Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Cezası onanan Murat Verim cezaevine gönderildi; Medyaradar sitesi erişime engellendi; Furkan Karabay hakkında “Erdoğan ailesine hakaret” davası; KHK TV muhabiri Ahmet Erkan Yiğitsözlü için savcı ceza istedi
Cezası onanan Murat Verim cezaevine gönderildi
Mardin’de yaşayan gazeteci Murat Verim, hakkında verilen hapis cezasının onanmasının ardından tutuklanarak Midyat Cezaevine gönderildi.
29 Ekim 2016 tarihinde kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri olan Verim, Mart 2016’ya kadar Mardin’in Dargeçit Belediyesinde Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü olarak görev yapmıştı. 23 Ocak 2023’te, haber notları ve basın açıklamaları gerekçe gösterilerek “terör örgütüne yardım” (TCK 220/7) suçlamasıyla tutuklanan ve 4 yıl hapis cezası alan Verim, Midyat Ağır Ceza Mahkemesinde açılan dava kapsamında 16 ay cezaevinde tutulduktan sonra, 5 Nisan 2024’te tahliye edilmişti.
Medyaradar sitesi bir kez daha erişime engellendi
Medyaradar.com haber sitesi, Turkuvaz Medya Grubu tarafından yapılan şikâyet üzerine “Turkuvaz Medya Grubu’nun Youtube kanalları çalındı” başlıklı haber gerekçe gösterilerek erişime engellendi.
Medyaradar’dan yapılan açıklamaya göre, Turkuvaz Medya’nın şikâyeti üstüne, ilgili haber 27 Haziran’da siteden kaldırılmıştı. Buna rağmen, İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesinin kararıyla siteye erişim engeli getirilmişti. İstinafın da erişim engeline itirazı reddetmesinin ardından, site hayatına www.medyaradar.com yerine medyaradar.com adresinden devam etmeye başlamıştı. Turkuvaz Medya’nın bir kez daha itiraz etmesi üzerine, İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 13 Eylül tarihli kararıyla yeni adres de erişime engellendi.
Haber sitesi yayın hayatına medyaradar.net adresiyle devam ediyor.
Furkan Karabay hakkında “Erdoğan ailesine hakaret” davası
Gerçek Gündem editörü Furkan Karabay hakkında 19 Ocak 2024 günü Mirgün Cabas’ın YouTube yayınında kullandığı ifadeler gerekçe gösterilerek “Cumhurbaşkanına hakaret,” (TCK 299) “hakaret” (TCK 125) ve “iftira” (TCK 267) suçlamalarıyla dava açıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 5 Eylül 2024 günü hazırlanan iddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra, kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar ile oğulları Burak Erdoğan ve Ahmet Erdoğan da müşteki olarak bulunuyor.
İddianame 16 Eylül 2024 günü İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
İlk duruşma 5 Şubat 2025 günü görülecek.
Medine Mamedoğlu hakkında “yanıltıcı bilgiyi yayma” soruşturması
Gazeteci Medine Mamedoğlu, 20 Haziran 2024 tarihinde Mardin’in Mazıdağı ile Diyarbakır Çınar ilçesi arasındaki köylerde çıkan yangın nedeniyle yaptığı haberler ve sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek “yanıltıcı bilgiyi yayma” (TCK 217/A) şüphesiyle ifadeye çağrıldı.
Haber videolarının yer aldığı paylaşımların gerekçe yapıldığı soruşturmanın ihbar üzerine başlatıldığı belirtildi.
Avukat Resul Temur ile Diyarbakır Emniyet Müdürlüğüne giderek ifade veren Mamedoğlu, paylaşımlarının suç teşkil etmediğini ve gazetecilik faaliyetleri kapsamında olduğunu belirtti.
Evrensel yazarı Özcan Yaman’a verilen para cezası onandı
Yargıtay, 10 yıl önce çıkan "Fotoğrafçı ile foto muhabiri arasındaki fark" yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın kişilik haklarını ihlal ettiği iddiasıyla, Evrensel yazarı Özcan Yaman'a verilen 10 bin TL’lik tazminat cezasını onadı.
Yaman'ın avukatları dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacak.
