Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü – 355

Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü – 355

 

 

Gezi davasında 22 Nisan’da karar bekleniyor; İlyas Salman TCK 301’den hâkim karşısına çıktı; Levent Gültekin’e saldırı davasında sanıklar hapse girmeyecek; Pınar Gayıp ve Semiha Şahin’in yargılandığı davada mütalaa sunuldu

 

 

Gezi davasında Kavala yine tahliye edilmedi, 22 Nisan’da karar bekleniyor

 

Tutuklu iş insanı Osman Kavala ve 16 diğer kişinin Gezi protestoları ve 15 Temmuz darbe girişimiyle bağlantılı olarak yargılandığı davanın görülmesine 21 Mart günü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.

 

Sanık avukatlarının tevsii tahkikat ve tanık dinlenmesi taleplerini “dosyaya bir katkı sağlamayacağı” gerekçesiyle reddeden mahkeme 2017’den beri cezaevinde bulunan Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verdi. Mahkeme ayrıca sanık ve avukatlara 4 Mart tarihinde sunulan esas hakkında mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamaları için son kez süre verdi ve davayı 22 Nisan’a erteledi. Davanın bu tarihte görülecek duruşmasında karar çıkması bekleniyor.

 

P24 tarafından takip edilen duruşmayla ilgili ayrıntılı haberimize buradan ulaşabilirsiniz.

 

İlyas Salman TCK 301’den hâkim karşısına çıktı

 

Sinema oyuncusu İlyas Salman'ın sosyal medyada paylaştığı bir videoda yer alan ifadeleri nedeniyle "Türk milletini alenen aşağılama (TCK 301)" suçlaması ve iki yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşması 22 Mart günü görüldü.

 

Anadolu 54. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada 71 yaşındaki Salman ile avukatı Özgür Murat Büyük hazır bulundu. Savunmasını yapan Salman, kimseye hakaret etmediğini ve mevcut hükümete oy veren halka eleştirel sözler söylediğini ifade etti. Salman, “Sanatçı muhalif tavrını ortaya koymalıdır. Bunu gerçekleştirirken de ne olursa olsun yılmamalıdır. Ben halkı aşağılamadım. Mevcut hükümete oy veren halka uyarı mahiyetinde eleştirel sözler söyledim” diye konuştu.

 

Salman’ın davaya konu sözleri 23 Ocak 2021’de Yol TV’de konuk olduğu bir programda yayımlandı. Salman, programda “Recep Tayyip Erdoğan bana bir ödül verse, dünyanın en büyük ödülünü verse, yanında da dağlar dolusu para koysa, ben gidip Recep Tayyip Erdoğan’dan ödül almam. Çünkü o ödülü, bu akılsız halkın verdiği oylarla aldı zaten. Ama ödülü kötü kullandı” ifadelerini kullanmış, bu sözleri sarf ettiği videoyu sosyal medya hesabından da paylaşmıştı.

 

Duruşma sonunda ara kararını açıklayan mahkeme, eksik hususların giderilmesi için davayı 13 Eylül'e erteledi.

 

Levent Gültekin’e saldırı davası sonuçlandı: Sanıklar hapse girmeyecek

 

Gazeteci Levent Gültekin’e geçen yıl düzenlenen saldırıya ilişkin yürütülen davanın karar duruşması 23 Mart 2022 tarihinde Bakırköy 47. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanıkları “kasten yaralama” suçundan 11 ay 20’şer gün hapis cezasına çarptıran mahkeme sanıkların “sosyal ilişkilerini dikkate alarak” cezada indirime gitti ve hükmün açıklanmasını da geriye bıraktı. Bu, sanıkların beş yıl içinde başka bir mahkûmiyet almadıkları takdirde hapse girmeyecekleri anlamına geliyor.

