç tutuklu sanığı olan eski Zaman gazetesi çalışanları Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek ile Polis Akademisi eski öğretim görevlisi Şükrü Tuğrul Özşengül’ün ise “örgüt üyeliği” suçundan yine alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılmalarını talep etti.

Hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca 2018 yılının Haziran ayında tahliye edilen Mehmet Altan’ın beraatine hükmedilmesini talep eden savcı, tüm tutuklu sanıklar hakkında “hükmedilmesi muhtemel ceza miktarı, kuvvetli suç şüphesini gösteren mevcut delil durumu, atılı suçların cezasının alt ve üst sınırları dikkate alınarak” tutukluluk hâlinin devamını talep etti. Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül dava kapsamında 3 yılı aşkın süredir tutuklu bulunuyor.

Savcının mütalaasına ilişkin 1 Kasım günü bir açıklama yayımlayan Ahmet ve Mehmet Altan’ın avukatı Figen Albuga Çalıkuşu, mütalaa ile bir kez daha düşüncenin cezalandırılmaya çalışıldığını belirtti. Avukat Çalıkuşu’nun açıklamasına bu bağlantıdan erişilebilir.

Gazeteci Ergin Çağlar hakkında dava açıldı

Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Ergin Çağlar hakkında “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla dava açıldı.

Çağlar, Mersin’de Ağustos ayında “örgüt üyeliği” iddiasıyla gözaltına alınıp ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılmıştı. İddianamede, Çağlar’ın cezaevlerinde başlatılan açlık grevi eylemlerine ilişkin Mersin’de yapılan destek eylemlerini takip etmesi suç sayıldı.

Davanın ilk duruşması, 5 Aralık 2019 tarihinde Mersin 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.

Gazeteci Emre Orman tahliye edildi

Sosyal medya paylaşımları nedeniyle önceki hafta tutuklanan Net Haber Ajansı muhabiri Emre Orman, avukatlarının tutuklama kararına yaptığı itiraz neticesinde 31 Ekim 2019 günü tahliye edildi.

Orman, 23 Ekim 2019 günü İstanbul’da gözaltına alınmış ve 24 Ekim günü çıkarıldığı mahkemece “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklanarak Maltepe Cezaevine gönderilmişti.

Eren Erdem tahliye edildi

Kapatılan Karşı gazetesinin bir dönem genel yayın yönetmenliğini yapmış olan CHP eski milletvekili Eren Erdem ile gazetenin imtiyaz sahibi Turan Ababey, infaz süreleri dikkate alınarak 31 Ekim 2019 tarihinde tahliye edildi.

Erdem ve Ababey, Karşı gazetesi davası kapsamında “terör örgütüne üye olmaksızın yardım etmek” suçlamasıyla 4 yıl 2’şer ay hapis cezasına çarptırılmıştı. İstinaf taleplerini esastan reddeden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, “verilen ceza miktarları, tutuklulukta geçirdikleri süreler ve olası temyiz yasa yolunda geçecek süre dikkate alınarak” tahliye taleplerinin kabul edilmesine karar verdi. Erdem ve Ababey’e yurt dışına çıkış yasağı konuldu.

Mümtazer Türköne’ye 1.740 lira para cezası verildi

Akademisyen ve kapatılan Zaman gazetesinin köşe yazarı Mümtazer Türköne’nin 16 Mart 2014 tarihinde kaleme aldığı “Mecbur olmasa bu kadar kötü olur mu” başlıklı yazısı sebebiyle “kamu görevlisine hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davanın yedinci duruşması 31 Ekim 2019 günü Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

P24’ün izlediği duruşmada Türköne, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevinden SEGBİS bağlantısı ile savunmasını yaptı. Suçlama konusu yazıdaki “nekrofil” kelimesinin hakaret kastı ile kullanılmadığını ifade eden Türköne, davanın düşmesine karar verilmesini talep etti.

Türköne’nin avukatı Melike Polat da savunmasında dava dosyasının 2014 yılında takipsizlik kararı verilerek kapatıldığı hâlde müşteki tarafın itirazı üzerine yeniden açıldığını, yargılama sonunda dava hakkında düşme kararı verildiğini ancak müşteki tarafın itirazı ile Yargıtay tarafından düşme kararının kaldırıldığını hatırlatarak, yazının ifade özgürlüğü kapsamında kaldığının bir çok kez kabul edildiğini ifade etti ve müvekkilinin beraatini talep etti.

Duruşma sonunda kararını açıklayan mahkeme, Türköne’nin 1.740 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına hükmetti.

Can Dündar’ın yargılandığı dava Mart ayına ertelendi

Cumhuriyet gazetesi eski genel yayın yönetmeni Can Dündar’ın gazetede 29 Mayıs 2015 tarihinde yayımlanan “Suriye’ye gönderilen MİT TIR’ları” haberi nedeniyle “gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla temin etme” suçundan yargılandığı dava 31 Ekim 2019 günü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Kapalı olarak gerçekleşen duruşmanın sonunda mahkeme, Dündar hakkında Almanya adlî makamlarına yapılan iade talebinin sonucunun beklenmesine karar vererek davayı 19 Mart 2020 tarihine erteledi.

