Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Alpay’ın avukatları ev hapsinin kaldırılmasını talep etti

Alpay’ın avukatları ev hapsinin kaldırılmasını talep etti

AİHM’in Şahin Alpay için verdiği ihlal kararı üzerine avukatları İstanbul 13. ACM’ye “ev hapsinin kaldırılması” talebiyle dilekçe verdiler

 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 20 Mart 2018’de açıkladığı kararında Şahin Alpay’ın tutukluluk hâlini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5/1 ve 10’uncu maddelerine aykırı buldu. Mahkeme ayrıca karar bölümünün 9 (a) maddesinde Türkiye’nin “başvuru sahibinin tutukluluğunun sona erdirilmesi için gerekli tüm tedbirleri almasını” istedi. Kararın ardından avukatları Alpay’ın cezaevinden tahliyesi ile birlikte verilen ev hapsi kararının kaldırılması için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvuruda bulundu.

Şahin Alpay’ın vekilleri Avukat Ergin Cinmen, Avukat Ferat Çağıl, Avukat Figen Albuga Çalıkuşu ve Avukat Melike Polat, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdikleri dilekçede, AİHM’in daha önceki kararlarına göre ev hapsinin gerçek bir tahliye anlamı taşımadığını vurguladı.

AİHM’in “konutu terk etmemek” ve “yurt dışına çıkmamak” şeklindeki adlî kontrol tedbiriyle tahliye edilen Alpay’ın durumundan haberdar olduğunu belirten avukatlar, özellikle ev hapsinin tutukluluk hâlinin devamı anlamına gelmesi nedeniyle mahkemeden bu uygulamanın kaldırılmasını talep etti.

Şahin Alpay’ın ev hapsinin kaldırılması talebiyle avukatlarınca İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen dilekçenin tam metni şöyle:

 

İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NE

 

KONU                  : Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 16538/17 başvuru numarası üzerinden, müvekkilin başvurusuyla ilgili verilen 20.03.2018 tarihli karar doğrultusunda, müvekkil hakkında konutu terk etmemek ve yurt dışına çıkmamak şeklinde verilen adli kontrol kararının kaldırılması talebi.

 

AÇIKLAMALAR :

 

1- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma sonrası müvekkil, Silahlı Terör Örgütüne Üye olma suçlamasıyla tutuklanmış, verilen karara ilişkin yapılan itiraz da reddedilmiştir. Bilahare müvekkilin de aralarında bulunduğu sanıklar hakkında yukarıdaki dosya numarasıyla dava açılmış ve yargılama başlamıştır.

2- Tutuklamanın Anayasa ve AİHS’te yer alan bir takım haklara aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruda bulunulmuş, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nca 11.01.2018 tarihinde verilen kararla müvekkilin Anayasada düzenlenen kişi özgürlüğü ve güvenliği ile ifade ve basın hürriyeti hakkının ihlal edildiği tespit edilmiştir.

3- Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nca verilen karar sonrası tespit edilen ihlallerin giderilmesi ve müvekkilin tahliyesi için sayın mahkemeye başvuruda bulunulmuş, sayın mahkemece talebimiz yerinde görülmeyerek tutukluluk halinin devamına hükmedilmiş, buna yapılan itirazdan da sonuç alınamamıştır.

4- Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nca tespit edilen ihlallerin giderilmemesi sebebiyle tekrardan bireysel başvuruda bulunulmuş, Anayasa Mahkemesi’nce başvuruya öncelik tanınarak 15.03.2018 tarihinde, daha önce verilen kararın uygulanmaması sebebiyle müvekkilin kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edildiği tekrar tespit edilmiş ve bunun başvurucunun tahliyesiyle giderilebileceği açıkça belirtilmiştir.

5- Karar neticesi ihlalin giderilmesi için sayın mahkemeye tekrardan başvuru yapılmış, mahkemece 16.03.2018 tarihinde müvekkilin “yurt dışına çıkmamak” ve “konutu terk etmemek” adli kontrol şartlarıyla tahliyesine karar verilmiştir.

6- Bu aşamalardan sonra müvekkil tarafından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapılan başvuru, Mahkemece 20.03.2018 tarihinde hükme bağlanmış ve mahkemenin resmi sitesine konulmuştur. Mahkemece verilen kararda; müvekkilin başvurusuna dair daha önce Anayasa Mahkemesi’nce verilen karara paralel şekilde “özgürlük ve güvenlik hakkı” ile “ifade özgürlüğü” hakkının ihlal edildiğine hükmedilmiştir.

7- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nce verilen kararın son kısmının 9 numaralı başlığında; muhatap Devlet başvurucunun tutukluluğunu sonlandırmak için gerekli tüm tedbirleri alacaktır vurgusuyla müvekkilin tahliyesinin sağlanması gerektiği ifade edilmiştir.

8- Her ne kadar müvekkil Anayasa Mahkemesi kararıyla tahliye edilmişse de; hakkında verilen “konutu terk etmemek” ve “yurt dışına çıkmamak” şeklinde adli kontrol kararıyla tutukluluk durumu cezaevi dışında fiilen sürmektedir. Bu karar ve uygulama AİHM nezdinde gerçek bir tahliyeye denk düşmemektedir. AİHM daha önceki kararlarında da vurguladığı üzere; ev hapsinin gerçek bir tahliye anlamı taşımadığını belirtmiştir.

9- AİHM daha önce “konutu terk etmemek” ve “yurt dışına çıkmamak” şeklindeki adli kontrol tedbiriyle tahliye edilen müvekkilin durumundan haberdar olup; kararda belirtilen “muhatap Devlet başvurucunun tutukluluğunu sonlandırmak için gerekli tüm tedbirleri alır” ibaresi ile özellikle “konutu terk etmemek” şeklindeki adli kontrol kararının cezaevi dışında tutukluluk halinin devamına denk gelmesi nedeniyle bu adli kontrol tedbirinin kaldırılması gerekliliğine işaret etmektedir.

10- Bu sebeple, zikredilen AİHM kararı doğrultusunda müvekkil hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ederiz.

 

SONUÇ VE İSTEM        : Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 16538/17 başvuru numarası üzerinden, müvekkilin başvurusuyla ilgili verilen 20.03.2018 tarihli karar doğrultusunda, müvekkil hakkında konutu terk etmemek ve yurt dışına çıkmamak şeklinde verilen adli kontrol kararının kaldırılmasını talep ederiz. 20.03.2018

 

Şahin Alpay Müdafii

Ergin Cinmen – Ferat Çağıl – Figen Albuga Çalıkuşu – Melike Polat

 
Yukarı