 

Gültekin, 8 Mart 2021’de program yaptığı Halk TV binasının yakınında 20-25 kişilik bir grubun saldırısına uğramış, saldırı sonucunda parmaklarında kırıklar oluşmuştu. Saldırıya yönelik hazırlanan iddianamede sadece iki kişi sanık olarak yer alırken olay yerinde yeterince güvenlik kamerası bulunmaması nedeniyle diğer saldırganların belirlenemediği belirtilmişti.

 

Zaman eski muhabiri Ahmet Dönmez İsveç’te saldırıya uğradı

 

Kanun hükmünde kararname ile kapatılan Zaman gazetesinin eski Ankara muhabiri Ahmet Dönmez, 19 Mart günü bir süredir yaşadığı İsveç’in başkenti Stockholm’de iki kişinin saldırısına uğradı. Altı yaşındaki kızının önünde gerçekleşen saldırı sonrasına bilincini kaybeden Dönmez, hastaneye kaldırıldı ve yoğun bakım servisinde tedavi altına alındı.

 

Kronos haber sitesinde yer alan habere göre, Dönmez, çocuğunu okuldan aldıktan aracıyla seyir halindeyken saldırganların bulunduğu araç arkadan çarptı. Olay sonrası araçtan inen Dönmez iki kişinin saldırısına uğradı. Kafa travması geçiren Dönmez’in bir süre hastanede tutulacağı, genel durumunun iyi olduğu belirtildi.

 

Gazeteci Altan Sancar’a silahlı tehdit

 

Gazeteci Altan Sancar, aile ziyareti için bulunduğu Diyarbakır’da aracının yolunu kesen kişiler tarafından tehdit edildi. Bianet’te 23 Mart tarihinde yayımlanan habere göre, Sancar’ın içinde bulunduğu aracın önü gece saatlerinde Eğil ilçesine doğru yol aldığı sırada plakasız bir araç tarafından kesildi. Olayla ilgili Eğil Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusu yapan Sancar, araçtan inen iki kişinin kendi aracına yaklaştığını, kendisinin camı açıp “Ne oldu?” diye sorması üzerine şahıslardan birinin montunun altındaki silahı görünür kılarak, “Ayağını çok uzattın, akıllı ol” diyerek kendisini tehdit ettiğini anlattı. Sancar, şahısların daha sonra araca geri dönüp olay yerinden ayrıldıklarını belirtti.

 

Olay yerindeki kameraların incelenerek kişilerin kimliğinin tespit edilmesini isteyen Sancar hayatından endişe ettiğini söyledi.

 

Hükümet, Zehra Doğan’a tazminat ödeyecek

 

Gazeteci ve ressam Zehra Doğan’ın cezaevinde bulunduğu sürede bazı hak ve imkanlardan faydalanmasının engellenmesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine “masumiyet karinesinin ihlal edildiği” gerekçesiyle yaptığı başvuru sonuçlandı. 24 Şubat 2022 tarihli karara göre, AİHM Türkiye hükümetinin tek taraflı bir deklarasyonla ihlal bulunduğunu kabul edip Doğan’a bin 350 euro tazminat ödemeyi vadetmesini yeterli buldu ve başvuruyu gündeminden çıkardı.

 

Doğan, Mardin’in Nusaybin ilçesindeki sokağa çıkma yasağı ve çatışmalar sırasında yaptığı haberler ile sosyal medya aracılığıyla paylaştığı bazı resimleri nedeniyle “örgüt propagandası” suçlamasıyla 2017 yılında Diyarbakır’da tutuklanmış, iki yıl tutukluluğun ardından 2019’da Tarsus Kapalı Kadın Cezaevinden tahliye edilmişti. Doğan’ın cezaevinde bulunduğu sürede açık cezaevine nakil ve denetimli serbestlik başvuruları infaz hakimliği tarafından “örgüt üyeliğinden ayrıldığına dair bir beyanının olmaması” ve “örgüt koğuşunda kalması” gerekçeleriyle reddedilmişti. Doğan’ın Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuru Aralık 2019’da reddedilmiş, bunun üzerine Eylül 2020’de masumiyet karinesinin ihlal edildiği gerekçesiyle AİHM’e başvuru yapılmıştı.