Yaman’ın 4 Nisan 2014’te yayımlanan yazısı hakkında “hakaret” ve “soruşturmanın gizliliğini ihlal” şüphesiyle soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma sonucunda dava açılmasına gerek görülmediyse de Bilal Erdoğan, Yaman hakkında İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde 50 bin TL’lik manevi tazminat davası açmıştı. Mahkeme, Yaman’a 10,000 TL’lik tazminat cezası vermişti.
Evrensel’in İzmir Temsilcisi Özer Akdemir basın kartı davasını kazandı
Evrensel gazetesi İzmir Temsilcisi Özer Akdemir’in, basın kartının gerekçesiz iptal edilmesiyle ilgili açtığı davada mahkeme, Basın Kartı Komisyonunun kararının hukuksuz olduğuna hükmetti. Ankara 20. İdare Mahkemesi, basın kartını yenileme talebinin salt takdir yetkisine dayalı şekilde reddedilmesinin hukuka aykırı olduğuna karar verdi.
2013 yılından bu yana sarı basın kartı sahibi olan Özer Akdemir’in, basın kartlarının turkuaz olarak yenilenmesi sürecinde 2019 yılında yaptığı yenileme başvurusu yıllarca işleme alınmamıştı. Akdemir’in üyesi olduğu İzmir Gazeteciler Cemiyetinin (İGC) Başkanı ve Basın Kartı Komisyonu üyesi olan Dilek Gappi’nin komisyonda bu durumu gündeme getirmesinin ardından dört yıldır “inceleme” adı altında bekletilen yenilenme başvurusu 13 Aralık 2023 tarihli toplantıda ele alınmıştı. On dört komisyon üyesinden 11’inin, başvuru evrakları ve Akdemir’in gazetecilik faaliyetleriyle ilgili hiçbir değerlendirme yapmadan “ret” oyu vermesiyle basın kartı iptal edilmişti. Komisyonun üç üyesi ise bu karara katılmayarak kartın yenilenmesi gerektiği yönünde oy kullanmıştı.
Açılan davaya bakan Ankara 20. İdare Mahkemesi, Anayasa'nın 2. maddesinde yer alan "hukuk devleti" tanımına dikkat çekerek “Hukuk devletinin gereği olan belirlilik ve hukuki güvenlik ilkeleri ile idarenin keyfi hareket etmesi engellenmiş olur” dedi.
Tuncay Özdamar’ın Maliye Hazinesine açtığı dava ertelendi
WDR Cosmo Türkçe Yöneticisi Tuncay Özdamar’ın, Ankara Esenboğa Havaalanı’nda gözaltına alınıp 14 saat nezarette tutulması nedeniyle Maliye Hazinesine tazminat istemiyle açtığı davanın ikinci duruşması 20 Eylül 2024 günü İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada Özdamar’ın avukatı Emine Özhasar hazır bulundu.
Avukat Emine Özhasar, eksik hususların tamamlanmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etti.
30 Eylül 2023 tarihinde “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme” (TMK 6) suçlamasıyla Ankara Esenboğa Havaalanı’nda gözaltına alınan Özdamar hakkındaki soruşturmada, 30 Kasım 2023 tarihinde takipsizlik kararı verilmişti. Mahkeme, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak Özdamar hakkında verilen takipsizlik kararının, yakalama ve gözaltına dair belgelerin kesinleşme şerhinin istenmesine karar verdi. Dava 18 Ekim 2024 tarihine ertelendi.
Ziya Çiçekçi’nin “propaganda” davası ertelendi
Gazeteci Ziya Çiçekçi’nin “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamasıyla yargılandığı davanın 16. duruşması 20 Eylül 2024 günü İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmaya katılan olmadı.
Dosya üzerinden görülen dava ileri bir tarihe ertelendi.
Çiçekçi, Yeni Özgür Politika gazetesinin sosyal medya hesabından 2017 yılında yapılan 13 paylaşım nedeniyle yargılanıyor.
KHK TV muhabiri Ahmet Erkan Yiğitsözlü için savcı ceza istedi
KHK TV muhabiri Ahmet Erkan Yiğitsözlü hakkında "örgüt üyeliği" (TCK 314) ve "terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet" suçlamalarıyla açılan davanın ikinci duruşması 19 Eylül 2024 günü Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmada mahkeme heyetinin değiştiği görüldü.
