Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
“Gencecik çocukları öldürüyorlar” sözleri nedeniyle yargılanan Altan: “İfade özgürlüğü adına çok kıymetli bir karar” Roman yazarı ve gazeteci Ahmet Altan, 2015 yılında Grihat internet sitesine verdiği, “Saraylarda oturabilmek için gencecik çocukları öldürüyorlar” başlıklı mülakat nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davanın 26 Nisan günü görülen yedinci duruşmasında beraat etti. Şubat ayında “Anayasal düzeni değiştirmeye çalışmak” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbede çarptırılan Altan, İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ve P24 tarafından mahkeme salonunda izlenen duruşmaya tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden SEGBİS üzerinden bağlanarak savunmasını sundu. Savunmasına, “Hakaret suçlaması, siyasetçilerin her türlü eleştiriyi susturmak için özellikle son zamanlarda arkasına sığınmayı çok sevdikleri bir kalkan işlevi görmeye başladı” diyerek başlayan Altan, şöyle devam etti: “Bunu bir kalkan gibi kullanabilmek için de bu hakaret kavramını bilinçli bir şekilde muğlaklaştırıyorlar. Ne yazık ki birçok savcı da bu muğlaklaştırma çabasına destek oluyor.” Altan savunmasını, “Her eleştiri, muhatabının itibarını zedeler. Bir eleştirmen, bir romancının romanının kötü olduğunu söylediğinde o romancının meslekî itibarını zedelemiyor mu? Niye kitap eleştirilerini hakaret olarak görmüyoruz? Cevabı çok basit. Çünkü eleştiri, yapılan işi hedef alıyor. Hakaretten farkı da budur zaten” diye sürdürdü. Savunmasında Yargıtay’ın 2017’de suçlanan bir yazısı için verdiği cezayı bozma kararına da değinen Altan, Yargıtay, “Bu çocukları niye öldürdünüz, bize bunu söyle” sözünü hakaret olarak görmüyor; çünkü söz, yapılan eylemi hedef alıyor” dedi. Altan, kapatılan Taraf gazetesinde Ocak 2012’de yayımlanan ve Şırnak’ın Uludere ilçesindeki Roboskî köyü yakınlarında 34 kişinin bir hava saldırısında öldürülmesini konu alan “Devlet Yardakçılığı ve Ahlak” başlıklı yazısında Erdoğan’a “basın yoluyla hakaret” etmek suçlamasıyla yargılandığı bir davada suçlu bulunmuş ve 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılmış, mahkeme cezayı 7,000 TL para cezasına çevirmişti. Temyiz başvurusunu değerlendiren Yargıtay ise Eylül 2017’de açıkladığı kararında “hakaret suçunun unsurlarının gerçekleşmediğine” hükmetmiş ve alt mahkemenin kararını bozmuştu. Altan savunmasını, “Evrensel hukuka, açık ve net ölçülere, ifade özgürlüğüne uygun bir karar vermenizi talep ediyorum” sözleriyle tamamladı. Altan’ın ardından söz alan avukat Figen Albuga Çalıkuşu da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Handyside kararına atıf yapan şu satırları okudu: “Düşünce özgürlüğü, demokrasinin temel ilkesidir. AİHM’e göre ifade özgürlüğü, devletin veya nüfusun bir bölümü için saldırgan, şoke edici ve rahatsız edici bilgiler için de uygulanır. Bunlar çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin gerekleridir. Bunlar olmaksızın demokratik toplum olmaz.” Avukat Çalıkuşu daha sonra bu metnin Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhine açılan bir davada, Erdoğan’ın ifade özgürlüğünü savunan avukatı tarafından okunduğunu hatırlattı. Ahmet Altan’ın gazeteci olmasından kaynaklı olarak görüşlerini açıkladığını ve eleştirme hakkını kullandığını belirten Çalıkuşu, müvekkilinin sözlerinde hakaretamiz unsur bulunmadığını vurguladı. Avukat Çalıkuşu, “Öncelikle sanığın beraatine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise alt sınırdan hüküm kurulmasını talep ediyoruz” dedi. Savunmaların ardından hükmünü açıklayan mahkeme, Altan’ın sözleri “ağır eleştiri veya rahatsız edici nitelikte olsa da, sözlerin açıkça onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek şekilde somut bir fiil veya olgu istinadını veya sövme fiilini oluşturmadığı, düşünce özgürlüğü sınırları içinde kaldığı” gerekçesiyle beraatine karar verdi. Beraat kararı üzerine Altan, “İfade özgürlüğü adına çok kıymetli bir karar verdiniz Sayın Yargıç” dedi. Kararı değerlendiren avukat Çalıkuşu da, “İfade özgürlüğüne sahip çıkan, eleştiri hakkını gözeten, evrensel normlara uygun bir karar verildi” dedi. Ahmet Altan’ın savunmasının tam metnine buradan ulaşılabilir.