 

Doğan, hükümetin tek taraflı deklarasyon ve tazminat karşılığında başvurunun düşürülmesi talebine tazminat miktarının düşük olduğunu ve başvurunun kararla sonuçlandırılmasının benzer ihlalleri daha etkili bir şekilde engelleyeceğini belirterek itiraz etti. Ancak AİHM bu konuda yeterli içtihadın bulunduğu ve tazminat miktarının da benzer başvurularda sunulan miktarlarla tutarlı olduğu gerekçesiyle hükümetin talebini kabul ederek başvurunun düşürülmesine hükmetti.

 

AİHM Wikipedia başvurusunu AYM’nin ihlal kararı nedeniyle reddetti

 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye'de iki yıla yakın süre boyunca yasaklanan internet ansiklopedisi Wikipedia'nın sahibi Wikimedia Vakfının Türkiye'ye karşı yaptığı başvuruyu kabul edilemez buldu.

 

AİHM, oy çokluğuyla aldığı kararında Wikimedia Vakfının AİHM başvurusunun ardından Türkiye'de Anayasa Mahkemesinin (AYM) yasağa karşı ihlal kararı verdiğini, sonrasında da sitenin erişime açıldığını hatırlatarak başvuruyu reddetti.

 

Türkiye Nisan 2017'de Wikipedia'nın İngilizce sayfalarında yer alan "devlet destekli terörizm" ve "Suriye iç savaşına diğer ülkelerin katılımı" maddelerinin değiştirilmesini talep etmiş, talep kabul edilmeyince de internet ansiklopedisine erişimi yasaklamıştı. Karara Türkiye'deki yerel mahkemelerde itiraz eden Wikimedia, bundan bir sonuç alamayınca Mayıs ayında Anayasa Mahkemesine başvurmuş, iki yıla yakın bir sürede sonuç alamayınca da AYM'nin etkin yargılama yapamadığı gerekçesiyle konuyu Nisan 2019’da AİHM'ye taşımıştı. AİHM'ye yapılan başvurunun ardından Ocak 2020'de AYM konuyla ilgili kararını açıklamış ve Türkiye'nin uyguladığı erişim engelinin bir ifade özgürlüğü ihlali olduğuna hükmetmiş, kararın ardından Wikipedia yeniden erişime açılmıştı.

 

Savcı Semiha Şahin ve Pınar Gayıp’ın cezalandırılmasını istedi

 

Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü Semiha Şahin ve muhabiri Pınar Gayıp’ın da aralarında bulunduğu dört kişinin “örgüt üyeliği” (TCK 314/2) ve “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamalarıyla yargılandığı davanın 17. duruşması 24 Mart 2022 tarihinde İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

 

P24 tarafından takip edilen duruşmaya Gayıp ve Şahin katılmadı. Sanık avukatları duruşmada hazır bulundu. 22 Mart 2022 tarihinde esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, Şahin ve Gayıp’ın üzerlerine atılı suçlardan cezalandırılmalarını istedi.

 

Şahin ve Gayıp’ın avukatları esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre istedi. Süre talebini kabul eden mahkeme davayı 26 Mayıs 2022 tarihine erteledi.

 

Gözaltına alınan gazeteci Hayri Tunç serbest bırakıldı

 

Gazeteci Hayri Tunç, 20 Mart 2022 tarihinde İstanbul Yenikapı’daki Nevruz kutlamasını takip ettiği sırada gözaltına alındı.

 

Sosyal medya paylaşımları ve gazetecilik faaliyetleri nedeniyle açılan iki ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alındığı öğrenilen Tunç, İstanbul Emniyet Müdürlüğü TEM Şubeye götürüldü. Tunç, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından 21 Mart 2022 günü Çağlayan’daki İstanbul Adliyesine sevk edildi.

