Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Eski TRT muhabiri Elif Akkuş tutuklandı; iki gazeteci 1 Mayıs’ta polis müdahalesi sonucu yaralandı; Barış Terkoğlu’na hapis cezası; Eren Keskin ve Güllistan Yarkın’a beraat
Gazeteci Elif Akkuş “delil karartma şüphesiyle” tutuklandı
Daha önce anonim bir X hesabından yapılan paylaşımların kaynağı olmakla suçlanan, tutuklandıktan sonra ağır sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilen eski TRT muhabiri Elif Akkuş, TRT Teftiş Kurulu’nun şikâyeti üzerine başlatılan soruşturmada 2 Mayıs günü ifade verdi. Akkuş daha sonra tutuklama istemiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi.
Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliği, gazeteci Akkuş’un “delil karartma şüphesiyle” tutuklanmasına karar verdi.
Gazeteci Akkuş, Libya ve Suriye’de “savaş zamanı” yaptığı harcamalarla suçlanıyor.
Yirmi beş yıl TRT’de çalışan Elif Akkuş, 20 Nisan 2023’te hiçbir gerekçe gösterilmeden açığa alınmıştı. Akkuş, üç aylık “görevden uzaklaştırma tedbiri”nin ardından TRT binasına alınmamış, Ankara 25. İdare Mahkemesine dava açarak konuya ilişkin hukuki süreç başlatmıştı.
Bu süreçte Elif Akkuş’un avukatı Ersöz de üç aylık uzaklaştırmanın bittiğini ancak müvekkilinin TRT binasından içeri alınmadığını ve dilekçelerine yanıt verilmediğini söylemişti. Akkuş, 16 Ekim’de “TRT’de nepotizm iddialarıyla ilgili paylaşım yapan anonim bir X hesabının kaynağı olma” suçlamasıyla Ankara’da gözaltına alınmıştı.
Akkuş daha sonra hastalık öyküsü de göz önüne alınarak, tansiyon değerlerinin düşürülememesi ve “hayati tehlikesinin bulunması” nedeniyle Medicana International Ankara Hastanesi’nde “Koroner Yoğun Bakım Ünitesi”ne yatırılmıştı. Tedavi gördüğü esnada ifadesi alınan Akkuş, 20 Ekim’de yatırıldığı hastaneden taburcu edilmiş ve ifade vermek üzere Ankara Adliyesine gitmişti. Akkuş hakkında gözaltı kararı olmamasına rağmen, savcının talimatına istinaden polisler kendisine eşlik etmişti. Savcılık Elif Akkuş’u, tutuklanması talebiyle Ankara Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk etmiş, mahkeme heyeti de Akkuş’un tutuklanmasına karar vermişti.
Ağır sağlık sorunlarına rağmen 20 Ekim 2023’te tutuklanan Akkuş, 15 Kasım’da tahliye edilmişti.
İki gazeteci 1 Mayıs’ta polis müdahalesi sonucu yaralandı
Gazeteciler Fatoş Erdoğan ve Umut Taştan, 1 Mayıs günü İstanbul’da İşçi ve Emekçiler Bayramı kutlamalarını takip ederken polis müdahalesi sonucu yaralandı.
Gazeteci Umut Taştan ayağından yaralanırken, Fatoş Erdoğan’a ise plastik mermi isabet etti.
RTÜK’ten “ıstakoz” haberine ceza
Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK) CHP’li üyesi İlhan Taşcı, kurulun son aldığı kararları duyurarak çeşitli medya kuruluşlarına verilen cezaları açıkladı.
RTÜK, eski Sanayi Bakanı Mustafa Varank'ın Bilal Erdoğan ile AKP Milletvekili Şebnem Bursalı'nın ıstakoz paylaşımına ilişkin haberleştirilen cep telefonu görüntüsü nedeniyle, Now TV'ye “özel hayatın gizliliğini ihlal”den yüzde 2 para cezası verdi. AKP İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı, Monaco'da lüks bir restoranda yediği ıstakoz yemeğini sosyal medya hesabından paylaştı. Bursalı'nın paylaşımına çok sayıda tepki gelmişti. AKP'li isimlerde Bursalı'ya tepkilerini açıktan göstermişlerdi.
Adalet Bakan Yardımcısının görevde yükselme sınavında torpil taleplerini yanıtladığına ilişkin cep telefonu görüntülerinin yayınlanması da RTÜK tarafından cezalandırıldı. Now TV'ye yüzde 2 para cezası uygulandı.
