Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Sinan Aygül “dezenformasyon” yasasından tutuklanan ilk gazeteci oldu; AYM mahpus gazeteci Erdal Süsem’in yeniden yargılanmasına karar verdi; Yargıtay gazeteci Mehmet Güleş’e verilen hapis cezasını bozdu; GÖÇİZDER davasında dört tahliye
Sinan Aygül “dezenformasyon” yasasından tutuklanan ilk gazeteci oldu
Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” (TCK 217/A-1) suçlamasıyla 14 Aralık 2022 günü tutuklandı. Aygül böylece “dezenformasyon” yasası nedeniyle tutuklanan ilk gazeteci oldu.
Aygül, Bitlis Tatvan'da 14 yaşındaki bir çocuğa yönelik taciz ve istismara ilişkin Twitter hesabından paylaşımlarda bulunmuş ve daha sonra Bitlis Valisi Oktay Çağatay'ın uyarısı üzerine şüphelilere ilişkin bazı ayrıntıları değiştirmişti. Aygül, "Konunun hassasiyetine istinaden haber yapmakta gecikmemek için acele ettim ancak bu aşamada valiliğin bu konudaki beyanı, aksini ispatlayamadığım müddetçe, esastır. Konu ülkenin de gündeminde olan hassas bir konudur, doğruluğuna kesin kanaat getirmeden kamuoyuyla paylaşmam doğru olmadı. Konunun her daim olduğu gibi kamuoyu adına takipçisi olacağım ancak teyit etmeden paylaştığım için tüm kamuoyundan özür diliyorum" açıklaması yapmıştı.
Muhalefet partileri, basın meslek örgütleri ve ifade özgürlüğü örgütlerinin eleştirilerini dikkate almayan iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ortaklığı, Meclisteki sayısal çoğunluğunu kullanarak sansür ve otosansürü yaygınlaştırması beklenen 40 maddelik kanun teklifini 13 Ekim gecesi yasalaştırmıştı. “Yanıltıcı bilgi yayanlara” üç yıla kadar hapis öngören tartışmalı yasa, 7418 sayılı “Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” adıyla Resmi Gazete’de 18 Ekim’de yayımlanarak hemen uygulamaya girmişti.
Anayasa Mahkemesi mahpus gazeteci Erdal Süsem’in yeniden yargılanmasına hükmetti
Anayasa Mahkemesi 13 Eylül 2022 tarihli oy birliğiyle aldığı kararında, Mart 2011 tarihinden bu yana “Anayasal düzeni silah zoruyla yıkmak” (TCK 309) suçundan cezaevinde bulunan Eylül dergisi editörü Erdal Süsem’in, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmetti.
AYM, Süsem’e müebbet hapis cezasıyla sonuçlanan dosyanın tekrar yargılama yapılması için İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine ve Süsem’e TL 20.000 manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Erdal Süsem 21 Mart 2000'de İstanbul Kartal’da kimlik kontrolü sırasında İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu'na (TİKKO) üye olduğu iddiasıyla gözaltına alındı ve 25 Mart’ta tutuklandı. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi "Anayasal düzeni silah zoruyla yıkmak” (TCK 309) suçlamasıyla açılan davada Süsem’i 26 Aralık 2005 günü müebbet hapse mahkûm etti. 12 Temmuz 2016 tarihinde Yargıtay, esas içerikli usul hatalarını göstererek, mevcut delillerin hükme dayanak yapılamayacağını belirtti ve kararı bozdu. Bunun üzerine yeniden yargılama başladı.
12. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay kararına tezat bir hükümle 13 Haziran 2007'de aynı cezayı verdi ve Süsem’i tutuksuz yargılanmak üzere tahliye etti. Yargıtay 7 Nisan 2008 tarihli kararında “hakkındaki hükmün yeterli gerekçe içermemesi” sebebiyle Süsem hakkındaki kararı bozdu.
Yapılan yeniden yargılamada İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi verdiği cezayı tekrarlayarak 20 Nisan 2009 tarihinde Süsem’i bir kez daha müebbet hapse mahkûm etti.
Süsem, 2006 yılında Tekirdağ cezaevinde olduğu sırada dört arkadaşıyla birlikte 1 Nisan 2007’den itibaren “mahpusların sanat-edebiyat ürünlerini yayınlamayı” amaçlayan Eylül dergisini çıkarmaya başladı. 1 Şubat 2010 tarihinde, Eylüldergisindeki yazılar gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği" (TCK 314) suçlamasıyla gözaltına alındı ve 5 Şubat 2010 tarihinde İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinde tekrar tutuklandı. Gazeteci Süsem önce Metris T Tipi Kapalı Cezaevine, daha sonra da Edirne F Tipi Hapishanesine gönderildi ve dosyaya gizlilik kararı getirildi.