 

Maraş Katliamı ile ilgili yapmış olduğu sosyal medya paylaşımı sebebiyle Basın Suçları Soruşturma Bürosunda ifade veren Tunç, “Suçlama konusu paylaşım bir kitap hakkındaki röportajdı. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” dedi. İfadesinin ardından adli kontrol talebiyle serbest bırakılması için Sulh Ceza Hâkimliğine sevk edilen Tunç, hâkimlik sorgusunun ardından serbest bırakıldı. Hâkimlik, Basın Savcılığının yurtdışı yasağı ve adlı kontrol tedbirlerinin uygulanması yönündeki talebinin reddine karar verdi.

 

Tunç daha sonra, 2015 yılında Gazi Mahallesi’nde gerçekleşen Suruç eylemiyle ilgili emniyet tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunda ifade verdi. İfadesinde üzerine atılı suçlamayı reddeden Tunç, “Ben orada gazeteci olarak görevimi yapıyordum. Eylemcilerle hareket etmem söz konusu değildir” dedi. 

 

Emniyetin hazırladığı fezlekede Tunç hakkında geçen iddiaları gazetecilik faaliyeti kapsamında değerlendiren savcılık, takipsizlik kararı verdi.

 

Diyarbakır’da gazeteciler Ertuş Bozkurt ve Mikail Barut gözaltına alındı

 

Gazeteciler Ertuş Bozkurt ve Mikail Barut Diyarbakır’da 20 Mart günü sabah saatlerinde düzenlenen polis baskınlarında gözaltına alındı. Diyarbakır Emniyetinde üç gün boyunca gözaltında tutulan iki gazeteci ifadelerinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.

 

Gazetecilerin, isimsiz ihbar sonucu 21 Mart’ta kutlanan Nevruz günü “olay çıkaracakları” iddiasıyla gözaltına alındıkları bildirildi.

 

Cumartesi Anneleri davası Eylül ayına ertelendi

 

Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 25 Ağustos 2018’de düzenlenen 700. hafta buluşmasında polis müdahalesiyle gözaltına alınan 46 kişinin “kanuna aykırı toplantılara katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” (2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu 32/1, 53/1, 63) suçlamasıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşması 23 Mart 2022 günü İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

 

Sanık sayısının fazla olması sebebiyle İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesinin salonunda yapılan duruşmada yargılanan kayıp yakınları savunmalarını yaptı. Kayıplarının fotoğrafları ile duruşmaya katılan kayıp yakınları, 699 hafta süren eyleme katılmanın ve taleplerinin meşru olduğunu belirterek suçlamaları reddetti.

 

Mahkeme, talepleri doğrultusunda dokuz kişinin duruşmalardan vareste tutulmasına ve savunması alınmayanların hazır edilmesine karar vererek davayı 21 Eylül 2022 tarihine erteledi.

 

Gazete dağıtıcıları Ercan Yeltaş ve Veysi Altın’a hapis cezası

 

Kanun hükmünde kararname ile 2017 yılında kapatılan Kürtçe gazete Rojeva Medya dağıtıcıları Ercan Yeltaş ve Veysi Altın hakkında gazetenin dört sayısı gerekçe gösterilerek “örgüt propagandası yapmak” (TMK 7/2) suçlamasıyla açılan davada verilen beraat kararının istinaf mahkemesince bozulmasının ardından başlayan yeniden yargılamanın üçüncü duruşması 22 Mart 2022 tarihinde görüldü.

 

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya Yeltaş ve Altın katılmadı. Altın’ın avukatının mazeret sunarak katılmadığı duruşmada Yeltaş’ın avukatı Resul Temur hazır bulundu.

