Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Şebnem Korur Fincancı hakkında hapis istemi; Mehmet Emin Kurnaz’a hapis cezası; Yargıtay Büyükada davasını esastan bozdu; Redhack davasında istinaf beraat kararlarını bozdu
Şebnem Korur Fincancı hakkında "propaganda" suçlamasıyla hapis istemi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tutuklu Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı hakkında “TSK’nın kimyasal silah kullandığı iddiaları araştırılmalıdır” ifadeleri gerekçe gösterilerek hazırlanan iddianamede 7 yıl 6 aya kadar hapis cezası öngören “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamasından cezalandırılması istendi.
İddianamede, Milli Savunma Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünce 20 Kasım'da, Fincancı hakkında “silahlı terör örgütü PKK propagandası yaptığı” gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Fincancının kimyasal kullanımı iddialarıyla ilgili konuştuğu Medya Haber TV'nin PKK ile irtibatlı olduğu öne sürülen iddianamede, Fincancı’nın konuşması sırasında kullanılan görüntülerin, ve haberin veriliş şeklinin ve görüşlerini 'katledildi şeklinde' haber yapılan bir canlı bağlantıda dile getirilmesinin “terör örgütü propagandası suçu açısından kuvvetli bir suç unsuru teşkil ettiği” savunuldu.
Savcılık, Korur Fincancı hakkında TSK’nın sınır ötesinde kimyasal silah kullandığına dair yayınlanan görüntülere ilişkin yaptığı açıklamaları gerekçe göstererek 20 Ekim 2022 tarihinde “örgüt propagandası” (TMK 7/2) ve 'Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, devletin kurum ve organlarını aşağılama” (TCK 301) suçlamalarıyla soruşturma başlatmıştı. Korur Fincancı, 27 Ekim 2022'de “örgüt propagandası” suçlamasıyla Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanarak Sincan Kapalı Kadın Cezavi’ne gönderilmişti.
Gazeteci Mehmet Emin Kurnaz’a “cumhurbaşkanına hakaret” suçundan hapis cezası
BirGün politika editörü Mehmet Emin Kurnaz, 23 Kasım 2022 tarihinde Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, gazetenin Pazar ekinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile suç örgütü lideri Sedat Peker’in yan yana fotoğraflarını paylaşması gerekçe gösterilerek “cumhurbaşkanın hakaret” (TCK 299) suçundan 11 ay 20 gün hapis cezası aldığını duyurdu.
Kurnaz sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Yürekli bir savcı çıkıp soruşturma başlatsa sırf Erdoğan söylediği için bu hakaretler 'siyasi eleştiri' kapsamında sayılır” dedi.
Yargıtay Büyükada davasını esastan bozdu
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 17 Ekim 2022 tarihli kararında Uluslararası Af Örgütü Onursal Başkanı Taner Kılıç ile ilgili “örgüt üyeliği” (TCK 314) suçlamasıyla verilen 6 yıl 3 aylık hapis cezasını “eksik araştırma” nedeniyle, diğer sanıklar akademisyen Günal Kuşun, Af Örgütü Türkiye eski direktörü İdil Eser ve Af Örgütü Türkiye şubesi kurucu üyesi Özlem Dalkıran hakkındaki mahkumiyeti de “kanuna aykırılık” nedeniyle bozdu.
Yargıtay, Kılıç’ın Bylock kullanmadığını savunduğuna dikkat çekerek, şu değerlendirmeyi yaptı:
“ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip, UYAP'ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda sanık hakkında başkaca bir beyan yahut ifade bulunup bulunmadığı araştırılarak, varsa bu beyan yahut ifadeler CMK’nın 217/1. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafilerine okunarak diyecekleri sorulup, gerekirse beyan yahut ifade sahiplerinin tanık sıfatıyla bilgisine başvurulduktan sonra hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması…”
Yargıtay, hak savunucuları İdil Eser ve Özlem Dalkıran’a PKK ve DHKPC’ye; Günal Kurşun’un da FETÖ’ye yardım iddiasıyla aldığı cezaları da bozarak, dosyada hak savunucularının adı anılan örgütlere yardım ettiğine ilişkin her türlü şüpheden uzak kesin delil bulunmadığına dikkat çekti.