Duruşmaya tutuksuz yargılanan Yiğitsözlü ve avukatı Günal Kurşun katıldı.
Yiğitsözlü'nün gazetecilik faaliyetlerinden bahseden Kurşun, Yiğitsözlü’nün "örgütle iltisaklı olmadığını" ve gazeteciliğin gereklerine uygun hareket ettiğini belirtti. Kurşun, Yiğitsözlü’nün ayrım gözetmeksizin ihraç edilen herkesin videosunu çektiğini söyledi.
“Gazetecilik ilkelerine uygun davranır, röportaj yaptığı kişilerin siyasi görüşüne önem vermez. Habercilik yapar, iflah olmaz bir gazetecidir. İhraç edilen ya da edilmeyen herkesin röportajını yapar, güvenilir biridir. Şimdiye kadar örgütü övücü bir konuşmasına rastlamadım” dedi.
Yiğitsözlü, dosyada iddia edildiği üzere "FETÖ/PDY yapılanması ile irtibat ve iltisaklı olduğuna" dair hiçbir delil olmadığını vurgulayarak, “Tek delil; 2005-2007 yılları arasında Cihan Haber Ajansı’nda çalışmış olmamdır, bu da suç değildir. 2019 yılında yine bir soruşturma yürütüldü ve takipsizlik kararı verildi.” diye konuştu.
Tanıkların dinlenmesinin ardından savcı, esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sundu. Savcı, Yiğitsözlü’nün "örgüt üyeliği" suçundan cezalandırılmasını talep etti. Avukat Kurşun, “İddianamedeki iddiaları destekleyecek deliller dosyada yok. İddianameyi hazırlayan savcı, iddialarını delillendirememiş. Bu sebeple savunma yaparken zorlanıyoruz. Duruşma savcısından iddialara ilişkin delillerin neler olduğunu açıklamasını talep ediyoruz” dedi. Kurşun, esas hakkında beyanda bulunmak için süre talebinde bulundu.
Mahkeme, talebi kabul ederek duruşmayı 15 Ekim'e erteledi.
Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “örgüt üyeliği” ve “terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet” suçlamalarıyla yürütülen soruşturma kapsamında Yiğitsözlü, 15 Kasım 2022’de gözaltına alınmış ve 17 Kasım 2022’de çıkarıldığı Osmaniye Sulh Ceza Hakimliği tarafından serbest bırakılmıştı.
Gazeteci Bülent Kılıç’ın yargılandığı dava Ocak ayına ertelendi
Haber takibindeyken polisler tarafından darp edilerek gözaltına alınan Agence France-Presse (AFP) eski foto muhabiri Bülent Kılıç’ın, "görevi yaptırmamak için direnmek” (TCK 265) ve “kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” (TCK 125/3-a) suçlamalarıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması 19 Eylül 2024 günü İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada Kılıç ve avukatları hazır bulundu.
Duruşmada tanık olarak dinlenen gazeteci Hacı Bişkin, “Üç polis Bülent’i gözaltına almak için omzuna ve boynuna basarak yere yatırdılar. Bülent’in elinde kamerası vardı ayrıca müdahale sırasında gazeteci olduğunu da söyledi. Olayın başından sonuna kadar oradaydım. Bülent’in polislere hakaret ettiği ya da kamerayla polislere vurduğu yönündeki iddialara şahit olmadım. Polisler müdahale ettiği sırada Bülent’in ‘nefes alamıyorum’ şeklinde bağırdığını duydum” dedi.
Kılıç’ın avukatı Veysel Ok, müşteki polislerin katılma taleplerinin reddini istedi. Ok, “Olay yeri tutanağının olayı görmeyen polisler tarafından tutulup imzalandığı müşteki polisler tarafından da ifade edildi. Olay yeri tutanağı sahte. Bu nedenle katılma taleplerini kabul etmiyoruz” dedi.
Mahkeme, suçtan zarar görmesi ihtimalini göz önünde bulundurarak şikayetçi polislerden Yalçın Eyyip’in katılma talebini kabul etti. Esas hakkındaki mütalaasını sunması için dosyanın iddia makamına gönderilmesine karar veren mahkeme, davayı 16 Ocak 2025 tarihine erteledi.
