Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Nöbetçi heyet Mehmet Altan'ın "zorla getirilme" kararını geri aldı

Nöbetçi heyet Mehmet Altan'ın

Avukat Çalıkuşu’nun itirazını değerlendiren nöbetçi heyet, kararını Yargıtay’ın Altan'ın beraat ettirilmesi gerektiğini belirten bozma hükmüne dayandırdı

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nin nöbetçi heyeti gazeteci yazar Mehmet Altan hakkında verilen duruşmaya “zorla getirilme” kararını 24 Temmuz günü oluşturduğu bir ara kararla geri aldı.

Mehmet Altan, aralarında kardeşi Ahmet Altan ve gazeteci Nazlı Ilıcak’ın da bulunduğu beş diğer kişiyle birlikte “Anayasal düzeni devirmeye teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılmış, ancak temyiz başvurusunu görüşen Yargıtay 16. Ceza Dairesi Altan’ın beraat ettirilmesi gerektiğini söyleyerek kararı bozmuştu. 5 Temmuz 2019 tarihli bozma kararında Yargıtay Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın ise “Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan yargılanmaları gerektiğine karar vermişti.

Yargıtay kararının ardından 19 Temmuz günü yeniden yargılamaya dair tensip zaptı düzenleyen İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklanmasının hak ihlali doğurduğuna hükmeden Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca tahliye edilen Mehmet Altan’ın 8 Ekim’de görülecek ilk duruşmaya zorla getirilmesine hükmetmiş, davanın tutuklu sanıkları Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Şükrü Tuğrul Özşengül ve Yakup Şimşek hakkında ise tutukluluğa devam kararı vermişti.

Karara itiraz eden Altanların avukatı Figen Albuga Çalıkuşu, daha önce Anayasa Mahkemesi’nin Mehmet Altan hakkındaki ihlal kararına uymayan İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin “tarafsız yargılama ilkesinin gereğini yerine getirmediğini” ve “tarafsızlığını yitirdiğini bir kez daha ortaya koyduğunu” belirtmiş, heyeti Hâkim ve Savcılar Kurulu'na (HSK) da şikâyet etmişti.

Mehmet Altan hakkında Ocak 2018 tarihinde Anayasa Mahkemesi, Mart 2018’de de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ihlal kararları vermiş, ancak yargılamayı yürüten İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi Anayasa Mahkemesi kararına uymayı reddetmişti. Altan, dosyayı kabul eden istinaf mahkemesinin Haziran 2018 tarihli kararıyla tahliye edilmişti. İstinaf mahkemesi, tahliye kararını Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca vermişti.

“Zorla getirilme için hiçbir neden yok”

Avukat Çalıkuşu, mahkemeye verdiği itiraz dilekçesinde Mehmet Altan hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği yönündeki Yargıtay kararını hatırlatarak, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 146. maddesi gereği ancak “tutuklama kararı veya yakalama emri düzenlenmesi koşullarının bulunması” halinde hâkimin zorla getirme kararı alabileceğini, Altan yönünden zorla getirilme için hiçbir neden bulunmadığını vurgulamıştı.

Mahkeme heyetinin yargılamanın başından bu yana tarafsız olmadığını belirten Çalıkuşu, itiraz dilekçesinde şu ifadelere yer vermişti:

“Yargıtay 16. Ceza Dairesi, anılan kararda ısrarla ve defaatle Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Mehmet Altan kararlarının ‘ilk derece mahkemesi ve Daireyi de bağlayan kararlar’ olduğunu bildirmekle artık maddi mesele bakımından mahkemeye bırakılmış ‘serbest değerlendirme yetkisi’ kalmadığını da hüküm altına almıştır.

Mehmet Altan hakkında tutuklama kararı verilmesi veya yakalama emri düzenlenmesi için hiçbir neden yoktur. Bunu saptayan üç üst mahkeme kararı vardır.

Kendisini T.C. Anayasası üzerinde görüp, T.C. Anayasasını isteyerek defalarca ihlâl eden İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, bağlayıcı ve kesin olan AYM kararına karşın müvekkili tahliye etmedi.

Hiçbir nedamet duymadan, ceza hukuku yerine bir yerde düşman hukukunu pusula sayan mahkeme heyeti, Mehmet Altan’ı duruşmaya zorla getirme kararı alarak sürdüre geldiği yanlı davranışlarına bir yenisini daha eklemiştir.”

Çalıkuşu’nun 22 Temmuz tarihli itirazını görüşen İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi nöbetçi heyeti, Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nce Mehmet Altan'ın "beraatine karar verilen" dosyanın bozulduğunu vurguladı. Nöbetçi heyet Çalıkuşu’nun itirazını oy birliği ile haklı bularak "zorla getirilme” kararını geri aldı.

Nöbetçi heyetin kararını "CMK hükümlerinin gereği yerine getirildi, hukuksuz olan karar kaldırıldı" diyerek yorumlayan avukat Çalıkuşu, "Anayasal suç işleyerek  Anayasa Mahkemesi kararına direnen, üç yüksek mahkemenin suç bulmadığı dosyaya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veren şimdi de kasten CMK hükümlerine aykırı karar alan İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nin tatildeki eski heyetinin 8 Ekim'deki davaya yeniden bakacak olmasını ve HSK’nın hala sessiz kalmasını” da büyük bir hayretle karşıladığını söyledi.
Yukarı