Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik baskının öncelikli hedefi gazeteciler ve akademisyenler. Yüzlerce gazeteci ve akademisyen hakkında soruşturma açıldı, birçoğu tutuklandı. Bu site ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma ve kovuşturmaya uğrayanlar hakkındaki yasal süreci takip etmektedir.
“KCK basın davası” Eylül ayına ertelendi; Zaman gazetesi ana davasından ayrılan davada nihai savunmalar başladı; Alayumat’a yine tahliye yok
Toplam 46 gazetecinin “terör örgütü üyeliği” ve “terör örgütü yöneticiliği” suçlamasıyla tutuksuz yargılandığı “KCK basın” davasının 14. duruşması 27 Nisan günü İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada, yargılanan gazetecilerden Çağdaş Ulus ve avukatlar hazır bulundu. Mahkeme, avukatların sanıkların yurt dışına çıkış yasaklarının kaldırılması yönündeki taleplerini 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyi gerekçe göstererek reddetti. Dava 7 Eylül 2018 tarihine ertelendi.
Zaman gazetesi davasından ayrılan sanıklar hâkim karşısına çıktı
Kapatılan Zaman gazetesinin eski köşe yazarlarının ve Feza Gazetecilik A.Ş. bünyesindeki kurumlarda çalışanların “darbe” ve “FETÖ üyeliği” suçlamalarıyla yargılandığı 31 sanıklı “Zaman davasının” 5 Nisan’da görülen üçüncü duruşmasında dosyaları ayrılan 18 kişi, 27 Nisan günü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada hâkim karşısına çıktı.
Duruşmada sekiz sanık -- Hüseyin Turan, Ahmet Metin Sekizkardeş, Murat Avcıoğlu, Osman Nuri Arslan, Ahmet İrem, Zafer Özsoy, Alaattin Güner ve Cuma Kaya -- savcının bir önceki duruşmada sunduğu esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını yaptı. Sanık Osman Nuri Öztürk’ün avukatının dosyanın ayrılmasını talep etmesi üzerine Öztürk ve avukatının savunmaları alınmazken, Şeref Yılmaz hakkında ise mahkemeye aleyhte bir takım tanık beyanlarının sunulduğunun anlaşılması üzerine Yılmaz’ın savunmasının daha sonra alınmasına karar verildi.
Duruşmaya 30 Nisan Pazartesi günü devam edilecek.
Ahmet Altan Cumhurbaşkanına hakaret davasında beraat etti
Roman yazarı ve gazeteci Ahmet Altan, 2015 yılında Grihat internet sitesine verdiği, “Saraylarda oturabilmek için gencecik çocukları öldürüyorlar” başlıklı mülakat nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davanın 26 Nisan günü görülen yedinci duruşmasında hakkındaki suçlamadan beraat etti.
P24 tarafından mahkeme salonunda izlenen duruşma ile ilgili habere buradan ulaşılabilir.
Meşale Tolu hakkında yurt dışına çıkış yasağı kaldırılmadı
Sekiz ay tutuklu kaldıktan sonra 2017 yılının Aralık ayında tahliye edilen Etkin Haber Ajansı (ETHA) çalışanı Meşale Tolu’nun “Terör örgütü üyeliği” ve “örgüt propagandası” suçlamalarıyla yargılandığı toplam 27 sanıklı davanın görülmesine 26 Nisan günü İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Mahkeme ara kararında Tolu dâhil tüm sanıkların imza şartının kaldırılmasına ve duruşmalardan vareste tutulmasına hükmederken, yurt dışına çıkış yasağının ise devamına karar vererek davayı 16 Ekim tarihine erteledi.
P24 tarafından mahkeme salonunda izlenen duruşma ile ilgili habere buradan ulaşılabilir.
Cumhuriyet davasında gazetecilere ceza yağdı
Cumhuriyet davasının 25 Nisan günü sona eren karar duruşmasında 14 gazete çalışan ve yöneticisine 8 yıl 1 ay 15 güne varan hapis cezaları verildi. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, muhabir Ahmet Şık ve 77 yaşındaki köşe yazarı Aydın Engin hakkında “terör örgütüne yardım” suçlamasıyla 7 yıl 6’şar ay hapis cezası verilmesine hükmetti. Mahkeme, dava kapsamında tutuklu bulunan Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay’ın ise aynı suçlamadan 8 yıl, 1 ay, 15 gün hapis cezasına çarptırılmasına ve tahliye edilmesine karar verdi.