Kılıç, 26 Haziran 2021’de düzenlenen 19. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nü takip ederken polisler tarafından yere yatırılıp boğazına basılarak gözaltına alınmıştı.
Gazeteci Barış Pehlivan’ın “kamu görevlisine hakaret” suçundan yargılandığı dava ertelendi
Gazeteci Barış Pehlivan hakkında, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Mehmet Naci İnci’nin şikâyeti üzerine “kamu görevlisine hakaret” (TCK 125/3) suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması 19 Eylül 2024 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada taraf avukatları hazır bulundu. Pehlivan ise duruşmaya katılmadı.
Avukat Enes Hikmet Ermaner, müvekkili Barış Pehlivan’ı bir sonraki celse hazır edeceklerini söyledi. Müşteki Naci İnci’nin avukatı ise bu aşamada bir diyeceklerinin olmadığını ifade etti.
Mahkeme, Pehlivan’ın avukatına müvekkilini bir sonraki celse hazır etmesi için süre vererek davayı 4 Şubat 2024 tarihine erteledi.
Pehlivan, 11 Ocak 2024 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan “Sen misin mahrem bilgilere sahip çıkan!” başlıklı yazısı nedeniyle Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Naci İnci’nin şikâyeti üzerine yargılanıyor.
Sibel Yükler, Deniz Nazlım ve Yıldız Tar’ın davası Ocak 2025’e ertelendi
Gazeteciler Sibel Yükler, Deniz Nazlım ve Yıldız Tar hakkında “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla açılan davanın üçüncü duruşması 19 Eylül 2024 günü Ankara 71. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Sibel Yükler ve Yıldız Tar ile avukatları duruşmada hazır bulundu. P24 duruşmayı takip etti.
Dosyaya gelen bilirkişi raporuna ilişkin söz alan Yükler, “Bilirkişi raporu olay anında gördüğümüz şiddeti tam olarak yansıtmamaktadır” dedi.
Yükler’in ardından söz alan Tar, "Bilirkişi raporunda aleyhime olan hususları kabul etmiyorum. Raporda fotoğraflanan görüntülerde yere yatırılmış şekilde tutulan ve bastırılan şahıs benim" dedi.
Gazetecilerin avukatlarından Gulan Çağın Kaleli, “Bilirkişi raporunda 12 adet video dosyasının olduğu belirtilmiş ancak yalnızca iki videonun görüntüleri fotoğraflanarak rapor tanzim edilmiştir” dedi.
Olay anında gazetecilere müdahale eden kolluk görevlileri hakkında kötü muamele yönünden suç duyurusunda bulunduklarını hatırlatan avukat Kaleli şöyle devam etti: "Bizim kötü muamele iddiamızın önüne engel olması adına şu anda mahkemenizde yargılaması yapılmakta olan suç ile alakalı dava açıldı.”
Mahkeme, Sibel Yükler, Yıldız Tar ve Deniz Nazlım’ın duruşmalardan vareste tutulmasına karar vererek dosyadaki eksiklerin tamamlanması için davayı 7 Ocak 2025 gününe erteledi.
Gazeteciler Kürşat Yılmaz ve Görkem Kınacı’nın yargılandığı davanın karar duruşması Ocak ayında görülecek
Evrensel gazetesi İmtiyaz Sahibi Kürşat Yılmaz ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Görkem Kınacı’nın Turkuvaz Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Serhat Albayrak’ın şikâyeti üzerine “iftira” (TCK 267) ve “hakaret” (TCK 125) suçlamalarıyla yargılandıkları davanın altıncı duruşması 19 Eylül 2024 günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada taraf avukatları hazır bulundu. Yılmaz ve Kınacı ise duruşmaya katılmadı.
Savcı 16 Ocak 2024 tarihli duruşmada sunduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar ederek Yılmaz ve Kınacı’nın cezalandırılmalarını istedi.
Katılan Serhat Albayrak’ın avukatı, “Kaynağı belli olmayan sosyal medya paylaşımlarına itibar ederek müvekkil hakkında asılsız beyanlarda bulunmuşlardır. ‘Hakaret’ ve ‘iftira’ suçunun unsurları oluşmuştur. Her iki sanığın da üzerlerine atılı suçlamalar yönünden üst hadden cezalandırılmalarını talep ediyoruz” dedi.