Dosya, yeniden yargılama yapılması için ilk derece mahkemesi olan İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilecek.
Polis gazeteci Volkan Pekal’ı darp ve tehdit etti
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile Kuzey Suriye'ye düzenlediği hava operasyonunu protesto etmek için HDP Adana İl Örgütünün Çukurova ilçe binası önünde 21 Kasım 2022 günü yapmak istediği basın açıklamasında polis Evrensel muhabiri Volkan Pekal’ı darp etti.
Açıklamaya hazırlanan HDP yönetici ve üyeleri bina önünde bekledikleri esnada çevik kuvvet ve sivil polisler şiddet kullanarak kalabalığı bina içerisine girmeye zorladı.
O esnada haberi izleyen Evrensel muhabiri Volkan Pekal da polis tarafından arbedenin içerisine itildi ve darp edildi. Basın mensubu olduğunu ifade etmesine rağmen polisler Pekal'ın arbededen çıkmasına izin vermedi. Bir polis "Biz senin kim olduğunu biliyoruz" diyerek Pekal'ı tehdit etti.
Mahkeme polis amiri Hanifi Zengin hakkında soruşturma açılması gerektiğine hükmetti
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, gazetecilere yönelik tehdit, darp ve hakaret suçlamaları yöneltilen İstanbul Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin hakkında soruşturma izni verilmemesine dair Valilik kararını iptal ederek, Zengin hakkında soruşturma başlatılmasını istedi.
Mahkeme, Artı TV kameramanı Bilal Meyveci ve AFP foto muhabiri Bülent Kılıç adına yapılan iki ayrı suç duyurusuna yönelik İstanbul Valiliğinin verdiği “soruşturma izni yok” kararlarını 9 Kasım 2022 tarihinde kaldırdı ve dosyanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verdi.
Hanifi Zengin, sağlık emekçilerinin görevi başında öldürülen doktor Ekrem Karakaya için 7 Temmuz 2022 tarihinde yaptıkları eylemi takip eden kameraman Bilal Meyveci’yi “Çektin mi, ayağına bastığımı çektin mi? Ayağına bastığımı çektin mi, çekmediysen sonra görüşürüz!” diye tehdit etmişti.
Haber takibi sırasında gözaltına alınan gazeteci Şakir Bedir serbest bırakıldı
Polislerce 21 Kasım 2022 günü haber takibi sırasında darp edilerek gözaltına alınan Yeni Yaşam muhabiri Şakir Bedir, emniyetteki ifade işlemlerinin ardından aynı gün serbest bırakıldı.
HDP Van İl Örgütü, Tevgera Jinên Azad (Özgür Kadın Hareketi), DBP Van İl Örgütü, Barış Anneleri Meclisi üyeleri ve çok sayıda kişi, Türk Silahlı Kuvvetlerinin düzenlediği hava operasyonlarına karşı HDP Edremit ilçe binası önünde bir araya geldi. Polisin engellemesine karşı slogan atan kitleye, polisler müdahale etti.
Olayları takip eden muhabir Bedir, polislerce darp edilerek gözaltına alındı. Bedir, Emniyetteki ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.
Şebnem Korur Fincancı eyleminde gazetecilerin haber takibi engellendi
İstanbul Tabip Odasının çağrısı üzerine Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'ya mektup ve kart göndermek amacıyla İstanbul Sirkeci'deki Büyük Postane önünde 21 Kasım 2022 günü bir araya gelen kitleye polis müdahale etti.
Polis haber takibi yapmak isteyen gazetecileri alandan çıkararak basın mensuplarının görevlerini yapmalarını engelledi.