RTÜK, Tele1'e konuk olarak katılan Rıfat Serdaroğlu'nun kimi siyasetçiler için yaptığı "sarayın kapıkulu" ifadesini gerekçe göstererek, “eleştiri sınırını aşmak” suçlamasıyla kanala yüzde 2 para cezası verdi.
Siyasi Haber muhabiri Ekim Veyisoğlu adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı
İstanbul’da Mecidiyeköy metro durağında 28 Nisan günü mülteci bir kadının polisler tarafından darp edilerek gözaltına alınmasını görüntüleyen Siyasi Haber muhabiri Ekim Veyisoğlu gözaltına alındı. Veyisoğlu, 29 Nisan’da savcılığa çıkarıldı.
İstanbul Adliyesinde “görevi yaptırmamak için direnme” (TCK 265) ve “özel hayatın gizliliğini ihlal” (TCK 134) suçlamalarıyla savcılığa ifade veren Veyisoğlu, tutuklama talebiyle İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi.
Veyisoğlu, aynı gün adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Ensar Vakfından gazeteci Metin Cihan’a tehdit
Gazeteci Metin Cihan, 30 Nisan günü X hesabından yaptığı paylaşımda, Ensar Vakfının kendisini ve bazı medya kuruluşlarını mahkemeye vermekle tehdit ettiğini duyurdu.
Cihan, “Ensar Vakfı gazetecileri tehdit ediyor. Beni ve paylaşımlarımı haber yapan medya kuruluşlarını mahkemeye vereceklermiş. Bunun başlı başına haber değeri var bence” ifadelerini kullandı.
Eren Keskin tutuklu gazeteci Solin Dal’a çıplak arama yapıldığını duyurdu
İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı Eren Keskin, 30 Nisan’da X hesabından yaptığı paylaşımda, tutuklu gazeteci Esra Solin Dal’ın Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevinde çıplak aramaya maruz kaldığını duyurdu.
Keskin, “Çok sevdiğimiz gazeteci arkadaşımız Solin Dal ile Bakırköy cezaevinde görüştüm. Tecrit ve Kadın cinayeti haberleri nedeniyle tutuklu. Ve şu anda kendisi de tecritte. Hem Emniyette hem cezaevi girişinde çıplak aramaya maruz kalmış. Distopyada bir gazeteci” diye yazdı.
Mezopotamya Ajansı muhabiri Dal, 26 Nisan günü “örgüt üyeliği” (TCK 314) suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Ziya Çiçekçi’nin davası ertelendi
Kapatılan Özgür Gündem gazetesinin İmtiyaz Sahibi Ziya Çiçekçi’nin “örgüt propagandası” suçlamasıyla İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı davanın 3 Mayıs 2024 günü görülmesi beklenen 15. duruşması, avukatların mazeret bildirmesi üzerine dosya üzerinden görülerek 20 Eylül 2024 tarihine ertelendi.
Barış Terkoğlu’na "terörle mücadele görev almış kişileri hedef göstermek" suçundan hapis cezası
Gazeteci Barış Terkoğlu hakkında, Odatv internet sitesinde yayımlanan bir haber ile Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan bir köşe yazısı gerekçe gösterilerek, Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek’in şikayeti üzerine “terörle mücadele görev almış kişileri hedef göstermek” (TMK 6/1) suçlamasıyla açılan davanın 11. duruşması 2 Mayıs 2024 günü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada Terkoğlu ve avukatları hazır bulundu.
Savcı 28 Eylül 2023 tarihli dokuzuncu duruşmada sunmuş olduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar ederek Terkoğlu’nun üzerine atılı “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçundan cezalandırılmasını istedi.
Son sözü sorulan Terkoğlu, “Burada kimseyi hedef göstermek yok. Burada kamuoyunu bilgilendirmek ve eleştiri özgürlüğü içinde eleştiri hakkımı kullanmak var. Sizden de Anayasal hakkımı gözeterek beraatıma karar vermenizi talep ediyorum” dedi.
Mahkeme, “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme” suçundan gazeteci Barış Terkoğlu’nu 2 yıl hapis cezasına mahkum etti. Oy birliğiyle alınan kararda, Terkoğlu’nun “yargılama aşamasındaki tutum ve davranışları, kişilik özellikleri, işlemiş olduğu suçtan pişmanlık duymaması dikkate alınarak” cezada indirime gidilmedi.
Haberin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.
Eren Keskin ve Güllistan Yarkın beraat etti
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) 2021 yılında Ermeni Soykırımı’nın yıldönümü kabul edilen 24 Nisan’da düzenlediği anma nedeniyle derneğin Eş Genel Başkanı Eren Keskin ve Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon üyesi Güllistan Yarkın hakkında “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılama” (TCK 301) suçlamasıyla açılan davanın üçüncü duruşması 2 Mayıs 2024 günü İstanbul 51. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada Keskin ve Yarkın ile avukatları hazır bulundu.