Beş ay sonra gizlilik kararı kaldırıldı, iddianame tebliğ edildi ve dosya İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine verildi.
Tutuklamanın ardından Yargıtay bir önceki dosyayı gündemine aldı. Daha önce dosyayı iki kez esastan bozan Yargıtay 9. Ceza Dairesi 24 Şubat 2011’de verdiği kararla bu kez dosyayı onadı. Kararın ardından Süsem’in avukatı Fazıl Ahmet Tamer davayı “adil yargılama yapılmadığı” gerekçesiyle 23 Temmuz 2011 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşıdı.
Türkiye, AİHM'e 6 Eylül 2018 tarihinde tek taraflı deklarasyon göndererek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) adil yargılanma hakkını güvence altına alan 6. ve 3. maddelerinin ihlal edildiğini kabul ettiğini ve Süsem’e hak kaybından dolayı 500 euro teklif edildiğini söyledi. Deklarasyonda iç hukuk yollarının telafi sağlayabilecek nitelikte olduğu öne sürülerek, AİHM’in başvuruyu listeden düşürmesi talep edildi. AİHM 23 Mayıs 2019 tarihli kararında, dosyanın listeden düşürülmesine karar verdi.
Süsem’in avukatı AİHM kararına dayanarak 8 Temmuz 2009 ve 16 Temmuz 2009 tarihlerinde İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesine yargılamanın yenilenmesi talebinde bulundu. Mahkeme 16 Ocak 2022 tarihinde verdiği kararla Süsem’in atılı suçu işlediği sabit görülerek yargılamanın yenilenmesi talebini reddetti. Bu kararın ardından, hükûmetin AİHM'e verdiği taahhüdün yerine getirilmediğine ilişkin itiraz da 4 Mart 2020 tarihinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. Dosya bunun üzerine 3 Haziran 2020 tarihinde Anayasa Mahkemesine taşındı.
Yargıtay gazeteci Mehmet Güleş’e verilen hapis cezasını bozdu
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Aralık 2016’da tutuklanan ve sosyal medyadaki haber paylaşımları nedeniyle 3 Mayıs 2017'deki Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde ceza alarak 4 yıl 8 ay hapis yatan gazeteci Mehmet Güleş’e verilen cezayı bozdu.
Güleş, “örgüt üyeliği” (TCK 314) suçlamasıyla 6 yıl 3 ay, “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamasıyla da 3 yıl 1 bir ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmıştı.
Antep Bölge Adliye Mahkemesi itiraz sonucunda yerel mahkemenin kararını onamıştı. “Örgüt propagandası” suçlamasıyla verilen hapis cezası da beş yılın altında kaldığı için Yargıtay yolu kapatılmıştı.
Güleş, Yargıtay’a taşınan ve onanan 6 yıl 3 aylık hapis cezası nedeniyle beş yıla yakın tutuklu kalırken, 2019’da yapılan yasal düzenleme ile 3 yıl 1 aylık ceza için Yargıtay'a itiraz yolu açıldı. Güleş daha sonra bu ceza için de Yargıtay’a temyiz başvurusu yapmıştı.
Cezada artırım hükümlerinin uygulanması nedeniyle alt sınırdan uzaklaşarak verilen ceza kararını inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesi verilen cezayı orantısız bularak bozma yönünde karar verdi.
Yargıtay gazeteci Ece Sevim Öztürk'e verilen hapis cezasını bozdu
Gazeteci Ece Sevim Öztürk’e sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” (TCK 314) suçlamasıyla verilen 3 yıl 1 ay 1 günlük hapis cezası, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 18 Ekim 2022 tarihli kararıyla bozuldu. Yargıtay bozma ilamında, “yüksek de olsa bir olasılığa dayalı olarak sanıkların cezalandırılmasının ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaştırmayacağını” yazdı.
Gazeteci Ece Sevim Öztürk, sosyal medya hesabından 15 Temmuz darbe girişimine dair yaptığı paylaşımlar nedeniyle İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmış ve 11 Aralık 2018 tarihinde ceza almıştı.
Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi de onayınca Öztürk’ün avukatı Efkan Bolaç dosyayı Yargıtay’a taşımıştı.
