Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Olağanüstü Hâl’de Gazeteciler - 164

Olağanüstü Hâl’de Gazeteciler - 164

Sendika.Org editörü Ali Ergin Demirhan hakkında gözaltı kararı; Deniz Yücel hakkında açılan davanın görülmesine başlandı

 

Sendika.Org haber sitesinin İstanbul’daki bürosuna, sitenin editörlerinden Ali Ergin Demirhan hakkındaki bir soruşturma gerekçesiyle 28 Haziran günü sabaha karşı polis baskını düzenlendi.

Saat 02:15 sularında Sendika.Org’un Şişli’deki bürosuna gelen polisin büro içerisinde hiçbir çalışan, yetkili ya da avukat yokken, apartman yöneticisi gözetiminde arama yapmak üzere kapıyı kırdığı, aramanın ardından bürodan ayrıldıkları öğrenildi.

Avukatlar, baskının Sendika.Org editörü Demirhan hakkında “sosyal medya paylaşımı” gerekçe gösterilerek yapıldığını ve Demirhan hakkında gözaltı ve telefonuna el koyma kararı alındığını belirtti.

“Özgür Gündem baskını” davasına devam edildi

Ağustos 2016’da Özgür Gündem gazetesine yapılan polis baskını sırasında darp edilerek gözaltına alınan 22 gazetecinin “polise direnmek” ve “hakaret” iddialarıyla yargılandığı davanın görülmesine 29 Haziran günü devam edildi.

İstanbul 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada gazetenin üç eski çalışanı, Ender Öndeş, Kemal Bozkurt ve Elif Aydoğmuş ve avukatları hazır bulundu. P24 tarafından ulaşılan avukat Özcan Kılıç’ın aktardığına göre duruşmada savunmalarını yapan Öndeş, Bozkurt ve Aydoğmuş, soruşturma kapsamında el konulan cep telefonlarının da iadesini talep ettiler.

Mahkeme ara kararında gazetecilerin telefonlarının iadesi taleplerini reddederken, davayı 30 Ocak 2019 tarihine erteledi.

Deniz Yücel hakkındaki davanın görülmesine başlandı 

Alman Die Welt gazetesinin Türkiye muhabiri Deniz Yücel’in “FETÖ/PDY ve PKK/KCK propagandası yapmak” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamalarıyla yargılandığı davanın görülmesine 28 Haziran günü başlandı.

İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve P24 tarafından izlenen duruşmada Yücel’in avukatı Veysel Ok hazır bulundu. Yücel hakkında derhal beraat talebini dile getiren avukat Ok, Yücel’in bir ihbar e-maili ile gözaltına alındığını, tutuklama gerekçesinin yaptığı haberler olduğunu, bu haberlerde ise çok sayıda çeviri hatası bulunduğunu ifade etti.

Ok’un ardından söz alan savcı, derhal beraat talebinin reddini ve Yücel’in ifadesinin alınması için gerekli işlemlerin yapılmasını talep etti.

Mahkeme ara kararında derhal beraat talebinin reddine hükmederken, Yücel’in ifadesinin yurt dışı istinabe kuralları çerçevesinde alınmasına karar vererek davayı 20 Aralık 2018 tarihine erteledi.

Yücel, 14 Şubat 2017 tarihinde Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın e-maillerinin sızdırılması ile ilgili bir soruşturma kapsamında gözaltına alınmış, 27 Şubat 2017 günü çıkarıldığı mahkemece “terör propagandası” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamalarıyla tutuklanarak cezaevine gönderilmiş, 1 yıl tutukluluğun ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında 18 yıla kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianamenin kabul edilmesiyle, 16 Şubat 2018 günü cezaevinden tahliye edilmişti.

Evrensel yazarına “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla dava

Evrensel yazarı Kamil Tekin Sürek, “Faşist Diktatörlük” başlıklı yazısı nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlaması ile yargılandığı davanın 28 Haziran günü görülen ilk duruşmasında hâkim karşısına çıktı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vekili avukat Ahmet Özel’in şikayetiyle açılan davada Sürek, yazısında geçen “Faşist diktatörlüklerde, iktidara en ufak eleştiri getirdiğinizde hakkınızda davalar açılır, işinizden olursunuz, hatta terörist ilan edilirsiniz” ifadelerinden ötürü yargılanıyor.

Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, Sürek ve avukatları ile Erdoğan’ın avukatları hazır bulundu.

Sürek savunmasında, yazının Erdoğan’ın şahsıyla ilgili olmadığını, yazıda sistemden, iktidardan ve AKP’den bahsedildiğini belirtti.

Ardından Erdoğan’ın avukatı Abdulsamet Aydın davaya katılma talebinde bulundu.

Sürek’in avukatı Devrim Avcı Özkurt ise suçlama konusu yazıda iktidarın bütününe yönelik bir eleştiri olduğunu kaydetti. Avcı, “Siyaset arenasında bulunan herkesin ifade ve düşünce özgürlüğüne göre normal vatandaşlardan daha sert eleştirileceği Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarında var” dedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme, Erdoğan’ın suçtan doğrudan zarar gördüğüne hükmederek katılma talebinin kabulüne karar verdi ve davayı 24 Ekim 2018 tarihine erteledi.

Mehmet Altan istinaf mahkemesi kararıyla tahliye edildi 

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, 27 Haziran günü, 22 Eylül 2016 tarihinden beri tutuklu bulunan ve 16 Şubat 2018’de “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılan köşe yazarı ve iktisat profesörü Mehmet Altan’ın tahliyesine karar verdi.