Duruşma ile ilgili ayrıntılı habere buradan ulaşılabilir.
Erdoğan Alayumat ikinci duruşmada da tahliye edilmedi
Gazeteciler Erdoğan Alayumat ve Nuri Akman’ın haber ve fotoğrafları gerekçe gösterilerek “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme” ve “Terör örgütü üyeliği” iddialarıyla 45’er yıl hapis cezası istemiyle yargılandıkları davanın ikinci duruşması, 25 Nisan günü Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya tutuksuz yargılanan Akman katılmazken, Alayumat tutuklu bulunduğu Samsun Bafra T Tipi Kapalı Cezaevi’nden SEGBİS ile katıldı.
Mahkeme heyeti ilk duruşmada Alayumat’ın çektiği, MİT karargahı olduğu iddia edilen bir yerleşkenin fotoğrafının gizli kalması gereken nitelikte belge olup olmadığının anlaşılması için Genelkurmay Başkanlığı’na sorulmasına karar vermişti, ancak aradan geçen 2,5 aylık sürede belge mahkemeye ulaşmadı.
Alayumat'ın avukatı Tugay Bek, müvekkilinin tutuklu olmasına neden olan fotoğrafların habercilik faaliyeti olduğunu belirtti.
Ara kararını açıklayan mahkeme, Genelkurmay Başkanlığı’ndan beklenen yazının gönderilmesi için yeniden müzekkere yazılmasına karar vererek davayı 23 Mayıs 2018 tarihine erteledi ve Alayumat’ın tutukluluk hâlinin devamına hükmetti.
İsmail Küçükkaya’ya ertelemeli hapis cezası verildi
Fox TV’de sunduğu programda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın eşinin ByLock kullandığını söylemesi üzerine hakkında soruşturma başlatılan gazeteci İsmail Küçükkaya’ya ve avukatı Fidel Okan’a “Kamu görevlisine alenen hakaret” ve “Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurum ve organlarını aşağılama” iddiasıyla açılan davada 25 Nisan günü, 1 yıl 4 ay 20’şer gün hapis cezası verildi. Mahkeme, hapis cezalarını erteledi.
Gazeteci Fuat Yaşar’a “TOMA pozu” soruşturması davaya dönüştü
Diyarbakır’da 1HaberVar platformunda muhabirlik yapan gazeteci Fuat Yaşar hakkında, zırhlı polis aracı TOMA önünde fotoğraf çektirdiği gerekçesiyle açılan soruşturma, davaya dönüştü.
Yaşar, sosyal medya paylaşımlarından dolayı “örgüt propagandası” suçlamasıyla başlatılan soruşturma sonrasında açılan dava kapsamında önümüzdeki aylarda Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkacak.
Yaşar, soruşturma kapsamında 22 Mart 2018 tarihinde Terörle Mücadele Şubesi’nde (TEM) ifade vermişti. Yaşar hakkında kimliği açıklanmayan bir kişinin “Bu adam PKK’lı, muhabir. Canlı video yayınlarını 3 binden fazla adam izliyor, tweetlere yorum yapılmıyor” diyerek sosyal medya paylaşımlarını ihbar etmesiyle soruşturma açıldığı, ihbar üzerine harekete geçen savcılığın “örgüt propagandası” iddiasıyla soruşturma başlattığı öğrenilmişti. Yaşar’ın soruşturma dosyasına, sokağa çıkma yasakları döneminde yaşamını yitiren sivillerle ilgili yazdığı yazılar ve sosyal medya paylaşımları da konulmuştu.
Hayatın Sesi TV “propaganda” davası Eylül’e ertelendi
Eylül 2016’da Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Hayatın Sesi televizyonunun yöneticileri Mustafa Kara, Gökhan Çetin ve İsmail Gökhan Bayram’ın “zincirleme şekilde terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla 13 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmakta olduğu davanın dördüncü duruşması, 24 Nisan günü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, avukatların savunma için ek süre talebini göz önünde bulundurarak, davayı 19 Eylül tarihine erteledi.