GÖÇİZDER davasında 4 kişi tahliye edildi
Göç İzleme Derneği (GÖÇİZDER) üye ve yöneticileri ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) sosyal hizmet uzmanı Bilal Yıldız’ın da aralarında bulunduğu 17’si tutuklu 23 hak savunucusunun “örgüt üyeliği” (TCK 314/2) suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması 13, 14 ve 15 Aralık 2022 tarihlerinde İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
13 Aralık tarihli ilk oturumun sonunda mahkeme, sanık ve avukat sayısının fazla olması sebebiyle davayı Silivri Cezaevi Kampüsündeki duruşma salonuna taşıdı.
14, 15 Aralık tarihlerinde Silivri Cezaevi Kampüsündeki duruşma salonunda görülen davada, sanıkların savunma hakkının kısıtlanmasına itiraz eden avukatlar duruşma salonuna alınmadı. 4 kişinin tahliyesine hükmeden mahkeme, 13 kişinin ise tutukluluk halinin devamına karar verdi. Tutuksuz sanıklar hakkındaki adli kontrolleri kaldıran mahkeme, davayı 4-5 Ocak 2023’e erteledi. Dava yine Silivri Kapalı Cezaevi Kampüsü’nde bulunan mahkeme salonlarında görülecek.
Haberin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.
Gazeteci Nazlan Ertan ve İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin hakkında “Deniz Poyraz” paylaşımları nedeniyle dava açıldı
Gazeteci Nazlan Ertan hakkında sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek “kamu görevlisine hakaret” (TCK 125/3) ve “terörle mücadelede görev alan kişileri hedef göstermek” (TCK 6/1) suçlamalarıyla yargılandığı davanın ilk duruşması İzmir 21. Ağır Ceza Mahkemesinde 24 Ocak 2023 tarihinde görülecek.
Ertan hakkındaki suçlamalara gerekçe olarak insan hakları avukatı Eren Keskin’in HDP İzmir il binasına yönelik silahlı saldırıda öldürülen Deniz Poyraz’a ilişkin “Acıya dahi saygı yok!!Deniz Poyraz’ın babasının ‘adalet’ talebi ‘propaganda’ sayıldı...” tweet’ini retweet etmesi gösteriliyor. Bahsi geçen paylaşımda Keskin, “savcının etkili bir soruşturma yürütmediğini” kaydeden bir başka tweet’i de retweet etmişti.
Gazeteci Ertan, Mayıs ayında İzmir Emniyet Müdürlüğüne ifade vermeye çağırıldığını, ifadesinde Deniz Poyraz’ın ölümüyle sonuçlanan silahlı saldırıyı haberleştirdiğini, amacının iddia edildiği gibi savcıya hakaret etmek olmadığını ve bahsi geçen paylaşımlarda savcının adının geçmediğini söyledi. Ertan’ın avukatı da Keskin’in paylaşımının hakaret amacı taşımadığını ve ifade özgürlüğü sınırlarında olduğunu belirtti.
Ertan, bu ifadeden beş ay sonra ise savcılığın hakkında soruşturma başlattığını öğrendiğini aktardı.
Öte yandan Eren Keskin hakkında söz konusu paylaşımı gerekçe gösterilerek “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” ve “hakaret” (TCK 125) suçlamalarıyla dava açıldı.
İlk duruşma 23 Şubat 2023 tarihinde İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.
Hakkında açılan soruşturmaya Twitter’dan tepki gösteren Keskin, şu ifadeleri kullandı: “Irkçı katil tarafından katledilen Deniz Poyraz’ın babasının açıklamasını paylaştığım için hakkımda Ağır Ceza Mahkemesi’nde bir dava daha açılmış. Acılı bir babanın acısına bile saygı göstermeyi bilmeyen yargı.
İzmir’de gazetecilere saldırı ve tehdit
İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı Çamlık mahallesinde belediyenin, İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün kaçak yapılarla ilgili talimatına uymayarak inşaata devam etmesine ilişkin haber yapmak için 13 Aralık’ta bölgeye giden gazeteciler darp ve tehdide maruz kaldı.
Büyük İzmir TV’den Figen Avcıoğlu’nun, ‘’Bakanlığın izin vermemiş ve imara açmamış olmasına rağmen yalnızca sadece bir villanın yapımına izin verilmesine rağmen’’ ifadelerini kullandığı esnada çitlerden atlayarak gelen bir şahıs, Avcıoğlu’nun elindeki mikrofonu aldı. Gazeteciyi saçından yere fırlatan şahıs kameraya da zarar verdi.