Yılmaz ve Kınacı’nın avukatı Devrim Avcı, dava konusu haberlerin düşünce ve ifade özgürlüğü sınırlarında kaldığını ve suçun unsurlarının oluşmadığını belirterek beraat talep etti.
Mahkeme, karar vermek üzere dosyayı incelemek için davayı 21 Ocak 2025 tarihine erteledi.
Yılmaz ve Kınacı, 29 Ağustos 2022 tarihli “Derin Sessizlik” manşeti ile verilen “Borsadaki rüşvet ağı Saray’a kadar uzandı” ve 31 Ağustos 2022 tarihli “Saray’a dayanan Peker ifşaları ‘cesur savcı’ ile temizlenemez” başlıklı haberler nedeniyle yargılanıyor.
Belgesel yönetmeni Sibel Tekin’in davası Kasım ayına ertelendi
Belgesel yönetmeni Sibel Tekin’in NTV Ankara Temsilciliği’ndeki bir protestoyu takip ettiği için “örgüt propagandası” (TMK 7/2) ve “iş ve çalışma hürriyetinin ihlali” (TCK 117) iddialarıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması 19 Eylül 2024 Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Bilirkişi raporuna istinaden dinlenilmesi istenen tanık duruşmaya katılamadığı için, dava 7 Kasım 2024 gününe ertelendi.
Gazeteci Muhammet Enes Sezgin’in “basit yaralama” davası Ocak 2025’e ertelendi
Gazeteci Muhammet Enes Sezgin hakkında “basit yaralama” suçlamasıyla açılan davanın ikinci duruşması 19 Eylül 2024 günü İstanbul 63. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmada Sezgin ve avukatı Sercan Korkmaz hazır bulundu.
Dava 16 Ocak 2025 gününe ertelendi.
Konya’da 30 Temmuz 2021 tarihinde aynı aileden yedi kişinin öldürülmesine yönelik 31 Temmuz günü İstanbul’da düzenlenen protesto eylemini takip eden gazetecilere bir grup sopalarla saldırmıştı. Basın açıklamasının ardından Kasımpaşa’ya yürüyen kitleye demir sopalarla saldıran grup, Sendika.org muhabirleri Derya Saadet ve Ceylan Bulut, Özgür Gelecek muhabiri Taylan Öztaş, Mezopotamya Ajansı muhabirleri Enes Sezgin ve Rojin Altay ile Gazete Fersude muhabiri Hayri Tunç’u darp etmişti. Saldırıya uğramalarının ardından hastaneye giden Sezgin ve Öztaş, burada polis tarafından gözaltına alınmıştı. Geceyi gözaltında geçiren Sezgin ve Öztaş, 1 Ağustos günü adliyeye getirilmişti. Savcılık ifadelerinin ardından “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet” ve “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamalarıyla tutuklanmaları talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilen Öztaş ve Sezgin, adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılmıştı.
Abdullah Kaya’nın davası Şubat 2025’e ertelendi
Ağrı’da gazetecilik yapan Abdullah Kaya hakkında “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak” (TCK 136) suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması 18 Eylül 2024 tarihinde Diyadin Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmada savunmasını yapan Kaya, “Basın ve ifade özgürlüğü kapsamında görevimi yapıyorum. Buradaki korucu belki farkında değil ama biz gazeteciler herkesin iyiliği için bu tür haberleri yapıyoruz. Türkiye Anayasasıyla da basın özgürlüğü garanti altına alınmıştır. Mesleki ilkeler doğrultusunda haber yaptım” dedi.
Duruşma sonunda ara kararını açıklayan mahkeme heyeti davanın 21 Şubat 2025 tarihine ertelenmesine hükmetti.
Haberin ayrıntıları için tıklayın.