Savcı, 26 Mart 2024 tarihli ikinci duruşmada sunmuş olduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar ederek Keskin ve Yarkın’ın üzerlerine atılı suçtan cezalandırılmalarını istedi.
Son sözü sorulan Keskin, “1915 olaylarının soykırım olduğu düşüncemi tekrarlıyorum. ‘Soykırım değildir’ diyenlerle aynı özgürlüğe sahip olduğumu düşünüyorum. Beraatımı talep ediyorum” dedi. Yarkın da son sözünde, “Davaya konu basın açıklamamızda soykırım inkarının kurumsallaştığını söylemiştik. Ceza almamız durumunda kurumsallaşma devam edecektir” diyerek beraatını talep etti.
Mahkeme, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle Keskin ve Yarkın’ın ayrı ayrı beraatlarına karar verdi.
Haberin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.
Gazeteci Mehmet Kamış’ın tutukluluk halinin devamına karar verildi
Tutuklu gazeteci Mehmet Kamış’ın, “Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” (TCK 311/1)), “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” (TCK 312/1), “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” (309/1), ve “örgüt üyeliği” (TCK 314) suçlamalarıyla yargılandığı davanın 21. duruşması 2 Mayıs 2024 günü İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada, Kamış ve avukatı Osman Yedekçi ile katılan Türkiye Büyük Millet Meclisi avukatı hazır bulundu.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Asıf Parıldar, Mehmet Kamış’ı gazeteci sıfatıyla tanıdığını, örgütle iltisaklı olup olmadığı konusunda herhangi bir bilgisi olmadığını söyledi. Bir diğer tanık Yusuf Ahmet Kaymak da ifadesinde, “Mehmet Kamış Zaman gazetesinin Genel Yayın Yönetmen Yardımcısıydı. Kendisini yayıncı ve yazar kimliğiyle bilirim örgütle ilgili bir iltisakına ya da eylemine şahit değilim” dedi.
Tanık beyanlarına karşı söz alan Mehmet Kamış, “Ben taşhiye toplantısına katılmadım. Gazete içerisindeki işim, çıkan gazetenin yayın kurallarına uygun olup olmadığını denetlemekti. Manşet hatası, yazım hatası ve basım hatası olup olmadığını kontrol ederdim. Benimle ilgili olmadığı için reklam toplantılarına arada bir katılırdım. Bazen farklı bir görüş sunmam için davet edilirdim. 2009-2010 yıllarında yapılan ‘görünmez cam duvarlar’ diye bir reklam toplantısına katıldığımı hatırlıyorum sadece. Gazeteden ayrıldıktan 10 ay sonra hakkımda dava açıldı. Adil yargılanamamaktan korktuğum için teslim olmadım. Gazetede yaptığım bütün işler son derece açık ve Basın Kanununa uygundu. Hiçbir örgütle ilgim ve alakam yoktur. Suçlamaları kabul etmiyorum” diye konuştu.
Kamış’ın avukatı Yedekçi, “Dosyaya Bank Asya ile ilgili bir rapor gelmiş. Rapor, kendi içerisinde hatalı ve tutarsız şekilde hazırlanmış. Bilirkişi kendi görev sorumluluğunu aşan yorumlarda bulunmuştur. Müvekkil 1998 yılında hesabı açmış ve 2016 yılına kadar kapatılmadan devam etmiş. Müvekkilin hesabına 2014 yılının Mart ayında 35 bin liralık bir giriş olmuş. Bu para müvekkilin abisinin yatırdığı paradır. Bu para banka kapatılana kadar da orada kalmıştır. Banka hesap hareketlerinin talimatla açılıp kapandığı yorumu yanlış çünkü müvekkil talimatla hesap açıp kapatmamıştır” dedi.
Tutukluluğun bir tedbir olduğunu hatırlatan Yedekçi, sağlık sorunları yaşayan müvekkilinin adli kontrol hükümleri uygulanarak tahliyesini talep etti. Katılan Türkiye Büyük Millet Meclisi avukatı dosyadaki eksik hususların tamamlanmasını talebinde bulundu. Savcı ise atılı suçun vasıf ve mahiyeti, yakalanma şekli ve kaçma şüphesinin bulunması dikkatte alınarak Kamış’ın tutukluluk halinin devamını istedi.