Şahıs daha sonra gazetecilere, “Burada çekim yapmak için kimden izin aldınız kardeşim. Kişisel Verileri Koruma Kanunu denen bir şey var. Babanın malı mı çık buradan’’ diyerek müdahalede bulundu ve tartışmalar üzerine “tüfeğimi alıp geliyorum” diyerek gazetecileri tehdit etti.
Gazeteciler saldırının ardından İlçe Jandarma Komutanlığına giderek şahıs hakkında şikâyet dilekçesi verdi.
Diyarbakır’da haber takibi yapan gazetecilere polis engellemesi
Diyarbakır’da PKK lideri Abdullah Öcalan için 11 Aralık 2022 tarihinde düzenlenen gösteriye polis müdahale etti.
Polisler alana gelenlerin birleşmemesi için yol ve etrafını ablukaya aldı. DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz’in abluka içinden kitleye seslendiği polisler kalkanlarını havaya kaldırarak gazetecilerin çekim yapmasını engelledi.
Gazeteci Çetin Desde polis baskını ile gözaltına alındı
Yeni Dünya İçin Çağrı dergisinin İstanbul temsilcisi gazeteci Çetin Desde 12 Aralık 2022 günü İstanbul Beyoğlu’nda bulunan evine yapılan polis baskını ile gözaltına alındı.
Desde’nin gözaltı gerekçesi öğrenilemezken, Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü belirtildi.
Bunun yanı sıra Desde’nin avukatları ile bir gün boyunca görüştürülmeme kararı verildiği ve dosyaya gizlilik kararı getirildiği kaydedildi.
Gazeteci Mustafa Sönmez hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla dava açıldı
Gazeteci ve iktisatçı Mustafa Sönmez hakkında bir sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek "Cumhurbaşkanına hakaret" (TCK 299) suçlamasıyla dava açıldı. İddianameyi İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu hazırladı.
Söz konusu paylaşım nedeniyle 2 Ağustos 2022’de ifadesine başvurulan Sönmez, paylaşımında Cumhurbaşkanına yönelik hakaret maksadının olmadığını, tamamen ekonomik bir yorum yaptığını, bu nedenle de üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini söylemişti.
Davanın ilk duruşması 2 Şubat 2023 tarihinde Anadolu 38. Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek.
Gazeteci Yılmaz Özdil hakkında "hakaret" davası açıldı
Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil hakkında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yakın isimlerden Hasan Yeşildağ'ın şikayeti üzerine bir köşe yazısı gerekçe gösterilerek “sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle alenen hakaret” (TCK 125) suçlamasıyla dava açıldı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame İstanbul Anadolu Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Dava 9 Mart 2023 tarihine başlayacak.
Suçlamaya konu edilen 28 Haziran 2022 günü yayımlanar köşe yazısında organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in ortaya attığı iddialar değerlendirilmişti.
Gazeteci Oktay Candemir “kişinin hatırasına hakaret” suçlamasıyla ifade verdi
Gazeteci Oktay Candemir hakkında sanatçı Müzeyyen Senar’la ilgili sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek “kişinin hatırasına hakaret” (TCK 130) suçlamasıyla soruşturma açıldı.
Candemir, 6-7 Eylül olaylarının yıldönümü nedeniyle sosyal medya hesabından "6-7 Eylül olaylarında Müzeyyen Senar vardı" mesajını paylaşmıştı.
2015 yılında vefat eden Senar'ın çocukları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak Candemir hakkında "Senar'ın hatırasına hakaret" suçlamasıyla şikayetçi olmuştu. Bunun üzerine Candemir, avukatı Kadir Kutevi ile 12 Aralık’ta karakola giderek ifade verdi. Candemir ifadesinde Senar'ın topluma mahal olmuş bir sanatçı olduğunu, sanatı ve yaşamıyla hala konuşulduğunu söyledi. Bu yüzden Senar'ın eleştirilmesinin düşünce ve ifade özgürlüğü içinde olduğunu kaydeden Candemir, dönemin gazete haberlerinde bu durumun yer aldığını ifade ederek, herhangi bir hakaretin olmadığını belirtti.
Candemir, ifade verdikten sonra serbest bırakıldı.
