Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Gazeteciler İshak Karakaş ve Lezgin Akdeniz’e “propaganda” suçlamasıyla hapis cezası verildi; Semiha Şahin, Pınar Gayıp, Harun Çümen tahliye edilmedi; Ferhat Tunç hakkında yakalama kararı çıkarıldı
Müzisyen Ferhat Tunç’un “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşması 29 Mart günü görüldü. Büyükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Tunç avukatı Damla Koç tarafından temsil edildi.
Avukat Koç, Tunç’un savunması için mahkemeden ek süre talebinde bulundu. Mahkeme ara kararında Tunç’un halen savunmasının alınmamış olması nedeniyle hakkında yakalama emri çıkarılmasına karar vererek davayı 18 Eylül 2019 tarihine erteledi.
Tunç hakkında “propaganda” ve “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamalarıyla açılan beş ayrı dava bulunuyor. Bunlardan geçtiğimiz Eylül ayında sonuçlanan davada Tunç, “örgüt propagandası” suçundan 1 yıl 11 ay 12 gün hapis cezasına çarptırılmıştı.
Pelin Ünker’e açılan “Paradise Papers” davası düştü
Gazeteci Pelin Ünker’e, 2017 yılında Cumhuriyet gazetesinde yayımlanmış olan “Paradise Papers” konulu haberleri nedeniyle Bakan Berat Albayrak ve kardeşi Serhat Albayrak’ın şikâyetiyle açılan dava, zaman aşımı nedeniyle düştü.
Davanın 28 Mart günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ve P24 tarafından izlenen duruşması ile ilgili habere bu bağlantıdan erişilebilir.
Şirin Kabakçı davası Temmuz ayına ertelendi
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Zaman gazetesinin Konya temsilcisi Şirin Kabakçı’nın “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla yargılandığı davanın beşinci duruşması 28 Mart günü İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Dava kapsamında 20 ay tutuklu kalan Kabakçı, Aralık ayında tahliye edilmişti.
P24 tarafından izlenen duruşmada mahkeme, Konya’dan SEGBİS ile bağlanan tanık Halil Doğanay’ın ifadesini dinledi.
Tanık beyanlarının ardından esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın savcıya teslim edilmesine karar veren mahkeme, davayı 2 Temmuz tarihine erteledi.
Gazeteci Harun Çümen ikinci duruşmada tahliye edilmedi
Kapatılan Zaman gazetesinin eski Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Harun Çümen’in “Fethullahçı terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla tutuklu olarak yargılandığı davanın ikinci duruşması 28 Mart günü görüldü.
İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen davada Çümen 3 diğer sanıkla birlikte yargılanıyor.
P24’ün izlediği duruşmaya 11 aydır tutuklu bulunduğu Balıkesir Cezaevi’nden SEGBİS ile bağlanan Çümen, hakkındaki iddiaları reddetti ve tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesini talep etti. Çümen savunmasında ayrıca Edirne Keşan’da yürütülen tahkikatın dosyaya eklenmesi talebini dile getirdi.
Avukatların tahliye taleplerinin ardından söz alan duruşma savcısı, Çümen’in tutukluluğunun devamını talep etti. Mahkeme, savcının talebi doğrultusunda Çümen’in tutukluluğunun devamına hükmederek davayı 19 Haziran’a erteledi.
Özgür Gündem davası ertelendi
KHK ile kapatılan Özgür Gündem gazetesinin yazar ve çalışanlarının da aralarında bulunduğu 23 sanığın “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla yargılandığı davanın 11. duruşması 28 Mart günü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Tutuksuz sanıkların katılmadığı duruşmada avukatlar Özcan Kılıç ve Senem Doğanoğlu hazır bulundu.
Duruşma savcısı mütalaasını tekrarladığını ifade ederken, Avukat Kılıç, sanık sayısının fazla olması ve sanıklar hakkında çok sayıda iddianame bulunması nedeniyle mahkemeden savunma için süre istedi.
Kılıç ayrıca Eren Keskin yönünden dosyanın ayrılarak Keskin’in Özgür Gündem gazetesinin genel yayın yönetmeni olması sebebiyle İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davası ile birleştirilmesini talep etti.