Kamış’ın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, Marmara Kapalı Cezaevi Müdürlüğüne yazı yazılarak Kamış’ın en yakın tam teşekküllü devlet hastanesine sevkinin sağlanmasını ve cezaevi koşullarında kalmasında sakınca olup olmadığına dair rapor aldırılmasını istedi. Dava 25 Temmuz 2024 tarihine ertelendi.
Kapatılan Zaman gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Mehmet Kamış, kamuoyunda “Altanlar Davası” olarak bilinen davanın sanıkları arasındaydı. Kamış ve hakkında yakalama kararı bulunan diğer 9 sanığın dosyası 19 Eylül 2017’de ayrılmıştı. Hakkında yakalama kararı bulunan Kamış, 22 Kasım 2023’te İzmir’de gözaltına alınmıştı. Savcılıktaki sorgusunun ardından 23 Kasım 2023 tarihinde İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesine sevk edilen Kamış, “kaçma şüphesinin bulunduğu” gerekçesiyle tutuklanmıştı.
Eski DİHA muhabiri Abdullah Kaya’nın davası Haziran ayına ertelendi
Kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Abdullah Kaya hakkında “örgüt propagandası” (TMK 7/2) ve “örgüte yardım" (TCK 220/7) iddialarıyla açılan davanın 29. duruşması 30 Nisan 2024 günü Ağrı 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Kaya’nın katıldığı duruşma kimlik tespitiyle başladı.
Tutuksuz yargılanan Kaya, yaptığı savunmada gazetecilik mesleğinin suç olmadığını vurgulayarak, “Benim şahsımda gazetecilik yargılanıyor. Gazetecilik faaliyetleri suç olmaktan çıkarılmalı. Bu ülkenin gelişmesine zarar veriyor. Çünkü bir ülkede gazetecilik özgür olmadı mı hiç kimse özgürlükten bahsedemez. 20 Ekim 2020’de ekipmanlarımın bana verilmesi yönünde mahkeme karar vermesine rağmen hala verilmedi” dedi.
El konulan ekipmanın emniyette kaybolduğunun iddia edildiğini hatırlatan Kaya, “Nasıl olur da devletin emanetinde eşyalar kaybolur?” diye sordu.
Kaya’nın eşyalarının bulunması için araştırmanın sürdüğünü söyleyen mahkeme başkanı, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için davayı 25 Haziran 2024 gününe erteledi.
Gazeteci Barış Terkoğlu’nun davası ertelendi
Gazeteci Barış Terkoğlu hakkında Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan üç yazısı gerekçe gösterilerek, geçtiğimiz Ocak ayında Yargıtay üyeliğine seçilen eski İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın şikâyeti üzerine, “iftira” (TCK 267/1) suçlamasıyla açılan davanın ikinci duruşması 30 Nisan 2024 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Mahkeme hâkiminin izinli olması nedeniyle dosya üzerinden görülen dava 10 Ekim 2024 tarihine ertelendi.
Yeniden görülen “Taraf” davasında MSB’nin katılma talebi kabul edildi
Kapatılan Taraf gazetesinin eski yöneticileri Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Yıldıray Oğur ve muhabir Mehmet Baransu’nun yeniden yargılandıkları davanın dördüncü duruşması 29 Nisan 2024 günü İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Sanıkların katılmadığı duruşmada sanık avukatları Gülçin Avşar, Figen Albuga Çalıkuşu ve Çiğdem Koç hazır bulundu. P24 duruşmayı takip etti.
Milli Savunma Bakanlığı’nın avukatı davaya katılma talebini yineledi. Mehmet Baransu’nun avukatı Çiğdem Koç, istinaf mahkemesinin, davanın Balyoz Davası olduğunu iddia eden emekli askerlerin katılma taleplerini reddettiğini hatırlattı: “Bu dosyanın Balyoz’la hiçbir alakası yok. Bu dosyada Bakanlık dışında müşteki veya katılan olamaz. Bununla ilgili istinaf kararı var. Katılan sıfatların kaldırılmasını talep ediyorum” dedi.
Ahmet Altan ve Yasemin Çongar’ın avukatı Figen Albuga Çalıkuşu, “Şu an yapılan, hukuk eliyle zulümdür. Bunun Balyoz davası olmadığını söylememize rağmen, hala böyle bir algı var, basında da maalesef bazen böyle yazılıyor” dedi.
Mahkeme, Milli Savunma Bakanlığının katılma talebini kabul ederek davayı 2 Aralık 2024 gününe erteledi.
En az 32 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde
Eski TRT muhabiri Elif Akkuş’un tutuklanmalarının ardından, 3 Mayıs 2024 itibarıyla, Türkiye’de en az 32 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.
Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir.