Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Fırat Can Arslan

Fırat Can Arslan

Mezopotamya Ajansı muhabiri Fırat Can Arslan, yaptığı haberler gerekçe gösterilerek iki kez “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” iddiasıyla yargılandı. Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) kararıyla tayin edilen bir hâkim ve savcıya dair haberi sosyal medyada paylaşmasının ardından evine yapılan polis baskınıyla gözaltına alınan ve aynı gün çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilen Arslan, Türkiye’de TMK 6/1 suçlamasıyla tutuklanan ilk gazeteci oldu.

Arslan, Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentinde silahlı saldırı sonucu öldürülen gazeteci-yazar Nagihan Akarsel’in 13 Ekim 2022 tarihinde Konya’nın Cihanbeyli ilçesine bağlı Gölyazı köyünde yapılacak cenaze törenini takip etmek isterken gözaltına alındı. JinNews muhabiri Dilan Babat ile birlikte gözaltına alınan Arslan, yaklaşık dört saat gözaltında tutulduktan sonra ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

Konya Cumhuriyet Başsavcılığı, Arslan ve Babat hakkında “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” (TMK 6/1) suçlamasıyla 22 Şubat 2023 tarihinde iddianame hazırladı. İddianamede gazetecilere yöneltilen suçlamaya çalıştıkları kurumlar, haber takibi için Akarsel’in cenaze törenine katılmaları, haber takibi sırasında çektikleri görüntüler ve bu görüntülerin canlı olarak JinNews’in sosyal medya hesaplarından yayınlanması delil olarak gösterildi. Yaklaşık dört saat gözaltında tutulmalarına ve bu sırada ifadeleri alınmasına rağmen iddianamede gazetecilerin gözaltına alındığından bahsetmeyen iddianame savcısı, gazeteciler hakkındaki soruşturmanın “ellerinde bulunan kamera ve fotoğraf makineleri ile terörle mücadelede görevli sivil personel dahil olmak üzere alanda bulunan jandarma personeli ile jandarma komando unsurlarının görüntülerini çektikleri ve PKK/KCK silahlı terör örgütü güdümünde yayın yapan Twitter hesabı ve internet üzerinden canlı olarak yayınladıklarının tespiti üzerine” başlatıldığını belirtti. JinNews ve Mezopotamya Ajansı’nın “silahlı terör örgütü güdümünde yayın yaptığı”na dair herhangi delilin yer almadığı iddianamede, gazetecilerin söz konusu cenazeyi “örgütün amacı ve ideolojisi doğrultusunda Türk Devleti ve kurumları aleyhinde sözde haber yapma” ve “cenaze defin işlemini kitlesel bir eyleme dönüştürme” amacıyla takip ettikleri iddia edildi. İddianame savcısı, JinNews’ta yapılan canlı yayın sırasında “olay yerinde görevli kamu görevlilerinin yüzleri yakından görünecek şekilde” kayıt yapıldığını vurgulayarak gazetecilerin üzerlerine atılı suçu işlediklerini iddia etti ve cezalandırılmalarını talep etti.

İddianameyi kabul eden Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Arslan ve Babat’ın yargılamasına 25 Mayıs 2023 tarihinde başladı.

Ankara’da yaşayan Babat ve Arslan, duruşmaya Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Babat ve Arslan ile avukatlarının savunmalarının ardından esas hakkındaki mütalaasını sunan duruşma savcısı, “Sanıkların eylem ve irade birliği içerisinde hareket ederek, hakkında PKK silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet kararı verilen ve yakalama emri bulunan örgüt üyesi Nagihan AKARSEL'in cenaze defin işlemlerine ilişkin olarak örgütün amacı ve ideolojisi doğrultusunda Türk Devleti ve kurumları aleyhinde sözde haber yapma adı altında sosyal medya üzerinden canlı yayın yaptıkları, bu kapsamda cenaze defin işlemini kitlesel bir eyleme dönüştürmeyi amaçladıkları, canlı yayın esnasında olay yerinde görevli kamu görevlilerinin yüzleri yakından görünecek şekilde kayıt yaptıkları, bu suretle terörle mücadelede görev alan kamu görevlilerini hedef göstermek suretiyle atılı suçu işledikleri”nin anlaşıldığını iddia ederek gazetecilerin cezalandırılmasını talep etti.

Davanın ikinci duruşması, 5 Ekim 2023 tarihinde görüldü. Duruşmaya Babat Ankara Adliyesi’nden; Arslan ise başka bir dosya kapsamında tutuklu bulunduğu Sincan F Tipi Cezaevi’nden SEGBİS aracılığıyla katıldı. Duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasını tekrarlayarak Arslan ve Babat’ın cezalandırılmalarını talep etti. Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Arslan ve Babat’ın üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair yeterli ve inandırıcı delil olmadığına kanaat getirerek beraatlarına hükmetti.