ETHA muhabiri Ali Sönmez Kayar’ın duruşması ertelendi

Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabiri Ali Sönmez Kayar’ın da aralarında bulunduğu dokuz kişinin “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuksuz yargılandıkları davanın beşinci duruşması 31 Ekim 2019 günü İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

P24’ün takip ettiği duruşma, yaklaşık bir saatlik gecikmeyle başladı.  Sanıklardan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) MYK üyesi Sıtkı Güngör ile sanık avukatları mahkemede hazır bulundu. Yargı reformu paketi ile birlikte üzerine atılı suçun vasfının değiştiğini belirten Güngör, beraatini ve yurtdışı çıkış yasağının kaldırılmasını istedi.

Kayar ve Güngör’ün avukatı Gülhan Kaya, yargı reformu paketi kapsamında müvekkillerinin beraatini talep etti. Kaya ayrıca, müvekkili Güngör’ün yurtdışı çıkış yasağının kaldırılmasını istedi. Dava kapsamında yargılanan diğer sanıkların avukatları da adlî kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını talep etti.

Duruşma savcısı ise, eksik hususların giderilmesini ve adlî kontrollerin aynen devamını istedi. Açık müzakere yapan heyet, aralarında Kayar’ın da bulunduğu sekiz sanık hakkında uygulanan adlî kontrol tedbirlerinin devamına, Güngör’ün ise yurtdışı çıkış yasağının kaldırılmasına karar verdi. Mahkeme ayrıca, Ali Sönmez Kayar yönünden dinlenecek olan gizli tanık “Zafer Atılım” ile tanık Sercan Kaya’nın bir sonraki celse hazır edilmeleri için müzekkere yazılmasına karar vererek duruşmayı 13 Şubat 2020’ye erteledi.

Ahmet Altan’ın yargılandığı dava ertelendi

Tutuklu gazeteci yazar Ahmet Altan’a 2010 yılında Taraf gazetesinde yayımlanan “Ölüm babanın emri” başlıklı yazısı nedeniyle eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in şikâyeti üzerine açılan davanın 3. duruşması 30 Ekim 2019 günü Anadolu 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Davada “düzeltme ve cevabın yayınlanmaması” suçlamasıyla yargılanan Ahmet Altan, duruşmaya tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden SEGBİS bağlantısı ile katıldı. Altan’ın avukatı Figen Albuga Çalıkuşu, dosyanın yeniden açılmasına neden olan İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi kararının Yargıtay’a taşındığını ve kesinleşmediğini belirterek davanın düşmesi gerektiğini söyledi.

Mahkeme, Altan hakkındaki hükmün kesinleşip kesinleşmediğinin İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesinden sorulmasına karar vererek davayı 4 Şubat 2020 tarihine erteledi.

P24’ün izlediği duruşma ile ilgili habere bu bağlantıdan erişilebilir.

Tutuklu gazeteci Abdullah Kaya tahliye edildi

Ağrı’da 24 Aralık 2017 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderilen gazeteci Abdullah Kaya, 30 Ekim 2019 günü cezaevinden tahliye edildi. Kaya, Yargı Reformu Paketi ile yürürlüğe giren değişiklikler sonrası avukatının 28 Ekim’de yaptığı itiraz başvurusunun kabul edilmesi üzerine tahliye edildi.

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Kaya, hakkında “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçlamasıyla açılan dava sonucunda verilen 4 yıl 2 ay hapis cezasının istinaf mahkemesi tarafından onaylanması sonucunda tutuklanarak Rize Kalkandere L Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderilmişti.

Kaya’nın aynı suçlamayla Ağrı 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmakta olduğu bir başka dava ise 31 Ekim 2019 günü görüldü.

Sözcü gazetesi davası ertelendi

Sözcü gazetesi yöneticileri, çalışanları ve yazarlarının “Silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçlamasıyla yargılandığı davanın 10. duruşması 28 Ekim 2019 günü İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Sanık avukatlarının, Yargı Reformu Paketi ile yapılan değişiklikler sebebiyle mütalaanın yenilenmesi için dosyanın savcıya gönderilmesini talebini kabul eden mahkeme, davayı 27 Aralık tarihine erteledi.

P24 tarafından izlenen duruşma ile ilgili habere bu bağlantıdan erişilebilir.

Cezaevindeki gazeteciler ve medya çalışanları listesi güncellendi

P24, açık kaynaklardan derlediği bilgiler ışığında oluşturduğu cezaevindeki gazeteciler ve medya çalışanları listesini güncelledi. Son tahliyelerin ardından, 1 Kasım 2019 tarihi itibarıyla Türkiye’de en az 118 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.

Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir.
Yukarı