Diyarbakır’da hava operasyonları protestosunda polisten gazetecilere engelleme
Diyarbakır'da Türkiye'nin Suriye ile Irak Kürdistan Bölgesi’ne yönelik hava saldırılarına ilişkin 21 Kasım 2022 tarihinde yapılan açıklamaya müdahale eden polis, gazetecilerin çekim yapmasını engelledi.
TJA, DTK, HDP ve DBP Diyarbakır Dağkapı Meydanı’nda açıklama yapmak için sivil toplum örgütleriyle bir araya geldi. Açıklamaya HDP Milletvekili Dersim Dağ, HDP İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, ÖHD ve sivil toplum örgütleri katıldı.
Meydanda toplanan kitle farklı alanlarda polis çemberine alındı. Polislerin gazetecilere bağırarak “Basın kartınızı ve kimliğinizi verin” demesi üzerine gazeteciler, “Görevimizi yapıyoruz” dedi. Polis, “Neyin görevidir, neyin görevini yapıyorsun” diyerek çekim yapılmasına engel oldu.
Redhack davasında istinaf gazetecilere cezayı onadı, beraat kararlarını bozdu
Siber korsan grubu Redhack tarafından sızdırılan dönemin Enerji Bakanı Berat Albayrak'a ait elektronik e-postaları haberleştiren gazeteciler Ömer Çelik, Tunca Öğreten, Mahir Kanaat, Derya Okatan, Eray Sargın ve Metin Yoksu’ya “örgüt üyeliği,” (TCK 314) “örgüt propagandası” ve “kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” (TCK 136/1) suçlamalarıyla verilen cezalar istinafta onandı.
Gazetecilere verilen beraat ve hapis cezalarına dair Albayrak’ın vekilinin yaptığı itirazı değerlendiren İstanbul 27. Ceza Dairesi, “Örgüt üyeliği,” “örgüt propagandası” ve “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adın suç işlemek” (TCK 220/6) yönünden yapılan itirazın Albayrak’ın suçtan zarar görmediğini ve bu nedenle davaya katılma hakkının da olmadığını belirterek, yapılan istinaf başvurusunun yersiz olduğunu kaydetti ve bu talebi reddetti.
Ancak Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine Okatan’a, “kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirmeye” dair verilen beraat kararını da değerlendiren daire, Okatan’ın Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olduğu Etkin Haber Ajansı’na (ETHA) gönderilen verileri haberleştirmesinin suç olduğunu ileri sürerek, beraatın bozulmasını ve dosyanın yeniden ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verdi.
Daire, ayrıca Okatan’a “örgüt propagandası” suçlamasıyla verilen beraat kararanın da bozulmasını hükmetti. Daire, gerekçe olarak ise Okatan’ın yaptığı sosyal medya paylaşımları ve yaptığı haberleri gösterdi.
Gazeteci Mehmet Selçuk Ada hakkında soruşturma başlatıldı
Gazeteci Mehmet Selçuk Ada 13 Kasım 2022 tarihinde attığı “seçim kampanyası başlıyor” tweet’i gerekçe gösterilerek hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” (TCK 216) suçlamasıyla soruşturma başlatıldığını duyurdu.
Medya Ekranı YouTube sayfası yöneticisi Mehmet Selçuk Ada, soruşturma için Emniyet’ten arandığında kendisi hakkında dezenformasyon yasasının 29. maddesi nedeniyle soruşturma başlatıldığının söylendiğini ancak ifade tutanağında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçundan soruşturma açıldığını anlattı.
Ada, kendi sayfasında dezenformasyon yasası Meclisten geçtikten sonra CHP Antalya Milletvekili Rafet Zeybek’in Meclis konuşmasını kullanarak bir video haber yaptığını ve “sansür yasası”nın hayatı nasıl etkileyeceğini anlattıktan sonra videonun altına olumsuz yorumlar ve hakaretler gelmeye başladığını belirtti. Medya Ekranı’nda yaşadıklarını anlatan Ada, “Twitter’ı çok sık kullanmıyorum ama dezenformasyon yasası haberimden sonra birilerinin radarına girdiğimi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Gazeteciler Çağrı Sarı ve Arif Koşar beraat etti
Evrensel gazetesinin eski Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Çağrı Sarı ve eski İmtiyaz Sahibi Arif Koşar’ın “devletin askeri veya emniyet teşkilatını aşağılamak” (TCK 301/2) suçlamasıyla yeniden yargılandıkları davanın üçüncü duruşması 22 Kasım 2022 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada Sarı ve Koşar’ın avukatı Devrim Avcı hazır bulundu.