Polis gazeteci Halil Tekin’i haber takibi sırasında darp etti
11 Aralık 2022 günü Bartın’da oynanan Bartınspor- Polatlı Belediyespor karşılaşması sonrasında polisin taraftar grubuna müdahale ettiği anları görüntüleyen Halkın Sesi gazetesinin sahibi Halil Tekin polis şiddetine maruz kaldı.
Tekin görüntü aldığı esnada polis tarafından yerlerde sürüklendi. Polisler, gazeteciyi yere yatırıp, darp ederek telefonunu almaya çalıştı.
Konuya tepki gösteren Basın Konseyi, Tekin'e şiddet uygulayan polislerin gerekli cezayı bir an önce almaları yönünde 14 Aralık’ta çağrı yaptı.
Bartın Valiliği, olayların ardından bir polisin görevden uzaklaştırıldığını açıklamıştı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank gazeteci İsmail Arı'dan şikayetçi oldu
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 18 Kasım 2022 tarihinde BirGün’de yayımlanan “Deniz manzaralı araziyi Varank’ın ‘kuzeni’ kaptı!” başlıklı haber nedeniyle gazetenin muhabiri İsmail Arı’dan "kamu görevlisine hakaret" (TCK 125/3) suçlamasıyla şikâyetçi oldu.
Arı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu tarafından ifadeye çağrıldı. Suç duyurusunda Arı’nın söz konusu haberle “Kamu görevlisine alenen hakaret ettiği, kamuoyu önünde Varank’a yönelik güvensizlik yaratılmasına neden olduğu” iddia edilerek “Kamu görevlisine hakaret suçundan yargılanması” istendi.
Arı’nın hazırladığı haberde Emlak Konut’un, Bodrum’daki deniz manzaralı devasa arazi için düzenlediği ihaleyi Bakan Mustafa Varank’ın kuzeni ile AKP’ye yakınlığıyla bilinen Cevahir şirketi aldığı ifade ediliyordu. Emlak Konut’un Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na yaptığı açıklamaya dayandırılarak yapılan haberin ardından ihalenin iptal edildiği açıklanmıştı.
Yönetmen ve gazeteci Sibel Tekin ev baskınıyla gözaltına alındı
Belgesel yönetmeni ve gazeteci Sibel Tekin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında 16 Aralık 2022 tarihinde evine yapılan baskınla gözaltına alındı. Tekin’in, iki bilgisayarına, belgesel çalışmalarının olduğu çok sayıda hard disk ile kamera ve bazı kitaplarına el konuldu.
Tekin, Tekel Grevi, Gezi ve 10 Ekim’in de aralarında olduğu çok sayıda toplumsal olay ve eylemi kamerasıyla kaydederek çeşitli belgeseller hazırlıyor.
Evrensel gazetesine tazminat cezası
Kastamonu Üniversitesi Rektörü Ahmet Hamdi Topal’ın, Sayıştay raporlarında yer alan kendisiyle ilgili bilgileri haberleştiren Evrensel gazetesine açtığı 20 bin liralık manevi tazminat davasında Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesi, gazeteye 10 bin TL’lik ceza verdi.
Sayıştay raporlarında Topal’ın kuzenini müdür, okul arkadaşını da rektör yardımcısı olarak ataması bilgileri yer almış, gazetenin bunu haberleştirmesinin ardından Topal dava açmıştı.
Evrensel gazetesine açılan tazminat davası Mart ayına ertelendi
AKP Bursa Milletvekili Mustafa Esgin'in, Evrensel gazetesinin Sayıştay belgeleri üzerinden yaptığı bir haber üstüne “gerçek dışı ve yanıltıcı içerik” (TTK 57/3) suçlamasıyla gazeteye açtığı 100 bin TL’lik manevi tazminat davasının 15 Aralık 2022 tarihli duruşması Bursa 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde görüldü.
2021’deki Sayıştay raporlarında Bursa’da belediyenin dört mahallede yedi sokağı AKP'li milletvekilinin hastanesine ve Bursa Osmangazi Belediye Spor Kulübüne otopark olarak tahsis ettiği ortaya çıkmıştı. Aynı belediye 1 milyon 250 bin vererek "Uzay ve Havacılık" şirketine de ortak olmuştu. Evrensel bu bilgileri “AKP’li belediyelerden usulsüzlük aktı” başlığıyla haberleştirmişti.
Mahkeme davayı 23 Mart 2023 tarihine erteledi.