Duruşma sonunda ara kararını açıklayan mahkeme, hakkında yakalama kararı bulunan sanıkların yakalama emri infazlarının beklenmesine ve Keskin hakkındaki birleştirme talebinin değerlendirilmesi için 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılmasına karar vererek davayı 8 Mayıs’a erteledi.
“Özgür Gündem Nöbetçi GYY” davası ertelendi
Aralarında Ertuğrul Mavioğlu, Hüseyin Aykol, İhsan Çaralan, Fehim Işık, Celal Başlangıç, Celalettin Can ve DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren’in de bulunduğu, çoğunluğu gazeteci 13 kişinin kapatılan Özgür Gündem gazetesiyle dayanışma amacıyla başlatılan “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmeni” kampanyasına katılmaları nedeniyle “örgüt propagandası” suçlamasıyla yargılandıkları davanın görülmesine 28 Mart günü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
P24 tarafından izlenen duruşmada söz alan savcı, daha önce açıkladığı mütalaasını tekrarladığını söyledi.
Fehim Işık’ın avukatı Özcan Kılıç beyanında dosyada Işık’ın sorumluluğunu ıspatlayacak bir belge bulunmadığını ifade etti. Savcının mütalaasında örgütsel bağ kurulmadığını ifade eden avukat Kılıç, ayrıca savcının Basın Kanununu yanlış değerlendirdiğini söyledi.
Sanık avukatları dosyaya eklenen belgelerin incelenmesi ve savunmaların hazırlanması için ek süre talebinde bulundu. Avukatların süre talebini kabul eden mahkeme heyeti davanın 3 Nisan’a ertelenmesine karar verdi.
Özgür Gündem editörleri ve Hatip Dicle’nin 301’den yargılandığı dava ertelendi
Kapatılan Özgür Gündem gazetesinin Genel Yayın Yönetmenleri Hüseyin Aykol, Zana Kaya ve gazetenin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya ile Kürt siyasetçi Hatip Dicle’nin “hükümeti, yargı organlarını veya emniyet teşkilatını alenen aşağılama” ve “Türk milletini, cumhuriyetini ve Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılama” suçlamalarıyla yargılandığı davanın 12. duruşması da yine 28 Mart günü görüldü.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya Aykol, Kaya, Kızılkaya ve Dicle katılmazken, duruşmada hazır bulunan avukat Özcan Kılıç, mahkemeden ek savunma için süre talep etti. Kılıç’ın talebini kabul eden mahkeme, davayı 16 Mayıs gününe erteledi.
Onur Hamzaoğlu’nun “propaganda” davasında yetkisizlik kararı verildi
Barış için Akademisyenlerin 2016 yılındaki bildirisini imzaladığı için hakkında “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla dava açılan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) önceki dönem Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu, 28 Mart günü İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı.
Duruşmada söz alan Hamzaoğlu, bildiriyi imzaladığı dönemde Kocaeli Üniversitesi’nde görevli olduğunu belirterek, mevcut mahkemenin kendisini yargılama yetkisi olmadığını ifade etti.
Hamzaoğlu’nun itirazını yerinde bulan duruşma savcısı, dosyanın Kocaeli Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesini talep etti. Talebi kabul eden mahkeme, yetkisizlik kararı vererek dosyanın Kocaeli’ye gönderilmesine karar verdi.
Semiha Şahin ve Pınar Gayıp yine tahliye edilmedi
Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü Semiha Şahin ve muhabiri Pınar Gayıp’ın “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” suçlamalarıyla tutuklu olarak yargılandıkları davanın dördüncü duruşması 27 Mart günü İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Gazeteciler Şahin ve Gayıp dava kapsamında 11 aydır tutuklu bulunuyor. Davanın diğer iki sanığı, Gülsen İmre ve Ferhat Harun Pehlivan ise ikinci duruşmanın sonunda adlî kontrol şartıyla tahliye edilmişti.
P24 tarafından izlenen duruşmada İmre ve Pehlivan’ın avukatları beyanda bulunarak, savcının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunmalarını yapmadan önce dijital materyallere ilişkin raporun tamamlanmasını talep etti.