Esas hakkında mütalaasını açıklayan savcı, Yargıtay kararı doğrultusunda her iki gazetecinin de beraatını istedi.
Avukat Avcı da esasa karşı savunmasında müvekkillerinin beraatını talep ederek “Yargıtay 3. Ceza Dairesinin kararına katılıyoruz. Atılı suçun unsurları oluşmamıştır” dedi.
Yargıtay’ın bozma kararı doğrultusunda Sarı ve Koşar’ın beraatını talep etti.
Mahkeme, Çağrı Sarı ve Arif Koşar’ın ayrı ayrı beraatlarına karar verdi.
Sarı ve Koşar, 15 Mart 2016’da Evrensel’de yayımlanan “Polis Nusaybin’de halkı taradı: 3 yaralı” başlıklı haber nedeniyle beşer ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, atılı suçun unsurlarının oluşmadığını belirterek Mart 2022’de kararı bozmuştu.
Haberin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.
Mahkeme, Cengiz Çandar’ın dosyasını ayırdı
Gazeteci Cengiz Çandar ve aktivist Kemal Işıktaş hakkında Mayıs 2017 tarihli sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek “suçu ve suçluyu övmek” (TCK 215) suçlamasıyla açılan davanın sekizinci duruşması 22 Kasım 2022 tarihinde İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada Çandar’ın avukatı Erselan Aktan hazır bulundu. Işıktaş ve avukatı ise mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı.
Avukat Aktan, Çandar’ın istinabe yoluyla alınan ifadesinin muhtemelen Şubat ayında gelebileceğini belirterek dosyadaki eksik hususların giderilmesini istedi.
Mahkeme hâkimi, Cengiz Çandar yönünden dosyayı ayırarak başka bir esasa kaydedilmesine karar verdiğini söyledi.
Çandar’ın dosyasının ayrılması nedeniyle Kemal Işıktaş yönünden esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, Işıktaş’ın üzerine atılı suçtan cezalandırılmasını istedi.
Çandar’ın dosyasının ayrılmasına karar veren mahkeme, Işıktaş’ın avukatının mazeretini kabul etti. Işıktaş’ın karar duruşması 13 Aralık’ta görülecek.
Gökhan Biçici’ye şiddet uygulayan bir sanık polis hakkında daha yakalama kararı
Biçici’ye şiddet uygulayan polisler duruşmaya katılmadı
Gezi Parkı eylemlerini takip ettiği sırada polis şiddetine maruz kalan dokuz8HABER Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Biçici’ye şiddet uygulayan beş polis memurunun, “zor kullanma yetkisine ilişkin sınırların aşılması suretiyle basit yaralama” (TCK 256), “hakaret” (TCK 125) ve “iş ve çalışma hürriyetinin ihlali” (TCK 117/1) suçlamalarıyla yargılandıkları davanın üçüncü duruşması 22 Kasım 2022 günü İstanbul 48. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada Biçici ve avukatları hazır bulundu. Sanık polisler ve avukatları ise duruşmaya katılmadı.
Tanık olarak dinlenen foto muhabiri Mürsel Çoban, “Olay günü polisin Gökhan’a müdahale ettiğini ve boynundaki basın kartını çektiğini gördüm. Ne oluyor diye tepki gösterdiğimde polis sen karışma dedi. Gökhan’ın gözaltına alınma anını fotoğraflayıp alandan ayrıldım” dedi.
Biçici’nin avukatı Metin İris, sanıkların “işkence” suçunu işlediklerini belirterek dosyanın niteliği itibariyle ağır ceza mahkemesine gönderilmesini talep etti.
Önceki celse, tüm sanıklar yönünden atılı suçların zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle düşme talep eden savcı, “Dosya yeniden incelenince bazı sanıklar yönünden zaman aşımını kesen durumlar tespit edildi. Bu bakımdan kovuşturmaya devam edilmesi talep edilir” dedi.
Mahkeme, ifadesi alınmayan sanık polis Y.U hakkında yakalama emri çıkarılmasına ve sanık A.E. hakkında çıkarılan yakalama kararının beklenmesine karar verdi. Dava 23 Şubat 2023 tarihine ertelendi.
Gazeteci Oktay Candemir hakim karşısına çıktı
Paylaştığı bir tweet gerekçe gösterilerek hakkında "kamu görevlisine hakaret" (TCK 125/3) suçlaması ile dava açılan gazeteci Oktay Candemir'in ilk duruşması 24 Kasım 2022 tarihinde Van 5. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmaya Gazeteci Oktay Candemir ve avukatı Erhan Çiftçiler katıldı.
Kimlik tespiti ile başlayan duruşmanın ardından Candemir, savunmasını yaptı. Candemir, kentte yaşanan olumsuzlukların sorumlusunun kenti yönetenler olduğunu ve bu nedenle eleştiriye açık olduğunu belirterek, ifade özgürlüğü kapsamında bir twit paylaşımı yaptığını belirtti.
Avukatın savunmasının ardından mahkeme, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 17 Ocak 2023'e erteledi.
Kentte yaşanan olumsuzluklarla dair gazeteci Candemir, Van eski valisi Mehmet Emin Bilmez’i fotoğrafının altında yer aldığı “Vanspor öldü. Şehrin ekonomisi öldü. Sivil ve demokratik hayat öldü. Yerel basın öldü. Belediyecilik öldü. Geriye rüşvet, torpil, uyuşturucu, kumar, açlık, sefalet kaldı…” mesajıyla bir tweet paylaşmıştı. Candemir'in paylaşımı sonrası Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “kamu görevlisine hakaret” suçlaması ile dava açılmıştı.
Gazeteciler Ferhat Çelik ve İdris Yayla hakim karşısına çıktı
Mezopotamya Ajansı Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ferhat Çelik ve Jiyan Haber İmtiyaz Sahibi İdris Yayla’nın “terörle mücadelede görev almış kamu görevlisini hedef göstermek” (TMK 6/1) suçlamasıyla yargılandıkları davanın ilk duruşması 22 Kasım 2022 günü Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmaya, Çelik ve avukatı Sercan Korkmaz ile Yayla ve avukatı İlyas Tarım, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemleri (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Savunmalarını yapan Çelik ve Yayla üzerlerine atılı suçlamayı reddederek beraatlarını istedi.
Çelik, yaptıkları haberin ardından savcının görevden alındığını belirtti: “Söz konusu haberi yaptıktan sonra savcı görevden alındı, dosyaya başka bir savcı görevlendirildi zaten.”
Mahkeme, Cumhuriyet Savcısı İsmail Köker’in Terör Suçları Araştırma Bürosunda hangi tarihte görevlendirildiğinin Van Cumhuriyet Başsavcılığına sorulmasına karar verdi. Dava 31 Ocak 2023 tarihine ertelendi.
8 Ekim 2020 tarihinde MA’da yayımlanan “Gazetecilere gözaltı talimatını aynı savcı verdi” başlıklı haber nedeniyle Çelik ve Yayla hakkında iddianame düzenlenmişti. Suçlamaya konu haberde, Van’ın Çatak ilçesinde iki köylünün askerler tarafından helikopterden atılarak işkenceye uğradığı iddialarını haberleştiren gazeteciler hakkında gözaltı kararı veren savcıyla, askerler hakkında açılan soruşturmayı yürüten savcının aynı kişi olduğu kamuoyuyla paylaşılmıştı.
Haberin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.