P24 tarafından mahkeme salonunda izlenen duruşmayla ilgili habere buradan ulaşılabilir.
Zaman temsilcisi Çetinkaya sağlık gerekçesiyle tahliye edildi
Kapatılan Zaman gazetesinin eski Antalya bölge temsilcisi Tuncer Çetinkaya, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla tutuklu olarak yargılandığı 14 sanıklı davanın 24 Nisan günü Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında 7,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 15 Temmuz darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan Çetinkaya, sağlık sorunları gerekçesiyle adlî kontrolle tahliye edildi.
Evrensel muhabiri Cansu Pişkin’e Boğaziçililer haberinden soruşturma
Evrensel muhabiri Cansu Pişkin’e, “Boğaziçililere özel savcı” başlıklı haberi nedeniyle “Terörle mücadelede görev alan kişileri hedef gösterme” suçlamasıyla soruşturma açıldı.
Haberde, üniversite kampüsünde Türkiye’nin Afrin harekatına ilişkin lokum dağıtılmasını protesto ettikleri için gözaltına alınan öğrencilerin adliyeye sevk edildiği 3 Nisan günü soruşturmaya atanan savcının, daha önce bir iddianamede HDP hakkında “Terör örgütünün güdümünde siyaset yapan parti” dediği aktarılmıştı.
Pişkin, savcılığa verdiği ifadede savcının öğrenciler mahkemeye çıkarıldığı gün soruşturmaya atanmasının haber değeri taşıdığını ve isminin bu sebeple kullanıldığını anlattı.
Diğer ifade özgürlüğü davalarında bu hafta
Barış için Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları gerekçesiyle “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılanan 10 akademisyenin daha ikinci duruşmaları 26 Nisan Perşembe günü İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmalardan dokuzunda esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, akademisyenler İbrahim Kaboğlu, Güven Gürkan Öztan, İpek Merçil, Oğuz Arıcı, Gülhan Türkay, Sinan Yıldırmaz, Taner Gören, Mehmet Rıza Türkay ve Yücel Candemir için ceza talep etti. Mahkeme ara kararında avukatların soruşturmanın genişletilmesi taleplerini reddederken, davaları 23 Ekim 2018 tarihine erteledi.
İki akademisyenin ise ilk duruşmaları İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Akademisyenler Feryal Delfin Saygılıgil ve Lütfiye Bozdağ'ın avukatlarının birleştirme talebini reddeden mahkeme davaları sırasıyla 17 Ekim ve 16 Ekim tarihlerine erteledi.
İzmir’de 26 Nisan sabahı sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek hakkında soruşturma açılmış kişilere düzenlenen polis operasyonunda aralarında Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) üyelerinin de olduğu bazı şüpheliler gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında, daha önce de aynı sebeple bir kez tutuklanan, bir kez de gözaltına alınmış olan ÖDP Merkez Yönetim Kurulu üyesi Onur Kılıç’ın da bulunduğu öğrenildi. ÖDP’den Coşkun Arslan ve Mahir Torunoğlu’nun sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuklu bulunduğu belirtildi.
P24 cezaevindeki gazeteciler ve medya çalışanları listesini güncelledi
P24, açık kaynaklardan derlediği bilgilerle oluşturduğu, tutuklu veya hükümlü gazeteciler ve medya çalışanları listesini güncelledi.
Akın Atalay ve Tuncer Çetinkaya’nın haklarındaki davaların sonuçlanmasının ardından bulundukları cezaevlerinden adlî kontrolle tahliye edilmeleri ışığında ve Özgürlükçü Demokrasi gazetesi ve Gün Matbaacılık’a yönelik soruşturma kapsamında Nisan ayı başında tutuklanarak cezaevine gönderilen matbaa sahibi Kasım Zengin ile 19 matbaa çalışanının da eklenmesiyle güncellenen listeye göre, 27 Nisan 2018 itibariyle Türkiye’de en az 184 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde bulunuyor.
Ayrıntılı listeye bu bağlantıdan ulaşılabilir.