Sonrasında söz alan Gayıp’ın avukatı Kader Tonç ise soruşturmanın genişletilmesine yönelik talepleri bulunduğunu belirterek, soruşturmanın başlangıcını gösteren belgenin savcılığa sorulmasını istediklerini ifade etti.
Avukat Tonç, her iki gazetecinin suçlamalara dayanak olarak gösterilen paylaşımlarının birbirinden çok farklı tarihlerde yapılmasına rağmen nasıl ve neden aynı soruşturmada birleştirildiğinin savcıdan ve emniyetten sorulması gerektiğini kaydetti.
Tonç sözlerine şöyle devam etti: “Bu paylaşımların açık kaynak araştırması olmadığını iddia ediyoruz. Bu, mahkemece değerlendirilmemiştir. Eğer açık kaynak araştırması yapılmamışsa, o zaman hukuka aykırı delil toplandı demektir.”
Müvekkili Gayıp’ın bir yıldır tutuklu olduğunun, ancak bir yıldır dosyaya aleyhine hiçbir delil girmediğinin altını çizen Tonç, Gayıp’ın yasadışı bir örgütle bağlantılı olduğunu gösteren herhangi bir delil bulunmadığını, ayrıca bir yıllık tutukluluğun ölçülülük ilkesine aykırı olduğunu ifade ederek müvekkilinin tahliyesini talep etti.
Sonrasında söz alan Şahin’in avukatı Özcan Karakoç da savcının mütalaasının teknik açıdan kabul edilebilir olmadığını, henüz delil toplanmadığından dosyanın karar aşamasına gelmediğini ifade etti. Karakoç ayrıca tanık ifadelerinin de değerlendirilmediğinin altını çizdi.
Avukat Karakoç, dosyada Şahin’in beş adet Twitter ve Facebook paylaşımı bulunduğunu, ancak bu hesapların kamuya kapalı olduğunu ifade etti. Karakoç bu paylaşımların hukuka aykırı olarak elde edildiği takdirde delil olarak kullanılamayacaklarını ifade etti.
Sosyal medya paylaşımları nedeniyle insanları bir yıl tutuklu bırakmanın hakkaniyetli olmadığının altını çizen Karakoç, Şahin’in tahliyesini talep etti.
Avukat beyanlarının ardından söz alan Gayıp ve Şahin ise siyasî konjonktür nedeniyle tutuklu bulunduklarını ifade ederek tahliyelerini talep etti.
Önceki duruşmada verdiği mütalaasını tekrarlayan duruşma savcısı, her iki gazetecinin tutukluluklarının devamını, soruşturmanın genişletilmesi taleplerinin ise reddini talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme, Şahin ve Gayıp’ın tutukluluklarının devamına karar verdi. Soruşturmanın genişletilmesine yönelik taleplerin “yargılamaya bir yenilik katmayacağından” reddine hükmeden mahkeme, davayı 13 Haziran’a erteledi.
Kemal Özer’e 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi
Evrensel gazetesinin bir dönem Tunceli muhabirliğini yapmış olan Kemal Özer’in “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla yargılandığı davanın karar duruşması 27 Mart günü Tunceli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmada söz alan Özer’in avukatları müvekkillerinin beraatini talep etti. Duruşma sonunda hükmünü açıklayan mahkeme, Özer’in 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Özer’in avukatları karara istinaf mahkemesinde itiraz edeceklerini belirtti.
Sibel Hürtaş ve Hayri Demir’in davasında TCK 301’den suç duyurusu
Aralarında gazeteci Hayri Demir ve Artı TV Ankara Temsilcisi Sibel Hürtaş’ın da bulunduğu 11 kişinin Afrin paylaşımları nedeniyle yargılandığı davanın dördüncü duruşması 27 Mart günü Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmada sanıklardan Hürtaş, Demir ve Bengü Aslı Bayramoğlu ile avukatlar hazır bulundu.
Duruşmada mütalaasını sunan savcı, Bengü Aslı Bayramoğlu, Hüseyin Gökdemir, Osman Konukçu, Lezgin Tekay, Muhammed Barış Ceyhan ve Saim Serin’in “örgüt propagandası” suçlamasıyla cezalandırılmalarını istedi.