Reyhan Çapan’ın yargılandığı dava Mart ayına ertelendi
Kapatılan Özgür Gündem gazetesinin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Reyhan Çapan’ın “düzeltme ve cevabın uygun şekilde yayımlanmaması” (5187 sayılı Basın Kanunu 18/1-2) suçlamasıyla yeniden yargılandığı davanın ikinci duruşması 22 Kasım 2022 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada Çapan’ın avukatı Özcan Kılıç hazır bulundu. Katılan taraf ise mazeret sunarak duruşmaya katılmadı.
Avukat Kılıç 22 Şubat 2022 tarihli dilekçelerini hatırlatarak, “Tekzip metni usul ve yasaya uygun tebliğ edilmediği için suç oluşmamıştır. Müvekkilin beraatını talep ediyorum” dedi.
Esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, Çapan’ın üzerine atılı suçtan cezalandırılmasını istedi.
Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapan Kılıç, “Usule uygun tebligat yoktur. Suçun usul açısından unsurları oluşmamıştır. Yayınlanan düzeltme metni ile bizce tekzipten beklenen yarar sağlanmıştır. Ayrıca katılan taraf da düzeltme metni yerine bizden maddi talepte bulunmuştur. Biz bu talebi kabul etmediğimiz için süreç devam etmektedir. Dolayısıyla ahlaka da aykırı bir durum vardır. Beraat talebimizde ısrar ediyoruz” dedi.
Mahkeme, katılan vekilinin mazeretini kabul ederek davayı 14 Mart 2023 tarihine erteledi.
Özgür Gündem gazetesinin 17 Haziran 2014 tarihli nüshasının birinci sayfasında “Çocuk Katilleri” başlıklı haberde İbrahim Aras isimli kişinin fotoğrafı kullanılmış ve öldüğü belirtilmişti. Bunun üzerine Aras’ın ailesi ve avukatları haberin düzeltilmesi için tekzip yayınlanmasını istemişti. Talep edilen tekzip, 23 Ekim 2014 tarihli Özgür Gündem gazetesinin baş sayfasında “Düzeltme ve Özür” başlığı altında yayımlanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 20 Ocak 2015 tarihinde, “tekzip metninin usulüne uygun yayınlanmadığı” gerekçesiyle Yazı İşleri Müdürü Reyhan Çapan ile gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Eren Keskin hakkında “düzeltme ve cevabın uygun şekilde yayımlanmaması” suçlamasıyla iddianame düzenlemişti.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın sonucunda Çapan ve Keskin’e 50 bin TL adli para cezası verilmişti. Keskin’e verilen cezada hükmün açıklanması geri bırakılmıştı. Çapan’a verilen ceza ise avukatları tarafından temyiz edilmişti. Yargıtay 19. Ceza Dairesi, 19 Nisan 2021’de kararı bozmuş ve “yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılması” için dosyayı yerel mahkemeye göndermişti.
Bozma kararının ardından İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi 16 Aralık 2021 tarihinde basit yargılama usulüyle Çapan hakkında hüküm kurmuştu. Çapan’ın avukatı Sercan Korkmaz’ın basit yargılama usulüne itiraz etmesi üzerine yeniden yargılamaya başlanmıştı.
Aykol, Kaya, Kızılkaya ve Dicle’nin yargılandığı Özgür Gündem davası ertelendi
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 2016 yılında kapatılan Özgür Gündem gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmenleri Hüseyin Aykol, Zana Kaya, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya ve Kürt siyasetçi Hatip Dicle’nin gazetede 2016 yılında yayımlanan haberler gerekçe gösterilerek “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılama” ve “Devletin askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılama” (TCK 301/1-2) suçlamalarıyla yargılandığı davanın 23. duruşması 22 Kasım 2022 tarihinde İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada avukat Özcan Kılıç hazır bulundu.
Mahkeme, Hatip Dicle hakkında çıkarılan yakalama infazının beklenmesine karar vererek davayı 14 Mart 2023 tarihine erteledi.