Korumaların Sinan Aygül'e açtığı dava başladı
Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül’ün, AKP’li eski Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani’nin biri polis iki korumasının şikayeti üzerine “hakaret” (TCK 125) suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması 18 Eylül 2024 günü Tatvan Adliyesi 1.Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Yaklaşık beş saatlik gecikmeyle başlayan duruşmada Sinan Aygül, “hakaret” ve “tehdit” (TCK 106) suçlamalarıyla yargılanan diğer sanık olan kardeşi Ahmet Aygül ve avukatı Berrin Eker ile müşteki koruma görevlisi Yücel Baysalı duruşma salonunda hazır bulundu. Polis memuru olan koruma Engin Kaplan ise duruşmaya Ankara Adliyesinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemleri (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Savunmaların ardından kararını veren mahkeme, Sinan Aygül’ün tanık olarak dinlenmesini talep ettiği dönemin belediye başkan yardımcısı ile imar müdürünün dinlenmesinin dosya ile ilgisi olmadığı gerekçesiyle reddine, dosyadaki tüm eksik hususların tamamlanması için davanın 12 Aralık 2024 gününe bırakılmasına karar verdi.
Haberin ayrıntıları için tıklayın.
Murat Şevki Çoban’ın yeniden yargılaması Kasım ayında devam edecek
Kapatılan Taraf gazetesinin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Şevki Çoban ve bir diğer sanığın “basın yoluyla kişilik haklarına saldırı” iddiasıyla yeniden yargılandığı tazminat davasının ilk duruşması 18 Eylül 2024 günü Tatvan 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görüldü. Dava 13 Kasım 2024 gününe ertelendi.
Savunmanlığını P24'ün yaptığı Çoban hakkında kapatılan Taraf gazetesinde 6 Haziran 2012 günü yayımlanan “Ot yolmayınca dinsiz oldu” başlıklı haber gerekçe gösterilerek “kişilik haklarına saldırı” suçlamasıyla tazminat davası açılmıştı. Çoban'ın haberin yazarı Sümeyra Tansel'lel birlikte yargılandığı davanın ilk duruşması 9 Temmuz 2013 günü Tatvan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmüş, dava 2014 yılında sonuçlanmış ve Çoban 10,000 TL tazminat ödemeye mahkum edilmişti. Bu ceza Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 8 Mart 2016 tarihli kararıyla bozulmuş ve dosya mahkemeye geri gönderilmişti. 27 Haziran 2016’da yeniden görülmeye başlanan davanın 13 Eylül 2017 günü Tatvan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen karar duruşmasının sonunda, Çoban ve Tansel tekrar para cezasına çarptırılmıştı. Karara itiraz edilmesi üzerine dosyayı yeniden inceleyen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 18 Eylül 2023 tarihli kararında Çoban'ın haberin yayımlandığı tarihte Taraf gazetesinin sorumlu yazı işleri müdürü olmadığı halde dava dillekçesinde sorumlu yazı işleri müdürü olarak gösterildiğini, yerel mahkemenin Çoban hakkındaki direnme kararının bu nedenle bozulması gerektiğini belirtmişti. Yargıtay, Tansel hakkında ise söz konusu haberle davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğuna yönelik yerel mahkemenin direnme kararını yerinde bulmuş ancak verilen tazminatın fazla olduğuna hükmederek daha az miktarda tazminata hükmedilmek üzere yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermişti.
Hayri Demir yazmadığı kitabın yazarı olmakla suçlandı
Gazeteci Hayri Demir’in “örgüt propagandası” (TMK 7/2) ve “örgüt üyeliği” (TCK 314) suçlamalarıyla yargılandığı davanın beşinci duruşması 18 Eylül 2024 günü Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmada Demir ve avukatı Nuray Özdoğan hazır bulundu. P24 duruşmayı takip etti.
Kimlik tespiti ardından başlayan duruşmada Demir, birleştirmeyle gelen iddianame yönünden savunma yaptı.
Demir ayrıca, daha önce yargılandığı ve beraat ettiği dava ve soruşturmaların da dosyada yer aldığını belirterek, “Suç unsuru taşımayan bilgilerle dosya kabartılmaya çalışılmış” ifadesini kullandı.
Mahkeme, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması ve savunmaların yapılması için davayı 20 Kasım 2024 tarihine erteledi.
Haberin ayrıntıları için buraya tıklayın.
Yazar Yavuz Ekinci hâkim karşısına çıktı
Yazar Yavuz Ekinci hakkında, 2014 yılında yayımlanan “Rüyası Bölünenler” isimli romanında geçen ifadeler nedeniyle “örgüt propagandası” (TMK 7/2) suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması 18 Eylül 2024 günü İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşmada Ekinci ve avukatları hazır bulundu.
Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan Ekinci, üzerine atılı “örgüt propagandası” suçlamasını reddetti:
“Yazmış olduğum bir roman, kurmaca bir metin sebebiyle bu şekilde suçlanmaktan dolayı da bir yazar olarak hukuk devleti adına son derece üzüntü duyuyorum. Bir ‘vatansever’ vatandaşın CİMER’e ihbarı üzerine 7. Sulh Ceza Hakimliği, 2014 yılında yayımlanan kitabıma toplatma ve yasaklama kararı getirdi. Roman bir kurgudur. Kurgulanmış karakterlerin gözünden yapılan anlatımların suç teşkil etmeyeceğini düşünüyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Mahkemenin 10 yıl önce yayımlanan Rüyası Bölünenler romanımı düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmesini ve beraatıma karar verilmesini talep ediyorum.”
Yavuz Ekinci’nin avukatı Can Ekinci, söz konusu kitabın 2014 yılında yayımlandığını hatırlatarak Basın Kanunu gereği zamanaşımından davanın düşürülmesini talep etti: “Kitap 2014 yılında yayımlanmıştır ancak iddianamede suç tarihi CİMER’e yapılan ihbar tarihi (8 Şubat 2023) olarak belirlenmiştir. Hukuki olarak ihbar tarihi suç tarihi olarak kabul edilemez. Suç tarihi kitabın ilk yayımlandığı tarih olan 2014’tür. Basılı romanlar da Basın Kanunu’na tabiidir. Kitabın yayımlandığı ilk tarihten bu yana 10 sene geçtiği için Basın Kanunu uyarınca zamanaşımı söz konusudur. Bu nedenle mahkemeden ilk olarak davanın düşürülmesini talep ediyoruz.”
Yavuz Ekinci’nin avukatlarından Çiğdem Koç da müvekkiline atılı suçun unsurlarının oluşmadığını belirterek, derhal beraat kararı verilmesini talep etti.
Mahkeme, Ekinci’nin Rüyası Bölünenler kitabının hangi tarihte basılıp yayımlandığının araştırılması için emniyete yazı yazılmasına ve dosyanın esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için savcılığa gönderilmesine karar verdi. Dava 9 Aralık 2024 tarihine ertelendi.
Sibel Yükler’in Maliye Hazinesine açtığı dava ertelendi
Gazeteci Sibel Yükler’in haksız şekilde gözaltına alındığı, adli kontrol kararıyla özgürlüğünün kısıtlandığı, bilgisayar ve telefonuna el konulduğu gerekçesiyle Maliye Hazinesi aleyhine açtığı davanın ikinci duruşması 17 Eylül 2024 günü Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Dava eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
Pınar Gayıp ve Semiha Şahin’in davasında dosya ayrıldı
Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü Semiha Şahin ile muhabiri Pınar Gayıp'ın da aralarında olduğu dört kişinin "örgüte üyeliği" (TCK 314) ve "örgüt propagandası" (TMK 7/2) iddialarıyla yeniden yargılandığı davanın ikinci duruşması 16 Eylül 2024 günü İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Yargılananların katılmadığı duruşmada, avukatlar hazır bulundu.
Mahkeme heyeti, hakkında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde “örgüt propagandası” iddiasıyla bir başka dava olduğuna işaret ederek, Şahin'in dosyasını ayırdı. Şahin'in dosyası diğer dosyayla birleştirildi.
Mahkeme, Gayıp hakkında “örgüt propagandası” iddiasıyla açılan başka bir dava dosyasını da mevcut devam eden yargılama dosyasıyla birleştirdi.
Savcı ve avukatlar, dosyadaki eksik hususların giderilmesini talep etti.
Mahkeme, Gayıp hakkında devam soruşturmalar olduğunu ve soruşturmalara ilişkin eksik evrakların tamamlanmasına karar verdi.
Dava 4 Aralık 2024 gününe ertelendi.
En az 26 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde
Gazeteci Murat Verim’in cezaevine gönderilmesinin ardından, 20 Eylül 2024 itibarıyla, Türkiye’de en az 26 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.
Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan erişilebilir.