Expression Interrupted

Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.

Olağanüstü Hâl’de Gazeteciler - 126

Olağanüstü Hâl’de Gazeteciler - 126

Mehmet Altan ve Şahin Alpay’ın tahliyesi Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararının yayımlanmasının ardından da gerçekleşmedi   Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu'nun, tutuklu yazarlar Şahin Alpay ve Mehmet Altan ile uzun süre tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Turhan Günay hakkında verdiği hak ihlâli kararları, 19 Ocak günü Resmî Gazete'de yayımlandı. Ancak kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte gözlerin çevrildiği ilk derece mahkemelerinden İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, 19 Ocak akşam saatlerinde açıkladığı kararla, Altan’ın tahliye talebini bir kez daha reddetti. 26. Ağır Ceza Mahkemesi oy çokluğuyla aldığı kararda, “Anayasa Mahkemesi’nin yargılamanın yapıldığı mahkemenin yerine geçerek delil değerlendirmesi ve yerindelik incelemesi” yaptığını, bunun “bireysel başvuru kapsamında olmadığını” öne sürdü. Anayasa Mahkemesi 11 Ocak günü, Altan, Alpay ve tutuksuz yargılanan Cumhuriyet Kitap Eki Yayın Yönetmeni Turhan Günay’ın bireysel başvurularını değerlendirerek tutukluluk nedeniyle “hak ihlâli” oluştuğuna karar vermişti. Kararlar, aynı gün gerekçeli olarak kurumun internet sitesinde yayınlanmış, karşı oy yazılarının tamamlanması için Resmî Gazete’de yayımlanmamıştı. Ancak yargılamaları yürüten İstanbul 13. ve 26. Ağır Ceza mahkemeleri önce gerekçeli karar kendilerine tebliğ edilmediği gerekçesiyle tahliyeleri gerçekleştirmemiş, ertesi gün gerekçeli kararı inceleyen 13. Ağır Ceza Mahkemesi Anayasa Mahkemesi’nin “görev gaspı” yaptığını söyleyerek karara uymayacağını duyurmuştu. Sonrasında İstanbul 27. ve 14. Ağır Ceza mahkemeleri Altan ve Alpay’ın avukatlarınca yapılan “AYM kararı uygulansın” itirazlarını da reddetmişlerdi. Altan ve Alpay’ın avukatları, kararların Resmî Gazete’de yayınlanmasının hemen ardından 19 Ocak günü 26. ve 13. Ağır Ceza mahkemelerine tahliye taleplerini içeren yeni birer dilekçe sunmuşlardı. 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nin son kararından sonra, Altan’ın avukatları karara itiraz edeceklerini ve reddi hâkim talebinde bulunacaklarını açıkladılar. Bu arada, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi de 16 Ocak günü aldığı kararında, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının emsal teşkil ettiği gerekçesiyle tutuklu yargılanan gazeteciler Ahmet Şık ve Murat Sabuncu ile Cumhuriyet İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay’ın avukatları tarafından 12 Ocak’ta yapılan tahliye başvurularını reddetti. Mahkeme, heyetteki bir hâkimin muhalefet şerhiyle alınan kararda AYM kararının emsal teşkil etmeyeceği, her bireysel başvurunun başvurucu özelinde değerlendirilmesi gerektiği ve “tutukluluk nedenlerinin halen geçerli olduğu” gerekçelerini öne sürdü. Özgür Gündem davasında gazetecilere hapis cezası Kapatılan Özgür Gündem gazetesinin Nöbetçi Genel Yönetmenliği kampanyasına katılan gazeteciler Ayşe Düzkan, Mehmet Ali Çelebi ve Ragıp Duran ile Özgür Gündem eski Eş Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Aykol ve yazar Hüseyin Bektaş’ın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 16 Ocak günü görülen duruşmasında gazetecilere hapis cezası yağdı. Dava kapsamında Aykol için “Terörle mücadelede yer alanları hedef göstermek” suçlaması ile üç yıla kadar, “Örgüt propagandası yapmak” suçlaması ile 13 yıla kadar, Duran, Çelebi, Bektaş ve Düzkan için ise “Örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla 7 yıl 6’şar ay ceza isteniyordu. Yarım saat süren duruşmanın sonunda sadece yazılı olarak tebliğ edilen karara göre, Duran, Düzkan, Çelebi ve Bektaş’a “Terör örgütü propagandası yapmak” suçundan önce 1 yıl hapis cezası verilmesine, ardından da suçun basın yayın yoluyla işlenmiş olmasından dolayı yarı oranında artırılarak 1 yıl 6’şar ay hapis cezası verilmesine hükmedildi. Aykol hakkında ise aynı suçtan önce 2 yıl hapis cezası verildi. Ceza daha sonra suçun basın ve yayın yoluyla işlenmiş olması gerekçesiyle 3 yıla, zincirleme olarak gerçekleştirildiği gerekçesiyle de 3 yıl 9 aya çıkarıldı. TV10 yöneticileri “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı  Kanun Hükmünde Kararname ile Eylül 2016’da kapatılan TV10’un yöneticileri Veli Büyükşahin ve Veli Haydar Güleç’in de aralarında bulunduğu 15 kişi 18 Ocak günü çıkarıldıkları mahkeme tarafından “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. TV10 Yönetim Kurulu Başkanı ve Artı Gerçek yazarı Büyükşahin ile Yayın Kurulu Üyesi Güleç, 10 Ocak’ta düzenlenen sabah operasyonlarında diğer 42 kişi ile birlikte gözaltına alınmıştı. Operasyonların, 2011-2013 tarihleri arasındaki faaliyetlerine ilişkin BDP siyaset akademilerine yönelik 2014 yılında başlatıldığı iddia edilen bir soruşturma kapsamında yapıldığı belirtilmişti. Büyükşahin 10 Ocak günü İstanbul’da Terörle Mücadele polisleri tarafından gerçekleştirilen sabah operasyonunda çok sayıda gazeteci ve akademisyen ile birlikte gözaltına alınmıştı. Büyükşahin ve Güleç’in tutuklanmalarıyla Türkiye’de cezaevinde bulunan gazeteci sayısı 153’e çıktı. Tam listeye buradan ulaşılabilir. Evrensel ve Cumhuriyet’in 10 Ekim haberlerine açılan dava düştü Evrensel ve Cumhuriyet gazeteleri çalışanlarının Ankara’daki 10 Ekim 2015 Katliamı'na dair emniyetin ihmallerini ortaya çıkaran haberleri nedeniyle yargılandıkları davanın ilk duruşması 15 Ocak günü Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada mahkeme heyeti davanın düşürülmesine oy birliğiyle karar verdi. Emniyet görevlilerinin yaptığı suç duyurusu üzerine açılan davada, Evrensel Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Cumhuriyet gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, dönemin Evrensel Ankara Temsilcisi Cem Gurbetoğlu, muhabir Tamer Arda Erşin ve Cumhuriyet muhabiri Kemal Göktaş için üç yıla kadar hapis cezası talep ediliyordu. Enis Berberoğlu davasına devam edildi İstanbul’daki Maltepe Cezaevi’nde tutuklu olan CHP milletvekili Enis Berberoğlu’nun Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan “MİT tırları” haberiyle ilgili olarak yeniden yargılandığı davanın ikinci duruşması 16 Ocak günü İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nde görüldü. Berberoğlu, duruşma için kelepçe vurularak adliyeye götürülmek istenmesini protesto ederek, duruşmaya SEGBİS ile katıldı. Kapalı olarak görülen duruşmada Berberoğlu'nun tutukluluğunun devamına karar verildi. Dava 13 Şubat’a ertelendi. Aralık ayındaki ilk duruşmada mütalaasını sunan savcı Berberoğlu’nun “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askerî casusluk maksadıyla açıklama” suçundan müebbet hapisle cezalandırılmasını istemişti. Cumhuriyet eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara temsilcisi Erdem Gül ile birlikte yargılanan Berberoğlu, 14 Haziran 2017 tarihinde “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini, siyasal ve askerî casusluk maksadıyla açıklamak” suçunu işlediği gerekçesiyle 25 yıl hapis cezasına çarptırılıp tutuklanmış, Dündar ve Gül’ün davaları ayrılmıştı. Berberoğlu’nun avukatlarının yaptığı itiraz üzerine karar bozulmuş, yargılamanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nde yeniden görülmesine karar verilmişti. KCK Basın Davası’nın 12. Duruşması görüldü KCK Basın Davası’nın 12. duruşması 19 Ocak günü İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tümü tutuksuz yargılanan 46 gazeteciden yalnızca Hüseyin Deniz ve Çağdaş Ulus’un katıldığı duruşmada avukat Gülizar Tuncel mahkeme başkanı tarafından salondan çıkarıldı. Dava 27 Nisan’a ertelendi. Mahkemenin dava kapsamında yargılanan gazetecilerin haklarındaki tüm dosyaları istemesine karşı çıkan savunma avukatı Tuncel, UYAP’tan ulaşılabilen dosyaların mahkemeye getirtilmesinin kanaat oluşturmayı amaçladığını ve bunun hukuka aykırı olduğunu savundu. Tuncel, savunmasının kesilmesi üzerine tepki gösterince heyet başkanı Hakan Türkon tarafından salondan çıkarıldı. Duruşma, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından mahkeme salonunda gözlemlendi. Yargılanan gazeteciler için “örgüt üyeliği” ve “örgüt yöneticiliği” suçlarından 7,5 ila 25 yıl arasında hapis cezaları isteniyor. Türkiye Yeni Evrensel’e tazminat ödeyecek   Gazeteci Metin Göktepe’yi gözaltında darp eden iki polisin kimliği açıklandığı için yayını durdurulan Yeni Evrensel gazetesinin yetkilileri Fevzi Saygılı ve Ali Karataş’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne açtıkları davada, Mahkeme Türkiye’yi “ifade özgürlüğünü ihlal” suçundan tazminata mahkûm etti. AİHM, 15 Ocak günü açıkladığı kararında, Türkiye’nin Saygılı ve Karataş’a 5 bin avro tazminat ödemesine hükmetti. Hasan Cemal’in yeniden yargılandığı davanın ilk duruşması yapıldı P24 Kurucu Başkanı ve T24 yazarı Hasan Cemal’in “Çekilme Günlükleri” adlı yazı dizisi nedeniyle yeniden yargılanmasına 18 Ocak günü İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Hasan Cemal hakkında PKK’nın 2013’te Türkiye sınırları dışına çıkma sürecini takip ettiği yazı dizisi nedeniyle “silahlı terör örgütü propagandası” suçlamasıyla 13 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmış, davanın ilk duruşması yazı dizisinin yayımlanmasından dört yıl sonra 9 Mart 2017 tarihinde görülmüştü. İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava sonunda Cemal beraat etmiş, ancak karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından bozulmuş ve dosya 24. Ağır Ceza Mahkemesi’ne geri gönderilmişti. Perşembe günü görülen duruşmaya avukatı Fikret İlkiz’le birlikte katılan Hasan Cemal savunma yaptı. Hasan Cemal beraatine karar verilen ilk davadaki savunmasını da mahkemeye tekrar sundu. Duruşmada, savcı daha önceki talebini yineleyerek, Hasan Cemal hakkında 13 yıla kadar hapis cezası istedi. Savcının mütalaasının ardından avukat Fikret İlkiz esas hakkında savunma için ek süre istedi. Duruşma 3 Nisan 2018’e ertelendi. Evrensel yazarı Yusuf Karataş’a adlî kontrol şartı Demokratik Toplum Kongresi (DTK) toplantılarından elde edilen konuşma kayıtları esas alınarak birçok kişi hakkında açılan davalardan biri olan Evrensel Gazetesi yazarı Yusuf Karataş hakkındaki davaya, 17 Ocak günü Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. 27 Temmuz 2017 tarihinde tutuklanan ve yapılan itiraz üzerine 22 Eylül’de tahliye edilen Karataş, “örgüt kurmak ve yönetmek” iddiasıyla 15 yıldan 22.5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. Karataş’ın avukatları ile birlikte katıldığı duruşmada, mahkemeye yazı gönderen Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü, konuşma kayıtlarının silindiğini bildirdi. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Karataş’tan alınan ses örneklerinin, dinleme kayıtlarıyla karşılaştırma yapılması için Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesine ve adli kontrol kararı ve yurtdışı yasağının kaldırılması yönündeki talebin reddine karar vererek, duruşmayı erteledi. Mersin Radyo Ses GYY’si Semra Özlü gözaltına alındı KHK ile kapatılan Mersin Radyo Ses çalışanlarının evlerine 17 Ocak günü yapılan baskınlarda Genel Yayın Yönetmeni Semra Özlü gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Özlü, Mersin İl Emniyet Müdürlüğü'nde tutuluyor. Gözaltına alınan Yüksel Azak serbest bırakıldı 12 Ocak’ta Bingöl’de gözaltına alınan Özgürlükçü Demokrasi çalışanı Yüksel Azak 17 Ocak günü serbest bırakıldı. Azak, 12 Ocak günü evine yapılan baskınla gözaltına alınmış, gözaltı gerekçesinin 2016 yılında hakkında yapılan bir şikayet olduğu açıklanmıştı. Ancak ailesi, şikayetin yapıldığı tarihte gazeteci Azak’ın cezaevinde olduğunu belirtmişti.   Türkiye’de tutuklu ya da hükümlü olarak hapiste bulunan tüm gazetecilerin, Olağanüstü Hâl kapsamında kapatılan basın yayın kuruluşları, vakıf ve derneklerin listelerine buradan erişebilirsiniz.

Yukarı