Gazeteci Cihan Ölmez’in davası ertelendi
Gazeteci Cihan Ölmez’in, sosyal medya paylaşımları ve 2015-2016 yılları arasında Şırnak’ın Cizre ilçesinde uygulanan sokağa çıkma yasaklarına ilişkin basına verdiği demeçler gerekçe gösterilerek “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamasıyla yargılandığı davanın beşinci duruşması 22 Kasım 2022 günü Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmaya Ölmez ve avukatı katılmadı. Mahkeme, gazeteci Ölmez'in ifadesinin alınması için hakkında daha önce çıkarılan yakalama kararının infazının beklenmesine karar vererek, davayı 2 Mayıs 2023 tarihine erteledi.
Davanın 7 Aralık 2021 tarihinde görülen duruşmasında mahkeme, yurt dışında olan Ölmez hakkında yakalama kararı çıkarmıştı.
Haberin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.
Gazeteciler Aziz Oruç ve Dicle Müftüoğlu'nun davası Ocak ayına ertelendi
Tutuklu gazeteci Aziz Oruç’un “örgüt üyeliği” (TCK 314) ve “örgüt propagandası”, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eş Başkanı Dicle Müftüoğlu ve diğer dört kişinin “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” (TCK 220/7) suçlamalarıyla yargılandığı davanın 10. duruşması 23 Kasım 2022 günü Ağrı 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmaya, Aziz Oruç Diyarbakır 1 Nolu Cezaevinden, Oruç’un avukatı Sultan Çiftçiler Van’dan, Dicle Müftüoğlu’nun avukatı Resul Temur Diyarbakır’dan ve avukat Erselan Aktan İstanbul’dan Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Önceki celse sunduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar eden savcı, “örgüt üyeliği” yönünden beraatını istediği Oruç’un “örgüt propagandası” suçundan cezalandırılmasını talep etti. Savcı, Müftüoğlu ve diğer dört sanığın ise “suçu ve suçluyu kayırmak” suçundan cezalandırılmasını istedi.
Esas hakkındaki mütalaada “suç ve suçluyu kayırma” suçundan cezalandırılması istenen Dicle Müftüoğlu’nun katılmadığı duruşmada söz alan avukatı Resul Temur, söz konusu suçlama yönünden ek savunma için süre talep etti.
Mahkeme, esasa ilişkin eksik hususların giderilmesi için davayı 18 Ocak 2023 tarihine erteledi.
Gazeteci Aziz Oruç, 18 Aralık 2019 tarihinde Türkiye’ye yasa dışı yollarla girdiği gerekçesiyle yargılanıyor. Müftüoğlu ve diğer dört sanık ise Ermenistan üzerinden Avrupa’ya geçmek istediği sırada pasaportunun sahte olduğu gerekçesiyle mahkeme kararı olmadan İran’a iade edilen ve bu ülke yetkililerinden kötü muamele gördükten sonra Türkiye-İran sınırına bırakılan gazeteci Oruç’a yardım ettikleri gerekçesiyle yargılanıyor.
Haberin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.
Zeynep Kuray’ın yargılandığı dava Şubat ayına ertelendi
Gazeteci Zeynep Kuray’ın “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması 24 Kasım 2022 günü İstanbul 39. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada bir kısım sanık avukatları hazır bulundu. Kuray ve diğer sanıklar ise duruşmaya katılmadı.
Duruşmada hazır bulunan avukatlar, sanıklardan Hüseyin Yazıcı’nın yurt dışına iltica ettiğini, bu nedenle dosyanın müvekkilleri yönünden ayrılmasını talep etti.
Tefrik talebinin bu aşamada reddini isteyen savcı, sanık Hüseyin Yarıcı’nın emniyetten adresinin sorulmasını talep etti.
Sanık Hüseyin Yarıcı’nın adresinin tespiti için Emniyet Genel Müdürlüğüne yazı yazılmasına ve tefrik talebinin sonraki celse değerlendirilmesine karar veren mahkeme, davayı 9 Şubat 2023 tarihine erteledi.