TMK 6/1 suçlamasıyla tutuklama

Arslan, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında 16 Haziran 2022 tarihinde tutuklanan 16 gazetecinin de aralarında olduğu 18 gazetecinin yargılandığı davanın iddianamesini hazırlayan savcının, davayı gören mahkemenin heyetinde yer alan eşiyle birlikte tayin edildiğine dair HSK kararnamesinin ilgili sayfalarını 18 Temmuz 2023 tarihinde şahsi sosyal medya hesabından paylaştı.

On sekiz gazetecinin yargılandığı davanın iddianamesini hazırlayan savcı M.K ve eşi S.K’nın şikâyeti üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Arslan ve Arslan’ın paylaşımını yeniden paylaşan kişiler hakkında “terörle mücadele görev almış kişileri hedef göstermek” şüphesiyle soruşturma başlattı. Arslan, Ankara’daki evine 25 Temmuz 2023 günü erken saatlerde düzenlenen polis baskınında gözaltına alındı. Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne götürülen Arslan’ın telefon ve bilgisayarına da el konuldu.

Diyarbakır’a götürülmeyen Arslan, SEGBİS aracılığıyla aynı gün çıkarıldığı Diyarbakır 2. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” iddiasıyla tutuklandı. Hâkimlik, tutuklama kararının gerekçesinde “Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme suçunu işlediği, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı terör suçları soruşturma bürosunda görev yapan Cumhuriyet Savcısı ve eşi olan Hakim'in isimlerini paylaştığı, Cumhuriyet Savcısının görevine ilişkin dava ve bu dava dosyasında tutuklu olan gazeteci kişiler de vurgulanmak suretiyle yeni görev yerinin belirtildiği,  kuvvetli suç şüphesini gösterir somut delillerin mevcut olduğu ve kaçma ihtimalinin kuvvetle muhtemel bulunması sebebiyle adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı gerekçesiyle tutuklanmasına karar verilmiştir” ifadelerini kullandı.

Sincan F Tipi Cezaevine götürülen Arslan, tutukluluğunun üçüncü gününde “dosyasında örgüt ismi bulunmadığı” gerekçesiyle tek kişilik hücreye konuldu.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 25 Eylül 2023 tarihinde düzenlenen iddianamede Arslan’a “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlaması yöneltildi. Arslan’ın tutukluluğunun 62. gününde hazırlanan iki buçuk sayfalık iddianamede, savcı M.K ve hâkim eşi S.K’ya “mağdur” olarak yer verildi.

İddianame savcısı, Arslan’ın 17 Temmuz 2023 tarihinde yayımlanan HSK kararnamesinden sayfalara yer verdiği sosyal medya paylaşımı “içeriğinde, PKK/KCK terör örgütünün üye veya sempatizanlarında algı oluşturmayı amaçlayıp terör örgütüne müzahir yayın yapan basın-yayın organlarınca ‘Tutuklu Gazeteciler’ olarak haberleştirilen soruşturma dosyasında görevli Cumhuriyet Savcısı ile dosyanın yargılama aşamasında görev yapan Hakimin ad ve soyad bilgileri ile yeni görev yerlerinin açıkça belirtildiği, şüphelinin bu şekilde, kamuoyunu bilgilendirme amacı dışına çıkarak ilgili soruşturma ve yargılama dosyası kapsamında görev yapan hâkim ve savcıya ilişkin bilgilerin, katılmış oldukları dosyalarda isnat ve iddiaların yer aldığı PKK/KCK silahlı terör örgütü ile örgüt mensupları tarafından bilinmesine ve bu şekilde terörle mücadelede görev yapan kamu görevlilerinin hedef haline getirilmelerine sebebiyet verdiği”nin anlaşıldığını iddia ederek Arslan’ın cezalandırılmasını talep etti.

İddianameyi kabul eden Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi davanın ilk duruşmasının 31 Ekim 2023 tarihinde görülmesini kararlaştırdı.

İlk duruşmada beraat ve tahliye

P24, Arslan’ın tutuklu yargılandığı davaya ilişkin bir uzman görüşü hazırladı. Arslan’ın avukatı Resul Temur’un talebiyle Av. Benan Molu tarafından hazırlanan uzman görüşü, Arslan’ın duruşmasından bir gün önce Av. Temur tarafından mahkemeye sunuldu.

Arslan’ın tutuklu yargılandığı davanın ilk duruşması, 31 Ekim 2023 tarihinde görüldü. P24 tarafından takip edilen duruşmaya Arslan Sincan 1 No’lu F Tipi Cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katıldı.

Savunmaların ardından esas hakkındaki mütalaasını sunan duruşma savcısı, Arslan’ın üzerine atılı suçu işlediğini iddia ederek cezalandırılmasını talep etti. Duruşma savcısı, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 100/3 maddesinde yer almamasına rağmen, Arslan’ın üzerine atılı suçun “katalog” suç olduğunu iddia ederek tutukluluk halinin devamına da karar verilmesini talep etti.

Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Arslan’ın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olmadığına kanaat getirdi ve beraatına hükmetti. Mahkeme Arslan’ın derhal tahliye edilmesine karar verdi.

Yukarı