Altan, aynı gün akşam saatlerinde 21ay tutuklu kaldığı Silivri Cezaevi’nden tahliye edildi.

İkinci Ceza Dairesi, istinaf duruşmasının 21 Eylül 2018 tarihinde yapılmasına karar verdi.

Konuyla ilgili ayrıntılı habere bu bağlantıdan ulaşılabilir.

Odatv’ye “Paradise Papers” haberlerinden açılan dava reddedildi  

Odatv'ye, “Paradise Papers” haberleri gerekçesiyle Başbakan Binali Yıldırım ve oğulları Erkam ve Bülent Yıldırım tarafından 500 bin TL tazminat istemiyle açılan davanın duruşması 28 Haziran günü İstanbul Anadolu 28. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüldü.

Yıldırım Ailesi, söz konusu haberlerde “kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu” gerekçesiyle Odatv İmtiyaz Sahibi Soner Yalçın ve Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu'dan şikayetçi olmuştu.

Odatv avukatı Tugay Topbaş mahkemeye yazılı olarak sunduğu savunmada, Odatv’nin haberlerinde kamu yararı olduğunu belirterek, haberde yer alan belgelerin gizli olmadığını, özel hayatın gizliliğini ihlal etmediğini vurgulamıştı. Yazılı savunmasında haberlerde hakaret ve itham bulunmadığının altını çizen Topbaş, basın özgürlüğünün korunması için, Yıldırım Ailesi'nin açtığı davanın reddedilmesini talep etti.

İstanbul Anadolu 28. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın reddine karar verdi.

Taraf “MGK” manşeti davası Ekim ayına ertelendi 

Kapatılan Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu ve gazetenin eski Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Şevki Çoban’ın 28 Kasım 2013 tarihinde yayımlanan “Gülen’i Bitirme Kararı 2004’te MGK’da Alındı” başlıklı haber nedeniyle yargılandıkları davanın 15. duruşması 27 Haziran günü İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Davada Baransu ve Çoban “Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etme,” “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri basın ve yayın yoluyla ifşa etme” ve “MİT’in görev ve faaliyetlerine ilişkin belge ve bilgiyi basın yoluyla ifşa etme” suçlamalarıyla 26 ila 52’şer yıl arasında hapis cezası istemiyle yargılanıyor.

P24 tarafından izlenen duruşmada söz alan Baransu, savunmasını yapabilmek için mahkemece Genelkurmay Harekât Başkanlığı’ndan dosyaya belge istenmesini talep etti.

Baransu’nun avukatı Yahya Engin ise, yeni atanmış olması nedeniyle süre verilmesini talep etti.

Savcı, soruşturmanın genişletilmesi talebinin reddine karar verilmesini istedi.

Ara kararlarını açıklayan mahkeme heyeti, Baransu’nun avukatının savunma için süre talebini kabul ederken, Baransu'nun Genelkurmay Harekât Başkanlığı’nın eylem planının mahkemece istenmesi talebini reddederek, davayı 17 Ekim 2018 tarihine erteledi.

Geride kalan haftanın diğer ifade özgürlüğü davaları 

  • Gazeteci kökenli eski CHP milletvekili ve CHP Parti Meclisi üyesi Eren Erdem, 29 Haziran günü, hakkında Karşı gazetesindeki çalışmaları nedeniyle açılan dava kapsamında tutuklandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Erdem hakkında “kaçma şüphesi” gerekçesiyle yakalama kararı çıkarılması talebinde bulunulduğu, bunun üzerine davaya bakan İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 28 Haziran günü Erdem hakkında yakalama kararı çıkardığı öğrenildi. Sabaha karşı Ankara’da gözaltına alınan Erdem, İstanbul'a getirildi. İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi'ne ifade veren Erdem, “Suçum 17-25 Aralık [sürecinde] haber yapmak. İddianamede [Karşı] gazetesi FETÖ matbaasında basıldı dediler. Benim üzerimden CHP yıpratılmaktadır. Aydınlık da aynı matbaada basıldı. Bu devirde benim gibi muhalif kişileri hedef gösterip korku imparatorluğu yaratıyorlar” dedi. Erdem’in savunmasının ardından duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme, Erdem’in tutuklanmasına hükmetti. Erdem, Silivri Cezaevi’ne gönderildi. Erdem, bir dönem genel yayın yönetmenliğini yaptığı Karşı gazetesindeki çalışmaları nedeniyle açılan davada “Silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek,” “Gizli tanığı deşifre etmek” ve “Soruşturmanın gizliliğini ihlâl etmekle” suçlanıyor. Erdem’e yöneltilen suçlamaların dayanakları arasında MİT TIR’ları operasyonuna ilişkin tutanakların kendisinde bulunması ve bunları yayması ile Zaman gazetesine operasyon yapıldığı gün gazeteye giderek destek olması bulunuyor. Davanın ilk duruşmasının 19 Eylül’de saat 10:00’da yapılmasına karar verilmişti.

  • İzmir'de, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin mitingi öncesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a küfür ettikleri iddiasıyla gözaltına alınan 5 kişi daha 27 Haziran günü çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Son tutuklamalar neticesinde, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında tutuklananların sayısı 12 oldu.

Cezaevindeki gazeteciler listesi 

Mehmet Altan’ın 27 Haziran günü Silivri Cezaevi’nden tahliye edilmesinin ardından, tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunan gazeteci ve medya çalışanı sayısı en az 181 oldu.

Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan ulaşılabilir.

 
Yukarı