Demir hakkında ise iddianamede yer almayan bir paylaşımı nedeniyle yine “örgüt propagandası” suçlamasıyla ceza istendi. Demir, 2014 yılında DİHA'da yayımlanmış olan ve mütalaada suçlama konusu yapılan haberi nedeniyle daha önce Diyarbakır'da yargılanmış ve verilen ceza ertelenmişti.
Savcı diğer dört kişi hakkında herhangi bir mütalaa sunmazken, tüm sanıklar için ayrıca TCK 301. maddeden suç duyurusunda bulundu.
Duruşmada söz alan Demir, savunma için süre isterken, suçlamaya konu olan paylaşımın resmî belgelere dayalı bir haber olduğunu söyledi. Demir, aşağılama kastı bulunmadığını dile getirdi.
Sanık avukatları da savunma için süre talep ederken, TCK 301’den soruşturma istenmesine tepki gösterdi.
Duruşma sonunda ara kararını açıklayan mahkeme, savcının talebini kabul ederek Adalet Bakanlığı’ndan kovuşturma izni verilip verilmeyeceğinin sorulmasına karar verdi ve davayı 3 Temmuz 2019 tarihine erteledi. Bakanlık soruşturma izni verirse dosya Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilecek.
Muhabir Lezgin Akdeniz’e ilk duruşmada ceza
Ekim ayında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 142 kişi arasında bulunan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Lezgin Akdeniz hakkında “örgüt üyeliği” ve “zincirleme örgüt propagandası” suçlamalarıyla açılan davanın ilk duruşması 27 Mart günü Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşma sonunda Akdeniz, duruşma savcısının talebi doğrultusunda “örgüt üyeliği” suçlamasından beraat ederken, “örgüt propagandası” suçlamasıyla 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Hükmün açıklanması beş yıl süreyle geri bırakıldı.
Akdeniz hakkında hazırlanan çeyrek sayfalık iddianamede, Ezel kod adlı gizli tanık beyanına dayanılarak Akdeniz’e “örgüt üyeliği” ve Facebook üzerinde iki paylaşımı beğenmesi nedeniyle “zincirleme örgüt propagandası” suçlamaları yöneltilerek toplam 22 yıl hapsi istenmişti.
İshak Karakaş’a “propaganda” suçlamasıyla 1 yıl 6 ay hapis cezası
KHK ile kapatılan Halkın Nabzı gazetesinin genel yayın yönetmeni ve gazeteci İshak Karakaş’ın Afrin harekâtına ilişkin sosyal medya paylaşımları nedeniyle “propaganda” suçlamasıyla yargılandığı davanın karar duruşması 26 Mart günü görüldü.
P24 tarafından izlenen duruşmada Karakaş ve avukatı Yıldız İmrek ile davadaki diğer sanıklar ve avukatları İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hazır bulundu.
Duruşmada söz alan Karakaş Barış Vakfı’nın kurucusu ve yöneticisi olduğunu ve barış aktivisti olduğunu ifade ederek, sosyal medyadaki paylaşımlarında savaşa karşı çıkmaya çabaladığını söyledi. Herhangi bir örgütün propagandasını yapmadığını kaydeden Karakaş beraatini talep ederek sözlerini noktaladı.
Duruşmanın sonunda hükmünü açıklayan mahkeme, Karakaş ile birlikte sanıklar Yücel Üney, Yaşar Yılmaz Altunbilek, Tarzan Aktan, Ömer Karakurt, Murat Demir, Şervan Dinçer ve Abdullah Yeşilbağdan’ın “terör örgütü propagandası” suçundan ayrı ayrı 1 yıl, 6 ay ve 22 gün hapis cezasına çarptırılmalarına hükmetti. Mahkeme sekiz sanığa yöneltilen “örgüt propagandası” suçunu TCK 43/1 uyarınca “zincirleme suç” kapsamında değerlendirdi.
Sanıklar Cevdet Taş ve Ahmet Alanç ise yine “propaganda” suçundan ayrı ayrı 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Tüm mahkûmiyetlerde hükmün açıklanması geri bırakıldı.