Mayıs 2019’da açlık grevinde olan HDP milletvekili Leyla Güven’e destek amacıyla gerçekleştirilen eylemde haber takibi yapan Kuray, eyleme katılan dokuz kişiyle birlikte yargılanıyor.
Gazeteci Alican Uludağ’ın davası Şubat ayına ertelendi
Gazeteci Alican Uludağ’a, eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’la ilgili attığı tweet gerekçe gösterilerek maddesi kapsamında “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” (TMK 6/1) suçundan verilen 10 aylık hapis cezasının ikinci istinaf duruşması 23 Kasım 2022 tarihinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesinde görüldü.
Duruşmada savcı, esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. İstinaf savcısı, ilk derece mahkemesinde verilen mahkûmiyet hükmünde hukuka aykırılık bulunmadığını iddia ederek CMK madde 280/1 uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etti.
Mahkeme, Uludağ’ın avukatının talebi üzerine esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunulması için davayı 1 Şubat 2023 tarihine erteledi.
İddianamede suçlama konusu yapılan paylaşımda Uludağ’ın eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeniden tutuklama kararı veren eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’ın düğününden hemen sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etmesiyle ilgili tweetleri yer almıştı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, sosyal medya paylaşımını gerekçe göstererek Uludağ hakkında iddianame hazırlamıştı. Açılan davanın ikinci celsesinde Uludağ, 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Nebiye Arı hâkim karşısına çıktı
Üniversiteli öğrencilerinin yurtların yetersizliği ve kira artışlarına dikkat çekmek için başlattıkları “Barınamayanlar Hareketi”ni takip ederken gözaltına alınan ve daha sonra hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanuna muhalefet” ve “kamu görevlisine hakaret” (TCK 125) suçlamalarıyla dava açılan gazeteci Nebiye Arı 25 Kasım 2022 günü hâkim karşısına çıktı.
İstanbul’da yaşayan Arı’nın duruşması, Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesinin talimatıyla İstanbul Anadolu 39. Asliye Ceza mahkemesinde görüldü.
Duruşmada Arı ve avukatı Abdullah İkbal Arslanbaş hazır bulundu. Savunmasında üzerine atılı suçlamayı reddeden Arı, olay günü haber takibi amacıyla eylemde bulunduğunu söyledi: “Polisin göstericileri durdurduğu yer otobanın kenarıydı. Sanık olarak yargılanan Hilal Işık ve Yağmur Kaya ile birlikte gazeteci olduğumuzu söyledik. Bizi kenara aldılar. Polis eylem sırasında çekim yapmamıza izin vermedi. Biz de buna uyduk. Su almak için petrole doğru giderken polis bize önce, ‘Ne yapıyorsunuz?’ diye sordu. Ardından ‘Aynı otobüsle mi geldiniz’ diye sorularına devam etti. Aynı otobüsle geldiğimizi söyleyince bizi emniyete götürdüler. Çanta aramasında mikrofon ve kayıt cihazlarını görünce tekrar gazeteci olup olmadığımızı sordular. Gazeteci olduğumuzu söylesek de bizi eylemci olarak nitelendirdikleri için hakkımızda bu şekilde dava açıldı. Beraatımı istiyorum.” Arı duruşmalardan vareste tutulmak istediğini söyledi.
Arı’nın avukatı Arslanbaş ise beyanlarını doğrudan ilgili mahkemeye (Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesine) sunacağını söyledi.
Mahkeme, Arı’nın talimatla alınan ifadesinin Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesine iadesine karar verdi.
Farklı şehirlerden hareket ederek 12 Aralık 2021’de Ankara’da bir araya gelmek isteyen üniversite öğrencilerinin eylemi valilik tarafından yasaklanmıştı. Eylemi takip ederken gözaltına alınan Arı, 13 Aralık’ta serbest bırakılmıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının Arı ile birlikte toplam 49 kişi hakkında düzenlediği iddianame, Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
En az 76 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde
25 Kasım itibarıyla Türkiye’de en az 76 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.
Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir.