Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
Van’da iki kişinin askerlerce helikopterden atıldığı iddiasını kamuoyuna duyuran gazetecilerden JinNews muhabiri Şehriban Abi, 6 Ekim 2020 tarihinde evine yapılan operasyonla gözaltına alındı.
Van Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirilen operasyon sırasında Abi’nin dijital materyallerine ve not defterlerine el konuldu. “Devlet aleyhine toplumsal olayları haber yapmak” iddiasıyla gözaltına alınan Abi, üç gün gözaltında tutuldu.
9 Ekim 2020 tarihinde emniyette yapılan sorgu sırasında Abi’ye, evinde bulunan basın açıklaması metinleri, haber notları, haber kaynakları ve meslektaşlarıyla yaptığı telefon görüşmeleri soruldu. JinNews’e parça başı iş yaptığını söyleyen Abi, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Polis sorgusu sırasında, Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında Abi’nin cep telefonun 31 Mart 2020 tarihinden beri dinlendiği anlaşıldı. Abi’ye teknik takip sırasında haber kaynaklarıyla yaptığı görüşmelerin tapeleri okunarak haber yapma amacı soruldu. Emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Abi, adliyeye çıkarıldı.
Abi’ye savcılık sorgusunda da haber notları ve haber kaynaklarıyla yaptığı telefon görüşmelerine ilişkin sorular yöneltildi. Savcılık, Abi’yi “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklamaya sevk etti. Van 3. Sulh Ceza Hâkimliği, "devlet aleyhine toplumsal olayları çeşitlilik ve yoğunluk gösterir şekilde haber yaptığı” kanaatiyle Abi’nin tutuklanmasına karar verdi. Kararda, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından verilen basın kartı olmadığı için Abi’nin "basın mensubu olmadığı" ifade edildi.
Abi, 9 Ekim 2020 tarihinde tutuklanarak Van T Tipi Cezaevi’ne gönderildi.
Van Cumhuriyet Başsavcılığı, JinNews muhabiri Şehriban Abi, Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Adnan Bilen ve Cemil Uğur ve gazeteci Nazan Sala ile aynı soruşturma kapsamında gözaltına alınıp serbest bırakılan MA muhabiri Zeynep Durgut hakkında iddianame düzenledi.
11 Şubat 2021 tarihli14 sayfalık iddianamede gazetecilere yaptıkları haberler ve haber kaynaklarıyla görüşmeleri gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” suçlaması yöneltildi. İddianamede, gazetecilerin çalıştığı haber ajansları ve gazetelerin “devlet aleyhine provokatif içerikli yayınlar” yaptıkları ileri sürüldü.
İddianamenin tam metnine bu bağlantıdan erişilebilir.
İddianame Van 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Davanın ilk duruşması 2 Nisan 2021 tarihinde görüldü. Duruşmada mahkeme başkanının tavırları öne çıktı. Başkan, duruşmayı takip etmek üzere salona yalnızca dört gazeteci alınmasına izin verdi. Verdiği talimatla salondaki gazetecilerin elektronik cihazlarına el koyan mahkeme başkanı, duruşma salonunun kapısını kilitleterek avukat dahil olmak üzere salona kimsenin girmesine izin vermedi.
Abi ve dosya kapsamında tutuklu olan üç diğer gazeteci duruşmaya Van Cezaevi'nden SEGBİS ile bağlanarak savunma yaptı. Duruşma sonunda ara kararını açıklayan Van 5. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu gazetecilerin ayda bir imza şartı ve yurt dışına çıkış yasağı ile tahliye edilmelerine karar verdi. Bir sonraki duruşmanın 2 Temmuz 2021 tarihinde görülmesi kararlaştırıldı.
Abi ve üç diğer tutuklu gazeteci, 2 Nisan günü cezaevinden tahliye edildi. Gazetecierin tutukluluk hâllerinin devamını talep eden duruşma savcısı, mahkemenin tahliye kararına itiraz etti.
Davanın ikinci duruşması 2 Temmuz 2021 tarihinde görüldü.
Duruşma sonunda ara kararlarını açıklayan mahkeme, Zeynep Durgut’un haftada üç kez olan imza verme yükümlülüğünün ayda bir olarak değiştirilmesine, diğer dört gazeteciye ise ayda bir olarak uygulanan adli kontrol şartının ve yurt dışına çıkış yasaklarının devamına karar verdi. Mahkeme heyeti, “eksik hususların giderilmesine” karar vererek davayı 21 Ekim 2021 tarihine erteledi.