Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Atilla Taş ve 7 gazetecinin yeniden yargılandığı dava ertelendi

Atilla Taş ve 7 gazetecinin yeniden yargılandığı dava ertelendi

Taş’ın dosyasının ayrılması talebini hakkındaki AİHM kararı ulaştıktan sonra değerlendirmeye karar veren mahkeme, davayı Ekim ayına erteledi

 

CANSU PİŞKİN, İSTANBUL

 

Kamuoyunda “FETÖ medya yapılanması davası” olarak anılan davada haklarında verilen hükümler Yargıtay tarafından bozulan gazeteciler Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Cemal Azmi Kalyoncu, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Ünal Tanık, Yakup Çetin, Yetkin Yıldız ve bir dönem köşe yazarlığı yapmış olan müzisyen Atilla Taş'ın yeniden yargılamasının ikinci duruşması 31 Mart 2021 tarihinde İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

 

Atilla Taş'ın katılmadığı duruşmada gazeteciler Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Cemal Azmi Kalyoncu, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Ünal Tanık, Yakup Çetin ve Yetkin Yıldız ile sanık avukatları hazır bulundu.

 

P24 tarafından takip edilen duruşmada tanık olarak dinlenen Yusuf Ahmet Kaymak, Kalyoncu ve Akkuş’u gazetedeki işleri sebebiyle tanıdığını, “örgüt üyelikleri” ve “iltisaklarıyla” ilgili herhangi bir bilgisi olmadığını beyan etti.

 

Önceki celse savunmalarını tamamlayan gazeteciler Memiş, Kalyoncu, Tanık, Çetin ve Yıldız söz alarak, haklarındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını talep etti.

 

Savunmasını yapan Çulhaoğlu ise üzerine atılı suçlamaları reddetti: “Ben bu örgütle hep savaştım. Yardım ya da destekte bulunmadım. Bu yönüyle Yargıtay’ın bozma ilamına katılmıyorum. Beraatimi talep ediyorum.”

 

Taş’ın avukatı Sevgi Kalan, müvekkilinin başvurusuna ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) verdiği ihlâl kararına atıf yaptı. Av. Kalan, “Bu yargılamadaki deliller AİHM tarafından da değerlendirildi. Yargılamaya konu yazı ve tweetleri AİHM siyasi eleştiri olarak kabul etti” dedi. AİHM kararlarının bağlayıcılığını hatırlatan Kalan, Taş’ın dosyasının ayrılmasını ve müvekkilinin beraatini talep etti.

 

Ayrıntılı savunmasını tanık beyanlarından sonra yapacağını belirten Çetin ise bozma kararındaki suçlamaları reddetti ve adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını istedi.

 

Duruşma sonunda ara kararlarını açıklayan mahkeme, sanıklara uygulanan ayda bir imza yükümlülüğü adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına, yurtdışı yasaklarının ise devamına karar verdi. Tanıkların gelecek celse dinlenmesi için gerekli işlemlerin yapılmasını kararlaştıran mahkeme, Taş’ın avukatının tefrik talebinin ise AİHM kararının dosyaya ulaşmasından sonra celse arasında değerlendirilmesine karar vererek davayı 26 Ekim’e erteledi.

 

Davanın geçmişi

 

Büyük çoğunluğu gazeteci 26 kişinin yargılandığı davayı 2018 yılının Mart ayında hükme bağlayan İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, 23 sanığı “örgüt üyeliği,” iki sanığı ise “hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte örgüte yardım” suçlarından hapis cezasına çarptırmıştı.

 

Davanın temyiz incelemesini Mart 2020’de tamamlayan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 17 kişi hakkındaki hükümleri onamış, Taş’ın da aralarında bulunduğu sekiz kişi hakkındaki hükümleri ise bozmuştu. Yargıtay, “örgüt üyeliği” suçlamasıyla hapis cezası verilen gazeteciler Memiş, Kalyoncu, Çulhaoğlu, Tanık, Çetin ve Yıldız’ın “örgüte yardım” suçlamasıyla yargılanmaları gerektiğini, “örgüte yardım” suçlamasıyla hapis cezası verilen Taş’ın eylemlerinin ise “cumhurbaşkanına hakaret” ve “Devletin kurum ve organlarını alenen aşağılama” suçlarını oluşturduğunu belirtmişti.

 

Taş’ın bireysel başvurusunu 2021’in Ocak ayında görüşen AİHM, Taş’ın dosya kapsamındaki tutukluluğunun ifade özgürlüğü ile özgürlük ve güvenlik hakkını ihlâl ettiğine hükmetmiş, Türkiye’yi 12 bin 275 Euro manevi tazminat ödemeye mahkûm etmişti.

Yukarı