 

Önceki celse sunduğu mütalaasını tekrar eden savcı, Yeltaş ve Altın’ın “örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan cezalandırılmalarını talep etti. Esas hakkında savunma yapan Temur, yargılama konusu yapılan gazetelere el konulan 18 Ağustos 2017 tarihinde herhangi bir toplatma ve yasaklama kararı bulunmadığını söyledi. Temur, el konulduğu tarihte yasak olmayan gazeteler nedeniyle müvekkili Yeltaş’a ceza verilemeyeceğini savundu.

 

Duruşma sonunda kararını açıklayan mahkeme, Yeltaş ve Altın’ın üzerine atılı “örgüt propagandası yapmak” suçunu işlediklerinin sabit olduğuna karar vererek, gazete dağıtıcılarını ayrı ayrı 7 ay 15’er gün hapis cezasına çarptırdı. Hükmün açıklanması geri bırakıldı.

 

Aziz Oruç ve Ersin Çaksu’nun yargılandığı dava Ekim’e ertelendi

 

Gazeteciler Aziz Oruç ve Ersin Çaksu’nun KHK ile kapatılan Özgürlükçü Demokrasi gazetesinde 21 Ekim-1 Kasım 2016 tarihleri arasında yayımlanan haberler nedeniyle TCK’nın 301. maddesinden yargılandığı davanın sekizinci duruşması 24 Mart 2022 tarihinde İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

 

Oruç’un avukatının hazır bulunduğu duruşmaya mahkeme hâkimi pandemi gerekçesiyle basın ve izleyici almadı. Oruç'un avukatı, dosyadaki eksik hususların giderilmesini talep etti.

 

Ersin Çaksu hakkında çıkarılan yakalama emrinin devamına karar veren mahkeme davayı 27 Ekim 2022 tarihine erteledi.

 

Can Dündar ve İnan Kızılkaya’nın yargılandığı dava ertelendi

 

Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma amacıyla 2016 yılında düzenlenen Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyasına katılan Cumhuriyet gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Özgür Gündem eski Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya’nın gazetede yayımlanan bir haber nedeniyle “kamu görevlisine hakaret” (TCK 125) suçlamasıyla yargılandıkları davanın 19. duruşması 24 Mart 2022 tarihinde görüldü.

 

Dündar ve Kızılkaya’nın avukatlarının mazeret sunarak katılmadıkları duruşma dosya üzerinden görülerek ileri bir tarihe ertelendi.

 

Dava, İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliği eski yargıcı Bekir Altun’un şikâyeti üzerine açılmıştı.

 

Şerife Oruç’un davası Haziran ayına ertelendi

 

Kanun hükmünde kararname ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) eski muhabiri Şerife Oruç hakkında “örgüt üyeliği” suçlamasıyla açılan davanın 20. duruşması 24 Mart 2022 tarihinde Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

 

Mahkeme, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan soruşturma dosyasının bir örneğinin gönderilmesi için yazılan müzekkereye gelecek cevabın beklenmesine karar vererek davayı 23 Haziran 2022 tarihine erteledi.

 

Rüstem Batum’un “Cumhurbaşkanına hakaret” davası ertelendi

 

Gazeteci Rüstem Batum’un 2018 tarihli bazı sosyal medya paylaşımları nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması 24 Mart 2022 tarihinde İstanbul 12. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

 

Yurt dışında yaşayan Batum’un katılmadığı duruşmada Batum’un avukatı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Vedat Şorli başvurusundaki ihlal kararını hatırlatarak bu karar gereği Batum’un ifadesinin alınmasına gerek duyulmadan beraat ettirilmesini talep etti. Duruşma sonunda ara kararını açıklayan mahkeme ise Batum hakkındaki ifadeye yönelik yakalama kararının infazının beklenmesine ve davanın 12 Ekim 2022 tarihine ertelenmesine karar verdi.

 

56 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde

 

25 Mart 2022 tarihi itibarıyla Türkiye’de en az 56 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.

 

Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir.

 

Yukarı