Çağdaş Erdoğan’ın davası ertelendi
Fotoğraf sanatçısı ve foto muhabiri Çağdaş Erdoğan’ın “örgüt propagandası” suçlamasıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşması 26 Mart günü İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
P24’ün izlediği duruşmada Erdoğan ve avukatı Figen Albuga Çalıkuşu hazır bulundu. Duruşmada söz alan Avukat Çalıkuşu, Erdoğan’ın yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmış olmasına rağmen müvekkilinin hâlâ pasaport alamadığını ifade etti. Heyet başkanı, adlî tedbirlerin kalktığını, sorunun idarî olduğunu söyledi.
Erdoğan ve avukatı bu aşamada herhangi bir beyanlarının bulunmadığını söyledi.
Beklenen eksik belgelerin dosyaya geldiği kayda geçirildikten sonra mahkeme heyeti davayı 7 Mayıs’a erteledi.
Ziya Ataman altıncı duruşmada da tahliye edilmedi
KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) stajyer muhabiri Ziya Ataman’ın da aralarında bulunduğu dokuzu tutuklu toplam 19 kişi hakkında açılan davanın altıncı duruşması 26 Mart günü görüldü.
Şırnak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya 11 Nisan 2016 tarihinden bu yana Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde tutuklu olan Ataman SEGBİS aracılığıyla katıldı.
Duruşma savcısı, tutuklu sanıkların tutukluluk hâllerinin devamını istedi. Duruşmada Ataman Kürtçe savunma yapmak istediğini belirtti ancak mahkeme Ataman’dan Türkçe konuşmaması hâlinde bir sonraki duruşmada tercüman hazır etmesini istedi.
Bir sonraki duruşmada mütalaa istenmesine karar veren mahkeme heyeti, tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hâllerinin devamına karar vererek davayı 28 Mayıs tarihine erteledi.
Cansu Pişkin’in “hedef gösterme” davası ertelendi
Evrensel gazetesi muhabiri Cansu Pişkin’in, “Boğaziçililere özel savcı” başlıklı haberi nedeniyle “terörle mücadelede görev alan kişileri hedef gösterme” suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması 25 Mart günü görüldü.
İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmayı P24 takip etti.
Duruşmada söz alan avukat Mustafa Söğütlü, Pişkin hakkında daha önce kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar alındığını, suç şüphesi oluşturan yeni delil bulunmadığından Pişkin hakkında derhâl beraat kararı verilmesi gerektiğini ifade etti.
Mütalaasını açıklayan duruşma savcısı ise Pişkin’in “Kamu görevlisini terör örgütlerine hedef göstermek” suçundan cezalandırılmasını istedi.
Avukatların mütalaaya karşı savunmanın hazırlanması için ek süre talep etmeleri üzerine mahkeme heyeti derhâl beraat talebinin bir sonraki duruşmada değerlendirileceğini belirterek davayı 7 Mayıs’a erteledi.
Mehmet Baransu’nun tutukluluğuna devam kararı
Kapatılan Taraf gazetesinin eski yöneticileri ile muhabiri Mehmet Baransu’nun “Egemen Harekât Planı” adlı belgenin gazetede yayımlandığı iddiası ile yargılandıkları davanın görülmesine 22 ve 25 Mart tarihlerinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
Duruşmada Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan davanın tek tutuklu sanığı Mehmet Baransu savunmasına devam etti.
Duruşmada söz alan müştekilerden Dursun Çiçek, 15 Temmuz darbe girişiminin ışığında soruşturmanın genişletilerek Baransu’nun “örgüt yöneticiliği” suçlamasından da yargılanmasını ve tutukluluğunun devamını talep etti.
Duruşma savcısı ise Baransu’nun tutukluluk hâlinin devamını talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Baransu’nun tutukluluğunun devamına hükmederek davayı 10-11 Temmuz 2019 tarihlerine erteledi.
P24 tarafından izlenen duruşma ile ilgili habere bu bağlantıdan ulaşılabilir.
Cezaevindeki gazeteciler ve medya çalışanları listesi
29 Mart 2019 itibarıyla Türkiye’de en az 145 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.
Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan ulaşılabilir.