Gazeteci Görkem Kınacı 22 Aralık’ta hâkim karşısına çıkacak
Evrensel Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Görkem Kınacı hakkında yaptığı bir haber gerekçe gösterilerek “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” (TCK 216) suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması 22 Aralık 2022 tarihinde Bakırköy 21. Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek.
23 Aralık 2018’de yayınlanan “Sakarya’da ırkçı saldırı, baba hayatını kaybetti, oğlu tedavi altında” başlıklı haber nedeniyle Kınacı hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla dava açılmıştı. Dava hakkında daha önce üç mahkeme görevsizlik kararı vermiş, son görevli ise Bakırköy 21. Asliye Ceza Mahkemesi olarak tespit edilmişti.
İHD Eş Başkanı Türkdoğan’ın dosya üzerinden görülen davası ertelendi
İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Başkanı Öztürk Türkdoğan’a, 24 Nisan 2017 tarihinde derneğin internet sitesinde yayımlanan “Adalet ve Hakikat İçin Ermeni Soykırımı’nın İnkârına Son!” başlıklı yazı gerekçe gösterilerek, “Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak” (TCK 301/1) suçlamasıyla açılan davanın 15 Aralık 2022 tarihli ilk duruşması mahkeme hâkiminin görev yerinin değişmesi nedeniyle dosya üzerinden görüldü.
1 Aralık 2022 tarihinde terfi edilerek Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığına ataması yapılan hâkim, duruşmadan bir hafta önce izne ayrıldı.
Nöbetçi hâkim tarafından dosya üzerinden görülen duruşma, 2 Mart 2023 tarihine ertelendi.
Haberin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.
Gazeteci Zekine Türkeri’nin yargılandığı dava ertelendi
Gazeteci Zekine Türkeri ile birlikte 19 kişinin “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçlamasıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması 13 Aralık 2022 günü İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada, Zekine Türkeri ile birlikte toplam 4 sanık ve avukatları hazır bulundu.
Gazeteci Türkeri’nin avukatı Keleş Öztürk, aynı olayla ilgili ikinici bir soruşturma açıldığını ve sonucunda “kovuşturmaya yer yok” kararı verildiğini belirterek eksik hususların giderilip müvekkilinin beraatine karar verilmesini talep etti.
Mahkeme, esas hakkında mütalaanın hazırlanması için dosyanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına tebliğine karar vererek davayı 16 Mart 2023 tarihine erteledi.
Metin Cihan’ın yargılandığı davaya atanan bilirkişi polismiş
Devlet içindeki kadrolaşmayı gösterdiği öne sürülen TÜGVA belgelerini paylaşan gazeteci Metin Cihan’a, “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak” (TCK 136/1) suçlamasıyla açılan davanın altıncı duruşması 14 Aralık 2022 günü İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada, sanık Ramazan Aydoğdu ile taraf avukatları hazır bulundu.
Metin Cihan’ın avukatı Özgür Urfa, dosyaya atanan bilirkişinin polis memuru olduğunu, soruşturma aşamasında polis tarafından hazırlanan raporun kovuşturma aşamasında da polise yaptırılmasının adil yargılanma hakkına aykırı olduğunu söyledi. Urfa, dosyanın polis olmayan tarafsız bir kişi tarafından incelenmesini ve hukuka uygun bir rapor hazırlanmasını talep etti.
Savcı, yargılamanın gelmiş olduğu safahat gereği daha fazla gecikme yaşanmaması için bilirkişi raporunun dönüşünün beklenilmesini istedi.
Mahkeme, Urfa’nın polis memuru olan bilirkişiden rücu edilmesi talebini reddetti ve raporun beklenmesine karar vererek davayı 8 Mart 2023 tarihine erteledi.
Gazeteci Perihan Kaya’nın yeniden yargılanmasına başlandı
Gazeteci Perihan Kaya’nın “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamasıyla yeniden yargılandığı davanın ilk duruşması 16 Aralık 2022 günü Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada, Kaya’nın avukatı Resul Temur, yurt dışında yaşayan müvekkilinin ifadesinin istinabe yoluyla alınmasını talep etti.
Talebi kabul eden mahkeme, Temur’a, müvekkilinin adresini beyan etmesi için gelecek celseye kadar süre vererek davayı 17 Mayıs 2023 tarihine erteledi.
Haberin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.
En az 76 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde
Gazeteci Sinan Aygül’ün sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek 14 Aralık’ta “dezenformasyon” yasası kapsamında tutuklanmasının ardından, 16 Aralık itibarıyla Türkiye’de en az 76 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.
Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir.